10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 28 Temmuz 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Dolarda fren patladı gin başladı. Haftaya 2.74 seviyesinden giren dolar/ TL sonrasında 2.7767’ye çıktı ve yedi haftanın zirvesini gördü. Geçen hafta Suruç katliamı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin IŞİD ve PKK hedeflerini vurması sonrası 2.75’i gören dolar/TL, jeopolitik risklerin artması ve siyasi belirsizlikler nedeniyle rekor üstüne rekor kırıyor. Dün de İstanbul Emniyeti’nden yapılan terör uyarısı ve metrolarda güvenliğin artırıldığı yönündeki haberler doların adeta fitilini ateşledi. Dolar/TL 8 Haziran’dan bu yana ilk kez 2.77’yi aşarak 2.7790’a kadar yükseldi. Geçen haftaya 2.6550 civarında başlayan ve hafta boyunca gelişmekte olan para birimlerinden negatif ayrışarak yukarı yönlü bir trend izleyen dolar/TL cuma günü 5 haftanın zirvesi olan 2.75’i aşmıştı. Dün serbest piyasada dolar günü 2.77 TL seviyesinde bitirirken Avro ise 3.07’den bitirdi. Borsa İstanbul 100 (BIST100) endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 1.73 düşüşle 77.351 puandan tamamladı. ekonomi 9 Geçen hafta Suruç katliamı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin IŞİD ve PKK hedefleriDevlet vatandaşını ni vurması sonrası 2.75’i gören dolar/TL, dün 2.77’yi aşarak yeni rekor kırdı suça yöneltir mi? olar haftaya oldukça ger D Türkiye’nin yatırım notu tehlikede G K rünüm ise durağanda bulunuyor. Koalisyon isteksizliği içerisinde yeniden bir erken seçime gidilmesini ‘zaman kaybı’ sözleriyle nitelendiren Ökmen artan dış borçluluğun, yapısal cari açığın ve bozulan siyasi ortamın Türkiye’yi Ortadoğu’nun mayınlı bölgesine çektiğini vurguladı. Ökmen, “Siyasi risklerin, özellikle tüketici talebi, üretim ve istihdam üzerindeki tahrip edici etkileri yüksek olacaktır” dedi. Uzun süredir tahsilat ve satış riski taşıyan reel kesimin borç ödeme kapasitesindeki erozyona dikkat çeken Ökmen bu gelişmelerin finansal kesime yansıma aşamasına kadar geldiğini belirtti. redi derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating’in Başkanı Orhan Ökmen, iç çatışmasızlık halinin sonlandırılmasıyla Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke kategorisine taşıyan önemli nedenlerden birisinin zayıflatıldığını söyledi. JCR, Türkiye’yi yatırım yapılabilir en düşük not olan BBB ile değerlendirirken gö Orhan Ökmen Yatırımcıların ilgisi azalıyor NG Bank Döviz Masası Müdürü Burçin Metin jeopolitik risklerle birlikte siyasi belirsizliğin devam etmesinin dolar/TL’nin ateşinin yükselmesine neden olduğunu söyledi. Türkiye’de son günlerde yaşanan gelişmelerin ardından Türk lirası varlıklarda politik risk fiyatlamasının yükseldiği gözlemleniyor. Suruç saldırısı sonrası Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i yüzde 7 yükseldi. Odeabank Araştırma Müdürü Erkan Dernek, son dönemde TL’deki belirgin değer kaybı ve görece negatif ayrışmanın, yatırımcının ilgisinin azaldığına ve enflasyonist risklerin arttığına I Etkileri uzun olacak Bankacılar son yaşanan olayların uzun vadede de etkilerinin devam edebileceği endişelerinin ve bu süreçte henüz erken seçim olasılığının ortadan kalkmamış olmasının piyasanın TL’ye bakışını da kötüleştirdiğine dikkat çekiyorlar. Yabancı bir bankanın TL’de kısa pozisyon önermesinin ardından satış baskısının hızlandığını belirten bir bankanın döviz masası müdürü, “Siyasi taraf karışık, Jeopolitik taraf karışık, ülkede bir anda ne olacak belli değil. Zaten bu şartlarda iyi olmamız beklenmemeli” dedi. işaret ettiğini belirtti. Dernek “Mevcut konjonktürde Merkez Bankası’nın ilave likidite sıkılaştırmasıyla temkinli duruşunun yeterli olacağını düşünüyoruz fakat bu sürecin uzaması ve ilave belirsizliklerin olması durumunda makro temellere de sirayet edecek olumsuzluk ilerleyen aşamalarda Merkez Bankası’nın daha da sıkı para politikası izlemesine yol açabilir” dedi. Phillip Capital Başekonomisti Özlem Bayraktar Gökşen ise, siyasi belirsizliğin sürmesi ve Güneydoğu’da artan tansiyonun, Türk varlıklarındaki risk algısını ciddi bir seviyeye çıkaracağını ifade etti. Merkez Bankası yakın dönemde gözlenen küresel ve yerel gelişmeler nedeniyle cuma gü nü bugünden itibaren geçerli olmak üzere bir hafta vadeli döviz depo faiz oranının dolar için yüzde 3.5’ten yüzde 3’e indirdi. Merkez dün ise piyasadaki üç yeni adım attı. TCMB ilk olarak banka nezdinde bloke zorunlu karşılık ve ihbarlı döviz mevduat hesaplarında tutulan Avro cinsi döviz hesap bakiyelerine yıllık on binde 5 olarak uygulanan komisyon oranı sıfıra indirdi. Merkez dün ilk kez döviz satım ihalesinin miktarını bu ay ilk kez 50 milyon dolara yükseltti. manın düşük petrol fiyatları, parasal genişleme ve zayıflayan Avro ile güçlenmesine karşın, devam eden kırılganlıkların orta vadeli büyüme beklentilerini aşağı çektiğini belirtti. Avro Bölgesi’nin bu yıl yüzde 1.5 ve gelecek yıl yüzde 1.7 büyümesini bekleyen IMF, ayrıca bu yıl sıfıra yakın seyredecek manşet enflasyonun 2016’da yüzde 1,1’e yükseleceği tahmininde bulundu. l Ekonomi Servisi Avro’da işler kötü Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF) Avro Bölgesi’ndeki ekonomik toparlan Yeni pozisyon Citigroup dün yayımladığı strateji raporunda haftanın işlem önerileri arasında TL’nin avro ve dolardan oluşan sepet karşısında değer kaybının devam edebileceğine ilişkin yeni pozisyon açılmasını önerdi. Raporda 2.90’ın hemen üzerinde seyreden sepet bazında TL için 3.02 hedefi ile yeni pozisyon açılması önerisi yer aldı. Öte yandan Merkez Bankası’nın cuma günü başlattığı adımlara dün de yenilerini eklemesi piyasadaki satış baskısını bir miktar azalttı. Dört kişilik ailenin açlık sınırı bin 328 TL ürkİş’in temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre, 4 kişilik ailenin açlık sınırı bin 328 lira, yoksulluk sınırı 4 bin 328 lira, bir kişinin geçim maliyeti ise bin 617 lira olarak hesaplandı. Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarında, yani açlık sınırında bir önceki aya göre yüzde 0.65 oranında gerileme görülürken, yılın ilk yedi aylık dönem sonunda yüzde 7.84 artış kaydedildi. Gıda enflasyonunda 12 ay itibariyle artış oranı ise yüzde 12.88 olarak gerçekleşti. Yıllık or T talama artış oranı ise yüzde 14.59 oldu. Türkİş açıklamasına göre, süt, yoğurt, peynir grubunda bu ay önemli bir fiyat değişikliği olmazken, et fiyatı bir ay aradan sonra yeniden yükseldi. Kıyma etin fiyatı yüzde 3.34, kuşbaşı etin fiyatı yüzde 3.90 oranında arttı. Hesaplamaya dahil edilmeyen dana bonfile kilogram fiyatının 78.90 TL, neredeyse iki buçuk günlük net asgari ücret karşılığı olduğu vurgulanan açıklamada, geçen ay 2.92 TL olan sebze ortalama kilogram fiyatının bu ay 3.20 TL olarak hesaplandığı belirtildi. l Ekonomi Servisi 2 bin 200 TL maaş alan bir memur 10’da 1’lik kısmını ulaşımda harcıyor. Fransız çiftçiler Almanya sınırında ransa’da çiftçiler, ürün fiyatlarının düşmesi üzerine Almanya sınırını barikatlar ve traktörlerle kapattı. Almanya’dan tarım ürünlerinin gelmesine engel olmayı amaçlayan Fransız çiftçiler, Strasbourg kentinde iki ülkeyi birbirine bağlayan yollarda lastik yakarak eylem yaptılar. Günlerdir protesto gösterileri yapan çiftçiler, düşük fiyatlar nedeniyle üretim ma Maaşlar yolda eriyor ürkiye’de çalışanların maaşı yolda tükeniyor. Türkiye’nin, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler de dahil olmak üzere 37 ülke içerisinde ulaşımın en pahalı 7. ülke olduğu belirlendi. İstanbul’da günlük işe gidiş geliş ücreti ortalama 10 TL, Ankara’da ise ortalama 8 TL olarak hesaplandı. Bu şartlarda aylık ortalama 2 bin 200 TL maaş alan bir memur maaşının yaklaşık 10’da 1’lik kısmını, bin TL’ye çalışan bir asgari ücretli ise maaşının 5’te 1’lik kısmını yollarda harcıyor. Bağımsız BüroSen’in Türkiye İstatistik Kurumu ra enç kuşaklar 12 Eylül’e gidişte çakıl taşları gibi yerleştirilen provokatif cinayetlerin en önemlilerinden birinin Kemal Türkler’in katledilmesinin ardından, işçi sınıfının emek kavgasının kırılmamasında misyonerlik üstlenmiş eşi Sabahat Tükler’in sol, emek hareketi içindeki yeri, yürekten sevildiğini haklı olarak bilemeyeceklerdir. Yine dün Ankara’da toprağa verilen sevgili gazeteci dostumuz Turhan Salman’ın, halktan, kamu yararı yanında duruş sergileyen, gazeteciliğin etiği içindeki örnek oluşturacak kimlik değerlerinin anlamını bile duyumsayamamışlar günümüzde çoğunluktalar... Ortak değerler paydası; bir askeri darbe sonrasının ürünü olsalar da... 1961 özgürlükçü anayasası, sendikal hakların, sivil toplum, sol siyasal örgütlenmelerin önünü açan yasal haklar, bizim gazeteciliğin kimlik özgürlüğünün algılanmasında işlevsel güvenceleri getiren 212 sayılı yasamız... En önemlisi toplumsal birikimlerimizin, özgürlükleri örgütlülüğe dönüştürebilmesi sürecinde, insan haklarına aykırı düzenin sorgulanabilmesi bileşkesinde.. gelişmelerin birbirlerine eklemlenmesi ile ortaya çıkan çok güçlü toplumsal dinamikler... Sabahat Abla, evinin önünde katledilen Kemal Türkler’in yere indirildiği noktaya yetiştiğinde kanlar içinde henüz yaşayan kocasını sarmalamış, olabilecek en hızlı hastahaneye taşınması, ameliyata alınmasını başarmış olsa da kurtaramamıştı. Akşam üzerinde kanı kurumuş elbisesini çıkarmamakta biraz direnmişse de ağıt yakmak yerine Kemal Türkler’i emek kavgasına yaraşır bir biçimde yaşatmanın yolunu seçmişti. DİSK binasının içinde, Madenİş Sendikası’nın dönemin en büyük işyerlerindeki işçi temsilcileri önderliğinde kurduğu “Kemal Türkler Kültür Vakfı”nı, işçilerin hak ve emek savaşımlarında, ayırımsız en dipten, en işlevsel itici güç olarak kullanmayı amaç edinmişti... Türkİş, DİSK, bağımsız, sendikasız.. hiç fark etmez, nerede bir işçi hak arama eylemi varsa, Sabahat Abla, artık hepsi emekli işçi, sendikacı olan, militan DİSK Madenİş kadroları yanında dayanışma için yanlarındaydı... En ucuz maliyetle en işlevsel dayanışma için otobüslerle saatler süren yolculuklardan gocunmaz, kendi elleriyle pişirdiği poğaça, börekleriyle moral desteğini esirgemezdi... HHH Doğal olarak dünkü cenazesinde Türkiye’nin sol emek tarihinde yıllarını vermiş siyasetçi, sendikacı, meslek örgütü, işçi haklarına emek vermiş çok fazla insan vardı... Doğal olarak Sabahat Abla kimliğine saygının, artık günümüzde dinozor sayılan Turhan Salman, gazeteci kimliğinin yok olmasının burukluğunun yanına; insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasimiz için sevindirici, umut olmuş seçim sounçlarının ardından, beklenmedik bir hızla hortlatılmış terör eylemleri üzerine, Cumhurbaşkanı geçiş dönemi AKP Hükümeti’nin iradeleriyle hızla yaşamımıza dayatılmış “savaş” gündeminin karabasanı çökmüştü... Kimlikler hiç önemli değil, bu ülkenin geleceği üzerinden ortak kaygıları paylaşan, gerçekten 405060 yıllık özverili, haklar savaşımı adına bedel ödemekle yorulmamış isimleri, son gelişmelere ilişkin yaşamsal kaygılarını, geçmişin yaşanmışlıkları, deneyimlerinin süzgecinden geçirmiş olarak günlük örneklerle paylaşıyorlar... Milletvekili Gazi’deki son görüşmeleri aktarıyor... Aslında önceki gün tam da cenazenin kaldırılması anlaşmasına varılmışken, polisin öldürülmesi ile yarım kalan görüşmelerden sonra dün 16.00 sonrası için yeni bir anlaşma umudu sağlanmış... “Yeniden kan dökülmezse 4 gündür bekleyen cenaze kalkabilecek..” diyordu. Sayılamayacak çoklukta işçi, siyasal eylemler içinde olmuş, yönetmiş, siyasisendikal meslek örgütü temsilcileri, ülkeye nefes aldırabilecek bir seçim sonucu sonrası, üst üste gelen terör eylemleri ile ortaya çıkan savaş karabasanını sorguluyorlar... İŞİD ya da PKK’ye mal olan terör eylemlerinin dehşet boyutlarını yadsımak yok... Ancak devlet vitrininde İktidarları cephesinin, küçük çaplı suç eylemlerini zamanında görmezlikten gelerek büyütmedeki katkıları, vatandaşların altından kalkılamayacak boyutlarda örgütlü suçlara yönlendirilmeleri sorgulanıyor... T F liyetini karşılayamamaktan şikâyet ediyorlar. Doğu Avrupa’dan gelen işçiler nedeniyle Almanya’da işgücünün Fransa’dan ucuz olduğu, dolayısıyla maliyetlerin de düştüğü belirtiliyor. Çiftçiler, süpermarketler, dağıtımcılar ve gıda işleme endüstrisinin de fiyatları düşük tuttuğunu savunuyorlar. l Ekonomi Servisi kamlarından yaptığı hesaplamaya göre, Türkiye kişisel ulaşım araçları grubunda 110 endeks değeriyle, bu gruba ait bir mal ve hizmet sepetinin satın alınabilmesi için AB ülkelerinin ortalamasından daha yüksek tutar ödenmesi gereken bir ülke. Bağımsız BüroSen Genel Başkanı Remzi Kızılkaya, konuya ilişkin açıklamasında, sadece kısmi olarak bazı bakanlık ve bağlı kuruluşlarında çalışanlara ücretsiz servis hizmeti verildiğini, bunun dışında kalan personelin bu imkândan yararlanmadığını söyledi. Ankara’da Maliye Bakanlığı çalışanlarının da hi servis imkânlarından faydalanmadığını belirten Kızılkaya, bu nedenle memurların büyük bir kısmının mağduriyet yaşadığını ifade etti. Memurların düşük ücretlere çalıştığını, son yıllarda yapılan zamların ise oldukça yetersiz olduğunu söyleyen Kızılkaya, “Memurlara verilen servis hizmeti yetersizdir. Bu nedenle memurlara ulaşım yardımı verilmeli” dedi. Araştırmaya göre, kişisel ulaşım araçlarında en pahalı ülke 51 fiyat düzeyi endeksi ile Danimarka, en ucuz ülke ise 75 endeks değeri ile Çek Cumhuriyeti. l Ekonomi Servisi Aselsan, savunmanın en büyükleri arasında selsan, dünyanın en büyük ilk 100 savunma sanayi kuruluşları listesinde 5 basamak yükselerek 62’nci sırada yer aldı. Şirketten yapılan yazılı açıklamaya göre, 1 milyar doları aşan cirosuyla Aselsan, askeri yayıncılık kuruluşu Defense News dergisi tarafından yayımlanan “Defense News Top 100” listesinde, 5 basamak yükseldi. Aselsan, dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesine 2006’da 93’üncü sıradan girmiş ve geçen yıl da 67’nci sırada yer almıştı. Defense News dergisi tarafından her yıl bir önceki yılın savunma satışları baz alınarak yayımlanan “Defense News Top 100” dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi olarak kabul ediliyor. l Ekonomi Servisi A C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle