16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 2 Haziran 2015 EDITÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 7 ‘Açık tehdit, acizliğini gösterir’ Kılıçdaroğlu, Can Dündar’ı tehdit eden Erdoğan’a tepki gösterdi HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT TIR’larında silah taşındığına ilişkin görüntüleri haberleştiren gazetemiz genel yayın yönetmeni Can Dündar için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” sözlerine tepki gösterdi. KılıçdaroğERDEM lu, Erdoğan’ın CumhurGÜL başkanlığı Sarayı’ndaki altın klozetler ile ilgili “denetim davetine” ise “Arınç gidip Kaçak Saray’daki israfı ve tuvaletleri denetleyebilir” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Dündar’a yönelik, “Avukatlarıma talimatı verdim hemen davayı açtım. Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” ifadeleri için şunları söyledi: “Açık bir tehdit. İlk kez bir Cumhurbaşkanı bir yalanı ortaya çıkardı diye bir gazeteciyi açıkça tehdit ediyor. Bu Erdoğan’ın acizliğini gösteriyor. Oysa kendisinin halkı aldattığı ve yalan söylediği için halktan özür dilemesi gerekiyor. Tehditle, şantajla işlediği suçu örtmeye çalışmaktadır, Erdoğan’ın da Davutoğlu’nun da eli kanlıdır. Orada dökülen kanın eli, ikisinin de yakasındadır.” Kılıçdaroğlu’nun Kars mitingi öncesinde uçakta sorularımıza verdiği yanıtlar ve mesajları şöyle: l NeDeN çoK UzAK BİR KApIDAN Sorulması gereken dün u KılıçDAroğlDA KArS uçAğın n CumHuriyEt’i SorulArını yAnıtlADı Hodri meydan!... umhuriyet’e, gazetemizin yöneticilerine, tüm çalışanlarına, okurlarına kin, nefret duygusunun sarmalında “vatana ihanetcasusluk” gibi gülünç suçlamalarda bulunanlara bir çift sözüm var benim de: “Önce, Cumhuriyet tarihçesinde, Ulusal Kurtuluş Savaşı direnişiyle Aydınlanma Devrimi’nin harcı karılmıştır.” Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a ve yöneticilerine yönelik tehditler, bu gazetenin çalışanlarını asla yıldıramaz. Can Dündar’ın deyişiyle “kılıf uydurmaya çalışanlar” gerçekler karşısında panikledi. Cumhuriyet’in yaptığı habercilik... Zaten komşumuz Suriye’de neler olup bittiğini, oradaki köktendinci terör örgütlerine hangi ülkelerin, nereden silah soktuğunu çok iyi biliniyor. Üstelik gerçeği gören siyasetçiler, gazeteciler üstüne basa basa şöyle diyor: “Bayırbucak Türkmen Cephesi Yayladağı sınır kapısı yakınlarında. Oysa TIR’lar Reyhanlı yakınlarında durduruldu.” Türkmen Cephesi komutanlarının, silahların Ensar el İslam’a gittiğine ilişkin sözleri Ulukışla IŞİD dava dosyasında yer almıyor mu? Yine bir anımsatma, Cumhuriyet’e laf atanlara, “casus, hain” diye saldıranlara... Türkmen Cephesi, Ankara’dan yardım almadıklarını açıklamıştı. HHH Doğrudur, ortada bir suç var! Peki, suçlu olan Can Dündar ve Cumhuriyet gazetesi mi? Bunun da yanıtını Can Dündar versin: “...Başbakan Davutoğlu, hepsinin örtmeye çalıştığı suçu kürsüde itiraf etti. Anlaşıldı ki ortada bir suç var; ama suçlusu biz değiliz: Bir devletin kolluk güçlerini birbiriyle çatışma noktasına getiren o gizli dümeni çevirenlerdir suçlu... Birbirine ‘paralel’ iki devlet oluşturup birinin güçlerini diğerininkine silah çeker hale getirenlerdir. Komşudaki kanlı dalaşa ta C C ‘Mükemmel bir gazetecilik örneği’ ılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmeyeceğini belirterek, CHP’nin iktidar olması durumunda “Belki Erdoğan gelir beni ziyaret eder” dedi. Dün akşam katıldığı canlı yayında, kendisine, CHP’nin iktidar olması halinde hükümeti kurma görevinin Erdoğan tarafından verilmeme ihtimalinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “İsterse görev vermez ama sorumluluğuna katlanır. Hangi gerekçeyle vermeyecek. Ülkeyi kaosa sürükler” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, gazetemizin K MİT TIR’ları haberine ilişkin “MİT’in içinde bir kanat, Erdoğan, Davutoğlu ve Katar silahları getirip Türkiye üzerinden geçirdiler. Bu TIR’lar için insani yardı malzemesi diyerek insanlara doğruyu söylemediler. TIR’larda silah olduğu ortaya çıktı. Daha önce Suriye’ye silah gönderildiğini biz söyledik ama kabul etmediler. Mükemmel bir gazetecilik örneği. Fotoğraflarıyla belgeleriyle koydular ortaya. Şimdi gazetecileri hangi gerekçeyle suçluyorlar, yalanları ortaya çıktı diye mi? Dün yanın hangi demokratik ülkesinde olursa olsun böyle bir haber yayınlanır. Kendi ayıbınızı örtmek için gazeteciyi suçluyorsunuz. Bütün dünyanın bildiği devlet sırrı mı olur?” dedi. Kılıçdaroğlu, yaşananların Türkiye’yi uluslararası arenada zor duruma düşüreceğini belirterek, “Dünyada, hukuk devleti mi değil mi yoksa korsan devlet mi algısı olacak. Hükümetin karnesi kırık, bu olayla daha da kırılacak” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Zor duruma düşecek Türkmenlere uzak... ya kadar soru var. Bu silahlar Esenboğa’ya hangi ülkeden geldi? Kaç kez bu işler gerçekleştirildi? Türkmenler Yayladağ’a yakın bir bölgede bulunuyorlar. Neden TIR’lar Türkmenlere çok uzak bir kapıdan Suriye’ye gönderiliyor? l İNSANİ YARDIm SİLAHIN KILIfI oLmUş Türkiye’nin silah gön İnsani yardım bir kılıf derdiği belli. İnsani yardım, silahın kılıfı olmuş. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni korsan devlet kimliğine büründürdüler. Bir devlet politikası olarak gönderilmediğine eminim. Davutoğlu, Erdoğan, yurtdışındaki bağlantıları ve MİT’in bir bölümü tarafından koordine edilmiştir. En azından Adana Valisi’nin, Adana’daki silahlı kuvvetlerin haberinin olması gerektiğine işaret etti. Devlet bypass edilerek kişisel hırs ve intikam duygusu ile davrandıklarını görüyoruz. Vebali, sorumluluğu ağırdır bu işin. Kılıçdaroğlu: Araba aldın, uçak aldın, saray dedin aldın HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP iktidarını eleştirerek “Kefen edebiyatı yapıyorlar. ‘Mağdurum da mağdurum’ diye geziyorlar. Ne mağduriyeti? Araba dedin aldın, kırmızı plaka dedin aldın, altın klozetli tuvalet dedin onu da aldın, uçak dedin aldın, saray dedin aldın, Mercedes dedin onu da aldın. Böyle mağduriyet varsa bırak biraz da vatandaş mağdur olsun. Din, iman debiyatı yapıyorlar bunlara inanmayın. Benim en temel özelliğim kul hakkı yemem ve yedirmem” dedi. ‘ne mağduriyeti?’ C Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslenen Kılıçdaroğlu, “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşılandı. “Davutoğlu, Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır” diyen Kılıçdaroğlu, “Sizler nasıl yaşıyorsanız biz de aynen sizin gibi yaşıyouz. Acıyı, işsizliği, yoksulluğu ben bilirim. SBu ülkede yoksulluğu tarihe gömeyeceğim. Allah aşkına Kars’ın hangi sorununu çözdüler” dedi. “Kars’ın oğlu Kılıçdaroğlu” sloganları karşılığında onur ve gurur duyduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bunlara 13 yıl yetki verdik. Mazeret üretmeye hakları yok. 13 yılın sonunda 17 milyon yoksulumuz, 6 milyon 250 bin işsizimiz, 2.5 milyon Suriyelimiz oldu. Suriyelilere 5.5 milyar dolar verdik. Kılıçdaroğlu, ‘13 yıl değil bana 4 yıl verin yoksulluğu bitireceğim’ diyor. Yani ben çalışacağım, siz de çalışacaksınız. El birliği, gönül birliği, yürek birliği yapacağız. Beraber gideceğiz haramilerin iktidarını indirip halkın iktidarını kuracağız” dedi. l KARS/Cumhuriyet Kars’ta Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslenen Kılıçdaroğlu: Acıyı, işsizliği ben bilirim. raf olup silah gönderenlerdir...” Can, gerçekleri gözler önüne bir kez daha getiriyor. Bir laik, demokratik, sosyal hukuk devletinde gazeteciler halkı bilgilendirir, üzeri örtülen olayları topluma aktarır. Türkiye polis devleti değildir... Bize saldıranlara, casus, vatan haini olarak suçlayanlara sesleniyorum: Cumhuriyet gazetesini Yunus Nadi bin bir zahmet ve dirençle kurmuş, Nadir Nadi kurumsallaştırmıştır... İlhan Selçuk, ölümünden bir yıl önce, Cumhuriyet’in 85 yaşına bastığı gün köşesinde şöyle yazmıştır: “Cumhuriyet çalışanları bu tarihin mirasını üstlenmişlerdir. Cumhuriyet sadece Türkiye’de değil, dünya ölçeğinde bir eşi bulunamayacak bir tarihçeye sahiptir.” O yüzden bizim yüzümüz, bu tarihçede mayalanmış bir geleceğe dönük. Okuruyla, yazarıyla, tüm çalışanıyla kurumlaşan Cumhuriyet, kendi varlığının Atatürk Cumhuriyeti’yle özdeş olduğunu çok iyi bilir. Atatürk Cumhuriyeti bittiği gün elinizdeki gazete de biter... HHH Can Dündar’ı, yönetimi ve Cumhuriyet’i hedef tahtası haline getirip, yıldırıp susturmak isteyenlere yanıtımız şu: “Biz gazeteciyiz, işimiz toplumu bilgilendirmektir. Tüm siyasal partilere eşit uzaklıkta bir gazeteyiz.” Vakıf senedimizin girişinde yazılıdır bunlar... Bu ülkede laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin bağımsız savcıları, yargıçları olduğuna inancımı yitirmedim... Basın özgür, yargı bağımsızdır! Türkiye hukuk devletidir, guguk devleti değil! Bugün koşullar ne olursa olsun, basın özgürlüğü demokrasinin temel taşlarından biridir... Demeçler, manşetler, açıklamalar... Bu gazetenin en eski çalışanlarından biri olarak sesleniyorum: Cumhuriyet’i korkutmaya, yıldırmaya çalışarak hiçbir yere varamazsınız... Fotoğraf: DHA Türkmenler: Alamadık l rını açıkladılar. Türkmenlerin katledilmesinin önüne geçmek için dünyayı haberdar ederdik, kamuoyu desteği alırdık, her türlü desteği alırdık. İnsanlık suçuna dur demek için, katliamı önlemek için yapacaksınız. Bu evrensel hukuka inanan her devletin görevi. Ama burada silahlar radikal gruplara gönderiliyor. Türkiye Ortadoğu’da yaptığı yanlışlar nedeniyle ağır fatura ödedi. Cilvegözü, Reyhanlı, Niğde olayları, 2 milyon Suriyeli bize çıkan ağır faturalardır. Yanlış bir dış politikanın Türkiye’yi sürüklediği batağı gösteriyor. Kişisel beklentileri ve fantazileri, öç alma duyguları uğruna Türkiye’yi dış politikada bir çıkmaza sürüklediler. RADİKAL gRUpLARA göNDeRİLİYoR Türkmenler almadıkla 17 milyon yoksul AKP’nin insan hakları karnesi: 208 faili meçhul cinayet HP Genel Başkan Yardımcıledi. AKP döneminde yine 88 çoC sı Sezgin Tanrıkulu, 12 yılcuk yargısız infaz, faili meçhul cilık AKP hükümetinin insan haknayetlere kurban gitti. İfade özları karnesini açıkladı. Rapora göre 2015 yılının ilk dört ayı içinde başta iş cinayetleri, asker intiharları ve çeşitli bombalı saldırılar neticesinde 551 kişinin yaşamını yitirdi. Tanrıkulu, AKP’nin iktidar olduğu günden bu yana 208 kişinin faili meçhul cinayetlere kurban gittiğini, yargısız infaz, dur ihtarı ve rasgele ateş sonucu 520 kişinin öldüğünü, 451 kişinin cezaevinde yaşamını yitirdiğini ve 930 bin 821 iş kazasında resmi kayıtlara göre 13 bin 510 sigortalı işçinin yaşamını kaybettiğini söygürlüğü kapsamında da 145 kişi hakkında 212 yıl 14 gün hapis cezası verilirken 52 bin 574 internet sitesine erişim yasağı geldi. Diyarbakır’da basın toplantısı düzenleyen Tanrıkulu, Leyla Zana’nın “Kürt sorununu Erdoğan çözer” sözlerine isim vermeden göndermede bulunarak “Diyarbakır’a, bölgeye ve Türkiye’ye özür borçlular. ‘Erdoğan bizi yanılttı, biz onlara güvenmiştik; ama bizi yanılttılar’ demeleri lazım” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet DİYARBAKIR/DHA Erdoğan seviyeyi düşürdü HP lideri Kılıçdaroğlu’nun bir mitinginde kulllandığı “Altın kaplama klozetlerde tuvalete gidiyorlar” ifadesi için Erdoğan dünkü Erzurum mitinginde sert ifadelerle Kılıçdaroğlu’nun hedef aldı: “Bunu ispatlamakla mükellefsin. Davet edin gelsin, gezsin. Bakalım nerede bir altın kaplama klozet var. Benim vatandaşımın bazen saflığı tutuyor, bu tür yalancılara da inanıyor. Onun genel sekreterinin attığı cevap şu: Kaçak sarayı önce kaçak olmaktan çıkar... Bu konuda da Danıştay, buranın kaçak olmadığını açıkladı. Bunun o cevabını yazan kişi zaten cahili cühale. Bunlar en sonunda bana şunu dedirtecekler; Ey Kılıçdaroğlu, ne zamandan beri Beştepe Külliyesi’nin tuvaletlerini gezdin veya oralarının temizliğini yaptın da bunların altın suyuna batırılmış kolzet olduğunu öğrendin.” C Dini kullanıyorlar l (Erdoğan ve Davutoğlu’nun katıldığı İstanbul’un fethine ilişkin törende Türk Hava Kuvvetleri’nin gösteri yapması) Türk Silahlı Kuvvetleri emir komuta zinciri içinde hareket eder. Yürütmeden bağımsız değil. Seçim sürecinde ordunun çıkar amaçlı kullanılması doğru bir davranış değil. Görevini asıl yapmayan kurum YSK’dir. Katılmak istemezdim. Çünkü orada İstanbul’un alınışı kutlanmıyor aslında. AKP’nin kaybettiği itibar zemini Fatih üzerinden devşirilmeye çalışılıyor. Dini, manevi değerleri kullandılar. Şimdi de tarihi kullanarak oy devşirmeye çalışıyorlar. Fatih hayatta olsa bunların hepsini kovardı. l KARS fATİH HepSİNİ KoVARDI umhurbaşkanı Erdoğan ‘altın klozet’ler için Kılıçdaroğlu’nu Saray’a davet etti. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, CHP Genel Merkezi’e davet mektubu gönderdi. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin aracılığıyla Kılıçdaroğlu, resmi yazıyla şu cevabı verdi: “Saraya gitmeyeceğim. Benim saraylarda işim yok. kastetmediğini fakat Erdoğan’ın bunu üstüne alındığı belirterek “Bir kamu kurumunda bir kişi kalkıp kendisine altın kaplı klozet yapıyorsa bunun sorumlusu ben miyim? Ben saray, şu bu demedim... ‘Ankara’daki beyler... Altın kaplı klozetler yapılıyorsa birilerinin bunu düşünmesi lazım’ dedim. Beyefendi bunu üzerine almış benimle özel tartışma alanı ya ‘Kaçak Saray’a gitmem’ C Altın kaplamalı klozet değil, som altından klozet yapabilir. Ben Erdoğan’ın altındolaravrokul hakkı yeme merakını çok iyi bilirim. Hele hele israf konusunda sevgili peygamberimizi değil de Papa’yı örnek göstermesi, mütedeyyin vatandaşları derinden etkilemiştir. Arınç gidip Kaçak Saray’daki israfı ve tuvaletleri denetleyebilir. Valiye dedim Kılıçdaroğlu, “Altın kaplama klozet” ifadesiyle sarayı ratmak istiyor. Cezai ehliyeti olmayan birini neden muhatap alayım? Bu kandil gecesi tuvalet temizleyip çocuklarının rızkını sağlayanların gözlerinden öpüyorum. Bu ona yeter... Ne yapacaksın 1.100 odalı yerde? Asla muhatap almam, değmezler.” Erdoğan’ın avukatı Kılıçdaroğlu’na manevi tazminat davası açacaklarını açıkladı. Fazıl Say: HDP barajı geçmelidir azıl Say kişisel sosyal medF ya hesabından yayımladığı notla hem oyunu CHP’ye vere ceğini açıkladı ve HDP’ye bakışını anlattı: “...Ben , oyumu CHP’ye verecek biri olarak; ‘HDP teröristtir’ diyen arkadaşım; beni bir saniye dinle. Tamam, haklı da olabilirsin, geçmişini karıştırırsan bu adamların, fotoğraf da çıkarırsın video da, haklısın.. Tamam. Ama arkadaş Kürtleri kim savunacak? 18 milyon Kürt vatandaşımızı kim temsil edecek? Ak Parti mi etsin? AKP 360 sandalye ile tek başına iktidar mı olsun? Her istediğini mi yapsın, 5 ay sonra Fazıl Say, CHP’ye oy verecek. hepimiz Can Dündar’ın bugünkü konumuna mı düşelim?... HDP barajı geçmelidir diyorum. Ve hile yapılmazsa geçecektir de.. Hatta keşke CHP samimi bir el uzatsa Demirtaş’a.. Biraz ‘cesarete dokunmak’, ‘gittikçe cesurlaşan’ Kılıçdaroğlu’nu da iyi etkiler. Seçim sonucu ne olursa olsun ümitlerimizi kaybetmeyelim. İnsanız, bu gezegendeyiz, çok şükür yaşıyoruz...” l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle