18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 5 Mayıs 2015 yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY 20 ar c A n e g z Ö Kavşak Anayasa suçu! “anayasal suç” mu? Bu gidişürkiye Cumhuriyele Sultan’ın yargılanmasına yol ti Anayasası’nın 103. açacak bir ışık ufukta beliriyor. maddesi aynen şöyle: HHH “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Sultan’ın nasıl bir “başkanDevletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez lık düzenine” heves duyduğunu yandaş “Siyaset Ekonomi ve bütünlüğünü, milletin kayıtToplum Araştırmaları Vakfı (SEsız ve şartsız egemenliğini koTA)” bir yandaş gazetede şöyruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, le öngördü: “Yasamayürütmeyargı başkanlıkla güçlenecek.” Atatürk ilke ve inkılâplarına ve Anlaşılan Sultan, demokralâik Cumhuriyet ilkesine bağtik ülkelerde birbirlerinden aylı kalacağıma, milletin huzur ve rı olan bu erkleri, kendi yumrurefahı, millî dayanışma ve adağu altınlet anda toplayışı layacak. içinde Hayırlısı herkeolsun! sin inHHH san KorhakSultanlığa gidiş... ku dağlarınları bekdan ve temel hürriyetlerinden yararlan liyor! Yola 400 sandalye ile çıktı… Geri vitese takmak zorunması ülküsünden ayrılmayacada kalarak 330’a indi… Bakğıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin tı bu rakam da bir düş… Şimşan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım gö dilerde dere tepe düz giderevi tarafsızlıkla yerine getirmek rek, “N’olur koalisyon olmasın!” diye adeta yalvarıyor! Koiçin bütün gücümle çalışacağıalisyon olursa “başkanlık düşü” ma Büyük Türk Milleti ve tarih karabasana dönüşecek… AKhuzurunda, namusum ve şereSaray elinden alınacak… 17fim üzerine andiçerim.” 25 Aralık yolsuzHHH luklarının hesabı Türk Dil sorulacak… PeKurumu’nca yaki, sonra ne olur yımlanan ünlü dersiniz? dil bilimci Ömer HHH Asım Aksoy’un AKP’nin 2012 “Atasözletarihli bir afişinin ri ve Deyimler resmine bu köSözlüğü’nün” şede yer vermiş2. cildinin 897. tik. Afişte, “Arsayfasında tık 1 Mayıs Hem 7080. maddebayram Hem de de şöyle bir deyim var: Taksim’de Kut“Tabanı (ayalu olsun!” deniliğı) yanmış it giyordu. AKP’nin afişi bi dolaşmak…” Acaba Deyim şöyle Sultan’da Alzheaçıklanıyor: “Bir yerde durama imer mi başladı da şimdi şöyyıp sürekli olarak gezmek…” le diyor: “1 Mayıs’ı tatil eden HHH biziz. İstediğin yerde yapaSultan hazretlerinin de, bir mazsın. Bu ülke yolgeçen hayeri yanmış olmalı ki dere tepe nı değildir. Şimdi takmışlar kadümdüz gidifayı ille de yor. EleştirileTaksim. Kalre karşı şöyle kıp da Taksim diyor: Meydanı’nda “Meydanlayapacağım ra devletin padersen yarasıyla çıkıyopamazsın… rum. Bu beTaksim’de ısnim yasal hak Gençliğin beyni rar art niyetkım. Cumhutir...” run başı olarak Sultan’ın buraya çıkıyorum. Yüzde 52’nin anlamak istemediği önemli bir oyunu alarak buraya çıktım…” nokta var. O da bu ülkenin ne Kabul dolaşsın… Ama sonra babasının ne de Bilal’in çiftliği ne diyor? 7 Haziran seçiminde olduğudur… başkanlık düzenini kuracak biBırakın Batı ülkelerini, 1 Maçimde TBMM’de 400 sandalye yıs Sultan’ın “dikta yönetiistiyor. Kime istiyor? CHP’ye mi” dediği Suriye’nin yanı sıra, mi? MHP’ye mi? HDP’ye mi? Irak’ta, İran’da ve Tunus’ta, Yanıtı kendisi veriyor: “Kurucu çalışanlarca coşkuyla kutlandı. su olduğum AKP’ye…” Sultan Taksim’e “Yasah hemNasıl yemin etmişti? “(…) şerim!” deyince çıkan olaylarTürkiye Cumhuriyeti’nin şan ve da, 452 gözaltı yaşandı ve 24 şerefini korumak, yüceltmek ve kişi yaralandı. üzerime aldığım görevi tarafsızOysa Atatürk’ün, lıkla yerine getirmek için bütün Cumhuriyet’i emanet ettiği gücümle çalışacağıma Büyük Türk gençleri adına bir duvara Türk Milleti ve tarih huzurunda, “Üstümü arama polis abi hepsi namusum ve şerefim üzerine kafamda…” yazılmıştı. Gençandiçerim.” liğin silahı beyinsizlere karşı Bu “tarafsızlık” mı, yoksa beyni idi… T İRAN Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Arnavutluk’a geleceğini TV’ler “Flaş” diye duyurdular. Bizden şimdilik çıt yok. Erdoğan belli ki, seçim kampanyasının ortasında 48 saatlik bir ihtiyaç molası vermek istiyor. Bu ihtiyaç iki bakımdan şart oldu! 1 Türkiye’de hatırı sayılır bir Arnavut kökenli seçmen kitlesi var. CHP’nin “dışarıdan bakan adayı” Kemal Derviş’ten, Hocaefendi’nin cefakâr santraforu Hakan Şükür’e dek... 2 Malum bir realite de şu: İçerideki politikacı, ülke dışına çıkınca devlet adamı olur. Tayyip Bey, haftalardır ipin ucunu kaçırdı. Fazlasıyla partizanlaştı. Belli ki yurtdışına gitmek devlet adamı muamelesi görmek istiyor. Fransa’dan, Almanya’dan pek yüz bulamayacağı için de Arnavut kardeşlerimizin davetiye göndermesi sağlandı. T Dilenmek değil dilendirmek Dileyelim bu ziyaret partisi için değil ama ülkemiz için hayırlara vesile olsun. HHH Arnavutluk neredeyse bizim Kadıköy’den büyükçe bir ülke (3 milyon) nüfusunun yüzde 14’ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Türkiye’de ise bu oran biraz da Arnavutlar flaş çakarak Erdoğan’ı bekliyor. ha fazla: yüzde 16. (Worldfactbook 2015)... Üç günlük Tiran ziyareti sırasında genellikle kent merkezi ve çevresinde yaya olarak dolaştık. Sadece 3 (yazı ile üç) dilenciye rastladık. Ankara veya İstanbul’da ise sayı on katına ulaşabiliyor. EKOnOMİYE KESİn çÖZüM haSar TESPİT KOMİSYOnU cep delik, cepken delik, kol delik, mintan delik, yen delik, kaftan delik, kevgir misin be kardeşlik! O. VELİ İki dakka konuşma be adam! Trafik ışıklarındaki satıcıları, cam silicilerini bu hesaba katmasak bile sokaklara taşan yoksullukla burun burunayız. Camilerin avluları, lokantaların önleri, boynu bükük, yüzü gözü kir pas içinde bebeklerle, çocuklarla dolu. Yasalarımıza göre, yoksuluk da dilencilik de suç değil. Bir süre önce iktidar bir kurnazlık yaptı. Türk Ceza Yasası’na bir hüküm koydu. Kişileri, yakınlarını veya çocuklarını dilendirenlere ve onları bu yola sevk edenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngördü. Böyle bir araştırmayı, soruşturmayı yapacak bir savcının çıktığına pek tanık olunmadı. Buna gerek de yok. Çünkü bu durumdakilerin pek çoğunun Suriyeli göçmenler olduğu ortada. Yürekli bir savcının çıkması ve yasanın öngördüğü yaptırımı uygulaması ise pek mümkün görünmüyor. Çünkü işin ucunun Saray’a dayandığı herkesin malumu. Bir not: Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez demiş ki: “Herkesin Diyanet ile derdi var. Böyle konuşanlar ilkokul din bilgisine sahip olsalar yanmayacağım!” Görmez’in yanıp yanmayacağını Allah bilir. Ama Görmez’in asıl görmesi gereken, “Halkın Diyanet ile değil başkanı ile derdi olduğudur!”.. Dinde önemli olan bilgiden çok çok önce “iman” sahibi olmaktır. Ve kul hakkına özen göstermenin İslamiyetin en önemli şartı olduğudur. Papa’nın ucuz bir araçla ziyaret yaparak, israfın haram olduğunu Görmez’in gözüne soktuğudur. İyi ki milyonluk makam aracını daha önce almış. Yoksa lojmanına yaptırdığı pahalı ve lüksün lüksü jakuziden Papa’nın haberi olsaydı, nasıl bir mesaj verirdi Allah bilir. Pop vaizimiz Cüppeli “Darülharp’te faiz caizdir” der, Diyanet duymaz. Hayrettin Karaman “Yolsuzluk hırsızlık değildir” der, Diyanet duymaz. AKP’li Belediye Başkanı “Maket Kâbe yaptırıp tavaf ettirir” der, Diyanet duymaz. Makaracı Bakan “Bakara makara” der, Diyanet duymaz. Milyonluk makam aracının ses yalıtım sistemi de müthiş imiş doğrusu! Önceki gün medyada bir haber vardı: Rumelihisarı içindeki asırlar öncesine ait cami kalıntısının üstüne yeni bir cami yapılacakmış. İnşallah sıra Fatih semtindeki Saray Muhallebicisi’nin üstünde oturduğu Kaptanı Derya Halil Paşa Camisi’nin yıkıntısına da gelir. Madem cami yıkıntıları ihya ediliyor... Ancak turistlerin dolaştığı Rumelihisarı içinden önce, İstanbul’un en Müslüman semti diye tanıtılan Fatih’teki bir ana cadde üzerinden başlamak daha sevap olmaz mıydı? TOPUS Liglere ara verilsin.. İn cin top oynasın!.. SOn DaKİKa Bahara giren kişi ya da kişiler en az 3 papatya gölgesini alarak kaçtılar. arGODan aL haBErİ Abanoza dönmek: Sürekli aşağılık biçimde davranmak NASA’DAN HABER VAR NASA dünya dışı yaşamı araştırıyormuş! İstanbul’a buyrun... HORLAMAYA KESİn çÖZüM Uyanık olucaksın aabi.. HARBİ SEMİh POrOY Bir başka not: Venedik Bienali ve biz Türkler! ürkiye’nin ve Avrupa’nın gündemi bildiğiniz gibi çoook farklı. Türkiye her gün televizyondan taşan ağır ve kırıcı siyasi polemiklerle boğuşurken, Batı dünyasının kalbi daima siyasetin önüne sanatı ve sosyal yaşamı koyarak gündemini belirliyor. Örneğin şimdi en az bir ay boyunca, Batı ülkelerinde herkes Venedik Bienali’nden söz edecek. İtalya’nın bu olağandışı etkileyici tarihi kentinde, 136’sı ana salonda küratör Okwui Enwezor’un seçtiği, diğerleri ülkelerin ulusal sergi pavyonları veya paralel etkinliklerde yer alan toplam 750 civarında sanatçının peşinde koşacak. Bizim ülkemizde ise her zaman itiraf etmeseler bile, sanata düşman bir devlet adına seçime girecek partilerin kavgası ve hatta gürültülü savaşı var. Umarız sanatı ve düşünce/basın özgürlüğünü destekleyen siyasiler muzaffer çıkar bu kapışmadan! Beş gündür Venedik’teyiz. Yanımda eşim Sibel ve asistanım Öykü Eras dışında sanatçı ve küratör arkadaşım Denizhan Özer var. Denizhan Özer’le beraber uluslararası sanatçı grubu Nine Dragon Heads’in “Jump into the Unknown” (Bilinmezin İçine Atla) sergisinde, Palazzo Loredan dell’Ambasciatore’de yer alacağımızdan biraz erken gelerek hazırlıkları bitirmek istedik. Ben ilk olarak 2013’te New York’ta sergilediğim “BoşÇerçeve”min “Fast Forward History” (Hızlı İleri Sarılmış Tarih) başlıklı bir yeni yorumunu göstereceğim. Denizhan Özer ise “Bilinmeyen Hikâyeler” başlıklı göçmenlerle ilişkili daha önce Londra ve İstanbul’da sergilenen işini sunuyor olacak. Venedik’te ulusal pavyonlar, bienalin en başından beri var. Önce 30 ana ülkenin sürekli pavyonu varken sonra bu rakam art T Sarı bıyıklı! Ankara Büyükşehir BelediMelih Efendi’nin cikcikye Başkanı Melih Gökçek, lemesine bir başka tep“kuşların cikciklemesi” anlamı ki, ABD’yi Türkiye’de temna gelen “Tvitsil eden Büter” hesabında yükelçi John ABD Dışişleri Bass’dan ilBakanlığı Sözginç bir focü Yardımcısı toğraf ile gelMarie Harf’a di. Büyükelçi, Baltimore’daki saçlarını bilgisiyahlar ile ilgili sayarda sarıolaylar hakkınya boyattıktan ABD Büyükelçisi ve Sözcüsü... da “Hadi sarısonra, resmin şın cevap veraltına “Hepimiz sarışınız…” disene…” diye yazdı. ye yazmıştı. Amerikan argosunda baMelih Efendi, Büyükelçiye zı durumlarda “aptal” anlamı“Saçını iyi boyatamamış… Bana da gelen “sarışın” sözcüna müracaat etsin. Kuaförler ğüne karşılık önerebilirim…” Harf, basın topcikciklemesi ile lantısında “Yoyanıt verdi. rum için değerBiz de den yoksun!” Büyükelçi’ye, diyerek Melih Melih Efendi’nin Efendi’yi musarışın bıyıklı hatap almadı, resmini sunuyoadeta adam yeMelih Gökçek... ruz… rine koymadı. tı. Şu anda mesela 88 ülkenin sanatçıları, en çarpıcı düşünce ve marifetleriyle buluşmaya katılıyorlar. Bu yılki buluşmada, değişik mekân ve sergilerde bizden altı sanatçı yer alıyor. Bunlar arasından bizim gibi bazıları kendisini Türk olarak tanımlarken, bazıları da Türkiyeli oluyor! (Ne yazık ki yabancılara “I am from Turkey” dediklerinde aynı imajı veremiyorlar.) Bu yıl Denizhan ve benim dışımızda, katılan isimler arasında Türkiye pavyonunda Sarkis (Arsenalesale d’Armi), “All the World’s Futures” sergisinde Kutluğ Ataman ve Meriç Algün Ringborg (Arsenale ve Giardini) ve Ermenistan Pavyonu’nda (San Lazzaro degli Armeni adası ve manastırında) yine Sarkis ve Hera Büyüktaşçiyan var. Biliyorsunuz artık sanatsever veya sanat koleksiyonerleri büyük sanat buluşmalarına son 810 yıldır topluca gidiyorlar. Venedik’e de yine gazeteci, koleksiyoner ve sanatseverlerden oluşan çeşitli gruplar bu hafta akın edecek. Bu tabii olumlu bir gelişme. Ama bir de bunu moda olmaktan çıkarıp oluşturdukları kimi ortak dedikodulara inanmak veya teslim olmak yerine, kendilerine ait düşünceleri sınamak veya sorgulamak için gitselerdi biraz daha iyi olurdu! Sanat gezmeleri, bir toplu ayin veya piyasa araştırması/analizi değil, olmamalı. Olsa olsa bireyin kendi sanat eğitimine ve göz zevkine sunduğu büyük bir hediye ve şölen olabilir. Sanatı, çoğu zamane sanatseverimiz, başkalarından bir doğruyu veya bir güncel bilgi dizisini öğrenmek için takip etmek istiyor. Halbuki, ister koleksiyoner, ister sanatsever, her bir sanat insanı, aynen bir sanatçı kadar kendi özgün ve tekil varlığıyla yaşayan bir bağımsız insandır. Ne papağan gibi ezberlemeli, ne de kopyacı öğrenciler gibi taklit etmelidir. Ortada at yarışının veya borsada kazanacak hisselerin mucizevi sonuçlarını verecek bir sihirli insan veya gizli kutu olmayacak. İşte bu arayışta olanların gerçek anlamda bir sanatsal kimlik kazanamayacakları ortada. Sonuçta sanatsever kendi yargılarıyla kendi zevkini ve estetiğini geliştirebildiği oranda kişilik kazanır. Venedik gibi, doğrudan BaselMiami tarzı ticari fuarlara benzemeyen bir buluşma, bu dediğim seçimi yaşama geçirme kararlılığı için iyi bir fırsat. Umarım bu şansı sanatseverler bu gözle kullanırlar. Tabii ülkemizde bunu sağlamak için, mesela 1895’ten beri var olan ve yılda 350400.000 kişinin ziyaret ettiği bir Venedik Bienali yok. 2030 kuşaktır geliştirilen köklü büyük koleksiyonlar da yok. Sanatseverlerimiz de bu yokluk içinde var olmaya çalışan bilançoların aktif hanesine yazılabilmek için varları ve yoklarıyla mücadele ediyorlar. Türkiye’de 1987’de kurulan İstanbul Bienali de, 2004’te kurulan Contemporary İstanbul Fuarı veya İstanbul Modern müzesi de, henüz tüm iyi niyetlerine rağmen deneyim olarak ergenlik çağına girme sorunlarını yaşıyorlar! AKM ise faili meçhul bile olmayan bir cinayete teşebbüste, bitkisel hayata girdi, kurtarma çabaları devam ediyor! Bizler için Türkiye’de sanatla uğraşarak ömür tüketmek, gerçekten devletle veya istisnasız her sosyal sınıftan gelebilecek ukala cehaletle boğuşmak anlamına geliyor... İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı AKIN ATALAY Genel Yayın Yönetmeni CAN DÜNDAR Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü ayşe Yıldırım Başlangıç Sorumlu Müdür abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü hakan çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim altuğ l Spor: arif Kızılyalın l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa çolak l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Ahmet Rasim Sok. No: 14 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt arcayürek, ali Sirmen, hikmet çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. naMaZ VaKİTLErİ İmsak İstanbul 05.09 Ankara 03.58 İzmir 04.27 Güneş Öğle 05.51 13.08 05.38 12.52 06.04 13.15 İkindi 16.58 16.41 17.02 Akşam 20.13 19.55 20.15 Yatsı 21.46 21.26 21.43 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle