27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 1 Temmuz 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 3 İstanbul Ankara İzmir Bursa Antalya Adana Trabzon Artvin Çanakkale 180 /2 7 0 130 /2 7 0 200 /3 1 0 150 /3 0 0 220 /2 0 0 210 /3 2 0 190 /2 5 0 150 /2 2 0 180 /2 8 0 Yağmurlu BU SAATLERE DİKKAT TEM Otoyolu’nun EdirneKapıkuleMahmutbey kesimindeki köprü ve viyadüklerde yaya korkuluklarının yenilenmesi nedeniyle 31 Ekim’e dek her gün 07.0019.00 saatleri arasında ulaşım kontrollü verilecek. Balıkesir Sivas Diyarbakır Mersin Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 150 /3 0 0 100 /2 6 0 180 /3 7 0 230 /3 0 0 100 /2 7 0 130 /2 6 0 200 /3 4 0 180 /3 0 140 /2 8 0 Atina 190 /2 8 0 Berlin 150 /2 6 0 Girne 200 /2 9 0 Londra 150 /2 9 0 Moskova 120 /2 4 0 Paris 190 /3 4 0 Madrid 230 /4 1 0 Amsterdam 180 /2 6 0 Roma 190 /2 9 0 Karla karışık yağmur Çok bulutlu 39 35 32 29 26 23 20 16 13 9 Güneşli Parçalı bulutlu Gök gürültülü yağmur TARİHTE BUGÜN 1955: Bilim ve siyaset adamı Dr. Adnan Adıvar 74 yaşında İstanbul’da yaşamını yitirdi. 2004: Sinemanın en önemli oyuncularından Marlon Brando 80 yaşında Los Angeles’ta yaşamını yitirdi. Doktor yeminini unuttu Eyüp Devlet Hastanesi nöroloji uzmanı iki hastayı muayene etmedi M.Ç’NİN ÖLÜM KORKUSU SİBEL BAHÇETEPE yüp Devlet Hastanesi’nde dün iki inanılmaz olay yaşandı. Muayene olmak için hastaneye kızıyla gelen Zübeyde Balcı (46), 10 gündür şiddetli baş ağrısı yaşadığını ancak Nöroloji Uzmanı Necibe Nur Keleş’in kendisini başı açık olduğu için muayene etmeyi reddettiğini ileri sürdü. Keleş’in kendisine “Allah belanızı veriBizerdik, serbest bırakıldıktan 45 dakika sonra M.Ç’yi döverek bu hale getirmişti. E yor, kapanın abtesim kaçar, geçer, namaz nikâh düşer” dikılmak ağrılayerek muayerı azaltır, bu ne etmediği ilevaziyette gezri sürüldü. Yaşadiğiniz için dıklarını hastaS. Yama böyle olmuş Z. Balcı ne başhekimlisunuz. Sizin içinize vesvese ğine ileten iki hasta, doktor kaçmış. Allah’ın verdiği ku hakkında şikâyetçi olduklaralları uygulayın. Namaz kı rını, dava açmaya hazırlanlın” dediğini iddia etti. dıklarını söylediler. 15 yaşındaki oğlunu hasHastane yetkilileri de adı taneye muayeneye getiren geçen doktorun 1 ay önce Sultan Yama’ya da “Onu ra hastanede çalışmaya başlamazanda muayene edemem dığını belirterek “İdari ince leme başlatıyoruz. Yapılanlar doğru şeyler değil” dediler. İddialarla ilgili ulaşmak istediğimiz Dr. Keleş ise telefonla görüş vermek istemediğini kaydetti. Zoraki iftar Bu arada çalışanlarına iftar veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin katılımı zorunlu tuttuğu ve katılmayanlardan mazeret bildirmelerini istediği öğrenildi. l İSTANBUL/KOCAELİ Çağrılı koruma bile korumuyor DAMLA YUR Koruma altında ürkiye’de 2014 yılında çağrılı koruma kararı olan 23 kadın öldürüldü. Alaattin Çakıcı’nın üvey oğlu Onur Özbizerdik’in yaraladığı M.Ç. için de önceki gün çağrılı koruma kararı verildi. Hukukçular bu kararın kadınları korumadığını belirtiyor. Çağrılı koruma sisteminin şiddetten kaçan bir kadını ne kadar koruduğunu hukukçular Cumhuriyet’e değerlenO. Özbizerdik dirdi. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Kurucusu avukat Canan Arın, M.Ç’yi “çağrılı koruma”nın korumayacağını belirterek şunları kaydetti: “İstanbul Adliyesi’nde polisin yakın korumasında duruşmaya giderken öldürülen kadını hepimiz hatırlıyoruz. Çağrılı korumanın hiçbir işe yarayacağını düşünmüyorum. Polisler bunu işleri gibi kabul etmiyor. Kadının dışarı çıkması gerekiyor ve polis merkezini arıyorsa, ‘Bugün burası yoğun, çıkma yarın çık’ gibi cevaplar alıyor. Kadın işini halletmeye giderse de öldürülüyor.” Şiddete Son Platformu sözcülerinden avukat Hülya Gülbahar ise “Şu anki sistemde tek başına çağrılı korumanın hiçbir etkisi yok” dedi. TBMM Meclis Araştırması Komisyonu raporuna göre 2014 yılı içerisinde 51’i kadın, 14’ü erkek olmak üzere toplam 65 kişiye “yakın koruma” tahsis edildi. 77 bin 237’i kadın, 9 bin 779’u erkek olmak üzere de toplam 87 bin 16 kişi için de “çağrı üzerine koruma” verildi. 1 yılda toplam 87 bin 81 kişi hakkında “Geçici Koruma Tedbiri” uygulandı. 23 kadın “çağrılı koruma” kararı olduğu sırada öldürüldü. l İstanbul T Boğaz’ın kuğusu inanpaşa’ya bağlı Balmahmut köyünde yurttaşların arazide bitkin bulduğu Mısır akbabası ile Şuhut ilçesine bağlı Kayabelen köyünde bulunan kızıl şahin, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Mısır akbabası dünyanın bazı bölgelerinde nesli tükenmek üzere olan hayvanlar listesinde yer alıyor. Tedavileri süren kuşlar daha sonra doğal hayata salınacak. l A.KARAHİSAR/DHA S ‘Koruma gelene dek...’ alata Köprüsü yakınında denizde çırpınan bir G kuğuyu itfaye ekibi yakalayamayınca, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı deniz polisini çağırdı. Deniz polisinin yaklaşık yarım saat süren çabası sonucu yaralı kuğu yakalandı. Deniz polisi tarafından karaya çıkarılan ve kanatlarından biri kırık olduğu görülen kuğu, itfaiye ekibi tarafından tedavi edilmesi için veteriner hekime götürüldü. l İSTANBUL/AA 2 asker boğuldu Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Derecik Beldesi’ndeki Hezir Çayı’na giren ve boğulma tehlikesi geçiren asker ile, kendisini kurtarmak isteyen arkadaşını kurtarmak için suya atlayınca, her ikisi de debisi yüksek olan Hezer Çayı’nda sürüklenmeye başladı. 2 asker yapılan çalışmalar sonucu sudan çıkarıldı. Ancak sudan çıkarılan erler, tüm madahalelerine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. lHAKKÂRİ / DHA ‘Tek başına etkisi yok’ Böyle 23 kadın öldürüldü aşkan olmayan Cumhurbaşkanı ile kalıcı olmayan hükümet bir savaş oyunu oynuyor. Meşruiyeti aşınmış bir Cumhurbaşkanı ile koalisyon kurulursa üç beş güne gidici olacak geçici hükümet iktidarlarını sürdürebilmek için silaha sarılmak derdinde. İçeride PYD’ye karşı, dışarıda IŞİD’e karşı diye pazarlanmaya çalışılan ne deve ne kuş bir askeri operasyon hayali kuruluyor. Amaç bir tampon bölge oluşturmak. Ne istiyorlar? Bu tampon bölge sayesinde Suriye rejiminin ÖSO’yu zayıflatmasını engellemek. Eğitdonat programını o tampon bölgede yürütmek. PYD’nin varlığını zayıflatmak. IŞİD’le mücadele eder gibi görünüp uluslararası kamuoyunda oluşan imajı toparlamak. Herhalde kimse Türkiye’nin IŞİD’le ciddi bir derdi olduğuna inanmayacaktır. IŞİD sınır kapılarını ele geçirdiğinde sus. IŞİD diplomatlarını rehin aldığında sus. IŞİD Kobane’ye saldırdığında “Kobane düştü düşecek” diye gizlice neşelen. IŞİD Tel Abyad’da yenilince gazetelerine “PYD IŞİD’den tehlikeli” diye manşet attır ve ilk tepkin güneyde devlet kurdurmayacağız olsun. Sonra IŞİD’e karşı askeri müdahaleden bahset. Herhalde kendileri bile söylediklerine inanmıyordur. İşin hukuki kısmı felaket. Tezkere, kalıcı ve kapsamlı bir askeri operasyona, yani tampon bölgeye imkân tanımıyor. Anayasaya göre ancak uluslararası hukukun meşru saydığı hallerde Meclis, silahlı kuvvetleri yurtdışına gönderebilir. Uluslararası hukuka göre bir Güvenlik Konseyi kararı yoksa ancak meşru müdafaa halinde bu mümkündür. Meşru müdafaa için ülkenin bir silahlı saldırıya uğraması gerekmekte. Meşru müdafaa da sadece o silahlı saldırıyı bertaraf etmek için kullanılabilir.Ortada bir silahlı saldırı yok. Tampon bölge yani askeri işgal ise bir meşru müdafaa yöntemi değil. Hadi uluslararası hukuk es geçildi diyelim ve İsrail’in Lübnan’da kullandığı hukuk dışı gerekçeyle güvenlik için askeri işgal tezi savunuldu. Bu durumda Türkiye o bölgede etkin denetim sağlayacak. Etkin denetim sağladığında o bölgedeki bütün insan hakları ihlallerinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi birden yetkili olacak. Hadi bu da göze alında diyelim. Askeri işgal çok ama çok masraflı bir iştir. Sadece askeri bir noktadan bir başka noktaya sevk etmekten ibaret değil. Orada belirsiz bir süre kalmak, nereden ve kimden geleceği belirsiz saldırılara karşı koymak, işgal edilen bölgede sivil halk için kamu düzenini ve gündelik hayatın akışını sağlamak da gerekecek. Hadi işin devasa mali boyutu da düşünüldü diyelim. Hatta, bir mucize oldu ve uluslararası destek de belli bir oranda sağlandı diye farz edelim. Ülke içinde IŞİD’in, diğer cihatçı grupların eylemleri nasıl engellenecek? Ya bir 67 Ekim’in önüne nasıl geçilecek? Hukuken, siyaseten, ekonomik olarak ve iç güvenlik bakımından tel tel dökülen, acemi bir savaş hayali dayatılıyor. Bunu dayatan da böyle bir yetkisi olmayan Cumhurbaşkanı ile hükümet kurulana kadar sadece gündelik işleri yapmakla memur eski hükümet. Hükümetin Başbakanı’nın Suriye konusunda öngörüsü 2012’de Esad’ın birkaç haftada devrileceğiydi. Erdoğan’ın öngörüsü ise Emevi camiinde namaz kılmaktı. Öngörüsü bu yetkinlikte yerini yeni hükümete bırakmaya hazırlanan bu şahıslar, uluslararası hukuka aykırı şekilde kendilerine yetki vermeyen bir tezkereye dayanarak savaş peşinde. Bu kişiler savaşa da rant üretecek çılgın bir müteahhitlik projesi olarak bakıyor. Ülkenin geleceği için bu çıldırmış savaş planına dur demekten daha acil, daha hayati bir mesele yok. Çılgın savaş projesi B Polise göre ceza manidar CANAN COŞKUN Fotoğraf: AA Açlıktan ölmüş Merkez Karatay ilçesi Aslım çöplüğünde dün sabaha karşı 05.00 sıralarında plastik atık toplayanlar, çöpler arasında kundaklanmış halde bebek buldu. 2 gün önce doğduğu tahmin edilen kız bebeğin, otopsiye göre açlıktan öldüğü belirlendi. Doğumdan sonra çöplük alana terk edildiği tahmin edilen bebeğin, karnında anne sütünün dahi bulunmadığı belirlendi. l KONYA/DHA Gezi Parkı eylemlerinde ‘Kırmızılı Kadın’ olarak tanınan Ceyda Sungur’a, gaz sıkan polis memuru fidan dikme cezasına itiraz etti. ‘Nerede bu adalet’ kurşunu nkara Kızılay Milli Müdafaa Caddesi’ndeA ki Adalet Bakanlığı ek binasına saldırı yapıldı. Kadir Y’nin (30) bina önüne otomobille geldiği ve ceketinin altına gizlediği pompalı tüfekle binanın avlusuna girerek buradan “T.C. Adalet Bakanlığı” tabelasına doğru ateş ettiği belirtildi. Bunun üzerine binadaki güvenlik görevlileri hemen şüpheliye müdahalede bulunarak, ikinci kez ateş edilmesine izin vermedi. Şüphelinin Kırşehir’de elektrikçi olarak çalıştığı ve psikolojik sorunları olduğu öne sürüldü. Görgü tanıkları Kadir Y’nin ateş ederken “Nerede bu adalet” diye bağırdığını, kendisini etkisiz hale getirmeye çalışan bir polise ise kafa attığını aktardı. l ANKARA/Cumhuriyet ezi Parkı eylemlerinde ‘Kırmızılı Kadın’ olarak tanınan Ceyda Sungur’a, yakın mesafeden biber gazı sıktığı için 20 ay hapis cezası ve 600 fidan dikme cezasına çarptırılan polis Fatih Zengin avukatı aracılığıyla karara itiraz etti. Zengin’in avukatı Funda Sadıkahmet Alp tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, toplamda verilen ve ertelenen 20 ay hapis cezasının in G celenerek hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi istendi. Dilekçede, “Gezi Parkı olaylarının çıkış sebebinin ağaçlar olduğu da göz önünde bulundurulur ise mahkemenin kararında müvekkilime uyguladığı tedbirin, tedbir olmaktan çok gönderme niteliğinde olduğu ve salondaki duruşmayı takip eden kişilerce alkışlarla karşılanması çok manidar olmuştur” denildi. lİSTANBUL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle