28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 12 Haziran 2015 EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 5 Kaos senaryosu boşa çıksın, ülke kazansın! Ahmet Davutoğlu Liderlerin çekim öncesi halleri Seçim öncesi TRT’deki propaganda yayınını beklerken kimi bıyığını taradı, kimi ıhlamur içti Haziran Genel Seçimleri öncesi parti liderlerinin, TRT ekranlarında belirlenen gün ve saatlerde partilerinin propagandalarını yapmadan önceki hazırlıkları kameralara yansıdı. TRT’de yayınlanan görüntülerde liderler, yayın öncesi son hazırlıklarını yaparken görülüyor. Se Mustafa Destici Emine Ülker Tarhan Haydar Baş Figen Yüksekdağ 7 çim meydanlarında ve ekranlarda sert açıklamalarla izlediğimiz liderlerin kamera arkası görüntülerinde ise oldukça sakinoldukları dikkat çekiyor. AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu “Sesim geliyor mu? Biraz kırık sesim” dedikten sonra ballı ıhlamur istiyor ve içiyor. Ardından ise eline aldı ğı kravatla taktığı kravat arasında seçim yapmaya çalışıyor. Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici bıyıklarını tararken, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ küpelerini kontrol ediyor. Yüksekdağ yayın arasında ise “yine dilim sürçtü” diyor. Anadolu Partisi Genel Baş kanı Emine Ülker Tarhan’ın saçı hazırlanırken, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş’ta cebinden çıkardığı tarakla saçlarını ve sakallarını tarıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Ben hazırım. Ben hazırım” ifadelerini kullanıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet Paketle ikna turu CHP koalisyon için ‘restorasyon paketiyle’ ikna turu yapacak. MHP’yle yapılan görüşmenin ardından HDP’yle dirsek teması kurulması bekleniyor umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın koalisyon için kulislere başlaması Ankara’daki koalisyon FIRAT diplomasisini haKOZOK reketlendirdi. Üzerindeki hazırlıkları tamamlandıktan sonra bir “restorasyon paketiyle” MHP ve HDP ile temas kurmaya hazırlanan CHP, MHP ile temasa geçti. HDP ile de bu hafta başına kadar bir dirsek temasının kurulması bekleniyor. Hedefini CHPMHPHDP ya da diğer iki partinin dışarıdan desteklediği CHP’nin azınlık hükümeti olmak üzere iki temel formül üzerine inşa eden CHP’de, derin bir strateji izleniyor. Erdoğan’ın süreçte ince mesajlarıyla “siyasi mühendislik”yapmaya çalıştığını düşünen Genel Merkez, AKP ve Saray’ın elindeki kozları biraz daha açmasını bekliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partisinin il başkanları toplantısındaki konuşmasının hemen ardından iki mesaj paylaşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Herkes bilsin ki, verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için, değerlerimizi koruyarak, parti içinde ortak akılla değerlendirmeler yapacağız. Amacımız, ülkemizi bulunduğu sıkıntılı durumdan bir an evvel çıkarmaktır. Bu amaçla, var gücümüzle çalıştığımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Kılıçdaroğlu’nun “var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerinin altında, CHP’nin koalisyon süreci için yürüttüğü bir paket çalışması da yer alıyor. CHP, seçim sürecinde asgari ücretin 1500 TL’ye çıkartılması, emekliye iki ikramiye verilmesi gibi vaatlerin yanı sıra, Türkiye’nin demokratikleşme süreçlerine zemin oluşturacak bir dizi öneriyi içinde barındıran “restorasyon paketi”için çalışma yürütüyor. Davutoğlu hükümet kuramazsa, Kılıçdaroğlu’nun bu paketle tura çıkması bekleniyor. l ANKARA emokrasiyi onarmak için bir fırsat yakaladık, şimdi hepimize düşen bu fırsatı doğru değerlendirmek. AK Parti’ye bu konuda büyük bir görev düşüyor: Kaosa oynamak yerine, sorumlu davranmak! Ne yazık ki, AK Parti iktidarı etrafında kümelenmiş bir grup çılgın, tam tersi yönde bir ateşi körüklemeye çalışıyor. Seçimin hemen ertesinde, hiç utanıp sıkılmadan, “bırakalım ülke kaosa sürüklensin de AK Parti’nin kıymetini anlasınlar” havasına girdiler. Birisi basın toplantısı yapıp, “AK Parti hiçbir iktidar formülüne evet demesin” çağrısı, bir diğeri “biz de muhalefete geçelim de görün” tehididi savurmaya başladı. Kendinize gelin, karşınızda düşman mı var? Aklınızdan zorunuz mu var, dünyanın neresinde seçime “darbe” denilir? Ruh hastası mısınız, hangi vicdan sahibi, “biz gidersek, ülke başınıza yıkılır, deneyin görün” havası çalar? D Cinnet hali C Milletvekili kayıtları devam ediyor 7 Haziran seçimlerinde Meclis’e girmeye hak kazanan milletvekilleri, kayıt yaptırmaya devam ediyor. Seçimlerin tamamlanmasının dördüncü gününde Meclis’e kayıt yaptırmak için dün ilk olarak sabah saatlerinde AKP Çorum Milletvekili Cahit Bağcı geldi. Bağ ‘Vargüçle çalışıyoruz’ cı, kayıt yaptırmasının ardından TBMM’den ayrıldı. CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan da (yukarıda) dün kayıt işlemini yaptırdı. Bu tam bir cinnet hali, umarım AK Parti camiası topyekun bu cinnete kapılmaz. AK Parti bu ülkenin önemli bir kesiminin temsilcisi, bu gerçeği unuttuğu, merkez siyasetten uzaklaştığı, toplumun diğer kesimlerine düşman gibi baktığı ölçüde gücünü yitirdi, şimdi gerçeklere geri dönme zamanı. Sağmuhafazakâr merkezi içine katmayan bir demokratikleşme de, Kürt barışı da mümkün olmaz, bu gerçeği muhalefetin de, AK Parti’nin de unutmaması gerekiyor. Hal böyleyken, seçimlerde büyük başarı göstermiş ve Kürt siyasetini demokratik zemine taşımakta büyük fırsat yakalamış HDP’ye yüklenmek neyin nesi? Barış sürecini, iktidar gücüne rehin tutma projesi tutmadı diye bu ne hırçınlık? İntikam alır gibi, “Bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini çekersiniz” tehdidi anlaşılır şey mi? Niyetiniz salihse, yüzde kırk bir desteğin sorumluluğundan kaçamazsınız, “ben oynamıyorum” diye çamura yatamazsınız! Tüm bunların akıl, mantık, izan, sorumluluk, ciddiyet dışın da tek bir izahı var: “Demokrasiye inanmıyorsunuz, hesap verilebilirliğe inanmıyorsunuz, uzlaşmaya, anlaşmaya, gücü paylaşmaya, yargı bağımsızlığına inanmıyorsunuz”, “verin genel vekâleti bize, ülkeyi kafamıza göre yönetelim, yoksa burnunuzdan getiririz” diyorsunuz. Belli ki şimdiye kadar iktidar etrafına kümelenmiş bir cinnet grubu, ülkeyi böylesi bir felakete sürüklemekte kararlı. En başta, aklı başında sağmuhafazakâr kesimin bu cinnet taifesi ile yollarını ayırması gerekiyor. Tabii, bu cinnet nedensiz değil; denetimsiz güç kullanımı, yolsuzluk, her türlü iktidar yozlaşması ve hesap verebilirlikten ancak bir kaos senaryosu ile “kurtulunabileceği” hesaplanıyor. Bu hesap “varsın memleket batsın, yeter ki gücümüzü kaybetmeyelim” hesabı! En başta muhafazakâr kesimin, bu kâbus senaryosuna mesafe koyması lazım. Muhalefet parti ve çevrelerinin de birinci kaygısı demokrasinin onarımı olmalı, bu nedenle kaos hesaplarına ön açmamalı, her şeyden önce de, AK Parti’nin oyundan kaçma hesapları boşa çıkarılmalı, gerekirse “azınlık hükümeti” desteklenmeli. AK Parti, ülkeyi nasıl bu hale getirdi ise çıkış yolunun da içinde sorumluluk almalı. Belli ki bazılarının hesapları bu değil, her şeyden önce o bazılarının hesapları bozulmalı. Çirkin hesap Dün, “ekonomik kriz derinleşsin de, iktidar zayıflasın” diye düşünen bile vardı, bu akla hep karşı çıktım, şimdi en büyük sorumluluğu yüklenmesi gereken “AK Parti oyundan çekilsin, kaos çıksın da, tek parti rejimi inşasına kaldığımız yerden devam edelim” hesabı yapanlar var. Bu çirkin hesap, bu rezil plan boşa çıkmalı, yoksa bu büyük demokrasi fırsatı elimizde patlayacak. Bu demokrasi fırsatını kaçırmak istemeyen herkese büyük iş düşüyor, sakın ha, boş bulunmayalım. Hesap vermekten kaçanlar ile etraflarında kümelenmiş bir avuç fırsatçı, akıl, vicdan, haysiyet, karakter fakiri kaybetsin, ülke kazansın! ‘Koalisyon kurulması yolsuzlukların üstüne gidilmesine engel değil’ Baykal AKPCHP yakınlaşmasına dair ipucu verdi umhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi hakkında bilgi veren CHP’li Deniz Baykal, kimlik siyaseti sebebiyle CHPMHPHDP koalisyonunun gerçekleşmediğini söyledi. Baykal erken seçim ihtimaline ilişkin “Dün sayın Cumhurbaşkanı koalisyon kurulamamasında erken seçimi doğal sonuç gibi görüyordu, bugünkü konuşmasında bakışı farklı gibi” dedi. Baykal, Kanal D’ye yaptığı açıklamada MHP ve HDP’nin bir araya gelmeyişinin AKP’siz bir koalisyonu mümkün kılmadığını söyleyerek AKPCHP yakınlaşmasına dair ipucu verdi. Baykal, ne hakkında konuştuklarını şöyle izah etti: C Baykal görüşmenin kendi talebiyle Saray’da gerçekleşmemesinin bir çekişmeye sebep olmadığını söyledi. “Türkiye’nin bu ortamında ne yapmak lazım bunu konuştuk. Koalisyon görüşmesi için gitmedim. ‘Niye beni çağırdı?’ dedim kendime. Herhalde meclis başkanlığına vekalet edeceğim diye. Bir de yıllarca siyasette bulunduğum için...” Baykal, muhalefetin olmazsa olmaz şartı olan yolsuzluk iddialarının AKP’nin önemli bir bagajı olduğunu belirterek, “Üç muhalefet partisi bir koalisyon kurabilse bir sıkıntı yok. Ama kimlik siyasetleri nedeniyle bu olmuyor. Yarın AKP ile bir koalisyon kurulsa bu yolsuzlukların üzerine gitmeye engel değil. Parti gruplarının gücü ile alakalı bir durum bu” dedi. ‘Cumhurbaşkanı değil, Erdoğan!’ ‘Meşruiyet’ tartışması başlatan CHP, ‘Cumhurbaşkanı’ sıfatıyla hitap etmeme eğiliminde FIRAT KOZOK 7 Haziran seçim sonuçlarını “Cumhurbaşkanlığı makamı siyaseten meşruiyeti tartışılan bir makam haline gelmiştir” diye yorumlayan CHP, Erdoğan’ı kızdıracak ikinci adımı atmaya hazırlanıyor. Partide Erdoğan’a “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla hitap etmeme eğilimi ağırlık kazandı. CHP Sözcüsü Koç, seçim gecesi yaptığı ilk değerlendirmede seçimin kaybedeninin Erdoğan olduğunu ilan etmiş ve “Cumhurbaşkanlığı makamı siyaseten meşruiyeti tartışılan bir makam haline gelmiştir. Eşbaşkan olarak bu se çimlerde iktidar partisinin kampanyasında görev alan Erdoğan şu anda siyaseten meşruiyeti sorgulanan bir boşluktadır” demişti. CHP’nin yeni dönemde Erdoğan karşısında izleyeceği tavrın işaret fişeği bu sözler olmuştu. Partide yapılan gayri resmi toplantılarda bu görüşün altı çizildi. Kılıçdaroğlu’nun kurmayları, Erdoğan’a bundan sonra “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla hitap etmeme eğilimini de tartışmaya açtı. Partide ağırlıklı görüş “Cumhurbaşkanı” yerine “Erdoğan” hitabının kullanılması. Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’la Erdoğan arasındaki görüşmenin CHP Genel Merkezi’nde tepkiyle karşılanmasının altında da bu tavırla ilgili çelişkinin yattığı öğrenildi. Kurmaylar, Baykal’ın partinin “meşruiyeti tartışmalı” ilan ettiği Erdoğan’ı sürecin önemli aktörlerinden biri haline getirdiğine işaret etti. Baykal’la Erdoğan’ın birçok açıdan içeriğindeki sır görüşmeyle ilgili perde arkası da netleşiyor. Kılıçdaroğlu’nun görüşmeden önce kendisine bilgi veren Baykal’a “Saray’da görüşme” ve “Koalisyon görüşmesine dönüşmesin” mesajlarını verdiği öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet Baykal’a iki mesaj Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dün telefonla aradı. Görüşmede Kılıçdaroğlu ve Mogherini seçim sonuçları hakkında fikir teatisinde bulundu. Kılıçdaroğlu, seçim sonrası hükümet kurulma süreçleri ve AB ile ilişkiler konusunda görüşlerini Mogherini’ye aktardı. Kılıçdaroğlu’na AB’den telefon nkara Barosu, seçimlersabından sert yanıt verdi. Feyde “başarısız” olduğu idzioğlu’nun “Ankara Barosu’na diasıyla CHP’yi olağanüstü kuAçık Mektup” başlığını taşıyan rultaya çağıran Türkiye Baroaçıklamasında, “Duyduk ki Melar Birliği (TBB) Başkanı Metin Başkanımızı istifaya çağırtin Feyzioğlu’nun artık bağımsız mışsınız. İlginç...” denildi. ve tarafsız olarak 87 bin avukatı temsil edemeyeceğini savundu Diyet ödüyorlar ve Feyzioğlu’nu istifaya davet etFeyzioğlu’nun açıklamasınti. TBB Başkanı Feyzioğlu da şu ifadeler kullanıldı: ise “hodri meydan” diye“Ankara Barosu’nda girrek asıl Ankara Barosu yödiği seçimleri kazanmak netiminin istifa etmesi geiçin seçimler öncesinde rektiği yanıtını verdi. defalarca bir siyasi parAnkara Barosu taratiyi ziyaret etmiş, seçilfından yapılan açıklamadikten sonra sadece borçda, Feyzioğlu’nun sosyal lu olduğu partiye (başka medya üzerinden milletpartileri yok sayarak) teFeyzioğlu vekili genel seçimleri hakşekkür ziyaretinde bulunkında değerlendirme yapmuş birileri çıkmış Metin tığına işaret edilerek şöyle Başkana siyaset yapıyordenildi: “Anılan açıklamasun, istifa et diyor. Haydi lar ve yapmış olduğu kuoradan! rultay çağrısı, birlik başSizin gücünüz de, cesakanının bu saatten sonretiniz de, birikiminiz de ra bağımsız ve tarafsız olaMetin Başkanı devirmerak 87 bin avukatı temAnkara Ba ye yetmez. Seçilmek için sil edemeyeceğini ne yazık rosu Başaldığınız desteğin diyeki göstermektedir. Kendi kanı Hakan tini ödüyorsunuz resmi sinin siyasi ve meslek ah Canduran web sayfalarınızdan şimlakının, mesleğimizin ve di. İstiyorsunuz ki abileTürkiye Barolar Birliği’nin kuriniz, dikensiz gül bahçelerinrumsal kimliği üzerine bu gölge de gezinsin, tek adam zihniyenin düşmesine izin vermeyecetini diriltmek için can simidi atğine inanıyor ve ilk iş olarak ge sın ve onlara kimse kral çıplak reğini yapmasını bekliyoruz. Sa demesin. Bunca insan bu büyük yın Feyzioğlu’na, aklında ve gön demokrasi mücadelesinde ağır lünde olduğunu ilan ettiği siyabedeller ödedi. Siz o sırada tusi mücadelesinde meslektaşları ristik gezilerde sefa sürüyorduolarak başarılar diliyoruz.” nuz. Birinizi bile polis merkezFeyzioğlu, Ankara Barosu’nun lerinde, adliyelerde görmedik.” bu açıklamasına Facebook hel ANKARA / Cumhuriyet Yargıda ‘istifa’ restleşmesi A FEYZİOĞLU İLE ANKARA BAROSU ARASINDA POLEMİK C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle