16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Haziran 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 6 Askere tampon emri Hükümet ve Erdoğan, TSK’ye, Kobani’nin batısındaki Cerablus’a tampon bölge oluşturulması için yazılı talimat verdi ürkiyeSuriye sınırının Suriye kesiminde oluşan “Kürt koridoru”nun oluşumunun önlenmesi amacıyla tampon bölge oluşturulması için Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “yazılı gerekçeli emir” verdiği Genelkurmay, “ihtimaliyat plan” hazırlıklarını yürütüyor. Suriye ile ilgili güvenlik toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Davutoğlu ile aynı görüşü paylaştığı öğrenildi. Olası harekâtın diğer hedefleri ise Batıdan gelen IŞİD’e karşı sınır kontrolünün yetersizliği ve çatışmalar nedeniyle Türkiye’ye gelecek yeni mülteci akınının önlenmesi olarak gösteriliyor. Seçimlerin ardından Saray’da yapılan toplantıda Erdoğan ve Davutoğlu’nun, Kobani ile Af T rin arasında kalan Cerablus bölgesinde tampon bölge oluşturulması için harekete geçirilmesini istedi. Toplantıda, Genelkurmay yetkilileri, olası siyasi sonuçlarını anımsatarak “yazılı gerekçeli talimat” istedi. En genel içeriğe sahip olan “her türlü olasılığa göre hazırlık yapma” içerikli yeni yazılı talimat Davutoğlu’nca imzalanarak verildi. Genelkurmay da, ihtimaliyat planlamaları üzerinde çalışmaya başladı. Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler ve hazırlıklar dün de Başbakanlık’ta MİT ve askeri yetkililerin katılımıyla sürdü. Hükümet, tampon bölgenin oluşturulması gerekçelerini de toplantılarda sıraladı. Buna gö re ilk olarak Kürt koridoru endişesi son bulacak. Batılı ülkelerden gelen “Türkiye sınırda yeterince önlem alamıyor” eleştirileri son bulacak. Yaklaşık 100 kilometre uzunluğundaki hatta PYD dışındaki Suriyeli muhaliflerin eli güçlenecek. Olası yeni mülteci akını tampon bölgede karşılanacak. Toplantılarda, Genelkurmay yetkilileri, harekâtın uluslararası alanda olası siyasi sonuçlarını da aktardı. Harekâtın yabancı ülke toprağında gerçekleştirileceğini, bunun en kolay yolunun da Şam rejiminin “olur”uyla yapılabileceğini anlatan Genelkurmay, tampon bölge oluşturulması durumunda PYD, muhalif grup lar ve Şam yönetimi ile yaşanabilecek çatışma olasılıklarına ve sonuçlarına dikkat çekti. Genelkurmay yetkilileri, Suriye’ye İran ve Rusya’nın askeri desteğine ve askeri varlığına da dikkat çekti. Toplantılara katılan Dışişleri bürokratları da tampon bölgenin koalisyon ülkeleri dışında kurulabilmesinin altyapısını anlattı. Bürokratlar, olası askeri harekât için ABD ve Batılı ülkelerin içerisinde bulunduğu koalisyonun yanı sıra Şam rejimini destekleyen İran ve Rusya ile de konunun görüşülmesi gerektiğini vurguladı. Bürokratlar, iki ülkeye, bölgedeki durumun Türkiye açısından kabul edilmezliğinin anlatılması ve kabul ettirilmeye çalışıması gerektiğini dile getirdi. Bürokratlar, Türkiye‘nin, aynı zorunluluğu Şam rejimine de anlatılarak, “kendi başına istediğini yapan ülke” pozisyonuna düşülmemesi gerektiğini anlattı. Askeri ve diplomatik kulislerde bazı açmazlar da gündeme getiriliyor. Olası harekât ve tampon bölge oluşturulmasına şu anda istifa etmiş olan AKP hükümetinin karar verdiği, kurulacak yeni hükümet için bunun emrivaki olabileceğine dikkat çekiliyor. Harekâwt nedeniyle PKK’nin yeniden eyleme başlaması Türkiye’nin içerde daha ağır koşullarla karşı karşıya kalacağı değerlendiriliyor. l ANKARA/Cumhuriyet Dört benzemez Dişişleri’nin uyarısı Cerablus açmazları TSK’nin uyarıları Hükümetin gerekçeleri DİYARBAKIR İSTANBUL Halepçe katliamı gibi umhurbaşkanı Erdoğan, sınırda Kürt grupların güç kazanmasıyla ilgili olarak, “Suriye’nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Kızılay ödül ve iftar töreninde konuşan Erdoğan, Kobani’ye düzenlen son saldırının ardından Türkiye’ye yöneltilen suçlamalara sert tepki göstererek, “Utanmadan, sıkılmadan ‘terörist Türkiye’ diye cirit atanlara sesleniyorum: Sizde haysiyet varsa, şeref varsa, Kobani’den kaçanlara kucak açan ülkeye siz nasıl terörist diyorsunuz?Attığınız tweet’ler sizin o kapkara yüzlerinizi beyaza çıkarmayacaktır” dedi. Erdoğan, “Bu tür ithamlarla Türkiye’yi olayların dışında kalmaya zorlayarak bölgenin demografisini değiştirme operasyonunu tamamlamak istiyorlar” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Kobani’de sivillere yöIŞİD saldırıları IŞİD’in nelik saldırısı Taksim’de yapılan gösteri ile protesto edildi. Lisesi önünde toplaprotesto edildi Galasaray nan HDK, HDP, DİSK, KESK, TTB, TMMOB ve çeşitli siyasi parti ve kitle örgütlerindan kalabalık bir grup “IŞİD vahşetini lanetliyoruz. Kobani yalnız değildir” yazılı pankart açtı. Yapılan açıklamada “Faşizme, katliamcı halk düşmalığına ve sömürgeciliğe karşı ilerici kesimleri ortak mücadeleye çağırıyoruz” denildi. Yapılan açıklamalarda saldırının sorumlusunun AKP olduğu belirtildi. IŞİD’in saldırıları Diyarbakır, Van, Batman, Mardin, Ağrı, Elazığ gibi birçok ilde protesto edildi. Erdoğan: Güneyde IŞİD’in Kobani’ye saldırısında YPG verilerine göre 152 kişi öldü, 180 yaralının ise tedavisi devam ederken kentte çatışmalar sürüyor devlet kurdurtmayız el Abyad’dan çekilherkes yatarken evleri bas C mek zorunda kalan ve Rakka’da çembere alınan IŞİD, 26 Ocak’ta çekilmek zorunda kaldığı Kobani’ye önceki gün sabaha karşı sahur vakti intihar saldırıları düzenleyerek yeni bir vahşet yarattı. Tel örgüleri aşarak Kobani’ye ulaşan birkaç sığınmacı bize oradaki vahşetin belgesini gönderdi. Kobani sokaklarında cep telefonlarıyla görüntüledikleri manzara, Halepçe katliaMAHMUT mını akıllara ORAL getirdi. Sokaklarda kanlar içindeki cesetler, katliamın acısıyla ne yapacağını şaşırmış aileler dehşetin boyutunu gözler önüne seriyordu. Ölülerin yerde yatış biçimleri, çaresizlik içinde kaçarken vurulduklarını gösterirken, ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğu dikkat çekti. Vahşetten kaçan yüzlerce Kobanili Mürşitpınar sınır hattında tel örgülerin hemen önünde Türkiye’ye sığınmak için beklerken, zırhlı araçlarla güvenlik önlemi alan askerler perişan halde, korku ve çaresizlik içinde bekleyen 500 kadar Kobanilinin geçişine izin vermedi. T IŞİD’in yaptığı katliam, Halepçe’yi anımsattı. tığını söylüyor. Sidra’nın gözlerinde dehşeti, korkuyu ve acıyı görüyoruz. Kobani’de çatışmalar az da olsa sürüyor. IŞİD’in 2 kadın, 2 çocuk ve 2 yetişkini rehin tuttuğu Mektele mahallesindeki evin çevresi YPG’liler tarafından sarılmış ama sivillere zarar gelmemesi için operasyon yapılamıyor. YPG kaynakları, 152 kişinin yaşamını yitirdiğini, 6 YPG’linin çatışmalarda öldüğünü, 180 kişinin yaralandığını bildiriyor. Yaşamını yitirenlerden 120’si kentin batısındaki mezarlık ile Helincê köyü mezarlığında yan yana toprağa verilmiş. IŞİD militanlarının 40’ı öldürülmüş, 20 kadar IŞİD militanının yakalanması için operasyonlar sürüyor. Türkiye’ye getirilen 175 yaralıdan 6’sının yaşamını yitirdiği belirtilirken, Suruç Devlet Hastanesi önündeki kaos yerini sessizliğe bırakmış. Acil serviste yatan İslim Bozan zorlukla konuşuyor. Bozan, IŞİD saldırısı sırasında küçük kızını kucağına alıp kaçmaya çalıştığını, elini delip geçen kurşunun küçük kızının ciğerlerine saplandığını anlatıyor. Bozan’ın, komşularının hepsinin öldüğünü söylüyorlar. Bozan’ın kurşun sesi duymadığını söylemesi IŞİD militanlarının susturucu kullanmış olabileceğini akıllara getiriyor. Birkaç yatak ileride küçük bir kız çocuğu yatıyor. Anne ve babasının akıbeti bilinmiyor. Onu amcasının oğlu Muhammed Osman taşıyıp getirmiş Türkiye’ye. Osman küçük kızın Bağbatan köyünde kolundan vurulduğunu anlatıyor. O kargaşada yaralanmış Sidra Muhammed. 24 kişinin öldüğü bu köyde, IŞİD’lilerin Sidra’nın gözleri... Kızı kucağında öldü Reysem Bozan İbrahim adında genç bir erkek görüyoruz. O sağlıklı ama yanında iki genç kız yatıyor. Reysem, aileleri ile irtibatını kaybetmiş bu çaresiz kızlara yardım eden bir akrabaları. Onların mahallesinde IŞİD’in öldürme yöntemi ise daha çarpıcı. Bir grup evleri basıp korku ve dehşet saçarak, insanların sokaklara kaçmasına yol açmış. Diğer grup ise damlardan, kaçışan insanların üzerine yaylım ateşi açmış. Başka bir serviste konuştuğumuz Kobanili yaralının adı Adnan Kemal Hıdır. 4 çocuğu ve eşi saldırıda zarar görmemiş ama hala sınırda bekliyormuş. Sabah saat 05:00 sularında kent merkezinde büyük bir patlama duyduğunu belirten Hıdır, ardından da silah sesleri işittiğini söylüyor. “YPG’lilerin yakın çevredeki bir köyü daha kurtardığını düşündüm. Çünkü zaman zaman kutlama yapmak için havaya ateş ediyorlardı. Bunu da öyle sandım. Yolun başına çıkar çıkmaz, bir baktım ki vurulmuşum” diyor. l MÜRŞİTPINAR/ SURUÇ Sokakta sivil avı eyimin aslı poker oyununda kullanılan “beş benzemez” sözüdür: Birbiriyle ilintisiz, bu nedenle de hiçbir işe yaramayacak beş iskâmbil kâğıdı... Ya “pas” dersiniz ya da inandırıcı olabileceğinize güveniyorsanız duruma göre “blöf”e başvurursunuz... Bu poker deyimine benzeterek bizim parlamentonun bugünkü kompozisyonunu dört benzemez diye adlandırdım... Bu dört benzemezden ne çıkabilir? Blöf sökmez... Pas demek erken seçim demektir... Öyleyse?.. HHH Şimdi azıcık yakından bakalım.. Gerçekten dört benzemezle mi karşı karşıyayız? Tam olarak değil... AKP’yi bir yana bırakıyorum... Bu parti gerçekten de geri kalan üçün hiçbirine benzemiyor... Ne idüğü belirsiz, temelsiz bir gecekondu kuruluşu... Kat kat oluşuna aldanmayın... Yıkılıp dağılması güçlüce bir üfürmeye bakar... Göreceksiniz, öyle de olacak... HHH Gelelim geri kalan üç partiye... Ayrı ayrı her üçünün içinde de farklı eğilimler olduğu biliniyor... Buna karşılık her üçünün içinde de bu üç siyasal örgütü birleştiren ortak yaklaşımlar var. Sıralayalım: Öncelikle yolsuzlukların hesabının sorulması. Yargının başta iktidar partisi ve şefinin boyunduruğu olmak üzere her türlü boyunduruktan kurtarılarak bağımsızlaştırılması. Medya üzerindeki baskının kaldırılması. Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsızlık konumuna çekilmesi. Seçim sisteminin demokratikleştirilmesi vb.. Bu ve benzer ortak hedefler üç partinin bir araya gelmesine ya da ikisinin kurduğu hükümete üçüncünün dışarıda kalıp destek vermesine, ya da birinin hükümeti kurup öteki ikisinin dışarıdan destek olmasına yeterli değil mi? Görülüyor ki değil.. Nedeni ya da nedenleri ise benzerliklerden daha ağır basan benzemezliklerin varlığı.... Öyleyse bu durumda ne yapmak gerekiyor? HHH Aklı başında herkes, bir erken seçimin parlamento aritmetiğini pek fazla değiştirmeyeceğini görüyor... Böyle bir seçimden AKP’nin kazançlı çıkacağını düşünmek hayaldir. Fakat şef böyle bir kumar oynar mı? Oynar! Sözü şu sıralarda fazlaca edilen AKPCHP koalisyonu kime yarar? Her halde en az CHP’ye... En çok da AKP’ye ve dışarıda kalacak öteki iki partiye... CHP yönetimi bunu öngöremez mi? Bilmiyorum... Geriye ne kalıyor? HDP’nin destekleyeceği CHPMHP, MHP’nin destekleyeceği CHPHDP hükümetleri ya da her ikisinin ayrı kulvarlardan destekleyeceği bir CHP azınlık hükümeti... Bu sonuncu seçeneğin belki olabilirliğini düşünmüştüm, fakat onun sakıncası da olası ekonomik krizin sorumluluğunun CHP’ye yüklenmesi olacaktır... HHH Bu durumda sanki tek seçenek kalıyor: AKPMHP koalisyonu, bu olmazsa AKPHDP koalisyonu, bu da olmazsa MHP’nin ya da HDP’nin dışarıdan destekleyeceği AKP azınlık hükümeti... Yani her durumda, ortak ya da tek başına, bu kez hem hükümet dışında hem hükümette ortağı olarak güçlü bir muhalefet karşısında yeniden bir AKP iktidarı... Belki ters ya da karışık gibi görünebilir, ama doğrusu da sanki bu olacak... Yani AKP’ye muhalefette kahramanlık taslatmayıp sütten çıkmış ak kaşık taklidi yaptırmayıp, ülkeyi içine attıkları pisliği yine onlara temizletmek, bunu milletin gözü önünde burunlarından getire getire yaptırmak... Ve bu olamıyorsa, o zaman, yüzde on denen beladan da kurtularak seçime gitmek... D TürkiyeABD diplomasisi IŞİD’in Kobani’ye yaptığı intikam saldırısının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefonla görüştü. Görüşmenin ana konularını Tel Abyad ve Kobani’deki gelişmeler oluşturdu. Çavuşoğlu’nun, Cerablus bölgesinde güvenli bölge kurulmasıyla ilgili değerlendirmede bulunduğu belirtildi. IŞİD’in Irak’ta ele geçirdiği 142 Ezidi kadını Suriye’deki savaşçılarına sattığı kaydedildi. Suriyeli muhalifleri destekleyen İnsan Hakları Gözlemevi, ‘köle’ muamelesi yapılan kadınların Suriye’nin doğusundaki IŞİD militanlarına 5002000 dolar arasında satıldıklarını belirtti. lDış Haberler TSK’nin İtibarını zedelediği diye ordudan atılan askerin ailesi isyan etti ŞİD militanlarınca 1 Ocak 2015’ta rehin alınıp MİT’in operasyonuyla kurtarılan ve “IŞİD’e mukavemet göstermediği, bu olayın basında yer almasıyla örgüt propagandasına malzeme olduğu ve TSK’nin itibarını zedelediği” gerekçesiyle ordudan atılan Astsubay Özgür I Ailemizin itibarı ne olacak? Örs’ün eşi Aslı Örs, karara isyan etti. Aslı Örs, “Normal aile hayatımız rehin alındıktan sonra cehenneme döndü. Aile olarak bizim itibarımız ne olacak? Gelecekte, çocuklarımızın karşısına çıkabilecek bu kararı alanlar, bizi tanısalardı, pişman olurlardı” dedi. l HİLAL KÖSE WikiLeaks belgeleri WikiLeaks’in yaymladığı gizli Suudi belgeleri, Suriye lideri Beşar Esad rejimini devirmek için Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar’ın 2012’nin ilk aylarından beri ittifak halinde olduğunu ortaya koyuyor. Nisan 2012’de ÖSO’ya 300 RP roketatar, 12 bin roketlik mühimmat ve Esad’a karşı ittifak 2012’de kuruldu 400 Kalaşnikof’un Türkiye üzerinden ulaştırıldığı belirtiliyor. Belgelere göre Esad’ı devirmek için 30 bin savaşçıdan oluşan bir gücün oluşturulmasını planlayan bu üç ülke, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile aralarında koordinasyonu üst düzey bir askeri organ kurdurdu. IŞİD 142 Ezidi kadını sattı KCK: AKP sorumludur IŞİD militanlarının Kobani’ye nasıl sızdığı tartışması sürüyor. Kobani Kantonu Savunma Bakanı Şeyh Hesen ise, Kobani sınır kapısına bombalı araç saldırılarının Türkiye dışından hiçbir bölgeden gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını söyledi. KCK ‘Saldırılardan IŞİD’i destekleyen tüm devletler sorumludur. Başta da Türk devleti ve AKP hükümeti sorumludur’ açıklamasını yaptı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle