28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 12 Haziran 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN Cumhurbaşkanı Erdoğan, koalisyon koşullarının oluştuğu seçimin ardından anayasal yetkilerini ve kendisini halkın seçtiği vurgusu yaptı Haziran seçimlerinden sonra ilk kez 3 gün 22 saat sonra kamuoyuna açık bir toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimin tek başına iktidar çıkarmadığını, ancak Türkiye’nin de hükümetsiz kalmayacağını belirterek, herkese “serinkanlı düşünüp, egolarını bir kenara bırakmaları” çağrısında bulundu. Kendisinin üzerine düşeni yapacağını ve kriz bekleyenlerin “hayal kırıklığına uğrayacağını” belirten Erdoğan, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile TBMM’nin “en yaşlı üyesi” olduğu için görüştüğünü ve bu konudaki görüşlerini de kendisine ilettiğini söyledi. Seçim gününe kadar, meydanlarda “başkanlık” adı altında AKP’ye oy isteyen, muhalefeti hedef alan ve son derece kutuplaştırıcı bir dil kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’nin tek başına iktidar şansını yitirmesi, “başkanlık” hayalinin suya düştüğü 7 Haziran seçimlerinin ardından ilk kez 4 gün sonra kamuoyuna açık bir toplantıya katıldı. Seçimlerden hemen sonra yazılı açıklama yapan Erdoğan, dün Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı kanalıyla Türkiye’de üniversite eğitimini bitiren 4 bin öğrencinin mezuniyet törenine katıldı. Erdoğan, koalisyon koşullarının oluştuğu seçimin ardından kamuoyunun merakla beklediği konuşmasında, seçim öncesi tavrıyla değerlendirmeler yaptı. Erdoğan, iç siyasete ilişkin seçim sonrası nasıl tutum takınacağı yönündeki beklentilere yönelik de konuştu. Erdoğan, muhalefetin yoğun olarak eleştirdiği tutumlarının ‘Herkes egolarını bir kenara bırakmalı’ S 7 haber 7 4 gün sonra konuştu Erdoğan 7 Haziran’da oyunu kullanırken. Erdoğan önceki gün Fidan’la görüşürken. Erdoğan önceki gün Baykal’la görüşürken. Uzman gözüyle seçim sonrası Erdoğan Politik Psikiyatri kitabı yazarı psikiyatri uzmanı Dr. Kaan Arslanoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını şöyle yorumladı: “Erdoğan’ın bugünkü konuşmasını izleyen kişi, herhangi bir yabancı olsa ‘İşte sağduyulu, sakin lider bu’ der. Şişmiş egoların bir kenara bırakılması gerektiğinden bahsediyor alçakgönüllü bir dille, ne güzel. Oysa biz onu tanıdığımız için ‘Bu şahıs kim, nasıl konuşuyor böyle Erdoğan suretinde’ diye sormaktan kendimizi alamıyoruz. Çünkü siyasetin ve sistemin gereği çıkan siyasi krizler bir yana yaşadığımız birçok krizin bu şişkin ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Anayasal, yasal süreçler içerisinde herkes egolarını bir yana koymalı, kaldığımız yerden ‘Devlette devamlılık esastır’ diyerek devam etmek zorundayız” diye konuştu. Liderlerin “ben” yerine “biz” demeleri gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye’de seçimle başa gelen ilk Cumhurbaşkanı olarak şahsımın sorumluluğumun çok önemli olduğunun farkınegodan kaynaklandığını biliyoruz. Yine de Erdoğan’ın bu ruh durumunu görmek mesleki açıdan olumlu. Sesi çatlıyor yer yer. Olasıdır milletinin kendine gösterdiği vefasızlıktan dolayı duygulanıyor. Seçim günü oy verirken yüzü bozuktu, anketler gibiydi. İlk seçim sonucunu buradan aldım zaten. Baykal’la çektirdiği resimde ise çok sevimli görünüyor. İşte aradığımız Cumhurbaşkanı. Egosuna tevekkül girmiş gibi görünüyor. Bunlar ruhsal bakımdan olumlu şeyler ama ruhbilimde kabul gören bir söz vardır: ‘Can çıkar, huy çıkmaz.’ Keşke bilim ve atalar yanılsa.” kaynağı olarak gördüğü “halkın seçtiği” cumhurbaşkanı ve “anayasal yetkilerini kullanırım” vurgusunu yine yaptı. Partilere seslenen Erdoğan, “Büyüme rakamları açıklandı, 22 çeyrektir büyüyoruz. Kasım ayında yapılacak G20 zirvesine belirsizliği geride bırakmış bir şekilde ev sahipliği yapmak zorundayız. Türkiye’yi hükümetsiz, Türkiye’yi başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar ‘Egonuzu bırakın’ dayım ve bunun bilincindeyim. Bu kapsamda Meclis’in en yaşlı üyesi olan Deniz Baykal’la bir araya geldim. Üzerime düşen neyse yapacağım. Yatırımlarımızın aksamaması lazım. Tek bir partinin iktidara gelemeyeceği bir tablo ortaya çıktı. Tüm partilerin bu tabloyu doğru okumalarını temenni ediyorum. Tüm siyasi partileri ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum. Cumhur ‘Sorumluluk alsınlar’ başkanı olarak görevimi yerine getireceğimden kimse şüphe duymasın. Bu dönemi en sağlıklı, en hasarsız şekilde geçirebilmemiz için tüm siyasi partileri serinkanlı şekilde düşünmeye ve ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum.” Erdoğan, Batılı basın organlarında kendi aleyhine çıkan yayınları da “Övgü yağdırsaydılar o zaman kendimden şüphe etmem gerekirdi” şeklinde değerlendirdi. l ANKARA/Cumhuriyet Yenilgi AKP’lilerin kimyasını bozdu Meclis üyesinden tepki çeken paylaşım Kocaeli’nin Darıca İlçesi’nde AKP Belediye Meclis üyesi ve Gebze Ticaret Odası Disiplin Kurulu üyesi Ahmet Hakan Hocaoğlu’nun, seçim sonuçları ardından Facebook sayfasından paylaştığı, “Kafasına kuş sı...dığında şans topu oynayan bir toplumun; Ağzına sı.ana oy vermesi normaldir” yazılı fotoğraf, hem kendi partililerinden, hem diğer partilerden tepki aldı. AKP Kocaeli il başkan yardımcısı Hüseyin Kurt, Ahmet Hakan Hocaoğlu’nu “Ahmet kardeşim bu paylaşımın doğru değil milletin iradesine herkes saygı duyacak. Lütfen kaldır o paylaşımı” diye yazarak bu paylaşımı kaldırmasını istedi. Hocaoğlu, gelen tepkilerin ardından bu paylaşımını Hocaoğlu kaldırdı. l KOCAELİ/DHA AKP’li Uğur Işılak’tan esnafı aşağılayan mesaj KP İstanbul Milletvekili seçilen şarkıA cı Uğur Işılak’ın twitter’den paylaştığı mesaj tepki çekti. Koalisyon arayışları hakkında yıpalan yorumlara küçümseyci bir tavırla çatan Uğur Işılak, “Bakıyorum da bakkalı, manavı, berberi, kasabı koalisyon hükümetini çoktan kurmuşlar. Siyasetçiler bu işten anlamıyor herhalde” diye yazdı. Işılak bu twitiyle takipçilerinden yoğun tepki aldı. Twitter kullanıcıları Işılak’ın twitinin altına “Sanki bana Mozart’da bakkalı, manavı aşağılıyor, Türkcüler mi anlıyor, Bakıyorum da pavUğur Işılak yon şarkıcıları bile vekil olup berberi, kasabı, manavı aşağılayabiliyormuş. Yaşasın demokrasi! AKP kariyerine hırsızlama, dombra ile iyi bir giriş yapan Uğur Işılak, kariyer basamaklarını hızla tırmanıyor” cevaplarını yazarak tepkilerini dile getirdi. Gelen tepkilere rağmen geri adım atmayan Işılak, tepkilere “‘Eşek hoşaftan ne anlar’ yerine ‘Eşek hoş laftan ne anlar’ imiş bu sözün doğrusu. Eşek hoş laftan ne anlar?” twitiyle yanıt verdi. Haziran’da yapılan seçimlerin ardından AKP’nin oy kaybına ilişkin yandaş medyadaki yazarların analizleri sürüyor. Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, Ak Parti’nin oylarındaki düşüşün en önemli sebebinin “otoriter bir yönetime geçiş endişesi” olduğunu söyledi. Koru, yazısında, “Pek çok Ak Parti’nin seçmeni, anayasal yetkilerini aşmaktan kaçınmayan Cumhurbaşkanı’nın ‘başkan’ olup bütün yetkileri elinde toplamasından endişe ettiği için, ya sandık başına gitmedi ya da gitti ve başka partilere oy verdi” dedi. Fehmi Koru, “Ak Parti’den şimdilik vazgeçen seçmenlerin yaptığının, ayıpların örtülmek istenmesine de bir başkaldırı olduğunu” yazdı. Star Gazetesi Başyazarı Ahmet Taşgetiren, Fehmi Koru’nun, Erdoğan’ın Ak Saray’ı boşaltması ve Ak Parti kongresinde Davutoğlu yerine yeni bir genel başkan seçilmesi ihtimalini de içeren yazısının Ab ‘Birkaç ırgat bir araya geldi AKP iktidarına son verdiler’ 7 dullah Gül’ün bilgisi dahilinde yazılıp yazılmadığını sorguladı. Taşgetiren, Gül’ün üniversite yıllarından arkadaşı olan Fehmi Koru’nun yazısının “Gül’ü savaşa sürdüğünü” iddia etti. Taşgetiren, eşine Ak Parti’ye ve Ak Parti’ye yakın medyada haksızlık yapıldığını belirterek “Asıl intifadayı ben başlatacağım” diyen Hayrünnisa Gül’ün sözlerine de gönderme yaparak, “Parti içi intifada mı? Aman ha! Herkesi yakar” ifadesini kullandı. Karaman Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman da, Ak Parti’nin tek başına iktidarına son veren 7 Haziran seçimine ilişkin olarak, “Birden fazla muhalif parti, bir kısım medya, bazı sivil toplum kuruluşları, bir kısım patronlar, Türkiye’nin tam manasıyla bağımsız ve İslam dünyasının ümidi bir eçim sonuçları AKP’nin yasamayı, yürütmeyi, yargıyı tek elde, Başkan’da toplama stratejisini halkın kabul etmediğini gösterdi. Orhan Erinç üstadımızın dediği gibidir; “Seçmen, Erdoğan’ın yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplama girişimine ‘dur’ demekle kalmadı, yasama ile yürütmeyi de ayrıştırdı.” Seçmenin bu açık uyarısını kös dinlemek için Erdoğan’ın hiç zaman yitirmeden harekete geçtiğini hep birlikte seyretmekteyiz. Bu “seyretmekteyiz” sözüne bir mim koymanızı “hasseten” rica edeceğim. HHH Erdoğan bir kişiyi yeni hükümeti kurmakla görevlendirmeden, ki iki görevinden birincisi budur, ikincisi gelen hükümet listesini onaylamaktır, gerisi Meclis’in işidir iplerin hâlâ elinde olduğunu göstermek istemiş, koalisyon görüşmelerini bizzat yürüteceğini “ihsas” etmiştir demiyorum, ilan etmiştir. Böylece hem AKP’ye, hem muhalefet partilerine “böyle bensiz nereye” demiş olmaktadır. Buradan bir sonuç çıkarmalı mıyız? Evet, öncelikli olarak çıkarılacak sonuç, seçmenlerin Erdoğan’a “bundan böyle illa ki sensiz” demiş olduklarını hatırlamaktır. HHH Oysa oyları yerinde sayan büyük muhalefet partisi CHP’nin Erdoğan’ın çağrısına koşa koşa gittiğini, Meclis’e “riyaset etmesi” beklenen eski başkanını neredeyse sevinç içinde gönderdiğini hayretler içinde gördük. “AKP ile olmaz” iddiasının törpüleneceği belli olmuştur. Büyük sermayenin, ABD’nin, CHP içindeki Derviş hayranlarının da “tamam işte budur” dediklerini tahmin ediyoruz. Tahmin mi ediyoruz; hayır, biz bunu seçimlerden epeyce önce görmüştük. Solda çok değil, birkaç kalemin Selin Sayek Böke Hanımefendi’nin kontenjandan ekonomi yönetiminin başına geçirilmesi planlarına “sosyal demokrasiye bile uymaz” diye mim koydukları hatırlanmalıdır. HHH Seçimlerden önce başlayan, Derviş’in bizzat piyasada görünmesiyle açığa çıkan bu planı Erdoğan iyi bir şekilde değerlendirmiştir. Böyle bir ekonomik plan, neden övgülere boğulduğunu bir türlü anlamadığımız Babacan’ın neoliberal ekonomi politikalarını garantiye alır. Olası bir AKPCHP koalisyonunun can damarını oluşturur. AKP ile yapılan her koalisyon, yolsuzlukların hesabının sorulacağı, güvenlik yasalarının iptal edileceği, basına baskının kalkacağı, en temel özgürlüklerin, toplantı ve gösteri hakkının önünün açılacağı umutlarını sona erdirir. “Hayır, ne alaka” diyen olursa Erdoğan’ın çağrısına koşa koşa giden Baykal’ı ve ona “seviyorsan git görüş” diyen Kılıçdaroğlu’nu, büyük sermayeyi, Derviş’i iyi izlemelerini salık verebiliriz. HHH Oyları yerinde sayan CHP, emekliye iki maaş ikramiyeyi, “ikramiye kime gidecek; bakkala, markete, piyasaya” diye açıklarken aslında gelir dağılımından bir şey anlamadığını da itiraf etmişti. Tamam biz CHP’den devrimci programlar beklemiyoruz ama neoliberal politikalara teslimiyette Alman sosyal demokratlarına taş çıkarmakta bu kadar hızlı davranacaklarını da sanmıyorduk doğrusu. Yok yok sanmıyor, biliyorduk; seçim öncesi Derviş piyasaya çıktığında, Sayek Böke Hanım konuşmaya başladığında, Babacan övgüsü alıp başını gittiğinde yazmış, söylemiştik. HHH Büyük sermaye, AKPCHP “büyük koalisyonu” istiyor. Seçmen ise Meclis’te çoğunluğu verdiği muhalefet partilerinden AKP’ye yönelttikleri eleştirilere sahip çıkmalarını bekliyor. Bu partiler “Tamam sen oyunu kullandın, şimdi git evine bekle” diyorlarsa, halk da “Bir yere gideceğim yok; sizi seyretmekle yetinmeyeceğim, sözünüzü tutmazsanız yeni bir seçim beklemem, sokakta bir dördüncü koalisyon ortağınız olduğunu size hatırlatacağım” diyebilir... Umuyorum diyecektir. Muhalefetin dördüncü ortağı ‘Gül’ü savaşa sürüyor’ ülke olmasını istemeyen dış mihraklar elele vererek AKP iktidarına son verdiler” dedi. Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirine atıfta bulunan Karaman, yazısında “Birkaç ırgat bir araya geldi ve bazı eksikleri ve kusurları olsa bile Türkiye’yi şaha kaldıran ve alternatifi de ortada bulunmayan iktidarı yıktı” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim meydanlarında sürekli dile getirdiği ifadeye benzer şekilde muhalefete seslenen Karaman, “Ey muhalif partiler, erken seçim bir yanda dursun, şimdi muhaliflere diyorum ki, yıkmayı becerdiniz, hadi yapın da görelim” dedi. AKP milletvekili Mehmet Metiner, 6 milyondan fazla oy olan HDP’nin oylarının ezici çoğunluğunu ‘haram’ ilan etti. Metiner, bugünkü Star gazetesinde yayımlanan “Bu seçimin galibi kim?” başlıklı yazısında sorunun yanıtını ilk cümleden verdi: “Hiç kuşkusuz AK Parti’dir.” l Haber Merkezi umhurbaşkanlığı Sarayı’nın resmi maliyetinin 1 milyar 370 TL olarak açıklanmasını manşetine taşıyarak, ‘Kaçak Saray’ın kaçık sultanı’ manşetini atan İleri Haber, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasından beraat etti. İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davanın ilk celsesinde, ‘cumhurbaşkanına hakaretle suçlanan İleri Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hanife Şahan söz aldı. Şahan, “Kaçak Saray’ın kaçık sultanı” manşetiyle yaptığımız haber belgeye dayanmaktadır. Bu eleştirinin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirmesini istiyorum” dedi. Şahan’ın avukatı Özgür Urfa da, haberin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesini talep ederek “Savcılık iddianameyi haberde kullanılan ‘kaçık’ kelimesi üzerine hazırlamıştı. Vereceğimiz örnekler bunu gösteriyor” diye konuştu. Hâkim, Şahan’ın beraatına karar verdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Kaçak Saray’ın kaçık sultanı’na beraat C C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle