Katalog

Salı 5 Mayıs 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK Mahkeme kaldırmış YUSUF ZİYA CANSEVER haber 11 Yüzsüzlüğün daniskası e söyleseniz nafile. Dünya demokrasilerinde örneğin Fransa’da, Almanya’da emsali, örneği görülmemiş, sonradan görenlere özgü yapı her gün ekranlarda. Anayasa tanımayan, anayasal düzeni açıkça çiğneyen bir yapı.. Meydanlara da çıkarım, saraylar da yaptırırım, milyarlar değerinde uçaklar alır, bir değil beş, beş değil on makam arabası kullanırım. Hesabını veremeyeceğin üç milyar dolayındaki ne dersem onu yerine getiren AKP grubuna kabul ettirdiğim ödeneği, cep harçlığı gibi kullanırım, diyor. HHH O saray ki 17 milyon yoksulu, 11 milyon emeklisi, üç milyona yakın işsizi olan bu millete 14 milyara mal oldu ve yoksullukta rekor kıran bu ülkenin 5 milyarını yuttu. Bu paraların sarf edildiği alanları yazmaya kalksam hayretten küçük dilinizi yutarsınız. Bir örnek: Sadece, üstelik kaçak yapı olan Saray’ın elektrik, doğalgaz, su, ısıtma, bakım ve temizlik işlerinin aylık gideri 21 milyon. Bulunmaz Hint kumaşı mübarek. Geceleri Saray’ın 1150 odasının ışıkları sabaha dek yanıyor. Seçime bir ay kala bu adam bu giderlerin gerekçesini nasıl açıklıyor? Beni halk yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı seçti; yalnız bütün bunları değil, devlet parası ve olanakları ile meydanlara çıkarak, tarafsızım her partiye eşit mesafedeyim ama partim AKP lehine propaganda yapmak benim tabii hakkım diyebiliyor. Sanki o para babasından miras kaldı ya da yüzde 52’ye aitmiş gibi bol keseden hem atıyor hem de harcıyor. HHH Yalaka ve yandaşlar dışında hemen her çevrenin, muhalefet partilerinin eleştirilerini yüzde 52 mantığıyla umursamayan Bay RTE ile olası asıl tehlikeyi, 7 Haziran seçim sonuçları şayet istediği kıvamda çıkarsa işte o zaman yaşayacağız. Zira Bay RTE, o zaman çıkacak ekranlara; anayasayı ayaklar altına almasının, saray harcamalarının hesabını soranlara… İşte millet benimle ile ilgili türlü suçlamaları reddetti diyen nutuklar atacak ve… …Harcamalarımı da, anayasaya aykırı davranışlarımı da onayladı, diyecek! Yüzsüzlüğün daniskası! Hatta bu sonucu, milletin yeni bir anayasa ve başkanlık sistemini onayladığı içeriğinde yorumlayacağına en ufak kuşkunuz olmasın. HHH Muhalefet partilerinin asgari ücretle ilgili rakamlarını eleştiriyorlar ama iktidarı yine cepte keklik sayan Bay AD ile ağabeyi RTE, bu konuda kendi rakamlarını söyleyemiyorlar. Bütün dayanakları, muhalefetin ekonomik vaatlerinin kaynağının olmaması. Ama kendileri makro birtakım vaatlerle giderek güçten düşen, AD’ye göre dimdik ayakta durduğunu söylemekten öteye somut hiçbir yaptırım vaadi açıklamıyor. Demirtaş, seçim sonuçları anketleri Saray’ın bacalarını tutuşturdu, diyor. Doğrusu şu ki RTE’nin, iktidarı yitiriyor diye paçaları tutuştu. HHH Ve… dine sarıldı. AKP’nin din sömürüsüne Diyanet İşleri Başkanı da katıldı.. RTE ve AD iki koldan, Kılıçdaroğlu’nun imam hatip okullarını kapatacağı, HDP’nin Diyanet’i kaldıracağı iddiasını savunuyorlar… 1930’larda Atatürk’ün imam hatip okullarını açma girişiminden söz etmiyorlar. Atatürk, imam hatip okullarını, gerici partilerin arka bahçesine malzeme yetiştirsin diye değil, adam gibi din adamı yetişsin diye kurmak istedi. Kurucusu olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nı da din ile devlet ayırımını sağlayacak bir kurum olması için… Bu iki kurumun Erbakan’dan RTE’ye dek siyasal amaçları için değil… Bunlar her şeyde olduğu gibi Atatürk’ün ilke ve kurallarını da sömürürler. N an Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) tarafından susuzluk sorununa dikkat çekmek için geçen hafta asılan afişlerde kan damlayan musluk kullanılması tepkilere neden olmuştu. Asılan kanlı afişlerle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’li milletvekilleri ve il yöneticilerinin açıklamaları üzerine Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı, cuma günüyse Van 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla billboardlardaki afişlerin kaldırıldığı ortaya çıktı. VASKİ Genel Müdürü Mehmet Köseoğlu, kaldırılan afişlerin yerine yenisinin asıldığını belirterek “Karara itiraz dahi etmedik. Siyasi amaçlarla V İtiraz dahi etmedik Van’ın cadde ve sokaklarındaki billboardlara, çeşmeden akan kan resmi bulunan ilanlar asılmıştı. kullanılmayacak kadar değerli bir projeydi” dedi. Kentin çeşitli cadde ve sokaklarındaki billboardlara, çeşmeden akan kan resmi bulunan, altında Kürtçe ve Türkçe olarak “Önleminizi alın”, “Bir gün bitecek”, “Bir gün her şey”, “Sahip çıkmazsanız uzak değil!”, “Nefessiz kalmayalım”, “Farkında mısın?” yazılı ilanlar asıldı. Afişlerin tepki çekmesi üzerine açıklama yapan VASKİ, ilanların kurum tarafından Su Kültürünü Geliştirme projesi kapsamında tasarlandığını ve proje için 2015 yılında 80 milyon TL’lik yatırım planlandığı belirtildi. Tartışma konusu afişler geçen cumartesi değiştirilerek bu kez musluktan damlayan suyu içmeyen emekçi bir çocuğun bulunduğu afişler asıldı. l VAN Erdoğan sorunu! Haziran seçimlerine giderken Türkiye’nin en ciddi sorunu şu anda Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan’dır. Medyayı kullanma biçiminden hükümeti aşan bir AKP destekçiliğine, Türkiye’nin temel sorunlarına yaklaşımından siyasete müdahalesine kadar her alanda sadece anayasal olarak değil, her anlamla sorumsuz bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. Seçimlerin temel kurallarından biri, olabildiğince eşit yarıştır. Ne tür önlem alınırsa alınsın iktidar partisi bu yarışta bir adım öndedir. Geçmişte böyleydi. Bugün ise tamamen değişik bir tablo var. Devlet, hükümetin ve hükümetten sorumlu Erdoğan’ın elinde oyuncak haline gelmiş durumda. Adaylar belirlenmeden önce AKP sıralarından Meclis’e girmek isteyenlerin birinci adresi partinin genel merkezi değil, kaçak sarayın uçsuz bucaksız odalarıydı. Bazıları o odalarda kayboldu, bazıları listeye girdi. Ancak ne kadarının “katıksız Erdoğan” damgasıyla listeye girdiği belli değil. Propaganda dönemi başladı... Erdoğan, partinin bir numaları propaganda sorumlusu olarak alanlarda, salonlarda, sokaklarda, odalarda. HHH En büyük kullanım sahası ise medya... Mübarek, zapping aletini sallasan Erdoğan’a çarpıyorsun. Bazen televizyona çıkmıyor. Konuşmaya başladığında anında en az 9 kanal canlı yayına giriyor. Rakam zaman zaman 20’nin üstüne çıkıyor. Geçenlerde Yalçın Doğan bir döküm yayımladı: 20 günde 100 saat konuşmuş. Ayrıntısını merak ettim, acaba aynı zaman diliminde muhalefetin payı ne kadardı? Özel televizyonlar değişken, bir kenara koyalım. Toplumun tümüne hitap etmesi gereken, 77 milyonun vergisiyle yayın yapan TRT, Erdoğan’a ayırdığı 100 saate karşılık muhalefete 15 dakika ayırmış. Kimi kanallarında muhalefete ayrılan süre ise sıfır. Sözüm ona sorunları sıfırlayacaklardı, kafalarında muhalefeti sıfırlamak var. Tarihimizde belki ilk kez TRT, bu kadar yanlı yayın nedeniyle ceza aldı. HHH En büyük komedi ise Erdoğan’ın bütün partilere eşit mesafedeyim sözleri oldu. Aslında doğru söylüyor. Tümüyle eşit mesafede ama şöyle: Kiminin elini sıkmak için... Kiminin canını sıkmak için... Kimini hançerlemek için... Aklınıza ne gelirse, muamele farklı; ama mesafe eşit! Her şeye karışan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Erdoğan’a karışmıyor, karışamıyor. Seçim dönemini böyle geçireceğini geçen hafta bir kez daha ilan etti. “Millet bana oy verdi, tabii ki miting yapacağım” dedi. O meşhur söze gönderme yapmak gerekirse, biz miting yapamazsın demiyoruz ki, partiler arasında bu kadar büyük ayrım yapamazsın diyoruz. Erdoğan’ın ısrarla devam edeceğini duyurduğu bu “ben merkezci” tutumu aynı zamanda bitişidir. AKP listeleri hazırlanırken ilk sırada liyakat değil, sadakat vardı. Buna karşın, Erdoğan’a özel başkanlığın o saflarda bile tam kabul görmesi zordur. Türkiye 7 Haziran’la birlikte Erdoğan dönemini de fiilen kapatmış olacak. 7 Şeffaflık şerhi CHP, İBB Denetim Komisyonu raporuna 12 sayfalık şerh koydu HP, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 2014 yılı denetim komisyonu raporuna 12 sayfalık şerh koydu. “İhalelerin şeffaf olmaması, usulsüzlük yapılması ve denetim komisyonunun denetim raporu değil de adeta faaliyet raporu hazırladığı” gerekçeleriyle denetim komisyonu raporuna şerh düşen komisyonun tek CHP’li üyesi Dr. Hakkı Sağlam İETT, İSKİ Genel Müdürlüğü ve İBB Başkanlığı’nca yapılan ihaleleri sıraladı. Şerhe daha sonra “İBB HAZAL OCAK bu ihaleleri yukarıdan gelen talimatlar, siyasi bağlantılar ve kişisel ilişkiler doğrultusunda adeta dağıtmaktadır” notu düşüldü. İki AKP’li meclis üyesi, bir CHP’li meclis üyesinden oluşan denetim komisyonu raporuna ‘muhalefet şerhi’ koyan CHP’li meclis üyesi Hakkı Sağlam’ın 2014 yılında gerçekleştirilen ihalelerle ilgili tespitlerden bazıları şöyle: C ‘Terzi Fikri’ anıldı İETT, Kiptaş’a çalışmış l İETT Genel Müdürlüğü asıl işi taşımacılık olduğu halde 2015 yılı boyunca “Avrupa yakası personel servisi taşıma hizmet alımını” ihale yöntemiyle 3 milyon 898 bin 571 lira bedelle ihale etti. l İETT 2015 yılı boyunca 2 bin 287 şoför ve hizmet işçisi alımı 215 milyon 481 bin 928 liraya İBB iştiraki KİPTAŞ AŞ’den hizmet alımı yöntemiyle gerçekleştirdi. l İSKİ tankerli içme suyu taşıma ve dağıtım işini 36 milyon 492 bin 253 lira bedelle İBB iştiraki Hamidiye AŞ’ye ihale etmiş. l 36. İstanbul Maratonu organizasyonu hizmet alım işi 5 milyon 950 bin lira bedelle tek teklif veren İstanbul Spor Etkinlikleri ve İşletmeciliği Tic. AŞ’ye verilmiş. l 1 Ekim 2014 ve 31 Aralık 2015 tarihleri arasında İstanbul genelinde kıyıların ve denizlerin temizlenmesi hizmet alımı işi 31 milyon 5 bin 530 lira ile tek teklif veren İBB İştiraki İstaç AŞ’ye verilmiş. rdu’nun Fatsa ilçesinin O efsane belediye başkanı, “Terzi Fikri” unvanlı Fikri Sön Taksim eleştirisi Taksim Meydanı çevre düzenleme inşaatı 15 milyon 999 bin 778 lira bedelle AŞ+Ltd iş ortaklığına ihale edilmesine karşın 15 ay geçmesine karşın bitirilememesi şerhte eleştiriliyor. l mez, ölümünün 30. yıl dönümünde Kabakdağı köyündeki mezarı başında anıldı. Fikri Sönmez için ÖDP’liler, Gençlik Muhalefeti ve yol arkadaşları tarafından mezarı başında anma töreni düzenlendi. ÖDP Ordu İl Başkanı Yaşar Durmuş “Yitirdiklerimiz bize görkemli bir mücadele mirası bıraktı. Fikri Sönmez bu mücadelenin doruğu, zaferi, tacı oldu” diye konuştu. Fikri Sönmez, ailesinin geçimine katkıda bulunmak için ilkokuldan sonra bir terzinin yanın da çırak olarak çalışmaya başladı. Sönmez, bu nedenle “Terzi Fikri” lakabıyla anıldı. 1970’li yıllarda Mahir Çayan’ın önderliğindeki THKPC ’ye katılan Sönmez, Çayan ve arkadaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçışlarından sonra, Karadeniz Bölgesi’ne geçmelerinde ve bu bölgedeki ilişkilerinde ve eylemlerinde yardımcı oldu. 1979 yılında belediye başkanı seçildi. Fatsa sosyalist solun simgesi olduğu için hedef haline geldi. 11 Temmuz 1980’de gözaltına alınan Fikri Sönmez 4 Mayıs 1985 günü cezaevinde kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. l ÖMER ŞAN/FATSA Gayrimenkuller ucuza gitmiş l Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı Sosyal ve İdari İşler Müdürlüğü tarafından Bakırköy Florya’da 5 bin 850 metrekare ve benzeri parseller 90 bin lira bedelle kiraya verilmiş. Şerhe, “Anılan yerlerin piyasa rayicinin yaklaşık 4 katı daha fazla olduğu ancak anılan gayrimenkullerin rayiç bedelin altında kiraya verildiği bu durumun kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmadığının göstergesi” notu düşüldü. l İSTANBUL Van Gogh’a dolaplı koruma! okat’ta polis tarafından mart ayında ele geçirilen Hollandalı ünlü ressam Vincent Van Gogh’un kayıp olduğu sanılan tablosu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ait müzenin deposunda özel bir dolap içerisinde korunuyor. Van Gogh’un “Yetim Adam” adlı eserleri arasında yer alan “Van Gogh ihtiyar bir sopayla” adlı eserden görüntü çekilmesine ve bulunduğu de Alevilerden siyah çelenk T poya girilmesine izin verilmiyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdurrahman Akyüz, bakanlıktan gelecek bilirkişi heyetinin tabloyu inceleyeceğini söyledi. Tablonun güvenliğinin önemli olduğunu belirten Akyüz, “Biz de 724 üst düzey bir güvenlik var. Tablo emin ellerde, orijinal çıksın diye dua ediyoruz. Tokat’ın tanıtımı için önemli” dedi. l TOKAT/DHA Bilirkişi yok! Sahibinden habersiz arazisini sattılar Mamak’ta 80 dönümlük araziyi İstanbul’da yaşayan sahibinden habersiz, sahte kimlik ve evrak düzenleyip 5.5 milyon liraya sattıkları öne sürülen 7 kişi tutuklandı. İl Emniyet Müdürlüğü’nün oluşturduğu özel ekip yaklaşık 600 saatlik güvenlik kamerası ve MOBESE kayıtlarını inceleyerek zanlıları tespit etti ve yakaladı. Murat İ’nin lüks otomobil ve üzerindeki 135 bin liraya el konuldu. Satışı gerçekleştiren tapu görevlilerine ilişkin de çalışma başlatıldı. Daha önce benzer 3 dolandırıcılığa karıştıkları öne sürülen zanlılar, nöbetçi mahkemece tutuklandı. Alevi dernekleri cemevlerini ibadethane olarak kabul eden Maltepe Belediye Meclisi kararının iptali için bölge idare mahkemesinde dava açan Maltepe Kaymakamı Necip Çakmak’ı, Kaymakamlık önünde protesto etti. Kaymakamlık önüne siyah çelenk koyan grup adına basın açıklamasını Alevi Vakıflar Federasyonu Başkanı Remzi Akbulut yaptı. Kaymakam Çakmak’ı istifaya davet eden Akbulut, “Bilindiği gibi, cemevleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına istinaden, birtakım belediyeler tarafından ibadethane olarak kabul edilmiştir. Buna istinaden, yaklaşık 6 aydır Başbakan’ın da bilgisi dahilinde, elektrik ve su parası ödemiyordu. Dava dilekçesinde, kararın laiklik ilkesine aykırı olduğunu, toplumun huzurunu bozan karar olduğunu söylemesi, Alevi toplumunu son derece üzmüştür” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B