11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 26 Temmuz 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 5 Soylu, yaylaları anlamamış Siz basını hedef göstermeyi iyi bilirsiniz şaret fişeğini Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç attı. Cuma akşamı televizyon konuşmasında Özgür Gündem ve Evrensel gazetelerini hedef gösterdi. 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü’nde şunları söyledi: “...Benim daha sözlerim bitmedi. Elimde bir dosyayla geldim ama süre kalmadı. Bakın size göstereyim. Özgür Gündem ve Evrensel’in de içinde olduğu, diğerlerini saymayayım birçok gazete.. bunlar suç makinesi. Bunlara dava açsak cezalara boğulurlar. Terör örgütünün eylemlerini öven ifadeler kullanıyorlar. Bazı isimlerle köşe yazıları yazıyorlar. Ama biz onlara bu kadar çok dava açsak bu davaları da kullanırlar. Yine çıkar aynı şeyleri yazarlar.” O Özgür Gündem ki; yıllarca çalışanları, dağıtıcıları öldürülmüş, saldırıya uğramış, gazete binaları bombalanmıştı. O Evrensel ki; meslektaşı 180 derecelik büyük hamle TE’nin iktidar denklemi içinde savaş vardı. Diyorduk: RTE’nin “Savaş aracı” ile puan kazanarak, kaçan seçmenlerinden bir kısmını geri almak için erken seçimi zorlama ve “tam iktidarı” yeniden geri kazanma planı hızla devreye girdi. Her şey tam eşgüdümlü oldu: ABD ile anlaşma, IŞİD’e karşı operasyon ve PKK hedeflerini vurma... Şimdi bunlara bakalım. PKK ve HDP de, ortada asıl bir hükümet bile kurulamamışken, öncelikle Kürt meselesini dayatan politikaları ve hemen ardından PKK’nin silahlı eylemleri başlatması, iktidara “operasyonlara başlaması” için gerekli bahaneleri sundu. Dün sosyal medyada şu mesajı paylaştım: “PKK, HDP’yi bitirir bu gidişle, HDP direnebilir mi, soru işareti. PKK bu gidişle RTE’yi de başkan yapar”... 10 gün önce de HDPPKK Başkalaşabilir mi, yazım tehlikeye işaret ediyordu: “Silahlı saldırılar başlarsa: KCK / PKK yapıları bu süreç üzerindeki ‘silahlı vesayetleri’ ile sonuca ulaşma politikalarını sürdürürlerse, güçlü bir tepki ile karşı karşıya kalırlar. Silahla bir yere varmaya son vermeliler. KCK’nin ilk aşama olarak ‘barajlara ve inşaatlara silahlı saldırı’ kararı, terörü, öldürmeyi, silahı bu konuda hâlâ ana araç olarak gördüklerini gösteriyor. Bunun arkasından da devamı gelebilir. Umarım bu kararları da salt sözde kalır.” Daha sonra da: “RTE’nin çok önemli bir şansı var: Kandil / PKK.. PKK’nin ilan ettiği ‘yeni savaş’ politikası... Bunun Türkiye’de RTE’nin dayatacağı erken seçim üzerindeki etkilerini de hesaba katın... (PKK’nin) böyle bir kararının, terörün, etkileri ve boyutları da çok olur. Hatta, Türkiye’nin elde ettiği ve ülkeye rahat bir nefes aldıran seçim sonuçlarını tersine çevirecek etkileri bile yaşarız...” O sürece girdik. PKK, Kürt hareketinin sivil siyasette ortaya çıkardığı en önemli siyasetçi Selahattin Demirtaş’ı da hedef aldı, hatta harcadı. Demirtaş ise yüzde 13’le barajın aşılmasının en önemli nedenlerinden biriydi. PKK, Demirtaş ve arkadaşlarını Kürt meselesine neredeyse ihanet etmekle suçlayacak noktaya geldi. Seçimde AKP’den kaçan Kürtler, PKK’ye “savaş” oyu vermemişti, HDP’yi sivil siyaset ve mücadele için seçmişti. Kürt Silahlı Hareketi, kendine çok fazla güvendi. Kobane’de IŞİD’e karşı Ameri R İ mız Metin Göktepe polisler tarafından dövülerek öldürüldüğünde orada çalışıyordu. Devlet yine parmağını “muhalif” basına çevirerek “ilgililere işaret” veriyordu. Ardından önceki gece yarısı sosyal medyada bir yavaşlama oldu. Herkes “Şu an acaba nerede hangi operasyon yapılıyor” diye birbirine soruyordu. Ve dün Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne yakın Rudaw, Erbil merkezli BasNews, ANF, Dicle Haber Ajansı (DİHA), Hawar Haber Ajansı (ANHA), Özgür Gündem gazetesi, Yüksekova Haber, sendika.org, RojNews internet sitelerine erişim de engelleniyordu. AKP, aslında Erdoğan; IŞİD ile mücadele diye başladığı yeni dönemde hedef olarak yine basını, muhalif grupları, aslında sesini yükselten herkesi hedef alıyordu. Türkiye demokratik anlamda yineyeniden geri saymaya başlıyordu. kan desteği ile kazandığı başarı ve meşruiyet, herhalde silahlı örgütlenmeleri, onları “savaş kararı alma zamanı” noktasına itmiş olabilir. Son tablo, hem PKK’nin hem IŞİD’in Türkiye’ye karşı savaş açtıklarını gösteriyordu. KP Genel BaşA kan Yardımcısı ve Trabzon milletve ı ıs c a k a ş ir g n a ih C Aktay... YarK Parti Genel Başkan ki ve llet Mi rt Sii dımcısı ve bib Ha a r’d itte Tw tay Ak li Yasin ızd ya ın ıcın Çelik adlı bir kullan Üç ! rum iyo ed a ric n ğı “TSK’da en geF16’yı Cihangir üzerind rsın valptı ya uş uç ce gece alçak ktan dalahi kandili bombalama paylaştı. i t’in ee tw ” ha etkili olur:)) de açıkce kin çe ki tep ı şım Payla lama yaptı: e mizah Bu bir espri. Bu ülked nu ciddiye bu se özgürlüğü var. Kim e alınacakdiy cid er Eğ . ğil alacak de uzu sorum uğ sa nasıl bir ülke old men mima Ta ir. rek ge gulamamız llet gülMi h. zah. Yüzde yüz miza şündü da rı zıla ba ; sün, eğlensin kilidir Süleyman Soylu. Karadeniz’den milletvekili seçilmiştir, yani yayla nedir, oradaki halk için ne anlama gelir iyi bilir. Bir de bölge halkının, hele kadınının ne kadar yürekli olduğunu. Misal Rabia Ana. Rizeli Rabia Özcan, Yeşil Yol’a karşı çıkanlar için “Beş on günlüğüne gelenler ahkâm kesiyor” diyen valiye yönelik “Devlet yok, halk var. Kimdir devlet ya. Devlet benim, biziz devlet” sözleriyle mücadelenin simgesi haline gelmişti. İşte Trabzon milletvekili Süleyman Soylu, Doğu Karadeniz’de sekiz ilin yaylalarını birbirine bağlamayı amaçlayan Yeşil Yol projesi ne karşı bölge halkının yeşil kıyımına karşı çıkan eylemlerini “PKK ve KCK’nin bölgeye sızma çalışması” olarak değerlendirdi. Solda ortak mücadelenin temelini oluşturmak için birçok akademisyen, siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün katılımıyla kurulan Birleşik Haziran Hareketi ile ilgili de yorum yapan Soylu, “PKK ve KCK, Birleşik Haziran Hareketi’ni taşeron kullanarak Karadeniz’e sızmaya çalışmaktadır. Bunu da Yeşil Yol üzerinden, HES üzerinden yapmaktadır” dedi. Soylu; ne Karadeniz’i ne oradaki halkın toprağı için verdiği mücadeleyi, ne de Birleşik Haziran’ı anlamış. Şaşırtıcı mı? Tabii ki hayır. A sün, ibret alsın, diye söyledim. Askerin F16’sıyla “etrafa ibret” dersi vermeye kalkan AKP’nin genel başkan yardımcısı eski günvletin, asDe . lde leri unuttu herha unutmasa kerin adamı oldu. Eğer servis ediere tel ze bir zamanlar ga ren’deki evilen “Erdoğan’ın Keçiö sı” fotoğrafva pro nin üzerinde F16 ı. ard tırl larını da ha uçmasın da kim uçO sun? 1725 Aralık’a dokunan herkes yandı, ona dokunan olmadı. Gerçi haksızlık etmeyelim o da yandı sayılır. Bir aydır Bodrum’da tatilde, ne de olsa güneş yakıcı. Dün Hürriyet’teki habere göre teknede sıkılınca eğlenmek için flyboard yaptı, denizin üzerinde uçtu. (Flyboard, deniz suyunu güçlü motorlarla iterek su üzerinde uçmayı sağlayan bir alettir.) Aynı habere göre Rıza Sarraf taze balık konusunda çok Dalgıçlar dalsın, Rıza uçsun hassas. “Ben yiyeceksem balığı, yollarım dalgıçlarımı, denizden taze taze” diye düşünüyor. Ama bonkör bir şahıs kendisi, misafirleri için de dalgıçları çalıştırıyor. Rıza Sarraf, teknesine gelen İbrahim Tatlıses’in şerefine balık yakalamaları için dalgıç ekibini yakındaki bir koya gönderdi. Balıklar yakalanmış, sofralar kurulmuştur. Belki CD’ye Tatlıses’ten de bir şarkı konulmuştur. Mesela “Nedensin isyanıma Nedensin feryadıma”... Demirtaş’ı harcadı Dikkat edin: ABD ile görüşmelerin sonuçlanması, İncirlik’i açma ve IŞİD’e karşı koalisyona katılma kararı ile operasyonlar eşzamanlı başladı. Görüşmeler uzun süre devam ediyordu. AKP hükümeti, Cumhurbaşkanı “saf değiştirdi” ve görüşmeleri hemen uzlaşma ile sonuçlandırdı. Çünkü iktidar, Batı ve ABD’yi IŞİD’e karşı mücadelede “PKK/ YPG’ye muhtaç bırakma”nın ve onları yükseltmenin önlerine koyduğu faturayı karşılayamaz hale geldi. Şimdi o kozu eline geçiriyor. Üstelik, PKK’nin silahlı mücadeleyi başlatması, eşzamanlı olarak PKK hedeflerini de vurma meşruluğunu gündeme getirdi. ABD ile uzlaşma, arkasından güvenlik zirvesi, tutuklamalar ve operasyonlar... ABD, PKK hedeflerinin de vurulmasına hık mık edebilir, ama IŞİD’e karşı TSK uçaklarından daha etkili bir yolu bulamayacaklarını bilirler. Üstelik İncirlik ve diğer havaalanlarının Amerikan operasyonlarına açılmasının, IŞİD’e karşı daha hızlı sonuç alınmasına büyük katkı sağlayacağını da... Ankara ABD ile anlaşma ile Batı’nın PKK konusunda elini kolunu da epey bağlamış gözüküyor. 180 derece değişen politika Yeni durumun içeride iki etkisi olabilir: a) RTE, Davutoğlu’nu da teslim alır, koalisyona değil, erken seçime odaklanmasını ana politika yapar. Önceki günkü konuşmasında zaten yine erken seçimi gösterdi. Hiçbir zaman “koalisyon kurulmalıdır” asla demedi. Şimdi son gelişmeler karşısında, koalisyon görüşmeleri tam yere serilebilir. b) Bu durumu etkileyecek olan, hedef alınan her iki örgütün, içerideki tehditlerini ne derece gerçekleştirebilecekleridir... AKP, MHP’nin oylarını alabilecek mi, vb... Zor bir sürece girdi ülke! İktidar siyasetinin doğurduğu kaos içinde ilerliyoruz. Koalisyon ‘out’, erken seçim ‘in’ CHP’den Erdoğan’a protesto TBMM Başkanlık Divanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapacağı ziyarete CHP’li üyeler katılmama kararı aldı. CHP’li TBMM Başkanvekili Şafak Pavey, kâtip üyeler Gülizar Biçer Karaca ve Emre Köprülü ile idare amiri Tufan Köse, AKP’lilere ziyarete katılmayacaklarını bildirdi. HDP’li üyelere ziyaretle ilgili bilgi verilmediği öğrenildi. l ANKARA Toplama kampı iptal İstanbul 6. İdare Mahkemesi Sarıyer’de inşa edilen ancak henüz açılışı yapılmayan ve hayvanseverlerin “toplama kampı” olarak nitelendirdiği binlerce hayvan kapasiteli Kısırkaya Hayvan Barınağı için iptal kararı verdi. Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne açtığı davada mahkeme, barınağın “kısmen mera, kısmen korunacak kumsal ve sahil” içerisinde kaldığı, imar planı onaylanmadan inşa edildiği, izin alınmadan yapıldığı ve mevzuata aykırı olduğu” kararına vardı. l İSTANBUL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle