23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 19 Temmuz 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 13 4 GÜNDE 68 ÖLÜ iraz daha zorlasa “ne B kadar ekmek o kadar köfte” de diyecek ama Ne kadar oy, o kadar hizmet... “8 vekil, 8 müjde. Daha çok vekil olsa, daha fazla müjde olurdu. Biz bir karar aldık. İki dini bayram ve iki milli bayramda (Zafer Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı) 8 vekil bayramlaşmak için İzmir’e geleceğiz ve müjdelerimizi vereceğiz.” Eroğlu açık açık söylüyor, yani “ne kadar oy o kadar hizmet” diye. Bakalım İzmirliler seçimde ne söyleyecek? dememiş. Kim? Orman ve Su Işleri Bakanı Veysel Eroğlu. Kendisi İzmir milletvekili olduğu için bayramı seçim bölgesinde geçirdi. Konuşmasına da “Ankara’dan gelirken İzmir’e lokum ve şeker getirecek halimiz yok, 8 projeyle geldik” diye başladı. Ama esas “bombayı” sonra patlattı: ısa bir süre sonra “Ray K Ban”lar yine “Duvar”da... Ama suç bizde değil, AKP’deki Ray Ban AKP’li gençlere yasak, Erdoğan’a serbest görüldüğünü dile getirerek parti yönetiminin gençlik kollarını uyardığını yazmıştı. Parti merkezinden giden yazıda “Çok havalı oluyor ve tepki çekiyor” gerekçesiyle bundan böyle gençlik kolları mensuplarının güneş gözlükleri, yaka mendilleri ve rugan ayakkabıdan uzak durmaları istenmişti. Ama bayram namazı çıkışı kameraların karşısına geçen Erdoğan’ı görenler “gözlüklerine” inanamadılar. Kurucusu olduğu partinin gençlerine yasaklanan gözlükler onun gözündeydi. Bakalım partili gençler “kurucumuzun izindeyiz, o takıyorsa biz de isteriz” diyecekler mi? Ayşe Başkan, ‘Gül’ dedi yşe Böhürler AKP’nin A kurucularından biri. 20012012 yılları arasında da partinin MKYK üyeliği görevini yürüttü. Hâlâ partinin kadın kollarında ondan “Ayşe Başkan” diye bahsedilir. Gazetecidir de aynı zamanda. Yeni Şafak’ta hâlâ yazmayı sürüdürüyor. Böhürler’in dünkü yazısında partinin durumuyla ilgili tespitler ve bir de öneri vardı. Böhürler, son seçimlerde 13 yıllık tek başına iktidarını kaybeden AKP’deki düşüşün nedenlerini yazdı. “Ak Parti’de dengeyi bozan birçok unsur oldu. Bunlardan birisi vesayetin diğer yüzü, bir diğeri de cemaattir” diyen Böhürler, “Biri saldırarak onu savunma diline hapsetmeye çalıştı. Diğeri de içindenmiş gibi durarak, saldırılara karşı savunma taktikleri oluşturuyormuş gibi, kurtarıyormuş gibi görünerek Ak Parti’ye yön vermeye çalıştılar” ifadelerini kullandı. “Bu noktada Ak Parti kimliğini oluşturan kişilere büyük iş düşüyor” diyen Böhürler, “Ben siyasi hesapları bilemem ama Abdullah Gül’ün tecrübesinden faydalanılması gerektiğine Ayşe Böhürler inanıyorum” dedi. Koalisyon görüşmeleri yarından itibaren hareketlenecek. Eğer iş “erken seçime” doğru evrilirse partide kurultayın seçimden önce yapılması gündeme gelebilir. O zaman da Böhürler’in yazdığı gibi ibre Gül’e dönebilir. Canavar Yandaşların parayla imtihanı hız kesmedi Haziran sonrası yandaş 7 basının kendi arasındaki tartışma giderek büyümeye başladı. Kimi Kabataş yalanı gibi “geçmişteki bariz hatadan kendini kurtarma”, kimi “ötekini”, “hareketi, Erdoğan’ı az savunmakla” Ki Selvi’nin de daha önceki yazılarında kendi mahallesine “telif pazarlığı yapmak için Başbakan’ın uçağına binenler” diye bir yazısı olmuştu. Yandaş basın bu ara “havadan sudan politikadan” değil “paradan konuşuyor” anlayacağınız. Kekeç’ten alıntıyla bitirelim yazıyı: Bir gazetemiz, bir süredir, Doğan Medya Grubu’nun, Türkiye’ye kötülük yapmak isteyen şer ittifakının “ana karargâhı” olduğu yönünde yayınlar yapıyor. Bu gazetemizin ismi, Yeni Şafak... Doğan Medya Grubu da (haliyle) cevap veriyor... İddialar... Karşılıklı suçlamalar... Dehşet ifşaatlar... El değmemiş bilgiler... İki grup arasındaki savaşta, haliyle yazarlar ve çalışanlar da topa giriyor ama bir kişi, özellikle bir kişi susuyor. Başka susanlar da var ama o bir kişinin suskunluğu daha manidar. Naçizane, iki grup arasındaki savaşta tarafımı seçiyorum ve “Yeni Şafak ne söylüyorsa doğrudur” diyorum. Bir taraftan da o bir kişiyi gözlemeye devam ediyorum. Bakalım çıkıp, “Ey Aydın Doğan, senin bu ölçüsüz yayınların kutlu davamıza zarar veriyor” diyecek mi? Denilebilir ki, “İyi ama o bir kişi medya yazıları yazmıyor ki! Ondan böyle bir şey beklemek haksızlık olmaz mı?” Ben de başlangıçta böyle düşünüyordum. Ama o “bir kişi” seçimlerden önce çıkıp “Ben İslam’ın kılıcıyım, haksızlıkları doğrultuyorum” diyerek, kendi mahallesindeki bazı gazeteleri ve yazarları doğradı. Bazılarına da, “Telif pazarlığı yapmak için Başbakan’ın uçağına biniyorlar” diye iftira attı. Bu müfteriye soruyorum şimdi: İcabında medya yazıları da yazdığına göre, neden kılıcını Doğan Medya Grubu canibinde dolaştırmıyorsun? Senin de yazarları arasında bulunduğun Yeni Şafak gazetesi hakkında son derece ağır yazılar yazılıyor. Niçin susuyorsun? Doğan Medya Grubu’ndan aldığın “astronomik telif”in tehlikeye girmesinden mi korkuyorsun? gözlük karmaşasında. Biliyorsunuz bu gözlüklerin “havası” AKP’yi rahatsız etti. Milli Gazete’den Ahmet Yavuz, AKP’nin oy kaybetme sebeplerinden biri olarak “Ray Ban” marka güneş gözlüğünün Rize’deki kazada 2 kişi yaşamını yitirdi. Ahmet Kekeç Abdülkadir Selvi rafik canavarı, bayramın ikinci gününde de durmadı. Şeker Bayramı’nın ikinci gününde yurdun çeşitli bölgelerinde meydana gelen trafik kazalarında 21 kişi yaşamını yitirirken, 80 kişi de yaralandı. Bayram trafiğinin yoğunlaştığı son dört günde tüm yurtta meydana geldiği kazalarda 68 kişi öldü, 342 kişi de yaralandı. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi yakınlarında Ömer Doğaner yönetimindeki otomobil, karşı yönden gelen Volkan Mutlu yönetimindeki hafif ticari araçla çarpıştı. Kazada otomobilde bulunan aynı aileden Ayşe Doğaner, Nebahat Doğaner, Miyase Doğaner ve Umut Borat Doğaner ile diğer araçta bulunan Hasan Kesecik yaşamını yitirdi. Kazada 3 kişi de yaralandı. Kırıkkale’de oturan ve henüz 2 ay önce evlenen Murat ve Hilal Karakuş çiftinin içinde bulunduğu otomobil, Karakeçili ilçesi yakınlarında kontrolden çıkarak takla atıp, 50 metrelik şarampole yuvarlandı. Kazada, Karakuş çifti öldü. Karadeniz Sahil Yolu Fındıklı kavşağında, Rize’den Artvin’e gitmekte olan Sait Sercan Selvi yönetimindeki yolcu otobüsü ile A.K’nin kullandığı otomobil çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybettiği otobüs, yön tabelasına çarparak durdu. Kazada, otobüste yolcu olarak bulunan Fehmiye Sürücü ile Bekir Güllü hayatını kaybetti, 36 kişi yaralandı. İzmir Kınık, Kahramanmaraş Ekinözü, Kayseri Tomarza ve Antalya Akseki’deki kazalarda ise 7 kişi yaşamını yitirdi. T suçlama derdinde. Çalakalem savaşanlardan biri de Star’dan Ahmet Kekeç. O işi “paraya da” dökmüş durumda. Dünkü yazısında Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi’yi adını vermeden eleştiriyordu. Ve diyordu ki “davayı savunmuyorsun, çünkü astronomik telif alıyorsun”. Yeni evlenmişlerdi Çiçeklerin arasında sönen umutlar Bağdat Caddesi’nde yarış yapan bir aracın çarparak öldürdüğü çiçekçi Mehmet Emin Kaya’nın cebinde kardeşlerinin eğitimi için babasına göndereceği 50 lira vardı ehmet Emin Kaya’yı ölüm 18 yıldır satıcılığını yaptığı çiçeklerin ortasında buldu. Kaya, çiçeklerin ortasında can verirken Orhan Pamuk’un “Sessiz Ev” romanı sağında, kardeşlerinin eğitimi için İzmir’e göndereceği 50 lira kazancı da cebinde kaldı. Yarış pistine çevrilen Bağdat Caddesi’nin kaldırımları bile artık yayalar için güvenli olmaktan çıkmış durumda. Bağdat Caddesi sahil yolu boyunca hız tutkunu sürüDAMLA cülerin ve onlaYUR ra göz yuman kamu görevlilerinin yarattığı trafik terörü, son kurbanını da 11 Temmuz günü aldı. Yarış yapan BMW marka bir araç kontrolden çıkmış, kaldırımdaki çiçek tezgâhına çarparak durmuştu. Tezgâhın arkasında da 18 yıldır satıcılık yapan Mehmet Emin Kaya vardı. Kaya, 1981 yılında İstanbul’da dünyaya gelmişti. Mehmet henüz kundaktayken Kaya ailesi memleketleri olan Malatya’ya taşınmayı planladı. Ardından Kaya’nın annesinin bir doğum yapması ve Malatya’da geçim sıkıntısı yaşama kaygısıyla aile rotasını İzmir’e çevirmişti. Mehmet Emin ilk, ortaokulu İzmir’de tamamladı. Lise eği M lıyor, Kaya’nın tezgâhının kazancı da kardeşlerin okumasını... Kaya’yı ölüm hem kardeşlerini hem de kendi eğitimini sağlayan bu tezgâhın önünde gece 03.30’da buldu. Kaya o gün tezgâhını toparladıktan sonra evinin yolunu tutmadan önce bankaya gidip kardeşleri için babasının hesabına 50 lira para yatıracaktı. Düğüne hazırlanıyordu İ Çiçekler onun için Kaya’nın en sevdiği yazar Orhan Pamuk’tu. Pamuk’un Benim Adım Kırmızı romanındaki “Ben ağacın kendisi değil, manası olmak istiyorum” dizeleri de Kaya’nın dilinden düşmeyen dizelerdi. Ölüm günü de Kaya’nın sağında yine Pamuk’un “Sessiz Ev” romanı vardı. Şimdi Çiçekçi Mehmet’in öldüğü yerdeki duvarda “Çiçekçi Mehmet buradaydı” yazıyor. Kaldırımın üstünde duran çiçekler de artık Mehmet Emin’in sattığı değil, anısına bırakılan çiçekler. Mehmet Emin’in yaşam hikâyesini dinlediğimiz İstanbul’da yaşayan dayısı Mehmet Tunç’un da tek temennisi yeğeninin yaşamını lüks otomobiliyle son buldurtan İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Murathan Ö.’nün cezasını çekmesi. Kaya’nın avukat dayısı Mehmet Tunç yeğeninin ölümüne ilişkin davada adaletin peşine düşecek. zmir’in Çiğli ilçesinde, kına gecesi için alışverişe çıkan damat Ümit Derin (23 fotoğrafta), babası Hüseyin Derin (57) ile gelinin akrabası Bektaş Saat’in (39) bulunduğu otomobile, hafif ticari araç çarptı. Kına gecesinden bir gün önce meydana gelen kazada damat Ümit Derin, babası Hüseyin Derin ve akrabaları Bektaş Saat öldü, diğer araçtaki 1 kişi yaralandı. Kazadan sonra yakalanan ticari aracın şoförü Ceyhun Ölmez’in 0.41 promil alkollü olduğu ortaya çıktı. Çiçekçi Mehmet’in yaşamını yitirdiği yere gelen yurttaşlar çiçekler bırakıyor, adaletin yerini bulması için yazılar asıyor. Yurttaşlar, Bağdat Caddesi’nde araba yarışı yapılmasına tepki gösteriyor. timine de İzmir’de başlayan Mehmet Emin Kaya 1996 yılında geçim sıkıntısı çeken ailesine destek olmak için “taşı toprağı altın” diyerek İstanbul’a akrabalarının yanına taşındı. Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü’nü kazandı. Açıköğretim programıyla üniversite eğitimini tamamlarken de çiçek satmaya devam etti. 2009 yılında üniversiteden de mezun oldu. KPSS sınavlarına hazırlanıp memur olmayı da denedi, polis okulları sınavına girip polis olmayı da... İki hayali de sonuca ulaşmayınca, “Daimi sigortalı iş olsun yeter” diyerek muhasebe bürolarından, sigorta şirketlerine kadar çalmadık kapı bırakmadı. İş arama sürecinde de çiçeklerini satmaya devam etti. Kartal’da kiraladığı tek göz evde yaşıyordu. Üniversite bitirdi Bağdat Caddesi üzerinde çiçek satmaya ilk 16 yaşında başladı Kaya. Bir yandan eğitimine devam ediyor bir yandan da çiçeklerini satıyordu. Lise bitti üniversite sınavına giren Mehmet Emin Eskişehir Kardeşleri için... İzmir’de pazarcılık yapan babası artık pazara çıkamıyordu. Kaya’nın 5 kardeşi de İzmir’de ailesiyle yaşamaya devam ediyordu. Babasının dışarıdan ödeyerek sağladığı emekli maaşı ailenin yaşamlarını idame ettirmelerini sağ E Tuncel kaza geçirdi ski HDP Milletvekili Sebahat Tuncel Malatya’da trafik kazası geçirdi. İki aracın çarpıştığı kazada aralarında Tuncel’in de olduğu 3 kişi yaralandı. 112 acil servis ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan Tuncel’in kolunda kırık olduğu tespit edildi. Tuncel yapılan müdahalenin ardından hastaneden taburcu edildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle