16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Haziran 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN tasarım: ZARİFE SELÇUK ‘Bir gazeteci bile tutsak olamaz’ Uluslararası Basın Enstitüsü: Canan Coşkun’un yanındayız luslararası Basın Enstitüsü (IPI), Yargıda Birlik Platfomu üyesi yargı mensuplarının da aralarında bulunduğu hâkim ve savcıların lüks konut projesindeki evlere indirimli bir şekilde sahip olmasını haberleştirdiği için 23 yıla kadar hapsi istenen muhabirimiz Canan Coşkun’un yanında olduğunu belirtti. IPI’nin sorularını yanıtlayan Coşkun, “Bu haberi neden yaptınız, hangi yönünün önemli olduğunu düşünüyorsunuz” sorusunu, “Haberde ismi geçen haber 7 Gazeteci Ahmet Şık’ın ‘Paralel Yürüdük’ kitabına dava açıldı azetemiz muhabiri Ahmet Şık hakkında Aralık 2014’te çıkan “Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda” başlıklı kitabı nedeniyle eski Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın şikâyetiyle 2 yıl 8 ay hapis istemiyle hakaret davası açıldı. Gülen Cemaati’ne bağlı kadroların emniyet teşkilatında örgütlenmesini işleyen “İmamın Ordusu” kitabı henüz tamamlanmamışken, 3 Mart 2011’te Nedim Şener ile birlikte gözaltı Canan Coşkun U Türkiye’nin gündemini değiştiren soruşturmaları yürüten savcılar ve tartışmalı kararlara imza atan hâkimlerin aldığı evlerde Emlak Konut GYO’nun internet sitesinde projeye ilişkin belirlenmiş fiyatlar üzerinden 100 bin TL’ye varan indirimler yapıldığını tespit ettim. İstanbul’un herhangi bir taşrasında oturan orta direk bir aile ev satın almak istese 100 bin TL bu evin hemen hemen yarı parası demek. Adalet Bakanlığı 750 tane lüks konut yerine daha makul fiyatları olan bir konut projesinden daha fazla yargı mensubunu ev sahibi yapamaz mıydı” diye yanıtladı. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise, Canan Coşkun hakkındaki 23 yıllık davayı eleştirdi ve şöyle dedi: “Böyle bir dosya eline geldiyse, gazetecinin bunu kullanması gerekir. Şu anda Türkiye’de basın özgürlüğünden söz etmek imkânsız. O muhabir yalnız değildir. Bir gazeteci bile tutsak olmayacak, buna izin vermeyeceğiz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet G na alınıp üç gün sonra “Ergenekon örgütüne yardım” iddiasıyla tutuklanan Şık, şimdi de “Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda” kitabı nedeniyle hâkim karşısına çıkacak. 2 yıl 8 ay hapis istemiyle karşı karşıya bulunuyor. Yıldırım’ın 6 Mart’ta yaptığı şikâyetle ilgili soruşturmasını sonuçlandıran İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Mehmet Baransu’ya atfen, Erdoğan’ın Köşk’e çıkma hesapları içerisinde “Emanetçi Başbakan” olarak Binali Yıldırım’ın düşünüldüğüne dair ifadeleri ve eski bakanın çevresine dair yatırım ve yolsuzluk iddialarının kitapta işlenmesini yargılama nedeni saydı. Geçmişte haber ve kitapları nedeniyle “soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “Emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif”, “Askeri kuvvetleri aşağılama” gibi pek çok gerekçeyle yargılanan Şık, 13 Ekim’de İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “Binali Yıldırım’a hakaret” suçlamasıyla hâkim karşısına çıkacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet İşkenceyi devam ettiren cezasızlık İHD ve TİHV, Türkiye’de işkencenin devam etmesinin en önemli nedeninin cezasızlık olduğunu vurguladı. nsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü nedeniyle yaptıkları açıklamada, işkencenin devam etmesinin en önemli nedeninin cezasızlık olduğu vurgulandı. Türkiye’de güvenlik güçlerinin gözetim ve denetimi altındaki yerlerde, farklı amaçlarla kullanılan depolar gibi yasadışı toplama alanlarında, gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde, askeri kışlalarda işkencenin devam ettiği belirtildi. İHD ve TİHV, yeni parlamentoyu işkencenin önlenmesi konusunda, acil anayasal ve yasal düzenlemeler yapmaya çağırdı. Biber Gazı Yasaklansın Platformu’nun 2014 yılı raporuna göre, 463 kişi yaralandı, 5 kişi yaşamını yitirdi. Birçok ilde toplam 224 gün gaz solundu. TİHV’e işkence gördüğünü belirten 787 kişi başvurdu. 2015 yılının ilk beş ayında başvuran kişi sayısı ise 280 oldu. İHD ise işkence gördüğünü belirten 253’ü çocuk olmak üzere 3047 kişiye destek sundu. 2015 yılı İHD verilerine göre, işkence gördüğünü belirten 816 kişi belirlendi. 2014 yılında 54’ü çocuk olmak üzere 235 mahpus işkence gördüklerini ifade ettiler. 2015 yılının ilk beş ayında ise 51 mahpusa işkence yapıldığına dair bilgiler elde edildi. Cezaevlerinde 282’si ağır 721 hasta mahpus işkence altında. l İSTANBUL / Cumhuriyet İ ‘Şiddete ve işkenceye son verilsin’ İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) “26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” nedeniyle Taksim Tünel’den Galatasay Lisesi önüne yaptığı yürüyüşle işkenceye son verilmesini istedi. Tünel’de “İşkencesiz bir dünya mümkün”, “Polisin tehdit etmesi işkencedir”,“Zorla ters kelepçelemek işkencedir” yazılı pankart ve drövizler açan grup, “Polis şiddetine son”,“ İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atarak Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Burada ortak açıklamayı yapan Zeynep Ceren Beştoprak uluslar üstü ve ulusal mevzuattaki hükemlere, oluşturulan bir çok mekanizmaya karşı işkencenin devam ettiğini söyledi. ‘Parsel parsel satışı’ Emniyet doğruladı Erdoğan’ın cemaate ‘Ne istediler de vermedik’ sözünü doğrulayan rapor ALİCAN ULUDAĞ disinden bir daha haber alınamadı. Çocuğundan haber alınamayan baba Veysi Karadeniz, zmir’de 12 Haziran’da İzmir’e giderek bilgi almak istekaybolan er Osman Karadeniz’den haber alınamıyor. di ancak bilgi alamadı. Ailenin çabası ve olayın medGenelkurmay Başkanlığı tarafınyaya yansıması üzerine askedan 13 gün sonra yapılan açıkri savcılık geçen çarşamba gülamada Karadeniz’in firar ettiği nü soruşturma başlatırken Gebelirtilerek, “Bölücü terör örgütü ile bağlantısının olduğu bilgi nelkurmay Başkanlığı da önceki akşam Genelkurmay Başkanı si alınmıştır” denildi. AçıklamaNecdet Özel’in talimatıyla yazılı ya tepki gösteren ağabey Kadri bir açıklama yaptı. Karadeniz, “Firari diAçıklamada, İzmir yorlar ama açıklamaKaybolan şehirlerarası otobüs da ‘İzmir’den çıkmaEr Osman terminalinde yapıdı’ deniyor. Peki o zalan araştırma sonuKaradeniz’in man kardeşim nerede? İzmir’den çıkmaağabeyi “Genel cunda Piyade Er OsKaradeniz’in dıysa niye ‘gidin dağkurmay ‘firar man herhangi bir yere da arayın’ diyorlar. etti ama İzmir gittiğine dair seyaKardeşim öldüyse de den çıkmadı’ hat kaydına rastlaölüsünü istiyoruz. Biaçıklaması ya nılmamıştır. Adı gezi düşman gibi terörist gibi görüyor olapıyor. Ama bi çen er 25 Haziran bilir ama kardeşim ze ‘niye gidin itibarıyla halen tertip edildiği 11. Moaskerdi onlara emadağda arayın torize Piyade Tugay naetti” dedi. diyor” diyerek Komutanlığı’na kaDiyarbakırlı Ostepki gösterdi. tılış yapmamış olup man Karadeniz Kobafirar durumundani eylemleri sırasındır” denildi. da gözaltına alındı ve 6 ay tutuklu kaldı. Serbest bırakıldıktan Cevap bekleyen sorular 1,5 ay sonra askere giden Kara4 Ailesinin başvurusana kardeniz, yargılandığı davada 3 yıl şın neden 12 gün boyunca ashapse mahkum oldu ancak avukeri savcılık soruşturma başlatkatlar karara itiraz etti. İzmir madı? Merkez Komutanlığı’nda asker4 Genelkurmay Başkanlığı liğini yapan er Karadeniz, ailesinin iddiasına göre Diyarbakır’da açıklama yapmak için neden 13 gün bekledi? HDP mitinginde 5 kişinin öldü4 Karadeniz’in görev yaptığı ğü bombalı saldırıya tepki gösterdiği için arkadaşlarıyla kavga kışlada güvenlik kamerası yok mu? Neden bir evden alınan güetti ve darp edildi. Hakkındaki mahkumiyet kara venlik kamerası görüntüleri karı nedeniyle Denizli’deki bir bir nıt gösterildi? 4 İzmir’den bir yere gitttiğiliğe gönderilen er Karadeniz, 12 ne dair bilgi yoksa er Karadeniz Haziran’da ailesiyle yaptığı tenerede? lefonla konuştuktan sonra kenSELİN GÖRGÜNER Er Karadeniz nerede? İ (Fotoğraf: CAN EROK) Sarısülük davası usulden bozuldu Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 1 Haziran 2013’te Kızılay’da Gezi eyleminde Ethem Sarısülük’ü silahla vurarak öldüren polis Ahmet Şahbaz’a verilen 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasını usulden bozdu. Bunun gerekçesi olarak mahkemece resen dinlenmesine karar veren Ahmet Şahbaz’ın birliğinde görev alan 5 polisin de arasında bulunduğu 20 tanığın yargılama sırasında dinlenmemesi ve tarafların beyanları tespit edilerek bu konudaki ara kararlarından vazgeçilmesi yönünde herhangi bir karar oluşturulmamasının Ceza Muhakemesi Yasası’na aykırı olduğunu vurguladı. Bu karar sonrası Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanacak ve usul eksiklikleri giderilecek. l ALİCAN ULUDAĞ/ANKARA mniyet Genel Müdürlüğü, Fethullah Gülen cemaatine ilişkin “paralel devlet yapılanması” soruşturması yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 52 sayfalık bir rapor gönderdi. Rapor, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın cemaathükümet henüz yeni başlarken “Şimdiye kadar cemaatteki kardeşlerimiz bizden ne istediler de vermedik?” şeklindeki açıklamasıyla Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’e yönelik “Ankara’yı parsel parsel paralel yapıya satmıştır” sözünü doğruladı. Buna göre raporda, cemaatin kamu kaynaklarından elde ettiği gelirler arasında, “İhalelerin örgütle bağlantılı firmalara verilmesi, kamu ara E zi tahsislerinin örgütle ilişkili vakıf, dernek veya eğitim kurumlarına bedelsiz devredilmesi, belediyelerce yapılan imar değişikliklerinin örgütle ilişkili vakıf, dernek veya şirketler lehine yapılması” sıralandı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 5 Ocak 2015’te yazı göndererek örgütlenmenin Türkiye genelindeki bütün faaliyetlerinin incelenmesi, bu yapının hiyerarşik ilişkileri, insan ve ekonomik kaynakları, hangi tür faaliyetleri gerçekleştirdiği, yapının terör örgütü niteliği kanaatini veren her türlü bilgi ve belgenin gönderilmesini istemişti. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya, 52 sayfalık bilgi savcılığa cemaati anlatan 52 sayfalık bir bilgi notu gönderdi. “Gizli” ibareli raporda, cemaatin mali kaynaklarına ilişkin şu bilgiler verildi: Raporda, cemaatin gelir kaynakları 7 ayrı başlıkta toplandı. Bunlar, “Kamu kaynaklarından elde edilen (Borsa spekülasyonları, devlet ihaleleri, teşvik ve hibeler)”, “işadamlarından sağlanan (şantajtehdit)”, “gönüllülük esaslı (himmetkurban)”, “örgüte ait şirket, holding, banka, vakıf ve dernek faaliyetlerinden sağlanan”, “eğitim faaliyetleri (dershaneler, özel okullar, öğrenci yurtları, yardımcı sınav kitapları)”, “örgüte ait basın yayın organlarına verilen reklam ve aboneliklerden elde edilen” ve “STK’lerden elde edilen gelirler” başlıklarıyla sıralandı. l ANKARA/Cumhuriyet Bebek düşürten şiddet kapatıldı 6 haftalık hamile E.Ö.’nün de aralarında bulunduğu öğrencilere orantısız şiddet uygulayan polisler hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik verildi. HİLAL KÖSE Diyarbakır bombacısı paketi emanet bırakmış D Bombalı saldırılarda 5 kişi yaşamını yitirmişti. iyarbakır’da 5 Haziran’da HDP mitingine yönelik 5 kişinin öldüğü 401 kişinin yaralandığı bombalı saldırıyla ilgili ikinci bombanın patladığı seyyar satıcı tezgâhının sahibi 17 yaşındaki S.Z’nin hastanedeki tedavisi polis kontrolünde sürüyor. S.Z, bombacı Orhan G.yi teşhis ederken, yakınlarına bombacının paketi getirip kendisine emanet ettiğini önce almak istemediğini daha sonra ısrar edince alıp tezgâhın bir köşesine koyduğunu söyledi. DHA olmabahçe’de, 4 Aralık 2010’da, Başbakan Erdoğan’ın rektörler buluşması öncesi yapılan basın açıklamasına güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında öğrencilerden E.Ö.’nün bebeğini düşürmesine neden olan polis şiddeti soruşturulmayacak. E.Ö.’nün de aralarında bulunduğu öğrenci grubuna, müdahalede bulunan polisler hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı verilmişti. E.Ö.’nün avukatı Gülizar Tuncer’in itirazının da 7 ay önce reddedildiği ortaya çıktı. 24 yaşındaki E.Ö., basın açıklamasına katıldığında 6 haftalık hamileydi. “Hamileyim, vurmayın” diye bağırmasına karşın, çok sayıda darbe aldı ve bebeğini bebeğini kaybetti. İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın raporda, E.Ö.’nün, gebeliğini kaybetmesinin, travmayı D takiben geliştiği bildirildi. Adli Tıp Kurumu ise tam tersi rapor verdi. Emniyetten savcılığa, önce olayla ilgisi olmayan görüntüler gönderildi. Daha sonra, olaya dair MOBESE görüntüsünün bulunmadığı belirtildi. Son yazıda ise kayıtların silinmiş olduğu ifade edildi. 5 yılda, dosyaya bakan savcılar sürekli değişti. Cumhuriyet Savcısı İsmail Göktürk, 18 Haziran 2014’te, Adli Tıp raporunu dikkate alarak, polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği, 26 Kasım 2014’te avukat Tuncer’in itirazını reddetti. Tek bir cümle gerekçenin yer almadığı karar, Tuncer’e bildirilmedi. Tuncer, adliyede karara ulaşmak için 2 gün uğraştı. Kararı, 23 Haziran’da, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Esas ve Karar Bürosu’nda, elden teslim aldı. Tuncer, Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak. C M Y B Karadeniz Ahmet Şık
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle