Katalog

Cumartesi 25 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 12 Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük SINIRI JETLERLE BOMBALAYAN AKP, PKK VE IŞİD’E DE MESAJ VERDİ anlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Star Gazetesi’nden Elif Çakır’a yaptığı açıklamada, Şanlıurfa’da IŞİD’in olduğunu kabul etti. Daha önce “Kentte IŞİD’liler var mı?” sorusunu soran gazetecileri gözaltına aldıran Küçük, bu sefer aynı soruya “Olmaz olur mu? Var elbette” yanıtını verdi. AKP yandaşı gazeteci Elif Çakır köşe yazısında Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ile görüşmesini aktardı: “Olmaz olur mu? Var elbette. Geçen günlerde emniyetimiz iki IŞİD’liyi tutukladı. Son altı ayda IŞİD’e katılması muhtemel yabancı uyruklu 170 kişiyi yakaladık. Brezilyalı, İngiliz, Fransız, Özbek, Çeçen, Mısırlı... Yakalanan kişiler yabancı şubeye oradan konsoloslarına teslim edilerek sınırdışı edildi. Tekrar söylüyorum, bu soru beni kızdıracak bir soru değil. Kim, hangi bilgiyi isterse paylaşıyoruz. Böyle bir saçmalık olabilir mi?” Küçük kendisini eleştirenleri de “Paralel Yapı” üyesi olmakla suçlayarak bir linç kampanyasıyla karşı karşıya olduğunu savundu. Vali Küçük de IŞİD’i fark etti! Ş Türkiye’nin 1.5 yıldır komşuluk yürüttüğü IŞİD’e yönelik tavrını birdenbire sertleştirmesi birden çok konuyu tetikledi KP’nin tüm dünyada çok tartışılan IŞİD’le Suriye sınırındaki 1.5 yıllık komşuluğun ardından birdenbire tavrını değiştirerek ERDEM jetlerle sınırı bombalamaGÜL sı ve içeride de IŞİD ve PKK’ye eşzamanlı operasyon düzenlemesinin şifreleri çözülmeye çalışılıyor. Kulislere göre “Torba operasyon” denilen iç operasyonla, AKP iki ayrı adrese mesaj yolladı. IŞİD’e yönelik operasyonla uluslararası koalisyon ve ABD’ye açıkça mesaj verdi. PKK’ye yönelik operasyon ise doğrudan bir erken seçim habercisi olduğu ve çözüm sürecinin raflarda bir süre daha bekletileceğinin habercisi olarak görülüyor. Içerıdekı operasyon erken seçım habercısı A operasyon kapsamına alınması için “torba” nitelemesi yapılıyor. IŞİD’ci olarak aralarında yabancıların da bulunduğu çok sayıda kişinin polis tarafından “eliyle konulmuş gibi” gözaltına alınmasına dikkat çekiliyor. “Polis bu isimleri ve adreslerini bildiğine göre bugüne kadar neden bekledi” sorularına, “Çünkü Türkiye 1,5 yıldır IŞİD’le adı konulmamış bir barış içinde yaşıyordu. Bu politika terk edildi” yanıtı veriliyor. Hükümetin, IŞİD mensuplarına yönelik operasyonunun doğrudan “adrese teslim mesaj” niteliği de vurgulanıyor. Buna göre hükümet, IŞİD’e yönelik operasyonla, girdiği yeni koalisyonun lideri konumundaki ABD’ye açıkça mesaj verdi. Ve ABD tarafının da bu mesajı “işler yolunda” şeklinde okuduğu belirtiliyor. Türkiye’nin ani tavır değişikliği çözüm sürecini de yeniden tartışma konusu yaptı. Özellikle IŞİD’le birlikte PKK’ye de operasyon yapılması doğrudan çözüm süreciyle bağlantı kurulmasına neden oldu. Kulislere göre PKK’ye yönelik operasyonuyla öncelikle Ceylanpınar’da ve Diyarbakırda polislere yönelik saldırı nedeniyle içerideki tepkilerin hafifletilmesi amaçlandı. IŞİD’cilerde olduğu gibi PKK’ye yönelik operasyonda da “polisin bildiği açık adresteki isimlerin” gözaltına alındığı vurgulanıyor. Ama asıl olarak PKK’ye operasyon, AKP’deki karar vericilerin bir tercihine işaret ediyor. Buna göre AKP’deki karar vericiler bir koalisyon kurulmasına değil, erken seçime daha yakın. Operasyon kapsamına PKK’nin de alınması bir erken seçim habercisi olarak görülüyor. Buna göre AKP, çok büyük olasılıkla CHP ile yürütülen görüşmelerde koalisyon kurmak yerine süreci erken seçimi sağlayacak gelişmelerle yürütecek. Çözüm süreci etkilendi Suruç katliamıyla başlayıp, Ceylanpınar’da polislere yönelik saldırı ve son olarak da Kilis’te IŞİD ateşiyle birlikte IŞİD’e karşı hükümetin net olarak politika değişikliğine gitmesi, kulislerde zincirleme gelişmeler olarak değerlendiriliyor. Buna göre, Türkiye’nin IŞİD’e karşı 1.5 yıllık, “Bana dokunmuyorsa sorun yok” politikasını terk edip, IŞİD karşıtı cepheye geçişi, çözüm sürecini de etkiledi. Türkiye’nin önceki geceyarısı jetlerle Suriye sınırındaki IŞİD hedeflerini bombalaması Ankara’da siyasi ve resmi kaynaklarca, “Türkiye’nin uluslararası koalisyona dahil olmasına uygun ve bu nedenle anlaşılır” bulunuyor. Asıl olarak konu dün sabahtan itibaren tüm Türkiye çapında IŞİD ile birlikte PKK’ye yönelik başlatılan ve yüzlerce kişinin gözaltına alındığı operasyonun şifreleri çözülmeye çalışılıyor. Kulislerde IŞİD’le birlikte PKK’nin de Erken seçim kapıda ABD BAŞKANI OBAMA: IŞİD’in ortamını daraltacağız ürkiyeSuriye sınırında sıcak saatler yaşanırken BBC’ye mülakat veren ABD Başkanı Barack Obama, IŞİD’le mücadele konusunda başta Türkiye ve Ürdün olmak üzere bölge ülkeleri ile birlikte hareket ettiklerini belirtti. 60 ülkeden oluşan koalisyonun IŞİD’e karşı mücadele ettiğini hatırlatan Obama, “Türkler, Ürdünlüler ve diğerleri ile birlikte IŞİD’in faaliyet gösterebileceği ortamı daraltmak istiyoruz. Ayrıca yabancı savaşçıların sınırlar üzerinden Suriye’ye akışını durdurmaya çalışıyoruz. Bu konuda ilerleme kaydettik, daha da ilerlemeliyiz” ifadelerini kullandı. Suriye’de siyasi bir geçiş sürecine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Obama, “(Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad’ın, Rusların, İranlıların bunu anlamasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Aksi takdirde Suriye’nin tüm bölgeyi çok daha uzun ve kanlı bir çatışmaya iteceği uyarısında bulundu. Öte yandan kısa bir süre önce Ankara’da İncirlik Üssü için temaslarda bulunan Washington’ın IŞİD’le mücadelede özel temsilcisi emekli General John Allen, uçuşa yasak bölge talebinin görüşmelerin bir parçası olmadığını açıkladı. T Eliyle koymuş gibi Burada da “çözüm süreci bitti mi” sorusuna yanıt aranıyor. Siyasi kulislere göre çözüm süreci “ölmedi ama bir süre daha raflarda beklemesini sürdürecek.” Karar vericilerin erken seçimi sağlayabilmeleri halinde seçimin tarihi Kasım ayı olacak. Bu durumda çözüm süreci 3 ay daha beklemeye alınacak. Zaten şu an Çözüm süreci ölmeyecek ama bir süre bekleyecek da çözüm süreci bitmiş değil, ertelenmiş olarak görülüyor. Erken seçim olması durumunda da seçimden sonra ortaya çıkacak siyasi atmosferi ve Meclis dengesini bekleyecek. PKK’ye yönelik operasyonla birlikte “Çözüm süreci bitti mi” tartışmaları karşısında HDP’lilerin nasıl tavır alacağı da tartışılıyor. ‘Savaşın parçası değiliz’ IŞİD operasyonu sonrası Türkiye’nin savaşa gireceği eleştirilerine sert çıkan Davutoğlu, “Bizi tehdit eden odak varsa buna karşı tedbir almak hakkımız” dedi aşbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’de kriz 4 yılına yaklaştı ama Türkiye Cumhuriyeti herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi, gelmeyecek. Bizi tehdit eden, bize yönelik bir güvenlik tehdidi oluşturan bir odak varsa buna karşı da tedbir almak uluslararası hakkımız” dedi. Davutoğlu, Danıştay Başkanlığını ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Düzenlenen hava operasyonunda IŞİD hedeflerinin yüzde 100 isabetle, tam bir başarıyla ortadan kaldırıldığını dile getirerek, “Şu an itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti sınırları çerçevesinde kim, sınırımıza herhangi bir tehdit oluşturursa, talimat çok açık ve nettir, geceleyin tekrar Başbakanlık direktifiyle Türk Silahlı Kuvvetlerini yetkilendirdik, hangi terör örgütü, kim, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına tehdit oluşturacak mahiyette yaklaşırsa ikinci bir emre gerek olmaksızın gerekli tedbir alınacaktır” dedi. B Türkiye’nin savaşa gireceği yönünde eleştirilere karşı Davutoğlu, “Türkiye’de kriz 4 yılına yaklaştı ama Türkiye Cumhuriyeti herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi, gelmeyecek. Bizi tehdit eden, bize yönelik bir güvenlik tehdidi oluşturan bir odak varsa buna karşı da tedbir almak uluslararası hakkımız. Dün aldığımız tedbirlerin ABD ile yürütülen müzakerelerle hiçbir alakası yoktur. Alakası yoktur derken, tabii ki bütün müttefik ülkeler bu tedbirler bu bağlamda bilgilendirildi ama bu Türkiye’nin ulusal güvenliği bağlamında aldığı karardır. İncirlik’in açılması ve o bağlamda yürütülen müzakereler de dahil olmak üzere o ayrı bir müzakere konusudur, ayrı bir süreçtir. Bu, Türkiye’nin kendi ulusal güvenliği için aldığı karardır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Türkiye’nin güvenliği için’ Kerry: Dinamikler değişmek zorunda BD Dışişleri Bakanı John Kerry, IŞİD’i mağlup etmek için Suriye’deki dinamikleri değiştirmek zorunda olduklarını belirterek, “Bunun için Türkiye ile müzakere ediyoruz” dedi. Kerry, New York Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) yaptığı konuşmada, “Şu anda Türklerin ne yapmaya hazırlandıklarına ilişkin bazı değişiklikler gördük. Bölgede meşgul olduğumuz bazı şeylerde de değişimler oldu” dedi. Kerry, gelecek haftalarda Katar’a giderek Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri ile görüşmeyi planlıyor. Kerry İran’la yapılan anlaşmanın reddedilmesi durumunda başa dönüleceğini ve ABD’nin alternatifsiz kalacağını kaydetti. Önlerinde iki seçenek bulunduğunu dile getiren Kerry, bunların ya İran’ın faaliyetlerini denetleyebilecek bir sistem kurmak ya da hemen yarın savaşa girmek olduğunu ifade ederek “Obama, İran’ın nükleer silaha sahip olamayacağını vurguladı. Gerekirse askeri güç kullanacak” dedi. l AA A ‘Bu başlangıç, operasyonlar devam edecek’ umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün İstanbul’da cuma namazı sonrası gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, IŞİD’e yönelik yapılan askeri operasyonla ilgili, “Oradaki yapılanmalar Türkiye’nin çok daha farklı bir adımı atmasını gerekli kılıyordu. Bu bakımdan son haftalarda, gerek hükümetimizin attığı kararlı adımlar, birlikte yaptığımız çalışmalarla artık bu adımı, çok farklı kılmamızın gereğini ortaya koydu. Nitekim Çarşamba akşamı Sayın Obama ile bir görüşmemiz oldu. Ve bu görüşme ile bölücü örgütün yanında DEAŞ terör örgütüyle mücadeledeki kararlılığımızı bizler teyit ettik. Ve böyle bir terör örgütüne karşı, Türkiye hassasiyetini korumaktadır. Bu has Saldırının Türkiye’ye meşru müdafaa hakkı doğurduğuna işaret eden Davutoğlu, “Kimseyi herhangi bir şekilde bilgilendirme sorumluluğumuz yoktur” dedi. C sasiyetimizin gereği olarak da bu gece ilk adım, kararlı bir şekilde atıldı” diye konuştu. Erdoğan dün gerçekleştirilen güvenlik zirvesinden PKK’ye son kez silah bırakma çağrısı yapıldığı iddiasının hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi: “Defaetle yapıldı. Aynı şekilde yine yapıldı. Bölücü terör örgütü olsun diğer terör örgütleri olsun bunların hepsi silahı bırakmak durumundadır. Eğer silah bırakmazlarsa neticesine katlanırlar. Olay bu kadar basittir.” Erdoğan, Suruç’taki katliamda yaşamını yitiren İsmet Şeker için İstanbul Gazi Mahallesi’nde düzenlenen cenaze töreninde yüzleri maskeli 3 kişinin otomatik silah taşımasına da tepki göstererek şunları söyledi: “Herkes demokratik hakkını kullanabilir. İç güvenlik yasası çıkarıldıktan sonra, hâlâ yüzleri kapalı, ellerinde silahlarla, İstanbul’da bile, bakın bile diyorum, ellerinde silahla yürüyenler burada rahatlıkla yürüyebiliyorsa bizim de maalesef güvenlik noktasında zaafımız var demektir. Ben de ilgili arkadaşlarıma talimat verdim, ‘yürütemezsiniz’ dedim. Bunu yürütüyorsak güvenlik zaafı var demektir. Bu kanunlar çıkarılmış. Öyleyse atılması gereken adımlar da atılacaktır.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Neticesine katlanırlar ‘Güvenlik zaafımız var’ Erdoğan gazetecilerin sorularını yanıtladı. C M Y B