17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Haziran 2015 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: SERPİL ÜNAY 10 Bayraktar, proje tadilatı için belediyeye başvurdu Batı’da gözler hâlâ Erdoğan’a çevrili eçimler sonrasında görüştüğüm Batılı diplomatlardan biri, “Bugüne kadar halkın nabzını iyi tutarak Türkiye’nin gelmiş geçmiş en popülist liderlerinden biri olan Recep Tayyip Erdoğan nerede hata yaptı” diye sordu. Kendisine göre Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmeyip başbakan olarak kalsaydı, muhafazakâr kitleler üzerindeki karizması sayesinde, bazı kayıplarla birlikte, AKP’nin Meclis çoğunluğunu büyük olasılıkla koruyabilecekti. Başbakan olarak anayasal yetkileri de bugünkünden fazla olacaktı. Oysa şimdi istediği güce kavuşamadığı gibi, zayıflamış bir konumda tekrar yolsuzluk iddiaları ile boğuşacak. Avrupa tarihi, demokrasilerde en başarılı partilerin ve politikacıların bile bir “siyasi raf ömrü” olduğunu gösteriyor. Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı seçilmeyi ve AKP’nin, “iktidar yorgunluğuna” rağmen 2015’te kazanacağına inandığı büyük seçim zaferi ile anayasayı değiştirip kendisini başkan yapmayı planlarken neye güvendiğini bilmiyoruz. Söz konusu olan bir siyasi “öngörüsüzlük” ise bu Erdoğan’ın “ileri vizyona sahip bir lider” olduğu iddiasıyla çelişir. Kendi siyasi geleceği konusunda bu kadar ciddi bir hata yapabilen birisinin, ülkenin geleceği konusunda da ciddi hatalar yapabileceği aşikâr. Neyse ki 7 Haziran seçimleri bunu engelledi. Birçok önemli ismin de bugün belirttiği gibi, parlamenter demokrasimiz kurtuldu. Erdoğan ve danışmanlarına bu yüzden belki teşekkür borçluyuz. İhtirasları ve hesap hataları sayesinde, salı günü Meclis’te de açıkça gördüğümüz ve gerçekten “yeni” olan Türkiye tablosu ortaya çıktı. Bu tablo, “tekdüze” toplumsal yapıya sahip ve bir kişinin taleplerini tüm kesimlere dayatılabileceği bir ülke tablosu değil. İstikrar sağlanacaksa, AB kıstaslarındaki çoğulcu parlamenter demokrasiye zorunlu olarak sarılmamızı gerektiren bir ülke tablosudur bu. Bu tabloya rağmen Erdoğan’ın siyasi yaşam üzerindeki anayasaya göre olmaması gereken gölgesi hemen kalkmayacaktır. Bunu diplomatlar da vurguluyorlar. Erdoğan’ın, “halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı” sıfatıyla ağırlığını hissettirmeye çalışmaktan kolay vazgeçmeyeceğini tahmin ediyorlar. Buna rağmen Erdoğan ve danışmanları da siyasi durumun ciddi şekilde değiştiğini görüyorlardır. Bazılarının iddia ettiği gibi, koalisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalmasını ve “istikrar adına” seçmeni tekrar AKP’ye yönlendirecek erken seçimlere gidilmesini temenni ediyor olabilirler. Fakat mevcut siyasi ortamda bu hesabın tutacağı da kesin değil. Nitekim son yoklamalar, erken seçime gidilirse çıkacak sonucun büyük olasılıkla bugünkünden farklı olmayacağını gösteriyor. Burada Erdoğan’ın “manevi lideri” olduğu AKP üzerinde devam eden ağırlığını da göz ardı etmemek lazım. “Erdoğan’sız AKP aynı AKP olamaz” argümanı büyük ölçüde hâlâ geçerlidir. Erdoğan kuşkusuz bu kanal üzerinden de siyaseti etkilemeye devam edecektir. Yüzde 52’nin oyu ile seçilmiş olsa bile, mevcut anayasaya göre cumhurbaşkanının yetkileri bellidir. Erdoğan da zaten bunu aşamadığı için başkanlık sistemi istiyordu. Anayasanın kendisini engellediği hallerde gücünü şimdi AKP üzerinden göstermeye çalışacaktır. Bunu koalisyon müzakereleri sırasında da görebiliriz. Normal şartlarda Erdoğan’ın tarafsızlığının temel bir gereği olarak o müzakerelere gölge düşürecek herhangi bir açıklamada bulunmaması gerekir. Diplomatlara bakılırsa Batı da, Erdoğan’ın bu süreçte uzlaştırıcı ve birleştirici bir rol oynamasından yana. Bu nedenle de gözler hâlâ Erdoğan’a çevrilmiş bulunuyor. Bu seçimler Erdoğan’ı devlet adamı olmanın gerekleri ile kendi siyasi ihtirasları arasında bıraktı. Yeni Türkiye’de ortaya yeni bir Erdoğan mı çıkacak, yoksa alışık olduğumuz Erdoğan’la mı yola devam edeceğiz, bunu diplomatlar ve yabancı gözlemcilerle birlikte bekleyip göreceğiz. S ‘Kaçak terası düzelteceğiz’ stü örtülen 1725 Aralık yolsuzluk soruşturmasının en önemli isimlerinden eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a ait Bayraktar İnşaat’ın Acıbadem’deki holding binasının çatı katına yapılan “kaçak terası” önceki gün kamuoyuna duyurmuştuk. Haberimiz Ü üzerine Bayraktar İnşaat tarafından kaçak yapıyı tespit eden Kadıköy Belediyesi’ne yazı yazılarak “plan tadilatı” yapılacağı bildirildi. Kadıköy Belediyesi’ne gönderilen yazıyı gazetemizle paylaşan Bayraktar İnşaat, “Bayraktar’ın binanın mevcut tadilatından haberi olmadığına” dikkat çekildi. Ayrıca yazıda, “Mevcut parseldeki binamızın projeleri incelenip 15 gün içerisinde etüt edilerek belediyeniz imar durum müdürlüğüne gerekli proje tadilatları verilecektir” denildi. l İSTANBUL /Cumhuriyet ‘Yeni’ Türkiye tablosu Böcek’te hapis cezası Erdoğan’ın çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasına ilişkin davada iki polise 7.5’er yıl hapis cezası verildi, 8 kişi beraat etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisine başbakanlığı döneminde dinleme cihazı konulmasına ilişkin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli polisler Sedat Zavar ve İlker Usta, “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçlarından 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ve dönemin Başbakanlık Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel, Başbakanlık Koruma Şube Müdürü Zeki Bulut’un da arasında bulunduğu 8 sanık ise tüm suçlardan beraat etti. Firari üç la ilgili araştırma yaptıklarını anlatarak, şu iddialarda bulundu: “Danimarka’dan temin edilen bu cihazlar, ilgili firma tarafından kimlere verilmiştir? Firmanın birçok firmaya bu cihazları sattığını öğrendik. Ali Polat, firmanın ortaklarından biridir, İran uyrukludur. Bu firmanın ortaklarından birisi de Rıza Sarraf’tır.” Sürer’in anlattığına göre, Erdoğan’ın ofisine konulduğu iddia edilen böceklerin alındığı ATH firması, Hazar Arıtım şirketine böcek sattı. Hazar firmasının ortağı Ali Polat, aynı zamanda Homa Yapı A.Ş firmasının da ortağı gözüküyor. Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre Homa’nın diğer ortağı Rıza Sarraf. sanık hakkındaki dosya ayrıldı. Bu karar, 17 Aralık sonrası açılan cemaat davalarında çıkan ilk hapis cezası oldu. Sarraf’ın ortağının böcek merakı Duruşmada savunma yapan firari sanık Serhat Demir’in avukatı Mehmet Sürer, Erdoğan’ın çalışma ofisindeki dinleme cihazlarıy Erdoğan’sız AKP... Huber Köşkü’nde yanlış alarm Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın cuma namazı için dışarı çıkmaya hazırlandığı sırada Tarabya’daki Huber Köşkü önünde gözaltına alınan Ayşe Ö’nün (27),  Erdoğan’ı eğitimine yardım istemek için beklediği ortaya çıktı. Genç kızın, terörist olabileceği ihtimaline karşılık tüm Emniyet birimleri alarma geçmişti. Ayşe Ö’nün Amerika’da mimarlık okuyan yüzde 100 burslu son sınıf öğrencisi olduğu ortaya çıktı. Öğrenimini İstanbul’da sürdürmek isteyen kızın maddi imkânsızlıklar nedeniyle annesiyle tartıştığı ve evden ayrıldığı öğrenildi. l İstanbul/Cumhuriyet üneyt Arcayürek’i “dönüş tarihi belli olmayan” tatile değil, sonsuzluğa uğurlarken, Ankara’da olası AKPCHP hükümet ortaklığı konuşuluyordu... Maltepe Camii’nin geniş avlusunda, ağaçların gölgesindeydim, dostlarla birlikte... 7 Haziran seçimleri sonrası, insanların özellikle gazetecilerin derin bir soluk aldığı, Türkiye’yi baskıcı bir yönetim sarmalıyla korkutanların bir adım geri attığı açıkça görülüyordu. Türkiye’de laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin temellerinin sağlam atıldığı, bunu yıkıp yerine otoriter, dinci bir devlet yapısının hayata geçirilemeyeceğini elbet çok iyi biliyorduk. Bilmemize karşın halkımızın büyük bir bölümü sinmiş, merkez medyamız korkuyla birlikte bir yılgınlığın içine düşmüştü... Seçimler yapıldı, tek parti dönemi bitti! Dile kolay, AKP tam 13 yıl Türkiye’yi tek başına yönetmiş, bir yıl önce meydanlarda 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu halkın onayıyla aklanmış, Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmişti... 7 Haziran seçimlerinde, halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı anayasayı açık açık ihlal etmekten çekinmiyor, devletin tüm olanaklarını kullanarak kent kent dolaşıyor, partisini örtülü olarak desteklediği siyasal mitinglerin “cumhurun temsilcisiyim” diyerek üstünü örtüyordu... HHH Hayatımızın sayfalarını karıştırırken 7 Haziran öncesi ve sonrası karşıma çıktı Ankara’da... Siyasi kulisler hareketliydi, olası bir AKPCHP hükümet ortaklığı beklentisi ağırlık kazanıyordu. Peki, CHP lideri hükümet ortaklığı konusunda istekli miydi? Can Dündar, Emre Kongar, Erdem Gül, Ayşe Sayın, Çiğdem Toker ve Fırat Kozok öğle saatlerinde CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla görüşmüş, ardından MHP lideri Devlet Bahçeli’yle buluşmuştu... Can Dündar’ın dünkü yazısının başlığı şöyleydi: “Kılıçdaroğlu koalisyona sıcak...” Emre Kongar: C Sözde Müslümanla ortaklık... “Kılıçdar ne havada?” Çiğdem Toker: “Unutma notları...” Fırat Kozok: “Koalisyonda yedek lastik olmayız...” Ben cami avlusunun dışında kimi siyasetçilerle konuştum... Kimileri, “il ve ilçe örgütlerimiz, seçmen tabanımız iktidar olma özlemi içinde” derken kimileri “AKP’yle koalisyon yaparsak iki yıl sonra yapılacak bir erken seçimde seçmen bizi cezalandırır” diyordu... Belli bir gelenekten gelen, demokrasimizi ve özgürlüklerimizi geliştireceğini söyleyen ama bu sözünde durmayıp otoriter bir rejime yelken açan AKP’ye ne kadar güvenilir! Ben bir gazeteci olarak güvenmem! Türkiye’nin önünde yığınla sorun var... Bunlardan en önemlisi Kürt sorunu... Bu nasıl çözümlenecek? Demokrasi ve özgürlükler genişletilerek! HHH Doğru olmayan kavramlar üzerinden yaşam biçimi oluşturmak “milliciliği”, “ulusalcılık” olarak algılamak... Laikliğin “halksal” anlama geldiğini, “ulusal egemenliğin” hiçbir zaman “derin milliyetçilik” olmadığını bilmek... Demokrasi ve özgürlüklerin laiklik temelinde yükseleceğinin bilincinde olmak. Biraz daha öteye gideyim... Kimi CHP’lilerin ayrımcılık ve ötekileştirmede AKP’den ve MHP’den hiçbir farklarının bulunmaması... Sosyal demokrasi kavramını öğrenememeleri, sermayeemek çelişkisini dillendirmemeleri... Yazılacak çok şey var elbet! Şu anda korku tünelinden çıktık... Merkez medya, halkımız rahat soluk aldı... Genç bir Meclis var! Sömürü düzeninin olmadığı, bağımsız, laik demokratik bir Cumhuriyet istiyoruz. İnsanca, hakça bir düzen! Kimse kimseyi ötekileştirmeden... Savaşa hayır, barışa evet! HHH Yetim hakkını, devletin parasını yiyenlerle, kendi varsılını yaratanlarla CHP ortaklık kuracak ha! Vay vay vay!... Cüneyt Arcayürek için taziye mesajları Türk basınının saygın ismiydi Saray’a kargoyla top stanbul ve Kocaeli’deki Öğrenci Kolektifleri, İ Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınında top oynamak isteyen gruba müdahaleyi protesto için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na kargoyla top gönderdi. Kocaeli Üniversitesi Öğrenci Kolektifleri üyelerinden bir grup öğrenci dün yapılan müdahaleyi protesto etti. İzmit kent merkezinde önce topla oynayan grup daha sonra karpuz desenli topu kargoyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gönderdi. l Fotoğraf: DHA/KOCAELİ azetemiz yazarı Cüneyt Arcayürek’i sonsuzluğa uğurlamamızın ardından çok sayıda siyasetçi, hukukçu, işadamı ve okur gazetemize faks, telefon ve eposta yoluyla ulaşarak başsağlığı dileğinde bulundu, Arcayürek’in ölümünün basın camiası için büyük kayıp olduğunu belirtti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da mesajında “İsmi Türk basınında ‘saygınlık’ kavramıyla birlikte anılan usta gazeteci Cüneyt Arcayürek’in vefatından duyduğumuz üzüntüyü tüm içtenliğimle paylaşıyorum. Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına, kederli ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum” dedi. Yargıtay 18. Ceza Dairesi Başkanı Hamdi Yaver Aktan ise “Arcayürek’in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendik. Cumhuriyet Gazetesi’ne, okurlarına G ‘Tüm Meclis taranmalı’ CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, yeni odasında yapılan aramada sinyal bulunması üzerine detaylı böcek taraması yapılması için TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Balbay, başvurusunda, odasında yapılan kontrollerde “odasının bazı bölümlerinde ve Atatürk portresi üzerinde ekipmanların uyarı sinyali verdiğini, bilgisayar, telefon, priz ve aydınlatmalar gibi diğer bölümlerde ise gerekli ekipmanlar olmaması nedeniyle tarama yapılamadığını” belirtti. TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal, yeni dönemle birlikte Meclis’te bütün milletvekillerinin odaları, toplantı salonla Balbay, TBMM Başkanlığı’na başvurarak odasında detaylı böcek araması yapılmasını istedi. Baykal seçilirse tüm odaları kontrol ettireceğini söyledi rı ve bilgisayarların en ileri yöntemle kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Baykal, “Görev yapan insanlar kaygı taşımamalı. Sinyal gelmemeli, kimse birşey bulamamalı” dedi. Baykal, Meclis Başkanı seçilirse geniş bir tarama talimatı vereceğini kaydetti. l EMİNE KAPLAN / ANKARA Balbay’ın odasında Atatürk portresinin üzerinde ekipmanlar uyarı sinyali verdi. başsağlığı dileklerimi sunarım” ifadelerini kullandı. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş de mesajında “Sayın Arcayürek’in saygın gazeteci kimliği ve ardında bıraktığı kıymetli miras gelecek kuşaklar için yol gösterici olacak; asla unutulmayacaktır” ifadelerine yer verdi. Türk Gençliğine Hizmet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu da Arcayürek’i kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduğunu belirtti. Gazetemize taziye mesajı gönderen bazı isimler şöyle: Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Prof. Dr. Mehmet Haberal, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezici, Türk Telekom Grubu Yatırımcı & Halkla İlişkiler Kıdemli Direktörü Onur Öz, Emekli Deniz Subayı Gürkan Balkan ve Dursun Karamustafa. l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle