11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 26 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK Demokrasi yasakları asın Özgürlüğü gününde hükümet sözcüsünün hedefinde basın vardı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Bunlar suç makinesi, terör örgütü” dedi. Bu sözlerden birkaç saat sonra ise bazı siteler erişime kapatıldı. Aralarında ANF, DİHA, Özgür Gündem internet haber sitelerinin bulunduğu 9 siteye erişim engellenirken, sosyal medya platformları twitter ve facebook da yavaşlatıldı. Arınç, önceki gün HaberTürk TV’de katıldığı canlı yayında Evrensel ve Özgür Gündem’i hedef gösterdi. 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü’nde hedefine gazeteleri koyan Arınç, “Bunlar suç makinesi. Terör örgütünü övüyorlar” dedi. Arınç şunları kaydetti, “... Benim daha sözlerim bitmedi. Elimde bir dosyayla geldim ama süre kalmadı. Bakın size göstereyim. Özgür Gündem ve Evrensel’in de içinde olduğu, diğerlerini saymayayım birçok gazete.. Bunlar suç makinesi. Bunlara dava açsak cezalara boğulurlar. Terör örgütünün eylemlerini öven ifadeler kullanıyorlar.” 14 Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın basın kuruluşlarını hedef göstermesinin ardından bazı internet sitelerine erişim engellendi ve sosyal medya yavaşlatıldı B ‘Arınç, 100’ü aşkın gazeteciyi tutuklatmıştı’ asın Konseyi de Arınç’ın sözleri üzerine yaptığı açıklamada şunları paylaştı: “Söz konusu siyasetçinin ‘Masumane soruyorum’ diye söze başlayıp, adres vererek gazetecileri hedef göstermesi çok talihsiz bir davranıştır. Kimilerinin zannettiği giArınç’ın bu sözlerinden bir kaç saat sonra da bazı haber sitelerine erişim engellendi. Fırat Haber Ajansı (ANF), Dicle Haber Ajansı (DİHA), Hawar Haber Ajansı (ANHA) Özgür Gündem gazetesi, Yüksekova Haber, Sendika.org, RojNews, Rudaw, BasNews’ün internet sitelerine Telekomünakosyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından iletişim yasağı konulan sitelerdi. DİHA Ankara Temsilcisi ve Özgür Gündem yazarı Kenan Kırkaya, Arınç’ın yazarı olduğu gazeteyi hedef göstermesi ve DİHA’ya karşı da eri B bi, gazeteciler suç makinaları değildir. Zor günlerden geçtiğimiz bu süreçte, siyasi anlayışın hedefinin medya değil, her türlü ‘çete’ olması gerektiğini hatırlatıyoruz.” Türkiye Gazeteciler Sendikası da şu açıklamada bulundu: “Geçici hükümetin sözcüsü Bülent Arınç’ın Basından Soşim engeli konulmasına ilişkin Cumhuriyet’e şu açıklamayı yaptı: “Bu tür süreçlerde basının susturulması hükümetlerin, iktidarların başvurduğu en temel yöntemlerden biridir. Özgür basının olduğu yerlerde iktidarlar at koşturamaz. Ve bu durumda da tepki gösterir. Bununla ilk defa karşılaşmıyoruz. 90’lı yıllarda aralarında 14 yaşındaki gazete satıcısının da olduğu 70’e yakın arkadaşımızı bu zihniyet katletti. 2011’de 40 arkadaşımız bir gece gözaltına alındı. Şimdi yeniden baskı altındayız. Silahlar devreden rumlu Devlet Bakanlığı yaptığı dönemde Türkiye gazeteciler için tam bir cehenneme dönmüştü. 100’ü aşkın gazeteci tutuklanmış cezaevlerine doldurulmuştu. Toplumsal olayları izleyen gazeteciler hedef olarak seçilmiş ve birçoğu bilinçli yapılan saldırılar sonucunda yaralanmıştı.” çıksın denilen ortamda özgür düşünce engellenmeye çalışıyor. Birileri bizleri hedef gösteriyor. Biz dün arkadaşlarımız katledildiğinde de cezaevinde de nasıl vazgeçmediysek bugün de vazgeçmeyeceğiz. Bizim şiddeti desteklediğimiz yanlıştır. Bu tür suçlamalara biz ancak güleriz. 2011’de diğer medyalar bizi yalnız bıraktı bugün umarım basın destek gösterir.” Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da Evrensel’in yayın hayatına başladığı günden beri gerçekleri bedeli ne olursa olsun yazmış olmanın gururunu ‘Bu ilk değil’ ‘Özgürlük sorunu’ ve sorumluluğunu taşıdığını belirterek şu açıklamayı yaptı: “Evrensel AKP iktidarını, politikalarını açık bir dille eleştiren bir gazetedir. Dış politikada Türkiye’yi savaşa sürükleyen uygulamalar, 1725 Aralık büyük yolsuzluk olayı, bu olayın iktadarla bağlantı ve örtbas etme çabaları, cihatçı örgütlere desteği, Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetten duyurduğu tırlarla silah göndermesi gibi olayları takip eden, sorgulayan bir yayıncılık yapıyoruz. Bugüne kadar IŞİD terörüne karşı iktidarın verdiği açık desteğin dünya basınında da teşhir olduğu günlerde IŞİD’e karşı yayıncılığıyla mücadele etmiş bir gazeteyiz. Arınç’ın hedef almasının bunların bir devamı olduğunu düşünüyoruz. Bu gözdağının 24 Temmuz’a gelmesi bir özgürlük sorunudur. Evrensel Gazetesi Arınç’ın, Erdoğan’ın hocası olan Erbakan’ın karşısında ter döktüğü 28 Şubat generallerine karşı iktidarın yandaşı medya alkış tutarken, dimdik durmuş gazete de yine Evrensel’dir.” l İSTANBUL /Cumhuriyet M Kevgir devlet! AA Polise saldırı: 4 yaralı Okmeydanı Anadolu Kahvesi’nde görev yapan 3 çevik kuvvet polisine 2 silahlı saldırgan ateş açtı. Açılan ateş sonucu 3 polis ve yoldan geçen bir kişi yaralandı. Saldırıya uğrayan polisler M.A. sağ kolundan, K.T. karnından, F.G ise diz kapağından yaralandı. Yoldan geçen Turan G’ye ise 3 kurşunun isabet ettiği öğrenildi. Silahlı saldırganlara polis ateş ile karşılık verdi. İki saldırgan ayrı yönlere doğru kaçarak izlerini kaybettirdi. Yaralı polisler Tülin Manço İlkokulu bahçesine yaralı vatandaş ise Cemal Kamacı Spor Kompleksi’ne alındı. Çevre yollar bir süre araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Yaralılar çevre hastanelere kaldırıldı. Olay yeri inceleme polisi çevrede çok sayıda mermi kovanı topladı. Polis çevredeki MOBESE ve güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yaralanan polis memuru, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. İstanbul Emniyet Mü dürü Selami Altınok, hastaneye gelerek yaralı polisi ziyaret etti. Altınok, açıklama yapmadı. İstanbul Valisi Vasip Şahin, yaralanan polis memurlarını ziyaret etti. l İSTANBUL /Cumhuriyet Barış Yürüyüşü’ne izin yok Barış Bloku’nun yürüyüşünü valilik yasakladı. Ankara ve İzmir’de eylemcilere sert müdahale edildi arış Bloku’nun 1 haftadır yaptığı çağrı metnine karşı bugün binlerce insan Tepebaşı TRT binası önünde toplanmaya hazırlanıyordu. Ancak İstanbul Valiliği dün tebligatla, yürüyüşün yasaklandığını duyurdu. Valiliğin açıklamasında şöyle denildi: “Valiliğimizden talep edilen Beyoğlu Tepebaşı ile Aksaray Metro Meydanı arası, 2015 yılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri alanları içerisinde yer almamaktadır.” Açıklamada ayrıca yürüyüşün yapılmaması için şu gerekçeler de öne sürüldü: “Ayrıca ülkemizde son zamanlarda meydana gelen terör olayları nedeniyle provokatif eylemlere mahal verilebileceğinden, ilimizde başta eyleme katılacak vatandaşlarımızın güvenliği olmak üzere halkımızın güvenliğinin tehlikeye düşmemesi, ka emleket o hale geldi ki, neresinde ne olduğu belli değil. Durum şu: Yıllarca beslenip büyütülen IŞİD’e yönelik sınır ötesi operasyonlar serisinin devamında, “Hazır yola çıkmışken, PKK operasyonu da yapalım” dendi, daha önce resmi ziyaret yapılan kampları bu kez savaş uçakları havadan bombaladı. Sınır ötesine çıkılmışken sadece Suriye yeter mi? Kuzey Irak da payını aldı. Başbakan’ın açıklamasına göre operasyonlar dalgalı şekilde devam edecek... Dün akşam saatlerinde Irak’a ikinci, Suriye’ye üçüncü dalga operasyonunun sürdüğü duyuruldu. Çözüm sürecinin yerini, operasyon süreci almış durumda. Sınırımızdan içeriye neyin girdiği neyin çıktığı belirsiz. Buna tabii ki kimliksiz insanlar da dahil. Hükümet yetkililerinden bir Bostancı, “Bu tür durumlar böyle olur, herkesi denetleyemezsiniz” diyor. Oysa asıl bu tür durumlarda sınırların daha güvenli olması gerekir. Sonunda elektronik duvar örüleceği açıklandı. Elek kısmı zaten tamam, bakalım devamı nasıl olacak. Sınırlarımız tam bir kevgire döndü. HHH Kevgire dönen sadece sınırlarımız değil, bütçemize de neyin girdiği neyin çıktığı belirsiz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar büyük ölçüde kaynağı belirlenemeyen para geliyor. Üzümünü ye bağını sorma, güzel de... Üzümü kimin yediği belirsiz. Örtülüsü var, örtüsüzü var... Çöpünün kime kaldığı belli. Devlet kadroları kevgire döndü... Bir anda binlerce öğretmen rotasyona tabi tutulup, oradan oraya gönderiliyor. Artık topal ördek haline gelmiş hükümet, sanki iktidara dün gelmiş de, başka bir partiden yönetimi devralmış gibi atamalar yapıyor. Öyle ki, devletin en mahrem kurumları bile gidişten payını alıyor. Ailelerin yaşamlarında birinci öncelik saydıkları öğrenci yerleştirme sınavları kevgire döndü. Daha hiçbir sorunun tartışmalı olmadığı bir sınav yapılamadı. Yakın geçmişte neredeyse okulların yerine geçen dershane sistemi kevgire döndü. Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı da açıklamasından sonra kendisini feshedip dönüşmüş dershanelerle dönüşmemiş dershanelerin nereye döneceği belirsiz bir hale geldi. HHH Başta sınırlarımız kevgire döndü diye başlamıştık ama, asıl sokaklarımız operasyonlarla kevgire döndü... TürkiyeSuriye sınırındaki terör örgütlerine yönelik operasyonların devamında sayısı belirsiz ilde operasyon yapılıyor. Hangi ilde hangi örgüte karşı operasyon yapıldığı belirsiz. Ele kim geçerse, hangi örgüt adı tutturulabilirse. En çok kayıt dışı Suriyelinin yaşadığı Şanlıurfa’nın 40 noktasına operasyon düzenlendiği duyuruldu. Sınırı kevgire çevireceksiniz, sınır kentlerine terör örgütü operasyonu düzenleyeceksiniz. Buna, sepete su doldurmak, derler. Terör gibi, bütün gerçeklerin üzerini örten ciddi bir sorunu mizah konusu yapmak elbette hoş değil ama, gelinen nokta ciddiyetini kaybetti. İktidarını yitirmemek için her şeyi yapmaya hazır bir güç, terörü siyasi hedeflerin silahı haline getirmekten çekinmeyecek kadar densizleşti. Ülkenin her yerini kan bürümüş... Bunların gözünü kan bürümüş... Devletin her tarafı kevgir... Dilediğin yerden çık dilediğin yerden gir. Sonra da çek bir operasyon... Sortisi bol olsun! Operasyonlar dış basında B ‘Çelişkili siyaset’ D mu güvenliği ve esenliğinin bozulmaması, bölgedeki yoğun trafik seyrinin engellenerek vatandaşlarımızın karşı karşıya kalacağı mağduriyetlerin önlenmesi gerekçeleriyle talep uygun görülmemiştir.” Barış Bloku ise yürüyüşü iptal ederek, alanda yaptıkları açıklamada, “26 Temmuz Pazar günü saat 16.00’da Aksaray Meydanı’nda uluslararası katılımcılarla birlikte kitlesel basın açıklaması yapılacaktır” denildi. “Büyük Barış Yürüyüşü”nün Ankara ayağında yapılmak istenen eylem, izinsiz olduğu gerekçesiyle polisin sert müdahalesiyle Sert müdahale karşılaştı. Ankara Barış Bloku’nun çağrısıyla Kolej Meydanı’ndan, Kızılay Sakarya Meydanı’na yürüyerek basın açıklaması yapmak isteyen grup, polisin sert müdahalesi ile karşılaştı. Barış Bloku sözcüleri ve HDP Milletvekili Müslüm Doğan’ın emniyet yetkilileri ile yürüyüş için görüşme yaptığı sırada ‘dağılın’ uyarısı yapan polis, görüşmeden sonuç çıkmayınca meydandaki kitleye biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. Polisin, basın açıklaması yapmak isteyen grubu Dikimevi’ne doğru takip etmesi ve Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’ne de gaz fişeği atması dikkat çekti. Yüksel Caddesi’nde toplanarak basın açıklaması yapmak isteyen gruba, polis ekipleri tekrar müdahale etti. Polisin çok sayıda eylemciyi gözaltına aldığı öğrenildi. İSK, KESK, TMMOB, HDP, Birleşik Haziran Hareketi, Halkevleri, İzmir Alevi Bektaşi Dernekleri’in de içinde bulunduğu bir çok örgüt, Konak YKM önünde bir araya gelerek, AKP’nin savaş politikalarını protesto etti. Suruç’ta yaşanan katliamdan kurtulan Pınar Gayıp’ın da yer aldığı basın açıklamasının ardından polis, kalabalığın valiliğe kadar yürümesine izin vermedi. Bunun üzerine grup, Konak giri Polisten biber gazı ve misket bilye D şinde oturma eylemi yaptı. Onlarca polisin grubu görüntülemesi dikkat çekti. Alsancak Kıbrıs Şehitleri girişinde toplanan başka bir kitle de AKP Konak Binası’na yürümek istedi ancak emniyet izin vermedi. Oturma eylemine geçen kitleye polis, biber gazı ve misket bilye ile müdahale etti. Bir kadın dizinden yaralandı. Çok sayıda eylemci darp edilerek gözaltına alındı. ünya basını Türkiye’nin IŞİD’e yönelik hava saldırılarını yorumlamayı sürdürüyor. Guardian: Türkiye kendi siyasetindeki çelişkiler yüzünden harekete geçmek zorunda kaldı. Sorun Ankara’nın IŞİD ve PKK’yi birbirine karşı oyunda tutmaya çalışmasıydı. Sol elin sağ elin ne yaptığını bilmediği bu çelişkili siyaset bir noktada bozulmaya mahkumdu. Washington Post: İncirlik anlaşması ABDTürkiye işbirliğinde yeni bir döneme işaret etse de, darmadağınık bir bölgesel çatışmanın sarmal ve genişleyen doğasını da yansıtıyor olabilir. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, İncirlik anlaşmasının Suruç saldırısının değil, uzun süreli çabaların sonucu olduğunu söyledi. Günlük basın brifinginde tampon bölgeye dair soruları yanıtlayan Toner, “Türkiye ile sınır hattında IŞİD’le en iyi nasıl mücadele edeceği konusunda seçenekleri değerlendirmeyi sürdürüyoruz. Daha önce tampon bölgenin oluşturulmasındaki lojistik zorlukları dile getirdik, ancak tabii ki Türkiye sınırlarına yönelik tehditleri ciddiye alıyoruz” dedi. l Dış Haberler Tehditleri ciddiye alıyoruz Alsancak’ta gözaltı C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle