Katalog

Salı 28 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 6 Gazetecilerden Arınç’ın sözlerine suç duyurusu Başbakan Yardımcısı ve geçici hükümet sözcüsü Arınç’ın Basın Özgürlüğü Günü’nde gazetecileri hedef gösteren konuşması yargıya taşındı azeteciler, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü’nde Evrensel ve Özgür Gündem’i hedef gösteren Başbakan Yardımcısı ve geçici hükümet sözcüsü Bülent Arınç hakkında dün Çağlayan Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu. 25 gazeteci Arınç’ın sözlerinin “hakaret” ve iftira”dan ve 5237 sayılı TCK’nin “Hakaret” başlıklı 125 ve 267. maddeleri uyarınca yargılanmasını talep etti. Arınç, katıldığı bir televizyon programında, “Özgür Gündem ve Evrensel’in de içinde olduğu, diğerlerini saymayayım birçok gazete, bunlar suç makinesi. Bunlara dava açsak cezalara boğulurlar. Terör örgütünün eylemlerini öven ifadeler kullanıyorlar. Bazı isimlerle köşe yazıları yazıyorlar. Ama biz onlara bu kadar çok dava açsak bu davaları da kullanırlar. Yine çıkar aynı şeyleri yazarlar” demişti. Arınç’ın bu sözleri üzerine birçok gazeteci de önceki gün sosyal medyadan “Bazı gazeteleri ‘suç makinesi’ olarak gören Arınç anlayışının yargılanması için yarın saat 10.00’da Çağlayan Adliyesi’ndeyim” yazarak kampanya başlatmıştı. Çağrı üzerine dün Çağlayan Adliyesi C kapısı önünde gazeteciler biraraya geldi. Suç duyurusunda bulunmak için adliyeye girmeden önce konuşan Celal Başlangıç, gazeteciliği suç makinesi gibi gören anlayışa karşı toplandıklarını belirterek şunları kaydetti: “Bu açıklamayı ifade özgürlüğü olarak değerlendiremeyiz çünkü bu ifadeleri kullanan şahıs Başbakan Yardımcısıdır. Söylediği her söz, alt RTE’nin yıldızı bir daha parlamaz lkenin o kadar temel konusu var ama biz durmadan iktidar odaklı yazılar yazmak zorunda kalıyoruz. Bizim için de zor bir durum. İktidara yapışmış bir lider ve parti olunca hangi hesaplar, planlar içindeleri anlamak, başlıca sorunumuz oluyor. Seçmeni biçimlendirmek için AKP/Beştepe’den algı operasyonları pompalanmaya başladı. Bunun ilk işareti, AKP oyunun “yüzde 45’i aştığına” ilişkin piyasaya sürülen palavralardır. AKP’nin tanınmış algı şefi Hüseyin Çelik bildik propagandasını yapıyor. 7 Haziran seçimlerinden önce de, önlerindeki gerçek oranlar yüzde 40 civarını gösterirken, kamuoyuna sundukları oranlar yüzde 47’lerde dolaşıyordu. Buna benzer daha çok kamuoyunu baskılama oyunları göreceğiz. HHH Cumhurbaşkanı’nın hesapları tutar mı? Savaş operasyonları ile erken seçimde oy artırma politikası başarıya ulaşır mı? Bunun için seçmen, “yaşasın hükümet savaşıyor” düşüncesinin şehvetine kapılarak “oyunu bize verir” basit mantığı mı işler? Yoksa, eyvah oğlum askerde, poliste, okulda, can güvenliğimiz ne olacak yine, biçimindeki yaşamda kalma içgüdüsüyle hükümete ret mi ağır basar? Bu psikolojiyi belirleyecek olan, erken seçime giderken yaşayacaklarımızdır. Ya “ülkemiz elden gidiyor” ile milliyetçi duygular aşırı noktalara tırmandırılacak ve oylar devşirilmeye çalışılacak... Ya da ülkede yeni bir korku egemenliği ile RTE’ye hayır ağırlık basacak. RTE, bir de Davutoğlu’nu ikna etmek gibi bir problem yaşayacak. Uzun zamandır bu köşede işlediğim görüş, erken seçimin, Davutoğlu’nun siyasi liderlik iradesi ortaya koymasını engelleyeceği ve Davutoğlu’nun erken seçimi değil koalisyonu istediğidir. Gördüğüm kadar, bu düşünce yaygınlaşıyor. Fakat Davutoğlu, RTE engelini nasıl aşacak ve koalisyon kuracak? AKP içinde, Beştepe/Başbakanlık arasında epey gerilimler yaşanacak bir sürece giriyoruz. Pazarlıklar mı olacak, Parti’de RTE güçleri Davutoğlu’na karşı ikazlarda mı bulunacak, RTE Davutoğlu’nu oldubittiler karşısında mı bırakacak?.. İzlemeye değer. G Ü 25 gazeteci adliyede buluştu Arınç’ın hedef gösterdiği gazetelerden biri olan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’ın da aralarında bulunduğu suç duyurusunda yer alan gazeteciler şöyle: M. Celal Başlangıç, Semra Pelek, Erk Acarer, Oğuz Güven, Ayşe Yıldırım Başlangıç, M. Murat Sabuncu, Ercüment Akdeniz, Ceyda Karan, Melda Onur, Celalettin Can, Davut Uçar, Bayram Balcı, Hakan Temel Tahmaz, Elif Ilgaz, Mahir Turan, Mustafa Köz, Cengiz Hakkı Zariç, Faruk Eren, Özge Ozan, İnci Hekimoğlu, Gökhan Durmuş, Mehmet Fehim Işık, M.Cavit Nacitarhan, Sadık Güleç. kademenin basına yönelik elinden geleni yapması anlamına gelir. Türkiye’de basın özgürlüğünü dünya sıralamasının en altına indirgeyen bu anlayış hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” Gazeteci ve eski Milletvekili Melda Onur da suç duyurusunda bulunan isimlerden biri oldu. Onur suç duyurusu öncesi, “Bunu Arınç kasıtlı yapıyor. Bunda sonra da devam edecektir. Arınç’ın sicili zaten bu söylemlerinden dolayı kabarık. Biz Arınç’ın kadınlar olarak kahkaha atan kadınlara ilişkin sözleri hakkında yine burada suç duyurusunda bulunmuştuk. Arınç bir dönem ‘Sadece zaman okuyun o size yeter’ derken şimdi bunu unuttu. Hangi gazeteyi okuyup okumayacağını da ondan öğrenecek değil bu halk” dedi. turmamalıdır.” Suç duyurusunda Arınç’ın sözlerinin hakaret, iftira olduğu belirtilerek sonuç ve istek olarak şu ifadeler yer aldı: “Türk Ceza Kanunun 125. ve 267. maddelerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi ile BM Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 19. maddesine aykırı davranan şüpheli suç işlediğinden hakkında soruşturma açılarak eylemine uyan fiillerinden dolayı cezalandırılmasına ve hakkında ceza davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet gibi görülüyor. RTE, üç dönem kuralına takılanlardan bir kısmına, elveda ziyaretlerinde durun bakalım acele etmeyin, bekleyin, demiş. Bu, bir süre önce yazdığım gibi, AKP’nin eski kadrolarla erken seçimde seçmenin karşısına çıkabileceği varsayımını doğrulayacak gelişmelere yol açabilir. Tabii bana sorarsanız, Abdullah Gül’ün de mesela Parti Başkanı veya Başbakanlık düşüncesiyle Parti vitrininin, bu kez seçimleri kazanacak biçimde tasarlanarak seçime gidilmesi. Gül etkenini devreye sokmayı düşünürse, RTE’nin bir “iktidar paylaşımı”nı da kabul etmesi gerekir. Buna ne kadar hazır olur, bilinmez. Ama parti olarak çoğunluğu yeniden sağlamalıyız düşüncesinin gerçekleşmesinin başka bir yolu yordamı yoksa, RTE bu seçeneği kabul edebilir. Tabii Abdullah Gül’ün böyle bir projeye bakışı ne olur bilinmez. Şunu belirteyim: Parti vitrinini üç dönemliklere yeniden yolu açarak yenileme, bu yolla seçimi kazanmalarına hiç mi hiç yetmez. Onlar zaten varlarken yüzde 9 oy kaybettiler. Ama Gül etkeni farklı sonuç verir. Sicili kabarık Hakaret ve iftira Suç duyurusunda şu ifadeler kullanıldı: “Gazetecilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide eden ve küçük düşüren tutum ve davranışlar ve suçlamalar; ifade özgürlüğü hakkını kullanan ve basın özgürlüğünden yararlanan gazeteciler için sürekli bir tehdit oluş RTE yıldızını yeniden parlatamaz Gezi’nin simgesi yenileniyor Yıkımına başlanan Karaköy Salı Pazarı Yokuşu’ndaki gökkuşağı merdivenleri yeniden yapılıp boyanacak. ezi Parkı eylemleri sırasında boyanan ve simgesel bir özellik kazanan Karaköy Salı pazarı Yokuşu’nda bulunan “gökkuşağı merdivenleri” yıkılıyor. Damadı ile birlikte 2 yıl önce merdivenleri rengârenk boyayan Orman Mühendisi Hüseyin Çetinel, merdivenlerin yenilenmesini mahalleli olarak kendilerinin istediğini belirterek, “Halkımız endişe etmesin, çok daha güzel yapılacak, mer Yıkımdan divenler yiönce halk, ne gökkuşağı merdivenrenginde ola lerde focak” dedi. Yı toğraf çekkım çalışması tiriyordu. sosyal medyada büyük yankı buldu. Yüzlerce mesaj paylaşılırken bazı kişiler protesto için merdivenlere koştu. l İSTANBUL/ Cumhuriyet G AKP vitrini Gül ile yenilenir mi? Son öpücük DİSK’e 12 Eylül 1980 öncesi uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler’in eşi, Kemal Türkler Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sabahat Türkler, dün son yolculuğuna uğurlandı. Eşi Kemal Türkler’in toprağa verildiği gün olan 25 Temmuz’da yaşamını yitiren Türkler için ilk olarak DİSK binasında tören düzenlendi. Törenin ardından cenaze Şişli Camii’ne getirildi. Cenazeye Süleyman Çelebi, Tuncay Özkan, Barış Yarkadaş ve CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Birleşik Metal İş Sendikası Başkanı Adnan Serdaroğlu, Sabahat Türkler’in kızı Nilgün Soydan, gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Kemal Türkler davasında ailenin avukatlığını yapan Av. Rasim Öz, Av. Bahri Bayram Belen, Av. Akın Atalay (Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı), Av. Bülent Utku (Gazetemiz Hukuk Servisi Müdürü) ile sendika üyeleri katıldı. Sabahat Türkler arkadaşlarıy Bu arada RTE’nin kulislere sızan sözleri, doğruysa eğer, yeni bir atağı gündeme getirecek Ben, RTE’nin “savaş politikasıyla” oylarını artıracağını sanmıyorum. RTE, savaş yoluyla yıldızını yeniden parlatamaz. Toplumsal konumu, özellikle Kaçak Saray ile büyük darbe yedi. Türkiye’nin maliyesini, milletin hazinesini har vurup harman savuran bir Cumhurbaşkanı var. Bugüne kadar hiçbir Cumhurbaşkanı, kendi lüksü ve iktidar gücünü böyle inanılmaz noktalara tırmandırmamıştı. Millet bunu görüyor ve konuşuyor. CHP’nin, RTE’nin Türkiye’ye günlük, aylık ve yıllık maliyetlerini hesaplattırmalı ve düzenli açıklamalıdır. (Çiğdem Toker’in de kulakları çınlasın...) Ekonomi sarsılmış, dolar tırmanıyor, ortalığın kaotik hali durulacağa benzemiyor. ABD ile ittifak bile ülkeye gerekli Batı parasını çekemez. Erken seçimi istiyor, RTE orayı zorlayacak diyoruz, ama bu kısa süreçte yaşanmakta olan ve yaşanacak bütün olaylar RTE ve AKP’nin aleyhine gözüküyor. Ve bunlar “savaş ve zafer naraları’nın canına okuyacak cinsten olaylardır. Bütün bunlar, yine de Davutoğlu’na koalisyon kurması için bir şans verebilir. işçilerin ‘Sabahat Ablası’ son yolculuğuna uğurlandı BALıKESir’dE ALBAYrAK TEpKiSi BÜYÜYor Halk Albayraklar’ı konuşturmadı COŞKUN YAMAN Cenazeye Süleyman Çelebi ve Murat Karayalçın da katıldı. la birlikte kurduğu KETEV’de işçi çocuklarının eğitimine katkı sağladı. Törende konuşan Serdaroğlu, “Metal işçilerinin Sabahat Ablası 35 yıldır metal işçilerine destek verdi. Bize göstermiş olduğu yollar bundan sonra da önümüzü aydınlatacak” dedi. 3 yıldır parkinson hastası olan, son birkaç aydır evinde yoğun bakımda tutulan Sabahat Türkler’in kızı Nilgün Türkler Soydan ise “Ben annemin DİSK’e nasıl sevdalı bir insan olduğunu biliyorum. En son yemeğini yedirmeye çalışırken ‘Yemeğini ye, DİSK’e gideceğiz’ dedim, ‘Söz mü’ dedi, ‘Söz veriyorum iyileş, kalk’ dedim, o da bana ‘söz veriyorum iyileşeceğim’ dedi. Yemin ediyorum ki alnına son öpücüğü ‘bu da DİSK için diye’ koydum” dedi. Beko ise, “DİSK’in geleneklerini bizden sonraki kuşaklara aktarabilmek için çok işler yaptı” dedi. Cenaze Topkapı Çamlı Mezarlığı’na toprağa verildi. l İSTANBUL /Cumhuriyet lbayrak Turizm Seyahat A.Ş’nin Balıkesir’de kurmak istediği kâğıt fabrikası ve buna enerji sağlayacak termik santral projesini istemeyen Paşaköy halkı, şirketin genel müdürü Ahmet Çetin Taşçı’yı konuşturmadı. Paşaköy’ün eski muhtarı Mücahit Can, projenin iptali için dava açacağını açıkladı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan 10 yıl önce alınan Balıkesir SEKA Kâğıt Fabrikası’nı 150 milyon dolarlık yatırımla yeniden faaliyete geçirmek isteyen Albayraklar, projeyi halka anlatamıyor. Şirketin genel müdürü Taşçı, önceki gün gittiği Paşaköy Kahvehanesi’nde, yine halkın tepkisi ve protestosuyla karşılaştı. Tepkilere karşın konuşmak isteyen Taşçı’nın, “Buraya bir termik santral yapılmıyor. 300 megawatın üstünde yapılırsa A devletten ÇED izni gerekiyor. Biz 25 megawatlık bir tesis yapacağız. Burada günlük 275 ton kömür kullanılacak” sözleri tansiyonu yükseltti. “Geçen toplantıda ‘450 ton kömür kullanılacak’ demiştiniz. Hatta fazla enerjinin dışarıya satılacağını söylemiştiniz” diyerek Taşçı’ya tepki gösteren yurttaşlar, alkışlar eşliğinde de “hayır, hayır” ve “istemiyoruz” sloganları attı. Paşaköy’ün eski muhtarı Mücahit Can ise projenin iptali için dava açacağını bildirdi. Albayrak Kâğıt Fabrikası Genel Müdürü Ahmet Taşçı ve ekibi halkın tepkisinin büyümesi üzerine mahalleyi terkedip, fabrikaya döndü. Balıkesir Demokrasi Platformu (BALDEP) halka destek vermek için bugün Paşaköy’e gidecek. Çok sayıda sendikacı, sivil toplum örgütü üyesinin halkla buluşması saat 19.00’da gerçekleşecek. l BALIKESİR C M Y B