Katalog

Pazar 19 Temmuz 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 3 İstanbul 230 /3 2 0 Ankara 150 /3 1 0 İzmir 240 /3 6 0 Bursa 210 /3 4 0 Antalya 280 /4 0 0 Adana 240 /3 5 0 Trabzon 210 /2 7 0 Artvin 150 /2 5 0 Çanakkale 220 /3 2 0 Balıkesir 170 /3 3 0 Sivas 90 /2 7 0 Diyarbakır 230 /3 9 0 Mersin 250 /3 4 0 Erzurum 110 /2 4 0 Eskişehir 150 /3 2 0 Aydın 230 /4 1 0 Gaziantep 230 /3 7 0 Konya 170 /3 0 0 Gök gürültülü yağmur 8 İLÇE ELEKTRİKSİZ! İstanbul Anadolu Yakası’nda Sultanbeyli, Beykoz, Pendik, Kartal, Sancaktepe, Maltepe, Çekmeköy ve Ümraniye’nin bazı mahalle ve sokaklarına yarın elektrik verilemeyecek. 41 37 32 28 25 23 21 18 Atina 250 /3 4 0 Berlin 160 /2 6 0 Girne 250 /3 6 0 Londra 110 /2 2 0 Moskova 110 /2 2 0 Paris 180 /3 0 0 Madrid 210 /3 6 0 Amsterdam 130 /2 2 0 Roma 220 /32 0 Karla karışık yağmur Çok bulutlu 14 11 Güneşli Parçalı bulutlu Yağmurlu 6 koruma kararı, 6 dava, 6 kurşun Şeker Bayramı’nın birinci günü Adana’dan Bursa İnegöl’e gelen Mehmet T. (31), dilenirken zabıta ekiplerince gözaltına alındı. Üzerinde bir günlük hasılatı 500 TL’ye yakın madeni para çıkan Mehmet T, şehirlerarası otogara götürülürek bir otobüse bindirildi ve Adana’ya gönderildi. l BURSA/DHA Dilencinin günlük kazancı şaşırttı Yurt genelinde dün 9 kişi boğularak yaşımını yitirdi. Kütahya Aslanapa’da babası Murat Dağdelen ile Porsuk Çayı kıyısında balık tutan Ahmet Dağdelen ayağının kayması sonucu suya düştü. Baba oğlunu kurtarmak için çaya atladı. Akıntıya kapılan baba ile oğul yaşamını yitirdi. Düzce’de Ahmet Çelik (15), Şanlıurfa’da İbrahim Saçan (16), Bingöl’de Recep Baykara (15), Muş’ta Murat Yapıcı (7), Zonguldak’ta Raşit Özat (35), Ankara’da Ömer F. Yüce (15) ve İstanbul Üsküdar’da Afgan uyruklu Seyt Ahmet (18) boğularak yaşamını yitirdi. l Haber Merkezi Kurtarmak istediği oğluyla can verdi şi Hasan Karabulut’u 6 kurşunla vurarak öldüren Çilem Doğan’ın 2.5 yıllık evliliği boyunca maruz kaldığı şiddete karşılık 6 defa koruma kararı aldırdığı ve Hasan Karabulut’un Çilem Doğan’a yönelik tehdit, yaralama suçlarından asliye ceza mahkemeDAMLA lerinde 6 ayrı dosya YUR kapsamında yargılandığı ortaya çıktı. Çilem Doğan Karabulut, Adana’da kendisini fuhuşa zorlayan eşi Hasan Karabulut’u 6 kurşunla vurarak öldürdükten sonra, “Hep kadınlar ölmesin biraz da erkekler ölsün” sözleriyle Türkiye gündemine oturdu. Doğan’ın sözleri dışında üzerindeki tişörtte “Dear Past: Thanks for all the lessons. Dear Future: I am ready” (Sevgili geçmişim, tüm derslerin için teşekkürler. Sevgili geleceğim, ben hazırım) yazan yazı da kamuoyunda gündem oluşturdu. Çilem Doğan’ın avukatı İsa Ayanoğlu kamuoyunun Doğan’ın tişörtü yerine maruz kaldığı şiddetle ilgilenmemesinden rahatsız olduklarını söyledi. Avukat Ayanoğlu, “Çilem gözaltındaydı. Hâkim karşısına çıkıp ifade verecekti. E Eşini öldürdükten sonra ‘Hep kadınlar ölmesin, biraz da erkekler ölsün’ sözüyle gündeme oturan Çilem Doğan’ın avukatı, maruz kalınan şiddetten çok zanlının üzerindeki tişörtle ilgilenilmesine tepkili. Annesi almış... Annesine Çilem’e bir üst almasını hâkim karşısına o temiz tişörtle çıkmasının iyi olacağını söyledim. Anne de polis merkezine yakın bir yere gidip bu bluzü almış. Kadın değil İngilizce, Türkçe okuma yazma bilmiyor. Sanki Çilem cinayet sonrası bu tişörtü özellikle seçip, giymiş gibi bir algı yaratılıyor. Oldukça saçma” dedi. Kendi ifadeleriyle Doğan’ın son gün yaşadıkları şöyle: Kapısı üstüne kilitlenen bir odanın içinde Hasan Karabulut, Doğan’ı saçından yakalayıp darp etmeye başlamıştı. Doğan kendini Karabulut’un elinden zor kurtarıp yastık altındaki silahını ele geçirdi. Doğan yıllardır kendisine şiddet uygulayan Hasan Karabulut’u 6 kurşunla öldürdü. Doğan, Karabulut’u öldürene kadar emniyete başvurarak 6 ayrı koruma kararı aldırdı. l İSTANBUL asaya oturduklarında ilkin davet sahibi Uzlaşma aldı sözü... Sakin bir üslupla, tane tane konuştu: “Seçmen bize net mesaj verdi: Artık Kavga’yı bırakıp Akıl’la ortak hareket etmemizi istiyor. Bir araya gelelim, sağlıklı bir çözüm üretelim” dedi. Akıl, onaylayarak başını sallarken Uzlaşma, masanın başında çatık kaşlarla kendisini dinleyen Bencillik’e dönerek, “Haftalardır Bencillik konuşuyor, biraz da Güven’i duyalım” diye devam etti. Bencillik, cevap vermedi. HHH Ego, salona uzak bir köşede, Hırs’ı yanına almış, küçümser bir edayla çevreyi süzüyor, konuşulanları dinliyordu. Hırs, sandıkta Akıl’ı aşmıştı. Ego, Hırs’ın kulağına eğilip, “Bunlar beceremez nasılsa” diye fısıldadı; “Biz yine seninle yönetiriz ülkeyi... Sayımız yetmezse Nefret’le konuşuruz. Onunla iktidar oluruz. Fırsat’ı da kaçırmayalım”. Nefret masadan onlara doğru gülümsüyordu. O arada Güven aldı sözü: “Uzlaşma’nın çabaları yerinde arkadaşlar” dedi; “Birbirimize itimat etmezsek, kalıcı bir hükümet oluşturamayız”. Fedakârlık hak verdi ona: “Elimizi hep birlikte taşın altına koymalıyız.” Akıl, “Ben de varım” dedi, “Uzlaşma başarılı olursa beni de kullanın”. HHH İntikam, masanın en ucunda sırasını bekliyordu. Önündeki kâğıttaki uzun listedeydi gözü... Hesabını soracaklarını anlatmaya hazırlanıyordu. Söz istemeye kalktığında Akıl ile Fedakârlık kolundan tuttu onun: “Sırası değil şimdi” diye susturdular: “Biliyoruz, Öfke’yle beraber çalışıp hazırlandınız. Ama şimdi o listeleri açarsan, Uzlaşma’yı baltalarsın.” Uzlaşma olmazsa, İntikam da Uzlaşma, Ego’ya karşı M alınamazdı kabineye... Kızdı İntikam: “Yanlarına mı bırakalım” diye çemkirdi: “Şu listeye bak: Hep Ego’nun marifetleri... Bunların hesabı sorulmadan temiz bir sayfa açılabilir mi?” Sesini alçalttı Fedakârlık: “Ama böyle düşünürsen, geçmişi gömmezsen, sen de Hırs’la hareket etmiş olursun. Sizin koalisyondan da ancak Kavga çıkar.” Kavga duydu bunu: “Ne varmış ben çıkarsam” diye diklendi. “İki ay önce birbirinizin gırtlağına sarılan sizler değildiniz sanki...” “İyi de…” diye lafa katıldı Uzlaşma: “...öyledir diye, devam mı edelim? Senin yolundan mı gidelim? Ortalık yine Nefret’le ortaklarına mı kalsın?” Nefret, protesto edip gelmemişti Uzlaşma’nın toplantısına... O, Ego’nun safındaydı. HHH Ego, “Her şey istediğim gibi gidiyor” diye geçirdi aklından: “Sonunda bana gelecekler.” Fedakârlık, Akıl ve Güven’in toplam oyu, iktidar olmaya yetmiyordu. İlle İntikam’ın onları desteklemesi gerekiyordu. Ancak İntikam, “Öfke olmadan, ben yokum” diyordu. Bu tavrıyla da Ego’ya çalışan Hırs’ın ekmeğine yağ sürüyordu. Uzlaşma pes etti sonunda; “Buradan bir şey çıkmayacak. Ben bırakıyorum. Akıl, başa gelsin” deyip çıktı salondan... Akıl, ses etmedi; tutulmuş gibiydi. Uzlaşma’nın çıktığı kapıda Fırsat bekliyordu. Yıkık haldeki Uzlaşma’ya, “Haklısın kardeşim. Bunlardan bir halt olmaz” diye gülümseyip hemen Ego’ya mesaj attı: “Yaşadık patron! Tam istediğimiz gibi gidiyor.” Ego, keyifle gülümsedi. O sırada Kriz, binanın dışında ellerini ovuşturuyordu. C M Y B