28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 28 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN 4 Şam’da namaz kılma hayali, 4 yıl sonra yerini IŞİD’siz sınır hayaline bıraktı Yeni kumar masası KP’nin 2011’den bu yana Emevi Camii’nde namaz kılmaktan, Beşar Esad’ın birkaç haftaya devrilmesine, ‘savaş nedeni’ saydığı Süleyman Şah’ı taşımaktan bugün Esad’ın kalıcı olduğunu kabullenmeye kadar uzanan Suriye politikasında bu defa hedef tüm dengeleri değiştirmek ve kartların yeniden dağılmasını sağDUYGU lamak. Oysa yılGÜVENÇ larca, “Esad’sız geçiş dönemi, uçuşa yasak bölge, kara operasyonu ve güvenli bölge” isteyen AKP’nin iddialarının hiçbiri kabul edilmedi. Şimdi, Türkiye 2 milyonu aşkın Suriyelinin yanı sıra parasını da vererek Suriye’ye IŞİD karşıtı operasyon hazırlığında. Türkiye, önceki gün IŞİD’e yönelik bir operasyon yapmadı. PKK’ya yönelik operasyonlarını ise sınır içinde tuttu ve Hakkâri, Şemdinli ve Şırnak bombalandı. Korku eğerleri okurlarımdan, Mustafa Karahan 23.07.2015 tarihli yazımla ilgili bir mesaj göndermiş. Karahan, yazıda yaptığım uyarıyı korku ifadesi olarak algılıyor. Başka okurlarda da aynı olgunun oluşmaması için, bu yazıyı yazmak zorunlu oldu. Türkiye şu anda çift yönlü bir terör saldırısı karşısındadır. Yetkililer ne kadar inkâra yeltenirlerse yeltensinler bu “ısmarlanmış bir terör”dür. AKP’nin tek başına iktidarı yitirmesinin ülkede siyasi, ekonomik, sosyal istikrarsızlığa yol açtığı izlenimini doğurarak, hükümet bunalımı yoluyla zorlanacak erken seçimde, Tayyip Bey’in istediği sonuçların sağlanmasına yönelik bir kaos ortamı yaratılmaya çalışılıyor. IŞİD terörü, bu iş için biçilmiş kaftan. İktidar, ne kadar aksini söylerse söylesin, IŞİD’in doğup palazlanmasında, gerek genel Suriye politikasıyla, gerekse IŞİD’i PYD’ye karşı kullanmak için fanatiklere verdiği destekle, gelişmelerin birinci derecede sorumlusudur. Sınır boyu ve ötesinde, TSK’nin giriştiği operasyon doğru, fakat gecikmiş bir girişimdir. HHH Artık bilmeliyiz ki, IŞİD yalnız sınırda değil, ülkenin her yanındadır. O açıdan, IŞİD terörü her an ülkenin her yanında patlak verebilir. Buna karşı tek başına TSK’nin alacağı önlemler yeterli değildir. Devletin ya da doğru deyişle devletten geriye ne kalmışsa, onun topyekun seferber olması gerekiyor. Tabii burada devletin kurumlarının hangisine ne kadar sızma olduğu sorusu geliyor gündeme. Görülüyor ki, şu anda Türkiye’nin iki ateş arasındaki demokrasisi, iktidarın komploları ve terörün saldırıları karşısında öz savunma konumundadır. Daha önceden de yaşadığımız kimi örneklere karşın, çok fazla alışkın olmadığımız bu yaygın teröre karşı yeni bir demokratik mücadele türü söz konusudur. Burada terör ile mücadele ederken, onun tuzağına düşerek yöntemlerinin esiri haline gelmemek gerek. Örneğin Cübbeli Ahmet Hoca diye bilinen Mahmut Ünlü, IŞİD’in “katlinin vacip olduğu, görüldüğü yerde katledilmesi” fetvasını verirken, IŞİD zihniyetinin ne kadar yaygın olduğunu da gözler önüne sermiştir. IŞİD’e karşı, IŞİD zihniyeti ve yöntemleri de IŞİD’in zaferi demektir. HHH Yukarıda sözünü ettiğimiz, ne zaman ve nerede patlayacağı belli olmayan, her an her yerde karşılaşabileceğimiz terörle mücadelede iş başa düşüyor. Bu durumda bilinen bazı gerçekleri tekrar anımsamakta yarar var: Terörün yöntemi sindirmektir. En büyük beklentisi, toplumun, özellikle demokratik güçlerin korku ve yılgınlığıdır. Bu yılgınlığa kapılmamak, doğabilecek korkunun üstesinden gelmek gerek. Ama bu aynı zamanda ısmarlanmış bir terör olduğuna göre, bilinçli olmak, eylemin ardındaki gizli gücü deşifre edip açığa çıkarmak için gerekli uyarıları da yapmak şart. Bu durumda terörü taşeron tutan muktedirlerin oyunları konusunda insanları uyarmak, ne korkmak anlamını taşır ne de topluma korku aşılamak. Terör karşısında, kendini de toplumu da korkunun pençesine teslim etmemek gerek. Ama korkuyu yenerken yürekten çok, bilinçli beyinle hareket etmek gerekmez mi? D A Türkiye, IŞİD karşıtı koalisyonun hem Irak hem de Suriye bölümünde yer alacak. Türk uçakları, kendi üslerinden kalkarak vuracak ancak diğer ülkelerin uçakları İncirlik dışında konuşlanmayacak. TSK’nin yaptığı operasyonların maliyeti de tamamen Türkiye’nin üzerinde olacak. ABD ise operasyonların masraflarını, operasyona katılmayan ve daha az katılan Suudi Arabistan gibi bazı koalisyon ortaklarıyla paylaşıyor. ABD ile imzalanan mutabakatın nihai bir tarihi ise bulunmuyor. ABD uçaklarının, su Parası bizden! AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu baylarının ve teknik personelinin de önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Gelecek uçak sayısının bir deste veya düzine olması, gelecek yabancı asker sayısının ise 200’i aşması beklenmiyor. Yabancı personel, İncirlik dışındaki üslere konuşlanmayacak, sadece bu üslere acil iniş hakkına sahip olacak. ABD dışında operasyona katılması beklenen ülkeler ise oldukça sınırlı: İngiltere, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan. İncirlik’te katılımcı ülkelerden oluşan bir harekât merkezi oluşacak. Katar ise ilk operasyonlara katılmış, daha sonraki operasyonlara katılmamıştı. ABD öncülüğündeki son operasyona Bahreyn, Kanada, Ürdün, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Türkiye’nin operasyonlar sırasında YPG kontrolündeki Zur Maghar’ı vurduğu iddialarına ise Türk kaynaklardan farklı tepkiler geldi. Türkiye’nin bölgeyi vurduğu iddialarını doğrulamayan Dışişleri, “Bir ateş açıldıysa karşılık verilir” derken, güvenlik kaynakları ise, PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in iddialarına işaret ederek, “Eğer bize ateş açıldıysa, kim olursa olsun karşı lık verilirir. Müslim o zaman adamlarına söylesin, bizim sınırımıza ateş açılmasın” dedi. Güvenli bölge: ABD ile Türkiye arasında varılan mutabakatta AzezCerablus hattı için sadece “IŞİD’den arındırılmış bölge” (ISfree area) tanımlaması geçiyor. Metinde ‘güvenli bölge’ (security zone secure area) ifadesi yer almıyor. Havadan koruma sağlanacağı belirtilmiyor. Bu bölgenin IŞİD’den temizlenmesi hedefleniyor. ABD’nin Kongre’den aldığı onay da sadece IŞİD ile sınırlı. Öte yandan, YPG yönetimindeki 3 Kürt kantonunun birleşmesine kesin olarak karşı olduğunu açıklayan Türkiye, bu bölgeye YPG’nin, rejimin veya başka bir grubun yerleştirilemeyeceğine dair de güvence alamadı. Muhalefetin kontrol sağlayacağı bölgenin ilk etapta küçük cepçiklerle oluşması hedefleniyor. Uçuşa Yasak Bölge: Türkiye, uçuşa yasak bölge söylemini tamamen unuttu. ABD’den gelen net açıklamalar bu beklentiyi rafa kaldırdı. Esad şartı: Erdoğan başta olmak üzere AKP’nin ısrarı, İncirlik’in sadece IŞİD karşıtı olarak açılmaması ve rejimi de hedef almasıydı. Bu şarttan hem eğitdonatta hem de İncirlik’te tamamen vazgeçildi. Cenevre görüşmeleri sürecindeki ‘Esad’sız geçiş dönemi’ söylemleri ise tamamen unutuldu. Kara operasyonu: Türkiye, Suriye’de istikrarın kara operasyonu yapılmadan gerçekleşmeyeceğini söylese de ABD’nin söylemine teslim oldu. Operasyonlar sırasında Türkiye sadece sınırından top atışı yapacak. l ANKARA/Cumhuriyet Dün ne dedi, bugün ne dedi? üvenli bölgenin sınırları ile ilgili ise Davutoğlu, 15 Ekim 2014’te “Biz bunun belli yoğunluklu nüfusların olduğu yerlerde... Mesela Halep’in kuzeyinde olması lazım. Çünkü Halep’te hem rejim saldırıları var hem IŞİD saldırıları var. Halep’le Türkiye sınırları arasında olması lazım. İdlib’in Türkiye sınırlarına yakın yerlerinde, aynı şekilde Lazkiye’nin kuzeyinde, yine Haseke’de belli bölgelerde ve şu anki Cerablus bölgesinde, Ayn elArab’da. Bütün bu kuşakta yerleşim merkezlerinin olduğu alanlara göre derinliği değişebilir” dedi. Bunu Türkiye’nin mi yoksa BM’nin mi belirleyeceğine ilişkin soruya karşılık da Davutoğlu, 27 Temmuz 2014’te şunları söyledi: “ABD ile yapılan anlaşma içinde bizim hassasiyetlerimizi konu alan maddeler tercih edildi. Detay veremesem de, ÖSO gibi unsurların havadan korunması gibi. Alana kara gücü sokamasak da bizimle çalışan güçlere havadan destek verilmesi. Eğitdonat faaliyeti de istenilen hızda olmasa da yapılır hale geldi. Nihayet, şartların getirdiği ortak bir zemin oluştu. Onun için de İncirlik Üssü de dahil olmak üzere koalisyonun içinde işbirliği yapılmasında mutabık kalındı. Gelişen olaylar ve harekâtlarımız paradigmatik bir bakış açısıyla olmasa dahi şartları ortaya çıkarmıştır. ” G Amanpour’a operasyonu anlattı aşbakan Ahmet Davutoğlu, “CNN International” kanalında gazeteci Christiane Amanpour’un IŞİD ve PKK’ye yönelik operasyonlara ilişkin sorularını yanıtladı. Gezi olayları sırasında “Gezici” olarak anılan Amanpour, Davutoğlu’na “Savaşa geç katıldınız. Bu ani tavır değişikliğin nedeni nedir?” sorusunu yöneltti. Davutoğlu ise, “DAEŞ, Suruç’ta 32 vatandaşımızı öldürdü. Perşembe günü, sınırda 1 askerimizi şehit etti. Dolayısıyla sınırımızı DAEŞ’ten temizlemek gereklilik halini aldı ve operasyona hemen başladık” yanıtını verdi. Davutoğlu, PKK’ye yönelik operasyonlarla ilgili soruya, “Öncelikle, bu savaş ‘Kürtlerimize’ değil, PKK’ya karşıdır” şeklinde yanıt verdi. Ayrıca aHaber yayınına katılan Davutoğlu, HDP’ye ilişkin “Eğer silah bırak sözün geçmiyorsa niye İmralı’ya gitmek istiyorsun. Silahlı gruplar Türkiye’den çıksın o zaman önü açılır. O ana kadar talep etme hakları da yetkileri de yoktur” dedi. CHP ve MHP’ye yapılan terör bilgilendirme toplantılarına HDP’nin neden çağırılmadığı konusunda Davutoğlu “HDP diyebilir ki ‘Bize neden bilgilendirme yapılmadı?’... Onlar önce safını ve yerini belirlesin, bilgileri nerelere servis edebileceği noktasında soru işaretlerini kaldırsın, biz gerekeni yaparız. Polisimizi öldürenleri savunurken, emniyet gelip sana bilgi vermez” dedi. l ANKARA B CHP vE HDP gİtMEDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve beraberindeki heyeti kabul etti. Fotoğraf: AA Erdoğan, AKP ve MHP’lilere çözüm sürecini anlattı. MHP’li Yılmaz, “Kürt kökenli vatandaşlar PKK’nin kucağına itildi. Operasyonlarda geç kaldınız” dedi SELDA GÜNEYSU ‘IŞİD ve PKK’ye zemin hazırlandı’ dediler, Erdoğan yanıt vermedi C muhalefet etmişti. Bunun üzerine Yılmaz, ziyaret için ileri bir tarihin belirlenmesini ve en azından her partiden bir üyenin katılımıyla Saray’a gidilmesini önermişti. Tutumlarını sürdüren CHP ve MHP’li divan üyeleri Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dün gerçekleştirilen görüşmeye katılmadı. HDP protestolarının gerekçesini şu ifadelerle anlattı: “Seçim öncesinden başlayarak bugüne kadar sürekli olarak söylem ve uygulamaları ile HDP’yi hedef haline getiren, tarafsızlık ilkesi başta olmak üzere anayasada kendisine verilen yetkileri hiçe sayarak partimize yönelik tüm baskıların ve operasyonların planlayıcısı ve uygulayıcısı konumunda bulunan, iktidar ve seçim hesapları üzerinden çözüm sürecini engelleyen ve Türkiye halklarına savaşı dayatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyarete HDP’li Divan üyeleri katılmayacaktır.” MHP ise başta Genel Başkan Devlet Bahçeli başta olmak üzere parti yönetiminin “kaçak ve karanlık saray” diye nitelendirdiği, Erdoğan’ın tarafsızlığı için de çok sert eleştirilerin yapılmasına karşın ziyarete “devlet teamülleri” gerekçesiyle tam kadro katılım gösterdi. Görüşmeye MHP’den TBMM Başkanvekili Koray Aydın, TBMM Katip Üyesi Emin Çınar, TBMM Meclis İdare Amiri Seyfettin Yılmaz katıldı. Erdoğan’ın, “Türkiye’de bir koalisyon çalışması yürütülüyor. İnşallah bu görüşmeler sonunda güçlü hükümet kurulur. Güçlü bir hükümet yapısı çıkmazsa o takdirde millet iradesine gidilir” sözleri ile erken seçim imasında bulunduğu kaydedildi. MHP’li İdare Amiri Seyfettin Yılmaz, Erdoğan’a “Sizin çözüm süreci dediğiniz bu süreçte Kürt kökenli vatandaşlar PKK terör örgütünün kucağına itildi. Devlet bölgeden çekildi. Silahların gölgesinde yapılan seçimlerin sonucu 7 Haziran’da kendini gösterdi. Bu operasyonlara geç kaldınız. Bari bundan sonra kararlılıkla devam etmeli. Anadolu coğrafyasında adalete güven kalmadı” tepkisini gösterdiği öğrenildi. Erdoğan’ın ise Yılmaz’ın bu eleştirilerini not aldığı ancak bir yanıt vermediği belirtildi. Kırmızılı kadın CHP’li belediyenin parkında! erel seçimde göreve gelen Muratpaşa Belediye Başkanı CHP’li Ümit Uysal döneminde yapımına başlanan Meydankavağı Mahallesi’ndeki park, kullanılmaya başlandı. İçinde süs havuzu, mini tiyatro, basketbol sahası, dinlenme alanı, yetişkinler için spor aletleri, köpek eğitim parkı ve çocuk parkı bulunan alan, özellikle akşam saatlerinde vatandaşların ferah nefes alacağı hale geldi. Trafonun bir yanında Nâzım Hikmet Ran’ın “Davet” adlı şiirinden “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” dizesine yer verilirken, parka bakan yanında ise Gezi olaylarının simgesi haline gelen, “kırmızılı kadın’”olarak bilinen İstanbul Teknik ÜniSungur versitesi Mimarlık Fakültesi araştırma görevlisi Ceyda Sungur’a polisin biber gazı sıktığı anın resmi yer aldı. Gelecek ay açılışı planlanan parkın mini tiyatro kısmında ise Gezi olaylarında yaşamlarını yitirenleri simgeleyen kabartmalar bulunuyor.Adını vermek istemeyen bir polis misafirliğe gittiği mahallede oğlunun çocuk parkında oynarken resmi gördüğünü ve “Baba sen de insanların yüzüne biber gazı sıktın mı?’”diye sorduğunu, bunun üzerine verecek cevap bulamadığını söyledi. lANTALYA/ DHA Y umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve beraberindeki 25. dönem TBMM Başkanlık Divanı üyelerini kabul etti. Ziyarete AKP ve MHP’li üyeler tam kadro katılırken, CHP ve HDP’den katılım olmadı. HDP protestosunu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “söylem ve uygulamaları ile HDP’yi hedef gösteren, tarafsızlık ilkesi başta olmak üzere anayasada kendine verilen görevleri hiçe saydığına” gerekçesine dayandırdı. Operasyonları anlatan Erdoğan, “Devlet politikasını, devlet otoritesini sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. MHP’li Seyfettin Yılmaz’ın Erdoğan’ı çözüm süreci ile ilgili olarak “Devlet bölgeden çekildi. Hakimiyetini PKK ile paylaştı. Her iki terör örgütüne zemin hazırlandı, alan açıldı” eleştirdiği, Erdoğan’ın ise eleştirilere karşılık vermediği belirtildi. TBMM Başkanlık Divanı’nın seçiminin ardından yapılan ilk toplantıda, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ziyaret konusu Meclis Başkanı İsmet Yılmaz tarafından gündeme getirilmiş, CHP ve HDP’li üyeler öneriye ‘OtORİtE SüRECEK’ Erdoğan’ın heyete, Suriye’nin kuzeyinde yürütülen operasyonlar hakkında bilgi verdiği dile getirildi. Erdoğan’ın “Bugünlerde bu sürecin sanki şimdi olmuş gibi düşünenler var ancak bu sürecin sonuydu. Operasyonların da şimdi yapılması lazımdı. Biz, devlet politikasını, devlet otoritesini sürdürmeye devam edeceğiz” dediği belirtildi. “Ülkenin birlik ve beraberliği için yapılması gereken operasyonlardı” dediği belirtilen Erdoğan’ın, “Devlet illegal oluşuma, bu milletin yapısına uygun olmayan yapıya müsaade etmez. Bu operasyonlar içte ve dışta aynı şekilde devam edecek. İç Güvenlik Yasası’nı boşa çıkarmadık. Gazi Mahallesi’nde maskeli silahlı gruplara müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandığı öğrenildi. l ANKARA Erken seçim mesajı Safını belli etsin Çözüm eleştirileri C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle