23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 25 Temmuz 2015 yorum TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 18 anlıurfa Valisi İzzettin Küçük, “Akçakale’de IŞİD’lilerin bulunduğu doğru mu?” sorusuna çok sinirlenip 4 gazeteciyi gözaltına aldırdı 16 Haziran’da hatırlarsınız. Bu gazeteciler arasında, Cumhuriyet’ten Pınar Öğünç, Evrensel’den Hasan Akbaş, Alman Die Welt’ten Deniz Yücel, Die Zeit’tan Özlem Topçu vardı. Gazeteciler, kimlikleri kontrol edildikten sonra serbest bırakıldılar. Aradan bir ay bile geçmeden, IŞİD’in canlı bombası, Suruç’ta 31 masum insanı katletti, katliam yaptı. Ş Özür dilemek kötü bir şey değil. Bunu unutmayın. Siz özür dileyince, IŞİD tehlikesini fark edemeyen daha üst makamlar da belki biraz durumun farkına varırlar. Çıkıp belki onlar da özür dilerler. Savaş içimizde Yeni futbol sezonunun adını “Hasan Doğan” koydular. Hepimiz bildiği üzere, Hasan Doğan, AKP döneminde Futbol Federasyonu Başkanı yapılmıştı. Hasan Doğan, Bodrum’da yemeğin ardından girdiği saunada kalp krizi geçirerek yaşamını yitirince AKP iktidarı tarafından bir anlamda “şehit”lik düzeyine yükseltilmişti. Sezon açılırken iç yoktan Suriye’ye bulaştılar. Mezhepçilik yaptılar. Barış süreci deyip PKK’nin silah bırakmadan siyasallaşmasına, bir bölgede neredeyse tümüyle egemenlik ilan etmesine neden oldular. Amerika’nın Kürecik’te radar üssü kurulmasından İncirlik Üssü’nün kullanılmasına değin her istediğine boyun eğdiler. IŞİD’i kardeşten, PKK’yi barışçıdan saydılar. Hepsi toplandı, başımıza yıkıldı: Suriye’deki iç savaş Türkiye sınırından içeri girdi. Üstelik... Seçimin üzerinden yaklaşık iki ay geçti. Türkiye, seçim öncesi hükümetle idare ediliyor. H ‘IŞİD yok’ diyen Urfa Valisi özür dilesin Diyarbakır’da, hem kalabalık bir sayıyla Adıyaman’da, hem de Suruç’taymış. Daha da yetmedi, dün gözaltı operasyonları gösterdi ki, IŞİD sadece sizin bölgenizde de değilmiş. İstanbul’daymış, Ankara’daymış, İzmir’deymiş. Evirip çevirmeyin Bu durumda, valinin çıkıp açık açık özür dilemesi gerekiyor. Sayın Vali, hiç evirip çevirmeyin. “Gazeteciler Akçakale’yi sordu, IŞİD’ci Suruç’ta ortaya çıktı” demeyin. Akçakale ile Suruç birbirinden uzak bahanesine de sığınmayın. Akçakale de, Suruç da Şanlıurfa’nın iki ilçesi. Aralarında da sadece 61 km var. “Gözaltına aldırmadım, kimlik tespiti yaptırdım” gerekçesi de hiç inandırıcı değil. Polis, birini alıp karakola götürüyorsa, bunun adı dünyanın her yerinde gözaltıdır. Kızmanız boşunaymış. Meğer gazetecilerin sorusu haklıymış. Meğer IŞİD sadece Akçakale değil, hem canlı bomba olarak Özgür basın özür bekliyor Ve o zaman, gazetecilere sinirleneceğinize, sorularını ciddiye alsaydınız, belki emrinizin altındaki güvenlik güçlerini harekete geçirip, ön alma şansınız varmış. Ama siz, gazetecileri ciddiye alıp, sorularını yanıtlamak yerine, onları azarlayarak, gözaltına aldırıp, ön alma şansını da tepmişsiniz. “Keşke o dört gazeteci bana soruyu sorunca ciddiye alsaydım” diye nedamet getirin. Çıkın, açık açık özür dileyin. Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakın arkadaşlarından olan Hasan Doğan’ın bir önemli özelliği de, Erdoğan’ın oğlu Burak’a “gemicik” satan kişi olmasıydı. Anısı, şikelerle, türlü dolaplarla, kinlerle, düşmanlığı körükleyen, yabancı oyunculara milyarlar döken, kendini beğenmiş yöneticileri ile kirletilmiş futbolumuzda yaşayacak. Sadece bu olayın bile basının önemini tek başına kanıtladığını da lütfen fark edin. Eğer gazeteciler, yöneticilerden korkmayıp, bu soruları sorarlarsa, pek çok yanlışın böylece düzeltilebileceğini de anlayın. Eğer o gün, gazetecileri gözaltına aldırıp, basın müşavirinizi de “Bu gözaltı değil, kimlik tespitidir” diye dünyayı aldatması için görevlendireceğinize, Şanlıurfa ve Akçakale Emniyet Müdürlerini makamınıza çağırıp, “Bu gazeteciler ne diyor beyler?” deseydiniz, ne olacağını, bugün kimlerin ölmemiş olabileceğini biraz düşünün. Sizden sadece gazeteciler değil, Suruç’ta ölen üniversiteli gençler adına aileleri, Diyarbakır’da ölenlerin aileleri ve IŞİD’in şehit ettiği astsubay Yalçın Nane’nin ailesi özür bekliyor. behicak@yahoo.com.tr Belki siz de, Ankara’daki amirleriniz de önemsemiyor ama, özgür dünyada medyaya “Dördüncü Kuvvet” derler. Nedeni budur. Özgür basın yazacak, eksik giderilecek. Demokrasiler böyle mükemmelleşir. O yüzden dünyanın belli yörelerinde, hiçbir vali gazetecilerin sorusuna kızmaz. Sadece özgür olmayan ülkelerde gazeteciler, ciddiye alınmaz. Paspas gibi ezilirler. Siz bir sözünüzle 4 gazeteciyi gözaltına aldırınca, Türkiye 8’inci sınıf ülke konumuna gelmişti. Çıkıp özür dilerseniz, Türkiye’yi 1’inci sınıf ülke yaparsınız. Bunu bilin. Size yakışanı yapın. Dördüncü kuvvet bu yüzden derler ne olacak bu gençler? LYS sınavlarına başvuranların sayısı 2 milyon 126 bin. Üniversiteye giremeyip, açıkta kalanların sayısı 1 milyon 143 bin. Üstelik bu gençlerin büyük bölümü, düz liselerden mezun. Yani meslek liseli gibi meslek öğrenmiş değiller. İşsizliğin ne kadar yüksek olduğunu malum, azalmıyor, daha da artıyor. Ne olacak bu gençlerin hali? Nerede iş bulacaklar? Dün İstanbul Metrosu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin personel aradığı reklamı yapılıyordu. İstasyondaki ekranda gözucuyla dikkatimi çekti, orduya bordo bereli alınacakmış. İŞID savaşı bir yandan, PKK bir yandan. Bu işe başvurmak da cesaret ister. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Özkes’in istifası Çalışkan, iyi niyetli, dürüst bir siyasetçi olan İhsan Özkes, CHP’den koptu. Özkes’in istifa gerekçelerini okursanız, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yalnız bırakıldığını, hatta yanıltıldığını, aklı başında yaptığı uyarıların hiçbirinin parti yönetimince dinlenmediğini görürsünüz. Özkes, istifa açıklamasını güle oynaya yapmadığını söylüyor. Bu ifadesinde çok içten olduğuna inanıyoruz. CHP’yi, kimi CHP’lilerden daha fazla kucakladığını ve savunduğunu da söylüyor İhsan Özkes. Çok doğru. Cumhuriyet ilkelerine bağlı bir din adamı olduğunu yaşam içinde kanıtlamış İhsan Özkes dışlanırken, siyasal İslam geleneğinden gelen Mehmet Bekaroğlu, Kılıçdaroğlu’nun en yakın yardımcısı olarak genel merkezde oturmaya devam ediyor. Koalisyon görüşememeleri İyi niyet tavrı gösteriyorlarmış. Amaç, ülkeyi hükümetsiz bırakmamakmış. Temel başlıklar varmış, ama bir de alt başlıklar varmış. Alt başlıklarda uzlaşılırsa üst başlıklara geçilecekmiş. Şimdilik heyetleri belirleme görüşmeleri yapılıyormuş, sonra heyetler arası görüşmeler yapılması gündeme gelecekmiş. Yöntem görüşmeleri bitince de son dem görüşmelerine geçilecekmiş. Temaslar zaten bugünden yarına tamamlanamazmış, 10 güne kalmaz bir şeyler belli olurmuş. O şeylerin ne olacağı şey şey çerçevelenip kamuoyuna açıklanacakmış... CHP, AKP’nin ipine işte böyle un serpiyor. Az kaldı, AKP, üstündeki unu silkeleyip CHP’yi de sallandıracak erken seçim ipini ortaya çıkaracak. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr 25 TEMMUZ 2015 SAyI: 32798 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAn ERİnÇ Cemaate karşı TÜRGEV Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi, birkaç yıl içinde arsa, bina ve bağış zengini olan TÜRGEV’e, özellikle ABD’ye sığınmış emekli vaizin cemaati ile kapışmadan sonra ağırlık verdi. Asıl amaç, cemaatin öğrenciler üzerindeki etkisini kırmak ve cemaatin yöntemlerini kullanarak kendine tabi genç tabanı oluşturmak... TÜRGEV, hedefine ulaşabilmek için İstanbul Fatih’te kurulu Eğitime Destek Programları Merkezi (EDEP) ve New York’ta kurulu Turken Vakfı ile işbirliği yapıyor. Turken Vakfı, Erdoğan ailesinin cemaat ile kapışmasından hemen sonra 2014’te ABD’de TÜRGEV ve Ensar Vakfı’nın destekleriyle kuruldu. Ensar Vakfı, tıpkı TÜRGEV gibi dinsel eğitim amaçları olan bir kuruluş. “Herkesin kendi dini ve felsefi inançlarına göre eğitim ve öğretim yapma hakkını kullanmasına destek ve yardım sağlamayı” temel misyonu sayıyor. İlk kurucuları arasında AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de bulunuyor. Ensar Vakfı’nın şu andaki yöneticileri arasında Abdullah Gül’ün damadı Mehmet Sarımermer de yer alıyor. TÜRGEV ile Ensar Vakfı’nın destekleriyle ABD’de kurulan Turken Vakfı’nın amacı da benzer ilkeler içeriyor. Turken Vakfı’nın bugünkü Başkanı Halil Mutlu, büyük bir rastlantı sonucu, Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize Güneysu’dan hemşerisi. Turken Vakfı’nın Genel Sekreteri Haluk Gani ile Mali Sekreteri Memiş Yetim, tıpkı Recep Tayyip Erdoğan ve TÜRGEV yöneticisi oğlu Bilal Erdoğan gibi imam hatip okulu mezunu. Memiş Yetim, aynı zamanda, diğer Turken Vakfı yöneticilerinden Makedon kökenli Zulkarneyn Vardar gibi Mısır’da şeriat odaklı eğitim veren El Ezher Üniversitesi mezunu. Öyle anlaşılıyor ki, Erdoğanlar, cemaate karşı, bir tür Türk Müslüman Kardeşler örgütü oluşturup evrensel düzeyde genç tabanlarına egemen olmak istiyorlar. İcra Kurulu Başkanı AKIn ATALAy Genel Yayın Yönetmeni CAn DÜnDAR Bütün bunlar ne demek oluyor? uruç’ta büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi 31 çocuğumuz, kardeşimiz bir IŞİD’cinin bombasıyla parçalanarak can verdi. Üç genç ölümüz daha var içimizi kanatan. Biri Adıyaman’da uzman onbaşı Müsellem Ünal, 23 yaşında, Ceylanpınar’da polis memurları Okan Acar ile Feyyaz Yumuşak, onlar da 24 yaşında kalleş kurşunlarla yaşama veda ettiler. Acımız kadar öfkemiz de büyük. Sokaklara çıkmak, öfkemizi haykırmak, bu ölümlere neden olanlara lanet okumak istiyoruz. Hakkımız değil mi bu? Fakat birileri karşımıza çıkıp “Hayır, değil!” diyor. Üsteliyoruz, bu kez üzerimize TOMA’larla, gaz bombalarıyla, plastik mermilerle geliyorlar. HHH Anayasayı açıp 34. maddeyi, “toplantı ve gösteri yürüyüşü” düzenleme hakkını okuyoruz… “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı S Adım Anayasa Mahkemesi’nin dershane kararı, “paralel” dedikleri ile barışarak yeniden anlaşmalarının ilk adımı olabilir. Recep Tayyip Erdoğan CumhurbaşkanıAbdullah Gül Başbakan sloganı ile erken seçime gidilip yeniden tek başına iktidar olma pazarlığının ilk adımı... Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.” Umursamıyorlar. “Bakın, bir de bu var” deyip Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu okuyoruz… “Kanun Numarası: 2911, Kabul Tarihi: 6.10.1983, Yayımlandığı Resmi Gazete (Tarih ve Sayı): 8.10.1983/18185, Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5, Cilt: 22, Sayfa: 662. Madde 3: Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç ler… Bizi çileden çıkararak çatışmaya çekmek, suçlu duruma düşürmek istiyorlar. Siyasal sözcüleri bir yandan, gazeteleri, televizyonları öbür yandan anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış evrensel demokratik haklarını arayan toplumsal muhalefeti “suça yönlendirmek” için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Birileri de hâlâ “Bütün bunlar ne demek oluyor” diye soruyor. Anlaşılmıyor mu? İstiyorlar ki ülke ateş çemberiyle sarılsın, kan gölüne dönsün! Onlar da “kurtarıcı” diye ortaya çıkıp iktidara çöreklensinler. Ne demek istediğim sanırım anlaşıldı. Bir iki satır daha yazacak olsam sonu kötü gelecek. İzninizle burada kesiyorum. saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Göz göre göre anayasayı, yasaları çiğniyorlar. HHH Yine gelsin TOMA’lar, gaz bombaları, plastik mermi l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Ahmet Rasim Sok. No: 14 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya yayımlayan ve yönetim yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.55 03.46 04.01 nAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı 05.46 13.18 17.12 20.37 22.18 05.33 13.02 16.55 20.19 21.57 06.00 13.29 17.21 20.38 22.20 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle