18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 7 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 6 Seçmene göre ekonomi kötüye gidiyor L AR I ANKET SONUÇ KSELİŞE Ü Y N U L O S E TÜRKİYE’D TERİYOR S Ö G İ İN İĞ T Ç GE Seçim dinamikleri anketine göre Türkiye’nin en büyük sorunu ekonomi, seçmenin büyük çoğunluğu başkanlık sistemine karşı çık Toplum Vakfı, Koç Üniversitesi ve ABD OHIO Devlet Üniversitesi’nin işbirliğiyle “Haziran 2015 Seçimleri Türkiye Kamuoyu Dinamikleri Araştırması”na göre son bir yılda “ekonomi kötüye gidiyor” diyenler yüzde 30’dan yüzde 48’e yükseldi. Türkiye’nin en önemli iki sorunu sorulduğunda yüzde 39 ile işsizlik ve yüzde 13 ile ekonomik kriz ilk iki sırada. Türkiye için başkanlık sisteminin parlamenter sisteme göre daha iyi bir yönetim biçimi olduğunu düşünen seçmenlerin oranı ise yüzde 27 olarak saptandı. Araştırmada ayrıca sol görüşlülerin oranının 2002 yılında yüzde 15.3’e gerilediği, 2015 yılında ise bu oranın yüzde 23.7 oranına yükseldiği görüldü. Prof. Dr. Ali Çarkoğlu araştırma bulgularıyla ilgili yaptığı açıklamada, seçmenlere göre bugün Türkiye’nin en önemli sorunlarının ekonomi odaklı olduğunu belirterek “İşsizlik, geçim sıkıntısı, yoksulluk, enflasyon, ekonomik kriz gibi kaygıları Türkiye’nin en önemli sorunları olarak dile getiren seçmenlerin oranı yüzde 56’dır. Bu oran 2007 ve 2011 seçimleri öncesindeki ölçümlere oldukça yakındır. Prof. Dr. Çarkoğlu demokrasi ve ifade özgürlükleri konusunda da gözlemlerini şöyle aktardı: “Bugün Türkiye’de demokrasinin işleyişinden memnun olmayanların oranı yüzde 45’tir. 2006 yılından beri takip ettiğimiz bu gösterge 2011 yılında yüzde 33 ile en düşük seviyesine geriledikten sonra sürekli artış göstermiştir. İfade özgürlüklerine dair değerlendirmelerde 2007’den bu yana önemli bir değişim gözlenmese de buradaki değerlendirmeleri 2015 itibarıyla kutuplaşmış olduğu göze çarpmaktadır. Muhalefet partileri seçmeni yüzde 75 oranında ifade özgürlüğü olmadığı kanaatinde iken AKP seçmeninin (yüzde 28 ifade özgürlüğünde sorunlar olduğunu belirterek) görece daha iyimser bir değerlendirme yaptığı gözlenmektedir. Bu bağlamda devletin insan haklarına saygı göstermediğini dile getirenlerin oranı da 2007’den bu yana sürekli artmış ve 2015 itibarıyla yüzde 45 düzeyine ulaşmıştır.” Seçmenlerin yüzde 60’ı Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ifade etti. Bu oran HDP’li seçmenler için yüzde 80 düzeyine kadar ulaştı. Meclis’te çoğunluğu olan partinin istediği düzenlemeyi yapabilmesini savunan seçmenlerin oranı ise sadece yüzde 18 olarak ifade edildi. Bu oranın AKP seçmenleri arasında da yüzde 31’e çıktığı kaydedildi. Kürt sorunu tartışmalarında, çözüm için yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi, anayasadaki vatandaşlık tanımının da Seçim kesin sonuçlarını açıklıyorum! oç Üniversitesi’nden Ali Çarkoğlu ve arkadaşlarının “Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri Araştırması”, şüphesiz bir “seçim anketi” değil. Yanda bu araştırmanın en önemli “haberlerini” okuyun. Sonuçlarının açıklanıp tartışıldığı toplantıya katılan biz fani gazeteciler, yahu kardeşim yani bu araştırmanın sonuçlarından ne anlamamız gerekiyor, partiler yüzde kaç alacak, HDP barajı geçecek mi gibi, “sıradan”, “önemsiz” sorularla, bilim adamlarını sıkıştırıp durduk! Verdikleri yanıt biz anket değil, bilimsel çalışma yaptık oldu! Yani “işte bütün bunlardan seçim sonuçlarına ilişkin ne anlıyorsan, çıkartıyorsan o”. Ham veriler ellerinde, isteseler önümüze net sayılar, oranlar koyarlar. Ama ilke olarak bunu yapmıyorlarmış. Araştırmayı destekleyen Açık Toplum Vakfı’nın ilkelerine aykırıymış. Verin bize dataları biz yapalım, hayır o da olmaz! Çarkoğlu, herhalde seçimlerden sonra konuşur... Kim bilir belki de “ya tutturamazsak, yanılırsak, o zaman da anket şirketlerinin durumuna düşeriz, bilimselliğimiz zedelenir” diye de düşünmüş olabilirler... A K Sorunlar ekonomi odaklı ki hepsinin bir ortalaması. Unutmayın: Yüzde 43’ün alt sınırı yüzde 40.5’tir! 4) Ekonomi kötüye gidiyor, bu oy kaybına yansıyacak. Son 2 yılda ekonominin kötüye gittiğini söyleyenlerin yüzdesi şöyle: Yüzde 24/30/bugün 48. Hızlı yükselme! Zaten RTE de krizi itiraf etti. (Başkanlığı verin, kriz olmasın’a bahane/gerekçe olarak da olsa!) İşsizliğin yüzde 20 civarında ve üstünde olduğunu söyleyenlerin ortalaması yüzde 23 gibi. İşsizliğin azaltılması, Irak/Suriye politikası, rüşvet/yolsuzluk ve yoksulluğun azaltılmasında iktidarı başarısız bulanlar 2011 araştırmasına göre iki katı gibi artmış, yüzde 3242 arasında. Türkiye’nin en önemli birinci sorunu: “İşsizlik, geçim sıkıntısı, yoksulluk”; yüzde 39 (yükselme var). 5) Solda yükseliş / seçim adaletsiz: Kendini merkezin solunda görenlerin oranı 2011: 18.1; 2015: 23.7... Seçimler adil olmayacak diyenlerin üç seçim öncesindeki yüzdesi (yükseliyor) 28, 30, 43... Oy sayımları adil olacak mı, sorusuna, olmayacak ve pek inanmıyorum diyenlerin toplamı yüzde 46. İfade özgürlüğü HDP hala meçhul 19 Mart 26 Nisan 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen araştırmada 49 ilde 2 bin 201 katılımcı ile yüz yüze görüşüldü. Sonuçlar 2002, 2007 ve 2011 yıllarında aynı ekip tarafından gerçekleştirilen araştırmalarla karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. ha kapsayıcı hale getirilmesi, genel af, kamu kuruluşlarında Türkçe dışında hizmet verilmesi ve ilköğretimin Türkçe dışında dillerde de yapılabilmesi gibi önerilere desteğin yüzde 50’nin altında olduğu gözlendi. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 60’ı Kürt siyasi hareketinin nihai hedefinin bağımsız bir devlet kurmak olduğunu düşünürken, bu oranın HDP’li seçmenlerde ise sadece yüzde 33 seviyesinde olduğu görüldü. Ekonomik değerlendirmeler, iktidarın performansı Prof. Dr. Çarkoğlu ekonomik durum ve iktidarın performansı konularındaki seçmen eğilimlerini de şöyle özetledi: “Seçmenlerin ekonomik değerlendirmelerinde belirgin bir kötüleşme gözlemlenmektedir. Ekonominin durumu hakkında olumsuz görüş bildiren seçmenlerin oranı 2013 yılında yüzde 24 iken, 2014 yılında yüzde 30’a, 2015 yılında ise yüzde 48’e yükselmiştir. Seçmenlerin AKP iktidarının geçmiş 4 yıllık icraatlarını düşündüklerinde iktidarı en başarılı bulduğu üç konu türban/başörtüsü sorunun çözülmesi, sağlık hizmetleri ve kentsel dönüşümdür. İktidarın en başarısız bulunduğu üç konu ise işsizliğin azaltılması, Suriye politikası ve rüşvet ve yolsuzluğun azaltılmasıdır.” Kürt sorunu Türkiye’de sol yükseliyor Araştırmada ayrıca 1990 ile 2015 yılları arasındaki solsağ arasındaki ideolojik değişim de ele alındı. Buna göre 1990’da yüzde 21.8 olan sol görüşlülerin oranının 2002 yılında yüzde 15.3’e gerilediği 2015 yılında ise bu oranan yüzde 23.7 oranına yükseldiği görülüyor. 1990 yılında yüzde 22.7 olan sağ görüşlülerin oranının 2007 yılında yüzde 46.9 oranına çıktığı ancak 2015 yılına gelindiğinde bu oranın yüzde 39.9’a gerilediği görüldü. l İSTANBUL/Cumhuriyet MHP, CHP’den kopya çekmiş FIRAT KOZOK Seçim beyannamesindeki benzerliğin nedeni anlaşıldı eçim bildirgesindeki mazotun çiftçiye ucuza satılması, emekliye ikramiye, asgari ücretten vergi kesilmemesi gibi vaatleri neredeyse CHP’ninkiyle bire bir örtüşen MHP’nin, vaatlerini açıklamadan önce CHP’den beyannamesini istediği ortaya çıktı. CHP’nin mazotun 1.5 TL’ye indirilmesi, asgari ücretin 1500 TL’ye çıkarılması ve emekliye iki ikramiye sözü, miting meydanlarının en önemli tartışma konuları arasına girmişti. Siyasi partiler arasında seçim beyannamesini en son açıklayan MHP ise, bu üç temel konuda CHP ile neredeyse birebir örtüşen vaatlerde bulunmuştu. Çiftçiye verilecek mazotun litresinin 1.75 TL olacağını açıklayan MHP, asgari ücretteki taban rakamı da 1400 TL olarak duyurmuştu. MHP, ana muhalefetin emekliye iki ikramiye sözüne de mart ve eylül aylarında sabitlenmiş iki maaş ikramiye vaadiyle karşılık vermişti. CHP’nin 19 Nisan’da Ankara’da düzenlediği törenin ardından bazı MHP kurmayları CHP yönetimiyle temas kurdu. MHP’liler, CHP’den açıklanan seçim bildirgesinin bir örneğini rica etti. CHP, kurulan temasın ardından bildirgeyi MHP’ye iletti. Kaynaklar, “Nezaketen bir talepte bulunuldu. Bu, MHP’nin CHP bildirgesinden esinlendiği anlamına gelmez” ifadelerini kullandılar. l ANKARA S Mahkeme TÜRGEV’i reddetti stanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile kızı Esra Albayrak’ın da yönetim kurulunda yer aldığı Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) MHP lideri Devlet Bahçeli’nin aleyhine hakaret ve iftira gerekçesiyle açtığı 100 bin TL’lik manevi tazminat davasını reddetti. Davaya ilişkin İstanbul 5. Asliye Hukuk Mah İ Örneğini istediler kemesi “Bahçeli’nin söz konusu konuşmasında TÜRGEV’e ait haraket bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’a 20 bin TL’lik manevi tazminat davası açmıştı. Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi siyasilerin eleştiriye tahammül etmesi gerektiğini belirtti ve davayı reddetti. SELDA GÜNEYSU / ANKARA 6) Tek başına anayasa yapılamaz, başkanlık sistemine geçilemez: Millet, yeni bir anayasa için iktidar ve muhalefet partilerinin anlaşması gerektiği düşüncesinde; yüzde 66! Sadece yüzde 18’i, Meclis’te çoğunluk partisi anayasa yapabilir görüşünde. Burada AKP’lilerin yüzde 50’si de bu görüşte! Eee, o zaman RTE yeni zorluyor? Boşa kürek çekiyor! CHP ve MHP’lilerde bu oran 81, HDP’de bile 68. Seçmen bile RTE ve yandaşlarından çok daha aklı selim sahibi. AKP’lilerin sadece net yüzde 43’ü başkanlık sistemini daha iyi buluyor. Tüm seçmenlerin yüzde 65’i, ülkeyi tek kişinin yönetmesini desteklemiyor. 7) Seçimden sonra elitlerin politikaları yürürlüğe girer. Tabii bu anket sonuçlarından çıkmıyor, oradaki akademisyenlerin ortak görüşü. Seçim sürecindeki söylemler, vaatler vb. yerlerini, seçim sonrasında partilerin kendi normal zamanlardaki ana politikalarına bırakır. Bu fikri, mesela HDP bağlamında savunduğum için gelen karşı tepkilere baksaydınız... 8) MHP kesin yükselecek. CHP’de yükselme beklentisi var. Kanaatler belirtiyorum: MHP ve HDP’ye esas oy kayması AKP’den olacak. Tartışmasız. MHP en yükseğini alacak: Yüzde 5!? CHP’nin, seçim bildirgesindeki ana konulara seçmen çekebilmesi, bu bildirgeyi halka ulaştırma gücü ile doğru orantılı. Çarkoğlu, şu aşamada sahada henüz etkisini göremiyor ve medyanın AKP kesin kayıpta 3) AKP kesin oy kaybedecek, (TV’ler özellikle) manipüle edildiği kayıp yüzde 10’u bulabilir: Çar görüşünde. CHP beş dakika varkoğlu ve diğer anketçilerin üzerin sa, TV’ler Davutoğlu ve RTE’ye de fikir birliği ettikleri temel eğilim çevriliyor uzun uzun, derhal. Adabudur. Düşecek ne nereye kadar? letsizlik diz boyu. RTE’nin Kuran Sıkıştırmalardan çıkarsadığım şu: ile meydana çıkması biraz etkili olabilir görüşünde. Ekonomide Çarkoğlu yüzde 43 gibi düşünüsöyleyecek sözü bitti... CHP’nin yor. En alttaki yüzde 38, en üstsalt ekonomik rakamlara odaklanteki yüzde 47’yi atarak mı, anket masının yanında, idelolojik alanı şirketlerine verdikleri “güvenilirtamamen sıfırlamasını pek doğlik puanı”nı göz önüne alarak mı ru bir politika bulmuyor. bir ortalama buluyor, yoksa kenNeyse keseyim, başka kesin di araştırmalarının önlerine koysonuçlar da var. duğu tablo mu, bilmiyorum. BelAma ben size kesin sonuçları açıklıyorum (hadi biraz bilimsel yanılma payı olduğunu kabul edeyim!). 1) HDP’nin barajı geçip geçmeyeceğini kimse söyleyemez! En bilinmez konu bu. Kim söylerse yanılma oranı yüzde 50’dir! Yani geçecek veya geçmeyecek demek, yazı tura atmaya benziyor. Bu nedenle geçer veya geçmez mavrasını bitirelim, falcılıkla işimiz yok... Nedenine gelince, anketler yüzde 812 arasında dolaşıyor. Tüm anketlerde yanılma payı olarak yüzde 2.5 kabul ediliyor (hele küçük partilerde). Yüzde 8 alır tahmininin gerçekleşme olasılığının alt sınırı 5.5, üst sınırı ise 10.5! Hele hele 12 alır diyen atmasyonların üstalt sınırları 14.5 ile 9.5 arasında dolaşır. 2) Tam başarı diye bir şey yok: Aslında bu yanılma payı büyük partilerin o oranları için de geçerli.. Oh ne âlâ Mualla: Mesela AKP yüzde 43 alır diyorsa bir şirket, yüzde 40.5 de alsa, yüzde 45.5 de alsa “öngörü sınırları içinde” kabul ediliyor. Tabii, şirketlerin “tam oranlarının” alt/üst sınırlarıyla ilgilenen yok. Sadece başarısız olarak sınıflandırılıyor, ki doğru da budur! Tam rakamına ne kadar yakın çıkarsa sonuçlar, o kadar başarılı yani! Anketlerin neden yapıldığına gelince: Ana eğilimleri belirlemek için! Ben de “tek kişilik yorum anketçi” olarak, kestirimimi seçime az kala açıklayacağım! Başkanlığa hayır Bahçeli: Besmeleyle oy dileniyor eçim gezilerine Çankırı’dan başlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedefinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu vardı. Bahçeli, miting kürsüsüne Kuran’la çıkan Erdoğan’ı sert dille eleştirerek “istismar felaketi, münafıklık alameti” dedi. Erdoğan’ın besmeleyle oy dilenciliğine sayunduğunu da ifade eden Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu “zaman kaybı” olarak niteledi. Bahçeli’nin açıklamaları özetle şöyle: Oy dilenciliğine soyundu Erdoğan tarafsızlığını kaybetmiştir. “Ben milletin tarafındayım, her partiye eşit mesafedeyim, ama gönlümde de bir parti var” sözleriyle tüken S mişliğini örtbas etmenin çabasındadır. Bu sözüyle bile AKP’yi işaret etmekte, oy dilenciliğine soyunmaktadır. Elde Kuran, Besmele Erdoğan Doğu’da Kürtçü, Batı’da milliyetçi rolü oynuyor. Siirt’te Yüce Kitabımız Kuran’ı eline alarak kürsüye çıkması da tarifi olmayan bir istismar felaketidir. Kuranla büyüyen adaletsizliğe, ahlaksızlığa, gıybete, nifaka destek verip içiçe geçer mi? Münafıklık alameti Rüşvet ve yolsuzlukla kirlenmiş ellerin Kuranıkerime uzanması günahkârlığın ötesinde, tam bir münafıklık alametidir. l SELDA GÜNEYSU / ÇANKIRI C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle