10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 19 Temmuz 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 KEİG Platformu araştırmasına göre mevsimlik kadın işçiler 18 saat çalışarak 30 TL kazanıyor. Düşük ücretlerle çalışan kadınların paralarına erkekler de el koyuyor anisa Gölmarmara İlçesi’nde temmuz başında asma yaprağı toplamaya giden 13’ü kadın, 1’i çocuk 15 mevsimlik işçi açık kasada taşındıkları kamyonetin süt tankerine çarpmasıyla can verdi. Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu, mevsimDAMLA YUR lik gezici tarım işçiliği ile ilgili hazırladıkları raporla 15 işçi gibi Türkiye’de yaz aylarında çalışan gezici tarım kadın işçilerinin içinde bulundukları zorlukları ortaya koydu. Rapora göre kayıt dışı çalışanlar ve çocuk işçiler de eklendiğinde Türkiye’de mevsimlik işçi sayısının bir milyona ulaştığı tahmin ediliyor. Raporda yer alan bilgilere göre mevsimlik işçilerin yüzde 80’i çadırlarda yaşıyor. Çadırların ortalama büyüklüğü 16 metrekare civarında ve çadırlarda ortalama 7 kişi yaşıyor. Hanelerin yüzde 56’sının elektriğe erişimi yok. İşçilerin tuvalet ve banyoları yetersiz. Ücretler düşük, izin yok, koşullar ağır. Son dönemde mevsimlik tarım işçileri 18 saatin bedeli 30 TL M nin ücretleri valilik bünyesinde toplanan komisyonlar tarafından belirleniyor. 2015 yılı için Adıyaman Valiliği’nde yapılan toplantıda günlük 50, Malatya’da ise Temmuz ayının 15’inden önceki dönem için 40.5 TL, sonraki dönem için ise 43.5 TL olarak belirlenmiş. Ancak Manisa’daki kadın işçiler günlük 41 TL alsa da dayıbaşlarına 510 TL verdikleri için ancak 30 TL kazanabiliyor. Kadın işçiler aylık 1032 TL alırken, erkek işçiler 1262 TL alıyor. Kadınların ücretlerine erkekler tarafından el konulduğu da raporda dikkat çeken ayrıntılardan biri. işçisi hayatını kaybederken bu yıl sadece kamyon yolculukları sırasında 20’den fazla işçi hayatını kaybetti. İşçiler ayrıca tarımda kullanılan kimyasal maddelere doğrudan maruz kalıyor. Kullanılan tarım ilaçları ve hijyen koşulları kadınlarda düşüğe, ölü doğuma ve ölümlere sebep olabiliyor. Ulaşımda kullanılan kamyonetlerdeki sarsıntılar da kadınların düşük yapmasına neden oluyor. Hastalık riski Ayrıca, kadınlarda ve çocuklarda demir ve B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak kansızlık ve beslenme bozuklukları da yaşanan sıkıntılar arasında. Halsizlik, yorgunluk, bel ağrısı gibi yakınmalar; ishaller; solunum yolu enfeksiyonları; yara, çıban, egzama, uyuz, bit gibi cilt hastalıklarıgöze çarpıyor. Sekiz ay boyunca göç ettiklerinden koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşmaları zorlaşıyor. Şartlar değiştirilmeli KEİG Platformu’nun sıraladığı bazı önlemler şöyle: 4 Kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmalı. 4 İşçilerin sosyal güvenlik kapsamına alınması için gerekli düzenlemeler yapılmalı. 4 Aracılık kurumu ortadan kaldırılmalı, ücret ve çalışma koşulları işçi ve işveren arasında müzakerelerle belirlenmeli ve işçi örgütleri tarafından denetlenmeli. 4 Ulaşım, işin başlama ve bitiş saatleri, mola ve yemek saatleri net olarak belirlenerek iş sözleşmesi yapılmalı. 4 TÜİK tarafından düzenli istatistikler tutulmalı. 4 Çocuk işçiliği engellenmeli. 4 Ulaşım ücretsiz ve güvenli hale getirilmeli. Barınma alanları sağlıklı ve sosyalleşme imkânı sunacak şekilde düzenlenmeli. 4 Yerleşim alanlarına yakın çamaşırhane ve mutfak kurulmalı. 4 Sağlık sorunlarının çözümü için gerekli önlemler alınmalı. Mesai bitmiyor Raporda kadınların erkeklerden daha uzun süre ve daha ağır şartlarda çalıştığı da yer aldı. Çalışma saatleri de raporda kadın işçilerin günde 18 saate kadar olarak kayıtlara geçiyor. Tarımsal üretimde erkekler daha çok makine kullanırken, kadınlar tohumlama, yabani ot ayıklama, çapalama ve hasat işleri ile uğraşıyor. Kadınlar mesaisi bittikten sonra yemek yapma, su taşıma, odun toplama, ateş yakma, çadır temizliği gibi işler yapıyor. Geçen yıl en az 309 tarım Kaçak maden ölüm demek Z onguldak’ta maden ocaklarında son 4 yılda meydana gelen iş kazalarında can veren 52 maden işçisinden 28’i kaçak işletilen ocaklarda yaşamını yitirdi. DHA’nın haberine göre, tek geçim kaynağı madencilik olan ve neredeyse her aileden en az 1 kişinin madende öldüğü Gelik Beldesi’nde yaşayanlar, işsizlik nedeniyle iş güvenliğinden yoksun denetimsiz kaçak ocaklarda çalışmaya devam ediyor. Maden kenti Zonguldak’ta, Zonguldak’ta ölen madencilerin yarısından çoğu kaçak ocaklarda çalışıyordu. Türkiye Taşkömürü Kurumu ile özel kömür işletmelerinin yanında, ruhsatsız kömür ocaklarında üretim yapılıyor. Son 4 yılda tespit edilen 599 kaçak ocak hakkında işlem yapıldı. Dinamitle patlatılarak mühürlenen bu ocaklardan birçoğu daha sonra tekrar üretime açıldı. İş kazalarına ve ölümlere rağmen iş güvenliği tedbirle İşçiye bayram yok et Farma Lojistik ve Şişli Belediyesi işçileri ramazan bayramına direnişle girdiler. DİSK Nakliyat İş’e üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Zet Farma işçileri 259 gündür direniyor. Şişli Belediyesi taşeronunda aynı gerekçeyle işten çıkartılan işçiler 16 günden beri eylemlerini sürdürüyor. Zet Farma Lojistik’te işten çıkartılan Nakliyat İş üyesi işçilerin sayısı 14, Şişli Belediyesi taşeronunda ise 7. Nakliyat İş’in yaptığı açıklamada “Zet Farma Lojistik’te işverenin işçi ve sendika düşmanlığı mahkeme kararı ile kanıtlandı. İstanbul 2. İş Mahkemesi işten çıkarmaların haksız, keyfi, kanunsuz olduğuna, işçilerin işe iadesi ile çıkarma gerekçesinin sendikal faaliyet olduğuna karar verdi. İşveren, mahkeme kararına karşın üyelerimizi işe almıyor. Şişli Belediyesi Taşeronu ihale süresi dolduğu gerekçesiyle sendikamız üyesi 7 işçiyi işten çıkardı” denildi. Nakliyat İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Şişli Belediyesi’nde hiçbir gerekçe gösterilmeden atılan işçilerin yerine emekli işçiler alındığını belirtti. CHP’nin seçim vaatleri arasında taşeronu kaldırmak olduğunu, bunun için TBMM’de kanun teklifi verdiğini hatırlatan Küçükosmanoğlu, “CHP burada ikiyüzlü bir politika sergiliyor. Eğer taşeronu kaldırtmak gibi bir niyeti varsa önce kendi belediyelerinden başlasın. Atılan işçileri de işe alsın” dedi. l Ekonomi Servisi rinin ‘sıfır’ olduğu ocaklarda günlük 3040 lira yevmiye karşılığında üretim sürüyor. Bölge insanı, kaçak ocaklardan çıkardıkları kömürü piyasa fiyatının altında satarak geçimlerini sağlıyor. Gelik Belediye Başkanı Burhan Sezgin, 301 madencinin öldüğü Soma faciasından sonra yapılan yasal düzenlemelerle maliyetleri artan özel maden iş letmelerinin işçi çıkarmaya gittiğini, bunun sonucunda da kaçak ocakçılığın arttığını söyledi. Sezgin, “Maliyetler özel sektörde arttı. Bu Torba Yasa işletmeleri memnun etmedi. O süreçte 2 bin işçi işsiz kaldı. İşsiz kalan madenciler de ya başka şehirlere göç etti ya da kaçak ocaklara yöneldi. Bazı kaçak ocaklarda 7080 lira civarında günlük kazanabiliyor işçiler. Bundan dolayı orayı tercih edebiliyorlar” dedi. l Ekonomi Servisi Z Açlık grevine başladılar Sarıyer Belediyesi’ne bağlı çalışan ve bir süredir CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan bir grup taşeron işçi, zam ve sosyal haklarında iyileştirme talepleri karşılanana kadar süresiz açlık grevine başladı. Oturma eylemi yapan işçiler adına açıklama yapan Sarıyer Belediyesi İşçi Meclisi Üyesi Güven Darcanlı, “13 Mayıs’ta eylemlerimize başladık. Haziran itibarıyla insani talepler nedeniyle 5 işçi temsilcisinin işine son verildi. Açlık grevine başlıyoruz” dedi. (DHA) Reformlar başarısız olacak unanistan’da istifa eden eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, ülkesinin uygulaması istenen ekonomik reformların başarısız olacağını söyledi. BBC’ye konuşan Varoufakis, ülkesinin tarihe “gelmiş geçmiş en büyük makro ekonomi yönetimi felaketi” olarak geçecek bir programla karşı karşıya olduğunu savundu. “Bu program kim tarafından uygulanırsa uygulansın başarısız olacak” diyen Varoufakis, bunun ne zaman gerçekleşeceğinin sorulması üzerine de, “Başarısız oldu bile” dedi. Avro Bölgesi liderleriyle görüşme sürecinde bakanlıktan istifa eden Varoufakis’in ayrılması sık sık çatışma yaşadığı Yanis Varoufakis Avro Bölgesi maliye bakanlarına yönelik bir jest olarak değerlendirilmişti. Başbakan Aleksis Çipras’ın kurtarma paketini imzalamaktan başka seçeneği olmadığını söyleyen Varoufakis, “Bize iki seçenek sunul Avro Bölgesi liderlerinin istemediği adam, eski Maliye Bakanı Varoufakis’e göre, kurtarma paketi karşılığında uygulanacak reformlar sonuca ulaşamayacak Y Taşeron kalksın muştu, kurşuna dizilmek ya da teslimiyet. O nihai stratejinin teslimiyet olduğuna karar verdi” dedi. Varoufakis, ekonominin krizden çıkabilmesi için bir sonraki kredi dilimine odaklanmanın yanlış olduğunu savunarak, “Asıl amaç borçların yeniden yapılandırılması ve ekonominin yeniden yaşayabilecek bir dönüşüm ve reformdan geçirilmesi olmalı” dedi. Avro Bölgesi liderleriyle görüşme sürecinde bakanlıktan istifa eden Varoufakis’in ayrılması sık sık çatışma yaşadığı Avro Bölgesi maliye bakanlarına yönelik bir jest olarak değerlendirilmişti. Yunanistan, kreditörlerin şart koştuğu kemer sıkma önlemlerini hayata geçirme karşılığında 86 milyar Avro yardım alacak. Avrupa Merkez Bankası’nın acil likidite desteğini 900 milyon Avro arttırması üzerine üç haftadır kapalı olan Yunan bankaları bugün açılıyor. Ancak Maliye Bakanı Yardımcısı Dimitris Mardas, bankalardan günde 60 Avro nakit çekme kısıtlamasının kademeli olarak kaldırılacağını duyurdu. Buna göre, bir kişi 60 Avro nakit parayı pazartesi günü yerine salı günü çekmek istiyorsa 120 Avro, çarşamba günü çekmek istiyorsa 180 Avro çekebilecek. Avro Bölgesi Maliye Bakanları, Yunanistan’a 7 milyar Avro’luk “köprü’ kredi” verilmesinde de anlaşmıştı. Böylece Atina yönetiminin üçüncü kurtarma paketi ile ilgili süreç son bulana kadar acilen ihtiyaç duyduğu finansman sağlanacak. Radikal sol SYRIZA ve Bağımsız Yunanlılar’ın (ANEL) oluşturduğu koalisyon hükümetinde, kurtarma paketine karşı çıkan beş bakanın görevden alınmasından sonra yeni bakanlar dün yemin ederek göreve başladılar. Başbakan Çipras’ın 73 yaşındaki annesi Aristi Çipras ise, oğlunun yemeden içmeden kesildiğini, uyuyamadığını ve ailesini çok az görebildiğini söyledi. Anne Çipras, “Ona inanan halka borçlu. Başka seçeneği yok. Onu çok az görüyorum. Havaalanından doğru parlamentoya gidiyor. Çocuklarını görmeye bile vakti yok, beni nasıl görsün?” dedi. l Ekonomi Servisi unanistan’ın ekonomik durumu, referandum sonuçları çeşitli nedenlerle abartılı yorumlara, beklentilere yol açtı. İç politika malzemesi olarak, işsizliğin arttığı, yaşam kalitesinin düştüğü, gelecek beklentilerinin karamsar olduğu ülkemizde, “Yunanistan’a bakın, iflas etti, borçlarını ödeyemiyor, ATM kuyrukları, halk perişan vs.” denilerek geniş kitlelere halinize şükredin iletisi verildi. Öte yandan referandumda yüzde 61 hayır oyu, bir ülkenin kapitalizme başkaldırısı, direnişi, solun başarısı olarak da yorumlandı. Durağan hatta gerileyen finansal pazarların hareketleri için yeni bir öyküye, beklenti yaratılmasına gereksinimi vardı. Piyasalarda EURO’nun çatırdadığına, AB’nin dağılabileceğine yönelik öyküler anlatıldı. AB’nin ekonomik temelleri, ilkeleri, EURO oluşumunu, Yunan ekonomisinin birlik ve EURO bölgesi alanındaki ağırlığı göz önünde tutulduğunda, yorumlar, beklentiler abartılı oldu. HHH AB üyeliği ile Birlik içinde EURO bölgesine katılım, giriş farklı olaylardır. Halen AB üyesi on ülke, Avrupa Para Birliği’nin (EMU) üçüncü aşamaya geçiş koşullarını yerine getirmediklerinden veya Birlik anlaşmasının sağladığı özel statü sonucu, EURO bölgesi dışındadır. Bu ülkeler İngiltere, İsveç, Danimarka, Litvanya, Macaristan, Polonya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Hırvatistan’dır. İngiltere ve Danimarka’nın birlik anlaşması gereği, EURO alanına girme, EURO’yu tek para birimi olarak kabul konusunda seçim hakları vardır. EURO bölgesi dışında, AB üyesi ülkelerin birlik içinde ekonomik ağırlıkları yüzde 30.0’un üstündedir. Yunanistan’ın EURO alanı içinde ekonomik ağırlığı yüzde 2.0 dolayındadır. Yunanistan’ın EURO alanı içinde kalması veya EURO bölgesi dışına çıkması, birlik içinde önemli ekonomik ağırlıklı değişime yol açmaz. Nitekim 2014 yılında, Yunanistan’dan daha küçük bir ekonomi olmakla beraber Letonya’nın EURO bölgesine girmesinin bölge açısından önemli bir etkisi olmadı. Yunanistan’ın EURO bölgesi dışına ister gönüllü, ister gönülsüz çıkması ülkenin AB üyeliğini etkilemez. Yunanistan AB’ye üye ülke statüsünü korur. AB’nin temel ekonomik felsefesi serbest pazar ekonomisi, rekabet koşullarının artamının korunması, fiyat mekanizması yoluyla kaynakların dağılımı, özelleştirme, devletin ekonomik etkinliğinin azaltılmasıdır. Yunanistan AB üyesi kaldığı sürece, EURO bölgesi dışına çıksa dahi neo liberalizmden esinlenen bu temel ekonomik yaklaşımı değiştiremez. Birliğe katılma üye devletlerin hele hele küçük ekonomilerin bağımsız politika izlemekten özveride bulunmayı, vazgeçmelerini gerektirir. Yunanistan EURO bölgesinden çıksa dahi ekonomi politikasında gerçek anlamda sola kayış söz konusu olmaz. Referandum sonuçları, solun başarısı, sola kayış olarak da yorumlanmamalıdır. Kreditörlerle pazarlıklarda Çipras’ın elini güçlendirdiği doğrudur. Biat etmektense, direnme, hayır oyu, borçların yeniden yapılandırılmasında avantaj sağlayabilir. HHH Yunanistan’ın EURO bölgesi dışında olmasının, temerrüde düşmesinin EURO/ USD paritesi üzerine etkisi kısa süreli minimal olur. EURO ve Birlik çatlamaz, dağılma sürecine girmez. Birlik, 1957 Roma Anlaşması ile başlayan altmış yıllık süreçte, yatırımlarla, düzenlemelerle, anlaşmalarla bu düzeye gelmiştir. Geri dönüş, dağılma ancak savaş gibi büyük olaylar sonucu olur. Birliğin yalnız ekonomik değil, siyasal temeli göz önünde tutulmalıdır. Borsalarda da olay abartılmış, önemli sonuçları olacakmış gibi beklentiler yaratılmıştır ama beklentiler gerçekleşmemiştir. Gündemi önemli sonuçları olmayacak olaylarla, örneklerle doldurmak yerine; Türkiye’nin girdiği süreç, ekonomik sorunları, süreçten çıkış yolları üzerinde ciddi bilgi ve araştırmaların gündeme getirilmesi, bazı iç ve dış çevrelerin hoşuna gitmese de akılcı bir davranış olur. Abartılan Yunanistan örneği Y Yeni bakanlar görevde İtalya’ya 20 milyon Avro çöp cezası Avrupa Adalet Divanı, İtalya’ya çöp konusundaki düzenlemelere uymaması nedeniyle 20 milyon Avro ceza kesti. İtalyan basınına yer alan haberlerde, Avrupa Adalet Divanı İtalya’nın Campania bölgesinde atıkların toplanması hususunun AB normlarına uygun olmaması sebebiyle İtalya’ya 20 milyon Avro para cezası verdiği belirtildi. Adalet Divanı, 20 milyonluk cezaya ek olarak İtalya’yı atık toplama sistemini AB kurallarına uygun hale getirmediği için ek olarak her gün için 120 bin Avro ödemeye mahkum etti. Yüksek mahkeme, Mart 2010’da aynı konuda, İtalya’yı bir kez daha cezalandırmıştı. l Ekonomi Servisi Bankalar açılıyor C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle