28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 25 Temmuz 2015 KULTUR ‘İkinci Paris Ekolü’ üyesi ressam Remzi Raşa hayatını kaybetti ‘İkinci Paris Okulu’nun yaşayan son ressamlarından, Antakya Kırıkhan doğumlu Kürt ressam Remzi Raşa (1928), önceki gün Fransa’nın başkenti Paris’te hayata veda etti. Vasiyeti üzerine Paris’teki PereLachaise Mezarlığı’nda yakılması EDİTÖR: MEHMET KESKİN TasaRım: ÇAĞLA SEVİNDİK planlanan sanatçının cenazesi, önümüzdeki perşembe yine Paris’te toprağa verilecek. İlk sergisini 16 yaşında Kırıkhan Halkevi’nde açan Raşa’nın yapıtları, retrospektif olarak yaklaşık 60 yıl sonra ilk kez, santralistanbul’da sergilenmişti. 2016’da hedef 10 milyon plak üretimi Hollanda’daki Avrupa’nın en büyük plak üretim tesisini gezdik ZÜLAL KALKANDELEN 17 Xu Hangfei’nin sergisi 512 Ağustos’ta önemi daha net ortaya çıkıyor. msterdam’ın Haarlem adlı endüstriyel bölgesinde 1958 yılında Dirk Slinger tarafından kurulan Record Industry, Avrupa’nın en büyük plak üretim tesisi. Geçen hafta dünyanın farklı ülkelerinden bir grup gazeteci, 6 bin 500 m2’lik bir alanda faaliyet gösteren tesisin özelliklerini bugünkü sahibi Ton Vermeulen’den dinledik. 1969’da CBS (Columbia Records) tarafından alınan fabrikada, 1980’lerde Michael Jackson’ın “Thriller” albümünün 35 milyondan fazla kopyası basılmış. Bugün elinizde tuttuğunuz çoğu plak da, o fabrikanın ürünü. Record Industry, Amerika’daki birçok fabrikadan farklı olarak, plak üretmek için gerekli bütün ekipmanı tek bir çatı altında topluyor. Müşteriler 7”, 10” veya 12” plak olarak basılmasını istedikleri materyali tesise ilettikten 1012 hafta sonra, her şeyi tamamlanmış yüksek kaliteli bir ürün olarak teslim alıyorlar. Ton Vermeulen’in verdiği bilgiye göre, bugüne kadar en büyük plak şirketlerinden gelen taleplerin yanı sıra, kendilerine ulaşan her basım isteğini karşılayabilmişler; bunu yapabilmek için de vardiya sistemine geçip makineleri daha verimli kullanma yöntemini seç A Efsane ses mühendisi Rinus Hooning Record Industry plak fabrikasını Pazarlama Müdürü Anouk Rijnders eşliğinde gezerken ilk olarak “Cutting Room” denilen ve ana materyalin plağa aktarıldığı odaya girdik. Orada bize sunumu yapan usta ses mühendisi Rinus Hooning, ses ve kalite kontrolünün aşamalarını uygulamalı olarak anlatırken, ses kalitesi açısından en beğendiği plağı sordum, “Wish You Were Here” dedi. Pink Floyd diskografisinde ayrı bir yeri olan albümü hatırlayıp gülümsediğimiz sırada, “Ana bantları plağa ben aktardım” diye ekledi. Karşımızda bir efsane duruyordu! Üzerinde ilk çalıştığı albüm 1973 tarihli Paul McCartney ve Wings imzalı “Band on the Run” olan Hooning, bugün klasik müzikten elektronik müziğe, rock’tan dubstep’e kadar birçok farklı müziğin plaklardan kulaklarımıza pırıl pırıl ulaşmasını sağlayan yeteneklerin başında geliyor. Müzisyenler ve müzikseverler için bir kahraman gerçekte ama öylesine alçakgönüllü ki, o soruyu sormasaydım muhtemelen herhangi bir büyük isim vermeden sadece iğneyle kuyu kazarcasına sabırla yaptığı inanılmaz işi anlatacaktı. l HAARLEM Şişman, mutlu ve artık İstanbul’da MEHMET KESKİN Dünyaca ünlü ses mühendisi Rinus Hooning, plak yapımının inceliklerini Haarlem’deki Record Industry’de bizimle paylaştı. mişler. Kendisi de bir DJ olan, zamanında radyo istasyonlarında çalışıp kendi plak şirketini işleten Vermeulen, 1998’de tesisi aldığında DJ’lerin digital formata geçişiyle birlikte müzik endüstrisindeki gerilemenin farkında olduğunu söylüyor. 2001’de yılda 8 milyon plak basarlarken, bu sayının 2.8 milyona kadar düştüğünü ama son yıllarda ABD’den başlayarak plağa ilginin arttığını anlatıyor. Record Industry’de üretilen plak sayısı geçen yıl 5.4 milyona yükselirken, bunun gelecek yıl 10 milyona ulaştırılması hedefleniyor. Geçen yıl plak satışının yüzde 52 artışla 9.2 milyona çıktığını düşünürsek, Record Industry’nin müzik sektörü için Hollywood’un sanat tutkusu ünyaca öne çıkan zenginleri büyüteç altına alan “Wealth X” isimli araştırma kurumu, Hollywood’un önemli figürlerinin sanat merakını masaya yatırdı. CNBC’nin aktardığına bakılırsa, küresel sanat piyasasında isimlerinden söz ettiren sanatçı, yapımcı, yatırımcı ve yönetmenlerin sanat uğruna ortaya koyduğu rakam, 4 milyar dolara kadar varıyor. Bu ‘yatırım’ sıralamasında ilk sırayı, eğlence endüstrisinin ‘patronu’ David Geffen alırken, kendisinin 2 milyar 300 milyon dolarlık koleksiyona sahip olduğu söyleniyor. Bu koleksiyonda, Jackson Pollock ve Mark Rothko gibi, çağdaş Amerikan soyut ustalarının da yer aldığı yazılıyor. Wealth X’in aktardığı bilgiye bakılırsa, 72 yaşındaki Geffen’in koleksiyonu, toplam mali varlığının yüzde 33’üne erişiyor. Geffen en son olarak 2006’da, 1948 tarihli tek bir D Alberto Vargas’ın bir eseri. Pollock soyut resmine 140 milyon dolar ödemesiyle biliniyor. Bu konuda ciddi bir ‘pazarlık’ ustası sayılan Geffen ayrıca, yine bir başka soyut ressam olan Willem de Kooning’e ait bir tabloyu, daha önce 137 milyon 500 bin dolara satmıştı. CNBC’nin Wealth X adlı araştırma kurumuna dayandırdığı habere göre, Hollywood’un sanat merakının mali değeri milyar dolarları buluyor. Listede George Lucas’tan Brad Pitt’e, Steven Spielberg’den Jack Nicholson, Leonardo DiCaprio ve David Geffen’a kadar pek çok imza var. Öte yandan, Şikago’da kendi sanat müzesini açmaya hazırlanan, yaklaşık yedi milyar dolarlık servete sahip olan, “Yıldız Savaşları”nın babası, yönetmen, yapımcı ve senarist George Lucas’ın da, içinde özellikle Güney Amerika çağ daş resminin önemli figürü Alberto Vargas ile, 20’nci yüzyıl illüstrasyonunda öne çıkan Norman Rockwell olmak üzere, 600 milyon dolarlık bir sanat koleksiyonuna sahip olduğu aktarılıyor. Yine, Lucas ve dostu, yönetmen Spielberg, 2010’da Rockwell’e ait yaklaşık 60 eseri, Washington’da bir sergiye ödünç vermişti. Öte yandan, tanınmış aktör Brad Pitt’in de, Banksy ve Reo Rausch gibi sanatçıların eserlerini topladığı biliniyor. Pitt’in koleksiyonunun değerinin 25 milyon doları bulduğu yazılıyor. Hollywood’un bir diğer sanat meraklısı figürü de, aynı zamanda koyu bir çevreci olan, Leonardo DiCaprio. Sanatçının Takashi Murakami ve Jean MichelBasquiat gibi imzaları da içeren, 10 milyon dolarlık bir koleksiyonunun bulunduğu söyleniyor. Listedeki öteki “sanatseverlerden” birinin de, Jack Nicholson olduğu kaydediliyor. l Kültür Servisi inli sanatçı Xu Hongfei’nin daha önce dünyada birçok şehri gezen “Şişman ve Mutlu” heykelleri önümüzdeki günlerde sanatseverlerle buluşacak. Önceki gün ise bu serginin ön açılışı Nişantaşı’ndaki Sanat Parkı’nda yapıldı ve sanatçının bazı eserleri sanatseverlerle buluştu. Sergi ise 512 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Ön açılışa sanatçı Xu Hongfei’nin yanı sıra Çin’den gelen resmi heyet ve Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü de katıldı. Sanatçı eserlerinde şişman kadın figürüne yer vermesini “Çin kültürüne göre şişman kadın bereket getiren, mutluluk getiren sağlıklıdır. Ben şişman kadın heykeli yapmayı tercih ediyorum” diye özetliyor. Serginin interaktif olacağını, seyircilerin heykelleriyle temas kurmasını istediğini belirten Xu, “Seyircilerin heykellerle temasına çok önem veriyorum. Benim heykellerim ölü değil, yaşayan heykeller. Heykel gördüğünüzde konuşmak istersiniz, fotoğraf çekilmek istersiniz, görünce gülmek istersiniz. Ç Normalde çocuklar heykellere yaklaşmaz çünkü onu anlamazlar. Ama benim heykellerimi çocuklar sever, sanki annelerini görmüş gibi güven hisseder, yaklaşmak isterler” diyor. Düzenlenen törende Xu Hongfei’nin “Üç Kadın” adlı heykelini Şişli’ye hediye ettiği belirtildi. Şişli Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen sergide sanatçının toplam 20 eseri sergilenecek. Eserler, Nişantaşı Sanat Parkı’nda, Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’nde ve Cevahir AVM önünde sergilenecek. Çinli sanatçının eserlerine yönelik olası bir saldırıya karşı ise Şişli Belediyesi bir özel güvenlik firmasıyla anlaşmıştı. Sanatçı, bir başka Çinli çağdaş sanatçı Ai Weiwei’nin 5 yıl sonra pasaport alabilmesiyle ilgili sorumuzu ise yanıtsız bıraktı. Xu Hongfei ‘Casablanca’ arabalı sinemada gösterilecek Füsun Onur kitabı ilk 50’de A rter’de geçen yıl izlenen Füsun Onur’un “Aynadan İçeri” başlıklı sergisi için hazırlanan kitap, AIGA (Amerikan Grafik Sanatlar Enstitüsü) ve Design Observer’ın düzenlediği “50 Books/50 Covers” (50 Kitap/50 Kapak) yarışmasında 2014’ün en iyi 50 kitap tasarımı arasında yer aldı. 1923’ten bu yana düzenlenen prestijli yarışmanın bu seneki ilk 50’si 14 ülkeden 500 kitap arasından seçildi. 2014’ün en iyileri seçkisinde Princeton, Aperture, Cooper Hewitt, Yale, Prestel, Chronicle, Criterion Collection gibi yayıncıların kitapları, dünyanın başlıca müzelerinin yayınları, Hans Richter’den Duane Michals’a uzanan bir içerik yelpazesi ve Irma Boom’dan Abbott Miller’a pek çok ünlü tasarımcının işleri yer alıyor. Füsun Onur sergi kitabının tasarımını ise Esen Karol üstlendi. Kitapta Türkiye güncel sanatının öncü figürlerinden Füsun Onur’un Arter’deki kişisel sergisinde yer alan yapıtlarının fotoğrafları ile sanatçının 1970’li yıllardan bugüne üretiminin kaydını içeren albümlerden ve defterlerden sayfalar bir araya geliyor. Kitabın editörlüğünü ise İlkay Baliç üstlendi. l Kültür Servisi 950’li yıllarda Amerika’da ortaya çıkan ve sonrasında tüm dünyada vazgeçilmez hale dönüşen Arabalı Sinema (Drivein Movie), yarım asır sonra İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD) ile geri dönüyor. Bugün 19.00’da Cemile Sultan Korusu’nda gerçekleşecek olan gecede, Hollywood klasikleri arasında önemli yeri olan 1 1942 yılı yapımı “Casablanca” filmi klasik araçlardan izlenecek. 50 klasik araçla gerçekleşecek arabalı sinema gecesinde izleyiciler arabalardan filmi izlerken sinema çalışanları da nostaljik kostümlerle araçlara mısır, gazoz, dondurma servisi yapacak. Gecede özel frekansla otomobillerin kendi hoparlörlerinden film dinlenebilecek. l Kültür Servisi C M Y B Fotoğraf: VEDAT ARIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle