Katalog

Salı 2 Haziran 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: YALÇIN ERZAN 6 ‘Türkiye yol ayrımında’ MHP lideri Bahçeli: Saray Dayanışma Platformu 12 Eylül’ü aratmıyor ivil Dayanışma Platformu’nun muhalefet partilerine karşı yayımladığı bildiriye sert çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Saray Dayanışma Platformu” dediği platformu sert sözlerle eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefeti bastırmak, demokrasiyi yarmak, hak ve özgürlükleri budamak için “paralı askerlerini” devreye soktuğuna dikkat çeken Bahçeli, “AKP’nin düşüşünü hiç kimse engelleyemeyecektir. AKP devri kapanıyor. 13 yıla yaklaşan zillet 7 gün sonra sona eriyor. Erdoğan boşa çırpınmasın, hesap vereceği günler yaklaştı. Davutoğlu boş yere tuzak kurdurmasın başını öne eğeceği günler yakınlaşıyor” dedi. Edirne İstasyon Meydanı’nda halka hitap eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde siyasete müdahalenin arttığını belirtirken, AKP yanlısı Sivil Dayanışma Platformu’nun muhalefet partilerine karşı yayımladığı bildiriye sert çıktı. Bahçeli, “Siyasete müdahaleler artmakta gazete ilanları ile tahrik ve pislik üretilmektedir. Bazı yandaş gazetelerde tam sayfa ilanlar çıkmıştır. Saray Dayanışma Platformu ile ilgili görüşlerimi Gümüşhane’de paylaştım. Fitne ve ihanet kokuşmuş platform durmayacak kime ve niye hizmet ettiği az çok belli olan bu platform, Türk siyasetine saldırı teşebbüsünde bulunacak kadar alçaldı. Muhalefet liderlerine isim isim yazarak hakaret etmek nasıl namus ve şeref noksanlığıdır. 12 Eylül öncesini andırması başka bir hazin yanı S Büyük tehdidin adamı ehşet verici mi bulsak, yoksa zaten bildiğimiz büyük acımasızlığın ve her şeye muktedirim derin duygusunun dışavurumu mu? “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecektir, öyle bırakmam onu...” Bunu Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan kişi söylüyor. Kime? Can Dündar’a... Neden? Suriye’de Esad’a karşı savaşan El Kaide bağlantılı örgütlere MİTTIR’larıyla gizlice silah sevk edildiği haberini yeniden, ama daha ayrıntılı ve görüntüleriyle birlikte yaptığı için... Ortada siyasi iktidarın işlediği uluslararası nitelikte suç sayılacak bir durum var. Bir ülkenin içişlerine doğrudan karışıyor. Ülkede siyasi istikrarsızlığı, iç savaşı, kan akışını teşvik ediyor... Uluslararası hukuku çiğniyor. ABD çiğnemiyor mu? Tabii ki... Ama onu şimdilik yargılayacak bir güç yok gibi, okkanın altına Ankara’dakiler gidebilir. Bugün değilse yarın, sahiplerine faturayı en uygun zamanda dayatırlar... Korku dağları aşıyor tabii bir yandan da... Muktedir, yıllardır herkesi tehdit ediyor. Türkiye’yi tehdit ediyor. Kendisini desteklemeyen herkese karşı. İktidarın liderleri işveren örgütlerini de tehdit ediyor; en son, asgari ücretin artırılmasına neden karış çıkmıyorsunuz diyor. Hukuk ve adalet uygulamalarını beğenmeyenlere saldırıyor... Bunun için yüksek yargı bile hızaya geliyor, yasalar, ugyulamalar, gelenekler değişiyor. “Yeni Türkiye”lerinin tek adı var: Herkes hızaya gelecek... HHH Şüphesiz ki Can Dündar’a kişisel tehdidi büyük. Canına kastedilmesini bile içeriyor: “Bedelini ağır ödeyecektir, öyle bırakmam onu..” Ne demek bu? Ortada kol gezen sopalı katillere, Türkiye’de yuvalanmış ve destekledikleri cihatçılara çağrı mı, işaret mi, yoksa adalet mekanizmasında kendilerine bağladıkları adalet adamı kılıklılara hadi ne duruyorsunuz, şu adamı casusluktan içeri atın talimatı mı?.. Bu çağrıdan vazife çıkartacak o kadar çok kişi var ki! Devleti tamamen bize karşı seferber ettiklerine göre, Can D MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Edirne İstasyon Meydanı’nda halka hitap etti. Fotoğraf: DHA dır. Erdoğan’ın bu sivil dayanışma platformu ile ilgisi varsa sevk ve idare ediliyorsa demokrasi düşmanlığı millete ihanettir. Türkiye’nin karanlık çevrelerin kumpasında ve kirli ellerin güdümündedir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefeti bastırmak, demokrasiyi yarmak, hak ve özgürlükleri budamak için “paralı askerlerini” devreye soktuğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: “AKP lejyonerleri muhalefet aleyhine tam sayfa ilanlar vererek baskı ve zulüm dönemi yaşatmaktadır. ‘İleri demokrasi’ dedikleri ilkellik, ayıp budur. Edirne’den söylüyorum AKP’nin düşüşünü hiç kimse engelleyemeyecektir. AKP devri kapanıyor. 13 yıla yaklaşan zillet 7 gün sonra sona eriyor. Erdoğan boşa çırpınmasın, hesap vereceği günler yaklaştı. Davutoğlu boş yere tuzak kurdurmasın başını öne eğeceği günler yakınlaşıyor. Hiçbir mihrak AKP akıbetini geciktiremeyecek, inişini, sandığa çakılışını engellemeyecektir.” Türkiye’nin yol ayrımına geldiğini vurgulayan Bahçeli, halkın üzerine geçirilmeye çalışılan kefeni kader kabul etmeyeceğini, Türkiye’nin tükenmesinin vebaline ortak olmayacağını söyledi. Bahçeli, “Onurumuz ile oynayan siyaset tüccarlarının yakasına yapışmak namus borcudur. Milli hesaplaşma her il ilçe vatanın her köşesinde aziz milletimizde el ele, omuz omuza hazırlanan 7 Haziran günü sandık başında yapılacaktır. Bir yanda siyasi ikbal ve menfaat için soyunanlar diğer yanda vatana hizmet ve milli değerlere sadakat için Türkiye’ye talip olan MHP var. Ya huzur kazanacak ya hüsran sürecektir ya zillet hâkimiyeti teyit edilecek ya da millet kazanacak ya düzlüğe çıkılacak. Ya milliyetsizler istikbalimizi karartacak. Başka seçenek kalmamıştır sinsi oyunlar bitmelidir. Rezalet serüvenleri kapanmalı, ihanetin perdesi yırtılıp atılmalıdır. AKP aldığı oyları kötüye kullanarak Türkiye’yi enkaza çevirdi” diye konuştu. EDİRNE Türkiye yol ayrımında Mehmet Altan: Bilinmeyen bir istihbarat örgütü mü var? azeteci Mehmet Altan, Almanya’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı Muhammed Taha G.’nin casusluk faaliyeti yürüttüğü iddiasıyla tutuklanmasını hatırlattı ve “Bu kişi, Türkiye’nin resmi istihbarat kadrosundan değil. Öyleyse bu örgüt nedir ve kime çalışıyor” diye sordu. Gazetemizde yayınlanan MİT TIR’ları fotoğrafları icin, “gazetecilik başarısı” yorumu yapan Altan şöyle dedi: “(....) Cumhuriyet’in tartışmasız büyük bir gazetecilik başarısı sayılması gereken haberini okuyunca aklıma garip bir şekilde Almanya’da 17 Aralık’ta tutuklanan ve AKP hükümeti için casusluk faaliyeti yürüttüğü ileri sürülen Erdoğan’ın eski danışmanı Muhammed Taha G. ve iki kişi hakkında açılan dava geldi. Aralık ayında tutuklanan 58 yaşındaki Muhammed Taha G. ve kendisine yardımcı olduğu iddia edilen iki kişi, Ahmet Y. ve Göksel G, ‘yabancı bir ülke için istihbarat faaliyetinde bulunmak’la suçlanıyor. Alman savcılığı, bu kişilerin Almanya’da yaşayan Kürt aktivistler ve diğer hükümet karşıtları ile ilgili bilgi toplayarak ‘bir Türk istihbarat birimine’ iletmekle suçlandığı kayMehmet Altan dedildi. İddianamede TC vatandaşı Ahmet Y. ile Alman vatandaşı Göksel G.’nin yaklaşık bir buçuk yıl boyunca Muhammed Taha G.’nin talimatları doğrultusunda çalıştıkları belirtildi. Bu iki kişinin, Kürt aktivistlerin düzenlediği etkinlik ve gösteriler, ayrıca Erdoğan’a eleştirel bakan Türk kişi ve kuruluşlar hakkında Taha G.’ye bilgi verdikleri iddia ediliyor. Muhammed Taha G., Aralık ayında tutuklanmış, diğer iki kişi serbest bırakılmıştı. Spiegel Dergisi ise elebaşı olduğu ileri sürülen Erdoğan’ın eski danışmanı Muhammed Taha G.’nin davasına ait soruşturma notlarından detaylar aktardı. Daha önce Muhammed Taha G.’nin, Erdoğan’ın eski danışmanı, AKP’li Muhammed Taha Gergerlioğlu olduğunu ortaya çıkaran Spiegel dergisinin internet sayfasında yer alan bilgiye göre Gergerlioğlu ve ekibi, Türkiye’nin ‘resmi istihbarat yapısı’ içinde yer almıyor. Aslında sadece bu bilgi bile yakalanan ve ‘MİT TIR’ları’ diye sunulan suç operasyonunun ardındakiler hakkında bir soru işareti daha yaratıyor.” G Dündar’ı, gazete çalışanlarını ve gazetemizi korumak için uluslararası bir güç mü çağıracağız?! HHH “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecektir, öyle bırakmam onu...” Bu, gazetecinin ötesinde tüm ülkeye bir tehdittir. Doğan Medya’ya yıllardır yaptıklarının, tüm medyanın özgürlüklerine kelepçe vurmalarının, medya özgürlüğünü mezara gömmelerinin bir parçasıdır. Uşak medya, işadamından ve gazeteciden tetikçi yaratma politikalarıdır... Türkiye’ye diyor ki: Bana karşı olanın canına okurum... Ya ben, benim mutlak iktidarım, ya da hiçbir şey... Bu tam ya herro ya merro politikasıdır, bu anlayışın politikacıyı iyi bir yere götürdüğü görülmemiştir tarihte ve dünyada. Gazeteler ve özgürlükler Türkiye’de de dünyada da ne muktedirler, diktatörler görmüştür ki hiçbiri kalmadılar... Gazeteler, gazeteciler, yazarlar, haberciler hep var oldular, kalıcı oldular... Günlüklerinde, kitaplarında, muktedirler ve zulüm politikaları fotoğrafyazı olarak kaldılar. HHH Muktedir telaşta... Sınırsız arzularının, hırslarının esiri oldu mu bir politikacı, kendi partisini ve iktidarını bile silip süpürüp kendisiyle birlikte sıfırlamaya doğru gider. Yanında sadece iki tabancası ve yüzlerce mermisi olanlar kalır. Alanlarda umduğunu bulamaz... Heyecan katmak için sahneden insanlara elinde Kuran sallar... Başkanlık sistemini bu ülkeye ve hatta partisine kabul ettirememeyi anlamaz. Duvara gelip toslamıştır. HHH Duvarda afiş: İleri Demokrasiye doğru: İkinci Devre... İktidar ve adamlarının bu “2. Devre”si, Cumhuriyet’e saldırı ile başladı. Yeni bir cadı avı için savcılar harekete geçirildi... Raflardan dosyalar indirildi... Kısa tatilden önceki son yazımda Türkiye’yi bekleyen 7 kaotik durum diye yazmıştım. Şimdi buna 8’inciyi ekliyorum: Cumhuriyet’e ve medya özgürlüğüne yeni bir saldırı dalgası. ‘Komedi dans ikilisi ağlaya ağlaya dolaşıyor’ Eş Genel Başkanı Selahattin Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’na yüklenerek, “Meydanlarda gece gündüz ağlaya ağlaya dolaşıyor ikisi. Komedi dans ikilisi ağlaya ağlaya dolaşıyorlar” dedi. Partisinin Bitlis mitinginde halka seslenen Demirtaş, saz çalıp türkü söylemesine yönelik iktidarın eleştirilerine yanıt verdi. Demirtaş, “Benim saz çalmamla, türkü söylememle alay ediyor kendince. Defalar HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Bitlis mitinginde halka seslendi. Gökçek yayındayken korumaları adam dövdü ALİCAN ULUDAĞ HDP ca çağrı yaptım. Ben çaldığımı söylüyorum sen çaldığını söyleyebiliyor musun, söyleyemiyor musun? Ben çaldığımı söylemekten utanmıyorum sen de çaldığını söylemekten utanmıyorsan sen de söyle. Bunların yüreği yetmez” dedi. Demirtaş, şunları söyledi: “Ona ve küçüğüne çağrı yaptım. Televizyonda canlı yayında tartışalım. Eğer yalancı değilsen ve söylediklerin doğruysa yüzüme bakarak söy Canlı yayına gelin le bakalım. İnsan bundan çekinir mi? Çekiniyorlar, gelmiyorlar. Canlı yayına bizimle çıkmaya korkuyorlar. Dağlardan kurşun sesi değil, kuş sesi gelinceye kadar uğraşacağız. İlk işimiz barış olacak. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Gel heyet oluşturarak birlikte Mısır’a gidelim. Mursi’nin idamını durdurana kadar çıkmayalım. Rabia diyerek insanları kandıracağına Mısır’da da, Filistin’de de direnişin öncüsü olalım.” l Yurt Haberler nkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 29 Nisan akşamı TGRT’de canlı yayındayken, bina önünde bekleyen korumalarının yoldan geçen bir vatandaşı “hareketlerin şüpheli” gerekçesiyle darp ettiği ortaya çıktı. Mağdur vatandaşın ihbarı üzerine gelen polis ekipleri, korumaları gözaltına alamayıp geri döndü. Savcılık, soruşturma başlattı. Çankaya Polis Merkezi Amirliği’nin tutanağında şüpheli olarak “Ankara Bü A yükşehir Belediye Başkanı korumaları” yer aldı. İbrahim Aydın, Kızılay’da Konur 2 Sokak’taki otelde çalışıyordu. 29 Nisan’da 22.40 sıralarında eve giderken, TGRT binasının önüne geldi. Kaldırımda oturup kız arkadaşı ile telefonda konuşan Aydın, yanına birkaç kişinin geldiğini görünce tinerci sandı. Parkın üst kısmına çıkan Aydın’ın yanına 3 kişi geldi. Biri, Aydın’a niçin gezdiğini sordu. Kız arkadaşını beklediğini söyleyen ancak tartaklanan Aydın, şikâyetçi oldu. lANKARA T24 muhabirine polis dayağı! Belçika’daki Türk asıllı milletvekili Mahinur Özdemir’in, Ermeni soykırımı iddialarını tanımadığı gerekçesiyle partisinden ihraç edilmesi, Belçika’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi. Eyleme katılan Cumhurbaşkanı’nın kızı Sümeyye Erdoğan Belçika Başkonsolosu ile görüştü. Erdoğan gazetecilere açıklama yaparken T24 muhabiri Michelle Demis Kocasakal’a ‘başörtü davası’nda beraat stanbul Baro Başkanı rek, “Staj eğitim merkezinİ Ümit Kocasakal ve yönede broşür dağıtılıyor. Başı katiminin yargılandığı “başörpatmak gerekli olduğu, batü” davasında beraat kararı çıktı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya yargılanan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunduğu 20 avukat ve şikayetçi Şule Gökkılıç katıldı. Duruşmada savunma yapan Kocasakal, haklarında hazırlanan iddianamenin Adalet Bakanlığı’nın olur yazısının kopyası olduğu kaydedeşı açık olan kadının perdesiz eve benzediğiyle ilgili broşür yakalandı. Biz de meslektaşlarımızı uyardık. Başörtüsünden dolayı stajı yanan kimse yok. Danıştay’ın kararını doğru bulmasak da karar çıktıktan sonra ona uygun davranıyoruz. ” dedi. Dosyayı karara bağlayan mahkeme, sanıkların görevi kötüye kullanma suçlarından ayrı ayrı beraatine karar verdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Sümeyye Erdoğan eyleme katıldı. hevich, sivil polislerce saçından sürüklenerek uzaklaştırıldı. Demishevich savcılığa başvuracak. l İSTANBUL/Cumhuriyet Hem HDP, hem AKP reklamında oynadı! Yaşlı bir adamın hem AKP, hem HDP’nin reklam filminde oynadığı ortaya çıktı. AKP’nin reklam filminde yaşlı adamın evine bir sosyal destek uzmanı geliyor ve onun sağlığıyla ilgili şikâyetlerini dinliyor. HDP’nin reklamında ise aynı kişi “Biz’ler HDP” şarkısı eşliğinde ekranda görünüyor. Ümit Kocasakal C M Y B