27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OLAYLAR ve GORUSLER KÜLTÜR SANAT Cuma 19 Haziran 2015 Seçmenin iktidarı Prof. Dr. FAZIL SAĞLAM 18 EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA TASARIM: AYNUR ÇOLAK B u şansı kavrayamayan ve kullanmayanlar tarih önünde ağır bir sorumluluğun altına girmiş olurlar. AKP ve liderinin böyle bir sorumluluğu yoktur. Çünkü onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin yerleşik temel ilkelerini tasfiye edip, karşı devrimi gerçekleştirme amaçlarına adım adım yaklaşmaktadır. Bu nedenle sorumluluk, seçmenin AKP dışında TBMM’de çoğunluk kazandırdığı partilerindedir. 7 Haziran seçimleri, AKP’nin demokrasi, hukuk devleti ve laiklik ilkelerinde yol açtığı ağır tahribatı onarmak ve sağlıklı bir demokratik mücadelenin ön koşullarını hazırlamak için çok önemli bir şans yarattı. söyler misiniz, hangi kırmızı çizgi, aşağıdaki hedefler üzerinde anlaşmaya engeldir? l Cumhurbaşkanının anayasal çizgiye çekilmesine mi? l Yüzde 10 seçim barajını kaldırmasına mı? l Milletvekilliklerinin illere gayri adil dağılımının dengeli bir çözüme kavuşturulmasına mı? l Bağımsız ve tarafsız bir yargı düzeninin yeniden kurulmasına mı? l Yandaşına sadaka dağıtan Kırmızı çizgiler Bu koalisyonun oluşumu için partiler uzak amaçlarını ertelemeli, insan haklarına dayanan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini yeniden inşa edecek hedefler üzerinde uzlaşmalıdır. Yeniden inşa tamamlandıktan sonra her parti kendi kırmızı çizgisine dönebilir. Ama anlayıştan sosyal hak anlayışına geçecek önlemlerin alınmasına mı? l Yağmanın, yolsuzluğun, kirliliğin, yandaş kayırmacılığın önlenmesine, bunun yerine hukuk devletinin güvencesi altında adil, güvenilir ve sağlıklı bir ekonomik düzenin kurulmasına mı? l Sünni İslamın izin verdiği ölçüde laiklik anlayışı yerine, belli bir din ve mezhebin devlet ve toplum düzeni üzerindeki egemenliğini kaldıran; dinin siyasete alet edilmesini önleyen tedbirlerin alınmasına mı? l Eğitim ve öğretim düzeninde bilimin belirleyici olmasına mı? l Üniversite özerkliğinin yeniden tesis edilmesine, RTÜK’ün özerk kılınmasına, basın üzerindeki baskı ve tasallutun önlenmesine mi? l Uluslararası alanda AB hedefinden sapmayan barışçı bir dış politikanın oluşturulmasına mı? Seçmenin AKP karşısında ço ğunluğa ulaştırdığı üç partiden hangisi bunlara karşı? Hangi partinin kırmızı çizgisi bunlara engel? Son bir soru: 7 Haziran seçimlerinde seçmen, yüzde on gibi yüksek bir barajı aşma başarısını gösteremeseydi, AKP karşısında böyle bir üçlü çoğunluk doğabilir miydi? Amacınızı, tahrip edilmiş olan laik, demokratik ve sosyal hukuk düzenini onarmak ve korumak olarak tanımlarsanız, AKP dışında üçlü bir koalisyonun oluşmasının önünü kesen hiçbir engel gösteremezsiniz. Ama amaç, her ne pahasına olursa olsun AKP tabanını hedef alan bir erken seçime ulaşmak ise, bununla AKP’yi güldürmüş ve sevindirmiş olursunuz. Beyler lütfen aklınızı ön plana çıkarın. Size verilmiş bu şansı geri tepme lüksünüz yok. Böyle bir şansı bir daha bulamazsınız. Ve tarih önündeki ağır sorumluluğun yükü altında ezilir gidersiniz. ‘Çankaya’nın Hanımefendisi’ Gülsün Bilgehan’ın ‘Mevhibe’si yeni haliyle, tek cilt olarak Bilgi Yayınevi’nden yeniden raflarda... İnönü’lerden tam ‘100 yıllık’ bir yanıt. CAN GAZALCI 42 Seçimin kazanımları Prof. Dr. NURŞEN MAZICI Siyaset Bilimci 7 Haziran genel seçimlerinin Türkiye için en önemli kazanımı, tehlikeye giren demokratik hukuk devletinin kurtarılması oldu. SYRİZA’nın lideri Başbakan Aleksis Çipras’ın Yunanistan’ıdır. Ayrıca güven oylamasında serbest bırakılacağı söylenen bazı HDP’li milletvekillerinin de CHPMHP koalisyonuna desteği alınabilir. ncelikle, diktatöryal bir tek Ö parti iktidarı, askeri darbe olmadan seçimle değişti. Nitekim 1961’deki seçimlerde CHP’nin kazanacağı belli iken 27 Mayıs Askeri Darbesi olmuş, böylece Cumhuriyet tarihinde darbe geleneği başlamıştı. Buna bağlı olarak TC yurttaşlarında, yolsuzluk ve hukuksuzluğa batmış bir partinin uzun süren iktidarının zararlarını anlama demokratik kültür olgunlaşması görüldü. HDP’ye barajı aşma oyunu sağlayarak Kürtçülük ve Güneydoğu Anadolu sorununun TBMM’de tartışılmasını sağladı. Bu seçim, sağduyusunu son iki yıldır yitirmiş olan yüzde 52’lik Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı yüzde 25’lik eski CHP Başkanı Deniz Baykal’ın ayağına götürerek parlamenter rejimden “aman diler” duruma düşürdü. CHP, MHP ve HDP’nin seçmenlerine verdikleri ortak vaatler, AKP yolsuzluklarının tekrar yargı önüne getirilmesi, başta Suriye olmak üzere tüm Ortadoğu devletleriyle geleneksel barışçı dış politikaya dönülmesi ve parlamenter sistemin desteklenmesidir. Dolayısıyla, görünen o ki, en geçirgen parti CHP’dir. CHP’nin MHP ile geçirgenliği üniter devletin korunması ve Türkçenin tek resmi dil olması; HDP ile geçirgenliği, AB uyum süreci çerçevesinde hazırlanan ve beyannamesiyle dile getirdiği yerel yönetimlere mali özerklik verilmesi ve Kürtçenin seçmeli ders olması, temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvenceye tekrar kavuşması, seçim barajının düşürülmesi vb. olarak özetlenebilir. Bu bağlamda, CHPMHP azınlık hükümetine AKP içinden liberal sağın destek vermesi sağlanabilir. “Neden liberal sağ destek versin” sorusunun yanıtı ise liberal sağın keskin bir ideolojiye sahip olmaması, serbest piyasa ekonomisinin işlerliğini sağlama güvencesi veren partilere yönelmesidir. Merkez Bankası’nın özerkliği korunduğu ve Ali Babacan’ın saptamasında olduğu gibi “Hukuk devleti sağlam temellere dayandığı” sürece hem yabancı sermaye akışı /yatırımı sürecek hem de serbest piyasa ekonomisi işlerliğini sürdürecektir. Bu konuda en çarpıcı örnek ise Marksist sol gelenekten gelen Deniz Baykal Dahası, çok büyük bir olasılıkla CHP MHP HDP ve bazı AKP’lilerin duraksamadan oy vereceği Meclis Başkanlığı’na Deniz Baykal seçilebilir. CHPMHP azınlık hükümeti de asgari ücretin 1.500 TL’ye yükseltilmesi, emekliye iki ikramiye, taşeron işçilere kadro, mazotun 1.5 TL’ye indirilmesi, yolsuzluk dosyalarının tekrar yargıya taşınması gibi ortak seçim vaatlerine yönelik yasal düzenlemeleri yaparak erken seçime gitmeleri durumunda CHP’nin tek başına iktidar olma ve MHP’nin de çift rakamlı oy oranlarını koruma sonucu yakalanabilir. MHP’nin “kırmızı çizgim” dediği HDP’nin yönetsel özerkliğe gideceği savı ise bu ortamda iki nedenden dolayı mümkün görünmüyor. Birincisi, Demirtaş’ın IŞİD’in Güneydoğu Anadolu’ya sızma iddiası. HizbullahPKK’nin IŞİD’le çatışma olasılığı, böylece Ortadoğu bataklığına sürükle Sağın desteği Ortak vaatler nerek bölgenin kan gölüne dönmesi kaygısıyla NATO’ya bağlı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgeyi koruması güvencesi; ikincisi de HDP’ye CHP’den kayan en az yüzde 34 puanlık oy veren seçmenin yönetsel özerkliğe karşı çıkması olacaktır. Bu ortamda öyle görünüyor ki, HDP’ye altın tepsiyle bölgede değil özerklik, bağımsızlık bile verilse orta vadede bunu ironik bir biçimde istemeyeceğidir. Bölge halkının isteğinin de bu yönde olduğu tahmin edilebilir. Böylece şiddet yanlısı PKK ile arasına sınır koymak zorunda kalacak olan HDP, bir Türkiye partisi olduğunu da kanıtlamış olacaktır. Azınlık hükümetinin varlığı sürecinde ekonomik ve sosyal sorunları yönetmekte başarılı olan CHPMHP, orta vadede AKP içindeki liberallerin partiden ayrılıp merkez sağ bir parti kurmalarına yol açabilir ve AKP’nin ideolojik oy oranı da yüzde 1525 aralığına inebilir. Aksi takdirde, AKPMHP koalisyonunda, demokratik hukuk devletine dönüş şansı yitirilebilir. Bir sonraki seçimde de MHP’nin olağan oy oranının yüzde 79’luk sınıra düşmesi kaçınılmazdır. yıl önce ölen İsmet İnönü, bu seçimde de meydan meydan dolaştı! Onun yolunu açtığı serbest seçimler sonucu koltuklarını kazananlar, “Milli Şef”le kavga üzerine kavga etti. Tam da bu ortamda, İsmet İnönü’nün torunu CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan “Mevhibe” kitabını (Bilgi Yayınevi) kimi eklemelerle yeniden raflara taşıdı. Cesaret, dürüstlük ve demokratlığın, İnönü’nün devlet ve aile yaşamına nasıl da yayıldığı bir kez daha meydana çıktı. Gülsün Bilgehan’ın eline, 20 yıl önce, anneannesi Mevhibe İnönü’nün yaklaşık bir asır boyunca tuttuğu özel notlar geçiyor. Bunlara, Mevhibeİsmet İnönü’nün cepheleri sarsan aşk dolu mektupları, İnönü çiftinin kızları Özden Toker’in günlüğü, oğulları Ömer ve Erdal İnönü’yle diğer aile fertlerinin mektuplaşmaları; kuşaktan kuşağa aktarılan anılar, yakın tarihin kritik kavşaklarına ışık tutan paha biçilmez tanıklıklar ve belgeler ekleniyor. “Mevhibe”de paralel bir anlatım var: Biri, 1992’de sonsuz izler bırakarak aramızdan ayrılan, muhafazakâr bir Osmanlı kızının, Çankaya’nın hanımefendiliğine uzanan İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım’ın; diğeri de kurtuluş ve devrimlerle saygın devletler arasında yerini alan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş hikâyesidir. Yaklaşık 100 yıl önce, İstanbul Süleymaniye... Görücü usulünün Osmanlıcası: İsmet Bey ilkin, ailenin izniyle anahtar deliğinden görebiliyor Mevhibe’yi. 60 yıllık bir aşk hikâyesi başlıyor. O hikâye ki, hemen hemen bütün 20. yüzyıl boyunca, bir vatanın ve bir kadının hayatı iç içe geçiyor: Kan ve barut kokan işgal günlerinde aşk, kurtuluşta ayrılık ve kavuşma, Lozan’da saygınlık ve çağdaş yaşamla tanışma, Cumhuriyet’le birlikte Ankara’da yeni bir devletin ve ailenin kuruluşu... Günden güne büyüyen Türkiye’de, devrimin her karesinin yaşama geçirildiği bir ev, namı diğer Pembe Köşk... İnönü’nün demokrasiye geçiş kararıyla gelen mutluluk ve gözyaşları. Hep ileriye bakan, Atatürk’ün sevgisine layık olmaya çalışan bir ülke ve bir aile. Kaderleri birleşiyor, onca saldırıya rağmen, ikisi de hep ayakta kalıyor. Atatürk’ün çağrısı üzerine İsmet Bey’in “Gidiyorum” diyerek arkasına dönüp bakmadan Kurtuluş Savaşı’na gidişi, (s. 64), İsmet Paşa’nın Lozan’dan ayrılırken “Elimde harika, göl manzaralı bir ev var” diye yazan emlakçının mektubunu kahkahalarla İnönü ailesi yırtıp atması, (s.157158) briçe dalan Fethi Bey’e karşılık, İnönü’nün Şeyh Sait isyanı karşısındaki kaygısı (s. 184), Başbakan İsmet İnönü’nün Türk Hava Kurumu’nda kaybolan yalnızca 1 kuruşun peşine düşmesi, (s .239), İnönü’nün Özden Toker’i olası seçim yenilgisine hazırlayarak, “Kendi evimizi de (Çankaya Köşkü’ndeki) odan gibi düzeltmeye hazır mısın” diye sorması (s. 379); bugünlere fazlasıyla dokunan birkaç örnek. Bu kez tek ciltlik, titizlikle gözden geçirilerek yayımlanan Mevhibe, Mustafa Kemal Atatürk’ün “o satıh bütün vatandır” dediği gibi, Gülsün Bilgehan, İnönü ailesine yönelik saldırılara tek tek değil, onurlu bir yaşamla, toptan yanıt veriyor. O yanıt “Mevhibe”dir ve özellikle yeni kuşaklardan okurunu beklemektedir. T.C. KARŞIYAKA 4. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/222 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Tapu Kaydı: İzmir Karşıyaka Şemikler malı. 76 cilt, 7484 sayfa, 25272 ada, 1 parsel 60/51500 arsa paylı, 102.908,00 m2 yüzölçümlü, Altmışdört dubleks ile onsekiz katlı on blok ve ondokuz katlı iki bloklu betonarme apartman niteliğinde 1 no.lu bağımsız bölüm DUBLEKS MESKEN Adresi: 2040 sok. No.70 Mavişehir KARŞIYAKA İZMİR İmar Durumu: Karşıyaka Bostanlı mah.1051 plan, 25272 ada,l parsel sayılı gayrimenkul, konut adasına isabet etmekte olup üzerinde 1993 yılı ruhsatlı çok sayıda yüksek katlı yapı blokları ve dublex konutlar bulunmaktadır. Parsel, Çevre ve Şehircilik Bakanlık Makamının 18/09/2012 tarih ve 14618 sayılı olurları ile onaylanan l/l000 ölçekli imar planlarına göre, 243.900 m2 yapı inşaat alanlı, Hmaks=69.80m. gabarili, U koşullu konut adasına isabet etmekte olup, imar kanunun 16.mad.hükmüne tabidir. Ancak söz konusu planın İzmir 2.İdare Mahkemesinin 19/11/2013 gün ve 2013/1126 Esas sayılı kararı ile yürütmesi durdurulmuştur. ÖZELLİKLERİ : Dubleks meskenin zemin katında mutfak,hol, wc, salon, salon terası ve ön, arka bahçesinden oluşmaktadır. Mutfak ve hol yer döşemesi laminant kaplama, salon yer döşemesi ahşap masif parke, wc yer döşemesi mermer, teras yer döşemesi seramik, teras üzerinde ahşap lambrili sundurma bulunmaktadır. 1. katta 3 oda, banyo, ebeveyn banyosu ve 1 adet balkondan ibarettir. 3 odanın yer döşemesi laminant kaplama, diğer mahallerin yer döşemesi seramik, ıslak hacimlerde fayans, banyo ve ebeveyn banyosunda, alt ve üst dolaptı granit bankolu Hilton lavabo, klozet, köşe duş teknesi ve duşa kabin mevcuttur. Çatı katında, 1 oda bulunmaktadır. Odanın balkonu mevcuttur. Çatı kiremit örtülü ahşap çatıdır. Tüm mahallerin tavanları fasarit kaplama, duvarları alçı sıvalı saten boyalı, salon tavan kartonpiyerli, daire iç kapıları dekoratif görünümlü ahşap kapı, pencere doğramaları çift cam, ahşap ve panjurlu, merdiven basamakları ahşap üzeri, halı kaplama, daire giriş kapısı çelik kaplıdır. Mesken kat kaloriferlidir. Dubleks mesken konum, mevki ve içerde kullanılan malzemelerin teknik özellikleri açısından üstün niteliklidir. Dubleks mesken Emlak bankası tarafından tünel kalıp sistemiyle yapılmıştır. Dubleks meskenin bulunduğu bölge 24 saat güvenlikli, yeşil alanlı, otoparklıdır. Karşıyaka belediyesi İmar ve Şehircilik müdürlüğü kayıtlarından meskenin yapı kullanma izin belgesi 03/10/1995 olup binanın yaşı 15, betonarme yapılar için yıpranma payı %20’dir. Tasdikli mimari projesinden meskenin brüt alanı 224,00 m2, net alanı 190 m2 dir. Mesken Ege Körfezi sahiline, okullara, sağlık kuruluşlarına, ticaret merkezlerine yakındır. Ulaşım kolaydır. Belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Kıymeti: 1.200.000,00 TL KDV Oranı: %18 1. Satış Günü: 05/08/2015 günü 09.4509.55 arası 2. Satış Günü: 01/09/2015 günü 09:4509:55 arası Satış Yeri: 1717 sk. No.82/C Vakıf işhanı Kat.4 satış odası Karşıyaka Adliye ek bi“Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” na KARŞIYAKA/İZMİR Satış şartları: 1 İhale İİK 133 MAD.GÖRE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis. uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda artırmadan önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. (Teminat, T.Vakılar Bankası Karşıyaka/İzmir Şubesi’nin TR100001500158007290493572 nolu hesabına yatırabilir.) Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masraları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. KDV oranın değişmesi halinde belirtilen yeni oran üzerinden yatırılacaktır. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İlas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve keilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/222 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları, 7 İİK.’nun 127.md. gereğince, İşbu satış ilanının, gazetede yayınlanan ve elektronik ortamda yapılan ilanı, tapuda adresi olmayanlar ve tüm ilgili ler için, tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan ve tebliğ olunmasına, ilan olunur. 12/06/2015 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 99363) Ehliyetimi, avukatlık kimliğimi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü öğrenci kimliğimi, akbilimi 16.6.2015 tarihinde kaybettim. Hükümsüzdür. CAN ÖZER T.C. ÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2015/187 KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: AFYONKARAHİSARÇAY MEVKİİ: Aşağı mah. ADA NO: 245 PARSEL NO: 160 VASFI: Arsa YÜZÖLÇÜMÜ: 126,15 MALİKİN ADI VE SOYADI: CELALEDDİN KEÇELİOĞLU KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: ANKARA KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2015/181 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 06/05/2015 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 85281) C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle