16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 19 Haziran 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda PYD’nin tutumu ve ABD ile yapılacak temaslar ele alındı uriye’nin kuzeyinde Cezire bölgesi ile Kobane arasındaki Tel Abyad’ın PKK destekli PYD tarafından ele geçirilmesi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki zirvede ele alındı. Toplantıda, Tel Abyad’dan Akçakale’ye gelen Suriyelilerin durumu ve PYD’nin Suriye tarafındaki durumu konusunda bilgilendirme yapıldı. Dün saat 19:00’da Erdoğan başkanlığındaki toplantıya Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Sabahattin Öztürk, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan katıldı. Toplantıda, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler güncel bilgiler ışığında ele alındı. Özel, sınırda ve bölgedeki askeri durum ve sınırda Kara Kuvvetlerine bağlı birliklerin aldığı önlemler hakkında bilgi verdi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise PYD’nin ilerlemesine havadan destek sağlayan ABD ile yürütülen temaslar hakkında toplantıda bilgi verdi. Türkiye, nüfusunun önemli bölümü Arap olan Tel Abyad bölgesindeki “etnik temizlik” konusundaki duyarlılığını daha önce ABD’ye uyarıda bulunmuştu. Toplantıda MİT yetkilileri sınırın Suriye tarafındaki son gelişmeleri aktardı. Tel Abyad bölgesinde boşaltılan Arap ve Türkmen köylerine ilişkin bilgi veren MİT yetkilileri, YPG’nin, IŞİD ve Efrin bölgesindeki Kürt nüfus gerekçesiyle batıya yönelmesinin yaratabileceği sorunlara dikkat çekti. Azez ve Efrin bölgesinde yoğun Türkmen nüfusun bulunduğu biliniyor. Bu bölgede bir YPGIŞİD çatışmasının Türkiye’ye daha kapsamlı göç dalgasına neden olacağı değerlendiriliyor. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Kuzey Suriye’ zirvesi S IŞİD yazısıyla gözdağı T haber 7 Bir Demirel Tunceli’de portresi unceli’nin Atatürk Mahallesi 69. Cadde üzerinde bulunan 5 katlı 10 ailenin oturduğu Vadi Apartmanı’nın girişindeki duyuru panosuna henüz kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından el yazısı ile IŞİD’in marşının başlığı olan “Dewlah elİslam gamat” (İslam devleti ayağa kalkıyor) yazıldı. Apartman sakinleri 155 Polis İmdat hattını arayarak durumu bildirdi. Gazetecilerin yazıyı görüntülemek istemelerine polis ekipleri izin vermedi. Bunun üzerine polis ile apartman sakinleri arasında tartışma çıktı. Polis, savcılığın talimatı ile yazı üzerinde parmak izi ve kriminal araştırma yapmak üzere el koyup emniyete götürdü. nsanoğlunun karakteri midir bilmem, 25 yaşında asılmış gence de 91 yaşında onun asılmasına hevesle oy verene de aynı “içtenlikle” ağlayabiliyoruz. Ben her şeyin arkasında bir bit yeniği arayanlardanım; sınıf meselesidir. Nasıl bir dünya istiyorsunuz; o meseledir. Dünya kuşkusuz bu kadar katı, hani John Reed’in proleterinin “Kimden yanasın” sorusuna verdiği yanıt kadar açık, net, siyah beyaz değildir; yine de dönüp dolaşıp oraya geliriz. Soracaksınız; Deniz’lerin asılmasına oy veren, “ihanet eden var mı” diye dönüp milletvekilleri sıralarına bakan Demirel’i nasıl bilirdiniz? İşte öyle bilirdik. HHH Ama kuşku yok, bir dönemin siyasetçisini tek bir olaydaki tutumuna bakarak anlayamayız. Gazeteler Demirel güzellemeleri ile dolu. Ne çok severlermiş meğer. Özellikle gazeteciler övgüde sınır tanımıyorlar. Gazetecilere hiç kızmazmış, özgürlüklerden yanaymış, hiç dava açmamış, çok esprili bir devlet adamıymış. Öyledir herhalde. Ben bilemedim. Bildiğim, serbest piyasa düzeninin, kapitalizmin yılmaz savunucusuydu. Büyük devletlerle iyi geçinmeyi temel kural sayıyordu. Cumhuriyetçi miydi? Evet, laik Cumhuriyetle fazla oynamamak gerektiğini düşünüyordu. Biraz oynanabilir miydi? Evet, oynanabilirdi. HHH Cinayetlerle ilgisi var mıydı? “Devletin karışık işleri olur” dediğini unutmadınızsa, evet vardı. Oy verdiği idamların dışında daha pek çok cinayet onun zamanında işlendi. Onları sessizlikle geçiştirdiğini, kapitalizme yeminli bir “devlet adamı” gibi devletin gizliliklerine gömdüğünü biliyoruz. Peki, intikamcı duygularla mı yazıyorum bu yazıyı? Hayır, o idamlara evet sahnesi, Demirel’in savunduğu dünyanın zirveye çıkmış anlarından birisinin fotoğrafıdır yalnızca. Fotoğrafın aslı daha geniştir; kahkahalarla, gülücüklerle, sempatiyle anlatılabilecek bir hayattan söz etmiyoruz. HHH Yine de Demirel Türkiye’nin tarihidir; iyi bir özettir. Hiyerarşi dinlememiş 27 Mayıs darbesinin, aydınların yoğun ısrarı ve katkısıyla her nasılsa yapılabilmiş, gelmiş geçmiş en demokratik anayasanın intikamını alan darbecilerle görüş ayrılığı söz konusu değildi. Darbeciler durumu vahim, onu beceriksiz bulmuşlardı. “Gitti geldi” hikâyelerinin aslı budur. 12 Eyül’deki gidişi ise son anda 24 Ocak kararlarıyla “Tamam anladım, serbest piyasanın kuralları değişmiş, şimdi monetarizm zamanıymış” dese de geç kaldığındandır. Götürdüler, müsteşarını getirdiler. Döndüğünde dersini almıştı. HHH Bir kere gördüm; Almanya’da basın sözcülüğünü yaptığım kurumun ziyaret talebini kabul etmiş, Köşk’ün uzun masasında bize çay ikram etmişti. Almanya’ya işçi göçünün durumuydu konu. “Ben yolladım onları oraya” dediğini hatırlıyorum. Sonra Deniz’lerin idamı için havaya kalkan eliyle hepimizin elini sıkıp o uzun masalı odanın kapısından uğurladı bizi. O heyette ne işim vardı hâlâ sorarım kendime. Eve dönünce ellerimi iyice yıkadım mı, hatırlamıyorum. HHH Şimdikilerin onu hayırla anmalarını, “senden daha iyisini yapıyor, sisteme senden daha iyi sahip çıkıyoruz, hatta ötesine geçiyoruz” demelerini anlıyorum. Kimi dostlarım “Ölülerin ardından kötü konuşulmaz” diyorlar, haklı olabilirler; eğer gerçekten Demirel hakkında iyi duygular besliyor, ağır “kusurlarına” rağmen onu savunuyorlarsa bir şey diyemem. Ama eğer benim gibi düşünüyor, yalancıktan “iyi” konuşuyorlarsa onlara “Yalan söylemek iyi değildir” diyebilirim yalnızca. Bir de şunu söyleyebilirim: İnsanlar ölünce mavi siyah sonsuz bir karanlığa giderler; cennet de cehennem de dünyadadır ve onların sahipleri bizleriz. İ 1 MİLYON 762 BİN SIĞINMACI Göç İdaresi’nin 1 Haziran 2015 tarihli verilerine göre Türkiye’de şu an 1 milyon 762 bin 582 Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Bunların 259 bin 323’ü 10 ildeki 25 barınma merkezinde kalıyor. 1 milyon 500 bin 259 sığınmacı ise Türkiye geneline yayılmış durumda. Türkiye, 2014’te 31 bin 715 Suriye vatandaşına ikamet izni verdi. Barınma merkezi olarak en fazla sığınmacının bulunduğu Şanlıurfa 103 binle ilk sırada yer alıyor. Gazetecilere ölümle tehdit anlıurfa Valisi İzzetin Küçük’e soru soran gazetemiz yazarı Pınar Öğünç, Evrensel muhabiri Hasan Akbaş ve Alman medyasında çalışan gazeteciler Özlem Topçu ve Deniz Yücel’i gözaltına alınmasının ardından bu kez gazeteciler sınırda silahlı kişilerce ölümle tehdit edildi. Şanlurfa’nın Akçakale ilçesinde dün öğle saatlerinde Suriyeli plakalı bir ciple sınır kapısına gelen ve silahlı oldukları anlaşılan bu kişiler DİHA muhabiri Hayri Demir tarafından görüntülendi.Beyaz renkli araçtan inen Akçakale’de Suriye plakalı araçtan çıkan silahlı kişiler, gazetecilere “Polis burada bir şey yapamaz ama biz istediğimizi yaparız. Kafanızı keseriz” dedi. Ş silahlı kişilerle sohbet eden grupta yer alan biri de gazetecilerin fotoğrafını çekti. Bunun üzerine gruptan bir kişi “Sen ne tahrik ediyorsun burayı. Niye zafer işareti yapanları çekiyorsun? provokatörsün” diyerek DİHA muhabiri Mehmet Sıddık Damar’ın üzerine yürüdüğünü, Damar’ın ise, “Ben gazeteciyim” yanıtı verdi. ‘Kafanızı keseriz’ Gazeteciler Evrensel muhabiri Hasan Akbaş, DİHA muhabirleri Hayri Demir, Mehmet Sıddık Damar ve Mazlum Dolan’ın etrafını saran gruptan biri “Akıllı olun. Aklınızı başınıza alın. Polis burada bir şey yapamaz ama biz istediğimizi yaparız” derken, diğer kişi de, “Akıllı olmazsanız sizi kafanızı keseriz” sözleriyle tehdit etti. DİHA muhabiri Mehmet Sıddık Damar, gazetemize yaptığı açıklamada, “Sığınmacılarla yaptığımız röportaj sonrası görüntü aldığımız sırada IŞİD çeceteleriyle bağlantılı olduğunu düşündüğümüz kişiler yanımıza gelerek bizi tehdit etti. Suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz” diye konuştu. ‘Tedirginiz’ Savcılık olayla ilgili soruşturma da başlattı. Apartman sakinlerinden Şerafettin Coşkun, önceki gece eve gelirken yazıyı görüp internette araştırma yaptığını belirterek, “İslam devleti ayaklanıyor” ve IŞİD marşı anlamına geldiğini öğrenince tedirginlik yaşayıp durumu polise bildirdik. Alevi kenti Tunceli’de böyle bir yazının asılması tabii ki bizi tedirgin etti” dedi. Hüseyin Kılıç ise tedirgin olduklarını ve yazıyı yazanların tespit edilmesini istedi. l TUNCELİ/ DHA AYM: Barışçıl gösteriye müdahale İHD heyeti Akçakale’de gözlem yaptı, Süzen tespitlerini anlattı edilemez A İ İKLİM ÖNGEL 8 bin kişi Türkiye’ye geçti nsan Hakları Derneği (İHD) Akçakale’de incelemelerde bulundu. Heyette yer alan İHD Genel Başkan Yardımcısı Osman Süzen, kapı açıldıktan sonra 8 bin insanın geçiş yaptığını, bir kısmının kamplara yerleştirilirken bazı sığınmacıların kamplara alınmadığını söyledi. Süzen, “Akçakale’de parkta kalanlar var. Sakatlar, yaşlılar ve çocuklar çok zayıf düşmüşler. Neden alınmadıklarını sorduğumuzda kovulduklarını söyleyenler dahi oldu” diye konuştu. Halktan, kapının açılmadığı gün mayınlı araziden geçiş yapanların olduğu bilgisi aldıklarını aktaran Süzen, “50 IŞİD militanı olduğu söyleniyor. Bunlar kayıtsız oldukları için kim olduklarını bilmek mümkün değil” dedi. İHD, Akçakale’de incelemelerde bulundu. İHD Genel Başkan Yardımcısı Osman Süzen, gözlemlerini Cumhuriyet’e anlattı. Süzen ayın 3’ü ile 16’sı arasında toplam 23 bin kişinin kayıtlı olarak Türkiye’ye giriş yaptığına dikkat çekti. Halkla yapılan görüşmelerde 3 bin kişinin gayriresmi yollardan Türkiye’ye geçiş yaptığı yönünde ifadeler bulunduğunu belirten Süzen, “Mayınlı bölgeden, bölgeyi bilen insanlar tarafından geçirilmişler. Bunların arasında 50 IŞİD militanı olduğu söyleniyor” dedi. Bazı sığınmacıların kamplara kabul edilmediğini dile getiren Süzen, “Akçakale merkezinde parklarda kalanlar var. Kabul edilmediklerini, hatta kovulduklarını söyleyenler oldu. Parklarda kalanların durumu çok vahim. Hepsi çok zayıf düşmüş durumda” diye konuştu. Kapıda sürekli geçişler olmasına karşın, 23 gün boyunca neden yığılma olmasına izin verildiğini, insanların neden engellendiğini anlayamadıklarını söyledi. l ANKARA nayasa Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüşü düzenleme hakkı konusunda polise ve yargıya ders niteliğinde bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, Ergenekon soruşturması kapsamında Aydınlık gazetesi ve İşçi Partisi yöneticilerinin gözaltına alınmasını ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde protesto eden gruba yönelik polisin müdahale ve 24 kişiye 5’er ay hapis cezası verilmesini “toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının ihlali” olduğuna karar verdi. Barışçıl gösterilere müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığını belirten mahkeme, verilen hapis cezasının kaldırılması için dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. Davanın sanıkları arasında bulunan Aydınlık Gazetesi Muhabiri Osman Erbil, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu kabul edilebilir bulan AYM, Erbil’in bu olayda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararın gerekçesinde, dava konusu gösterinin barışçıl olduğuna işaret edilerek şöyle denildi: “Eylemin yapılması nedeniyle toplumsal hayatın etkilendiğine ve kamu düzeninin bozulduğuna dair tutanaklar ve beyanlara yansıyan herhangi bir durum söz konusu değildir. Anayasanın 34. maddesindeki ‘demokratik bir toplumda gerekli’ ve ‘ölçülü’ değildir. Anayasanın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ihlal edilmiştir.” l ALİCAN ULUDAĞ/ANKARA 95 farklı ülkeden 12 bin 855 “yabançı savaşçı”ya ülkeye giriş yasağı konuldu. uriye’nin kuzeyindeki Tel Abyad’ın kentinin YPG ve ÖSO ortak operasyonuyla geri alınması sonrası, bazı IŞİD üyelerinin Türkiye’ye kaçması ve bunların hukuki durumunu gündeme getirdi. Türkiye, 2011 Mart ayında Suriye’de başlayan iç savaş nedeniyle bugüne kadar 12 bin 287 “yabancı savaşçı”yı sınır dışı etti. 95 farklı ülkeden 12 bin 855 “yabançı savaşçı”ya ise ülkeye giriş yasağı konuldu. 8 Nisan 2015 tarihli istatistiklere göre 78 ülkeden 12 bin 287 “yabancı savaşçı” Türkiye’den sınır dışı edildi. Yakalanan yabancı IŞİD üyeleri, eğer Türkiye’ye karşı suç işlememişlerse sınır dışı ediliyor. Ancak ceza hukukçusu Ersan Şen, Suriye’de suç işleyip Türkiye’de yakalanan yabançı savaşların “adalet adına” yargılanması gerektiğini söyledi. l ALİCAN ULUDAĞ / ANKARA 12 bin 287 cihatçı sınır dışı edildi S Ermenek’te 18 işçinin öldüğü maden kazasıyla ilgili, Enerji Bakanlığı, soruşturma izni vermedi. Ermenek’te bakanlık kendine ‘dokunmadı’ nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Karaman’ın Ermenek ilçesinde 18 işçinin can verdiği madende sondaj makinesi olmamasına karşın ocağı üretime açarak faciaya davetiye çıkaran Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) 20 çalışanı hakkında soruşturma izni vermedi. Bakanlık, MİGEM’in sondaj makinesi, alarm sistemi ve imalat haritalarındaki eksiklikleri denetlemek gibi bir görevinin olmadığını öne sürdü. Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı ise “Söz konusu eksiklik E ler ve mevzuata aykırılıklar giderilseydi kaza yaşanmazdı” diyerek, Konya Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Enerji Bakanlığı, 301 işçinin öldüğü Soma katliamına ilişkin dava da 13 kamu görevlisi yönünden soruşturma izni vermemiş, ancak bu karar Danıştay’dan dönmüştü. Ermenek Savcılığı, bu konuda yeterli denetim yapmayan ve eksiklikler nedeniyle üretimi durdurmayan MİGEM’i suçladı. Ailelerin MİGEM’in ihmalleri avukatı Mehmet Kasap, bilirkişi raporunda açıkça MİGEM yetkililerinin sorumlu olduğunun belirtildiğine dikkat çekerek, “Buna rağmen bakan izin vermedi ve resmen memurlarını yargıdan kaçırıyor. Oysa MİGEM, hiçbir tedbir alınmadan madeni yeniden üretime açıyar ve insanları bile bile ölüme gönderiyor. Sadece kaza günleri olay yerine gidip beyaz gömlekle inceleme yapmakla bu iş cinayetlerinin önüne geçilemez” dedi. l ALİCAN ULUDAĞ/ANKARA PKK’liler yurttaşlara erzak aldırdı Hatay’ın Arsuz ilçesi Derekuyu Mahallesi Amanos kırsalında bulunan Yemişenlik mevkiinde, önceki gün bahçesinde çalışmakta olan 2 yurttaşın yanına giden 4 PKK militanı yurttaşlara 300 dolar vererek erzak almalarını istedi. Erzakları temin eden yurttaşlar bunları PKK’lilere teslim etti. Yurttaşların şikâ yeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Hatay Valiliği’nden yapılan açıklamada, olayın öğrenilmesinin ardından bölgede operasyon başlatılmıştır” denildi. Yurt Haberleri C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle