18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA EDİTÖR: CEYDA KARAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Fidel Japon bakanla Küba lideri Fidel Castro kardeşi Raul ile birlikte ülkeyi ziyaret eden Japon Dışişleri Bakanı Fumio Kişido ile görüştü. İşadamlarıyla Küba’ya gelen Kişido, adayı ziyaret eden ilk Japon bakan oldu. Pazartesi 4 Mayıs 2015 Kim’in uzay derdi Kuzey Kore lideri Kim Jongun yeni uydu komuta merkezini ziyaret etti. Balistik füze yapıldığı kaygılarına meydan okuyup yeni uydular yollayarak “uzay gücü olacaklarını” söyledi. 17 Yemen’e kara hamlesi uudi Arabistan öncülüğündeki Sünni koalisyon, Yemen’de Zeydi Şii Husiler ve müttefikleri eski başkan Ali Abdullah Salih’e karşı 25 Mart’ta başlayan hava saldırısını örtülü kara operasyonuna çeviriyor. Dün ayrılıkçı Güney Halk Direnişi hareketi sözcüsü Ali el Ahmedi, 4050 Arap özel güç askerinin Aden kentine indiğini duyurdu. Koalisyon böylece ilk kez karaya ayak basarken, kaynaklar sahadaki güçlerin daha iyi organize olması ve mart sonunda Riyad’a kaçan devrik başkan Mansur Hadi’nin dönüşü için ‘yeşil bölge’ kurmanın hedeflendiğini aktardı. Çoğu Suudi ve BAE’den askerlerin helikopterle Aden’in merkezindeki El Mansura mahallesi ile havaalanına indiği, Hadi’ye bağlı güçlerle birlikte havaalanında Husilerle çatıştığı haberleri geldi. Keşif çalışması yapan ve ana petrol rafinerisi ve benzin tanklarının da bulunduğu sahil boyunca 15 km’lik alanda 4 araçla dolaşan özel birliğin yanlarında topografya ekipmanları bulunduğu ve fotoğraf çektikleri belirtiliyor. Gelişme ‘kara saldırısına’ yorulurken, Riyad olayı yalanladı. Suudi askeri sözcü Ahmed Assiri, “Aden’de karaya çıkan koalisyon gücü yok” derken özel birliklerle ilgili yorum yapmadı. Assiri, olası operasyonlar için “Bütün seçenekler açık” dedi. Olayın Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi’nin kı Suudi öncülüğündeki Sünni koalisyonun Yemen’e keşif için özel birlik indirmesi ‘kara müdahalesine’ hazırlığa yoruldu. Riyad, iddiayı yalanladı S Sudayri depremi rtadoğu’nun petrodolarlı gücü, İslamın kutsal mekânlarının bekçisi ve radikal akımların membaı Suudi Arabistan’da ‘siyasi deprem’ yaşanıyor. Kral Abdullah’ın 23 Ocak’taki ölümünün ardından tahta çıkan selefi Kral Salman, Ortadoğu’da stratejik etkileri derin olacak bir yeniden yapılanmaya girişti. Görünüşte taht sıralamasında değişiklik gibi duran bu durum hem yeni yönelimin hem de genç kuşağın kraliyetin geleceğine ‘el koymasının’ tezahürü. Aden limanında Husilerle Hadi güçleri çarpışıyor. UNICEF’e göre bir ay sonunda Suudi saldırılarında 115 çocuk öldü. Körfez’de hazırlık Dünya güçleriyle İran’ın haziran sonunda beklenen nükleer anlaşmasından kaygılı Körfez’in Sünni monarşileri kolları sıvıyor. Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) 6 üyesi Bahreyn, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman, dün yıllık zirvelerini Suudi başkenti Riyad’da topladı. Toplantı ABD Başkanı Barack Obama ile mayıs ortasında Beyaz Saray ve Camp David’de düzenlenecek zirvenin hemen öncesinde gerçekleşti. Gündemde İran’ın etkisi, Yemen cephesi, Irak ve Suriye yer aldı. Zirveye KİK’in 1981’deki kuruluşundan beri ilk kez bir Batılı lider, Fransa Cumhurbaşkanı Françoise Hollande’ın katılımı dikkat çekti. O Restorasyon Kral Salman geçen hafta bir kararname ile selefi Kral Abdullah’dan ‘yadigâr’ olan ve ocakta 1. veliaht ve başbakan yardımcısı ilan ettiği ‘yarımkan kardeşi’ 69 yaşındaki Prens Mukrin’i safdışı bıraktı. Yerine 55 yaşındaki yeğeni Muhammed bin Nayef’i 1. veliaht, 30’lu yaşlarındaki kendi oğlu Muhammed bin Selman’ı 2. veliaht ilan etti. Böylece ilk kez kurucu kral Abdülaziz bin Suud’un oğulları değil torun kuşağının liderlik yolu açıldı. Salman, kraliyette oğulların doğduğu anneler ve kabilelerine göre isimlendirilen iki rakip kanattan, Abdullah’ın mensubu olduğu Şimmerilere karşı kendi mensubu olduğu Sudayrilerin hâkimiyetini güçlendirdi. Kurucu liderin Nejd bölgesinden gelen en favori eşi Hassa bint Ahmed el Sudayri’nin soyundan gelen oğullar ve kardeşleri içeren Sudayriler 1970’lerden beri genel olarak avantajsız konumdaydı. Şimdi Sudayri restorasyonuna girişildi. Yaklaşık 22 bin üyesi olan Suudi aşiretinin yeni liderliği, kurucu lider Abdülaziz ibn Suud’un hayattaki oğulları, torunları ve babaları ölmüş olanlardan oluşan ve Kral Abdullah’ın 2007’de kurduğu ‘İttifaklar Konseyi’nin onayıyla formelleşti. Kral, selefine bağlı isimleri karar mekanizmalarından uzaklaştırdı, Abdullah’ın kurduğu yapıyı değiştirdi. Kenara atılan Mukrin, Sudayrilerden değil, annesi Yemenli. Rivayet o ki, eski bir savaş jeti pilotu olarak Yemen hava operasyonuna pek olumlu bakmıyordu. Başkent Riyad’ı, kutsal mekânlar ve petrol tesislerini korumakla görevli olup şu sıralar Yemen sınırını tutan Ulusal Muhafızların başı ve Kral Abdullah’ın 63 yaşındaki oğlu Prens Mikab’ın da eli zayıfladı. Kral Salman, oğlunu öne çıkartırken üçüncü kuşaktan çok daha deneyimli prensleri kenara koydu. Yapısal anlamda da Abdullah’ın kurduğu 17 konseyi kaldırıp yerine Siyaset ve Güvenlik İşleri ve EkonomiPlanlama ve Sosyal İşler adı altında iki konsey oluşturdu. İlkinin başında El Kaide ile mücadelesiyle parlamış Nayef, ikincisinin başında yine oğlu Muhammed bin Salman bulunacak. Yine Nayef’in elinde Irak ve Suriye dosyaları, oğul Salman’ın elinde Yemen var. Merhum kral Abdullah Misket bombaları sa Riyad ziyaretinin ardından gelmesi dikkat çekti. Sünni koalisyonun saldırılarında yarısı sivil 1000’den fazla insan ölürken, UNICEF’e göre bunların 115’i çocuk. İnsan Hakları İzleme örgütü dün Suudi güçlerinin yasaklı misket bombaları kullanmasının sivil can kayıplarını artırdığını rapor etti. Örgüt ellerinde ABD’den tedarik edilen ve 2008’de 116 ülkede yasaklanmış bombaların hava saldırılarında kullanıldığına dair güvenilir kanıtlar olduğunu belirtti. Riyad 21 Mart’ta ‘Kararlı Fırtına’ hava operasyonunu bitirdiği ve ‘Umudun Yenilenmesi’ isimli siyasi çabalara öncelik veren operasyonun başladığını duyurmuştu. Vahhabi kraliyeti ölçütlerinde ‘reformcu’ iken Kral Salman ulemaya daha yakın bir muhafazakâr. Tercihleri yapısını yansıtıyor. Prens Nayef en basit protestoları en sert yöntemlerle cezalandıran, yabancı medyaya konuşanları bile hapse attıran bir isim. Amerika’da Oregon’da siyaset bilimi okumuş, FBI ve Scotland Yard’da terörle mücadele kurslarından geçmiş. 1990’lardan beri güvenlikten sorumlu makamlarda ve deneyimli. Kontrgerilla programının mimarı. En ciddisi 2009’daki toplam 4 El Kaide suikastından kurtuldu. Soğukkanlı ve gösterişsiz bir kişilik. ABD ve Batı dostu görülüyor. 2013’te Washington’da Obama ile görüşmüştü. Kendisini Erdoğan’a geçen ayki İran ziyareti öncesinde yaptığı sürpriz ziyaretten anımsıyoruz. Suud eğitimli oğul Oğul Muhammed bin Salman Batı değil Suudi Arabistan eğitimli. Kral Suud Üniversitesi’nde okumuş. Ülkede bir dizi gençlik örgütünün başı olarak kendini ‘yeni kuşağın’ temsilcisi olarak sunuyor. Genç ve deneyimsiz olmasına rağmen tutkulu kişiliği Batılılarda kuşku yaratıyor. Savunma bakanı olarak Yemen operasyonundan sorumlu. Hatta operasyonun başında Pentagon stili ‘operasyon odası’ fotoğraflarıyla dikkatleri çekmişti. Kerry: Histeri var ABD, müttefiklerine anlaşmanın İran’ın nükleer kapasitesini gerileteceğini ve Körfez’in güvenliğine zarar gelmeyeceğini söylüyor. Son olarak Dışişleri Bakanı John Kerry nükleer anlaşma konusunda bir ‘histeri hali’ bulunduğunu savunup “Olgulara bakılmalı” dedi. Yemen’de ise ABD Suudilerin başını çektiği Sünni koalisyona lojistik destek sunsa da siyasi çözümün gerekliliğine vurgu yapıyor. Halepçe’de Gazprom sondajı Rusya’nın devlete ait petrol şirketi Gazprom, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile anlaşması gereği Halepçe’de bu yıl sonunda ilk petrol keşif kuyusunu kazmaya hazırlanıyor. 100 milyon varil petrol rezervi olduğu tahmin edilen kentte 200 kişiye iş sağlanacak. Halepçe katliamının bu yılki yıldönümüne Kürt Yönetimi bütçe ayıramamış, 40 milyon dinarlık masrafları Gazprom üstlenmişti. IRAK Kurumsal dizayn Oğul Salman aynı zamanda babasının dünyanın en büyük devlete ait petrol şirketlerinden olan Aramco’yu Petrol Bakanlığı’ndan bağımsızlaştırarak kurduğu Yüksek Konsey’in başına getirildi. Böylece Kral Abdullah’ın ‘adamlarından’ Petrol Bakanı Ali el Naimi’nin eli zayıflarken, Aramco’yu ‘Suudi Aramco’ yerine ‘Sudayri Aramco’ diye ananlar eksik değil. Riyad’ın ABD ile ilişkileri son yıllarda epey sarsılmıştı. Obama 2011 Arap isyanlarındaki rolüyle İhvan’a alerjik Kral Abdullah’ı kızdırmış, Suriye’de kimyasal silah komplosuna gelmemiş, İran’la nükleer müzakereler ve uzlaşma arayarak Riyad’ı küplere bindirmişti. Tüm bunlara karşı girişilen Yemen hamlesinden de Obama’nın hazzettiği söylenemez. ABD Yemen’de Suud’a lojistik destek sunsa da ‘siyasi çözüm’ vurgusunu eksik etmiyor. Krallığın Obama sonrasına baktığı aşikâr. Bunun için 1975’ten beri Dışişleri Bakanlığı’nı yürüten Prens Faysal’ın yerine ABD’yle iyi ilişkiler tesis etmiş hele de neocon kanatla yakınlığı bilinen Washington Büyükelçisi Adil el Cubeyr seçildi. Sıradışı bir tercih, zira bu mevki ilk defa hanedanlık dışı birisine teslim ediliyor. Onu da Yemen savaşını Washington’dan dünyaya duyurmasıyla tanıyoruz. Atanması hem torunlar döneminde jeopolitik liderlik ihtiyacına hem de Obama’nın 2 yıl sonraki gidişine hazırlık olarak yorumlanmalı. hazırlık. Temelinde 75 yıllık müttefik ABD’nin İran’la uzlaşmasına verilen sert tepki, Yemen’de ‘Tahran etkisini’ boğup Arabistan Yarımadası’nda tam tahakküm kurma ile Suriye ve Irak’taki belirsiz süreci tekfirci vekâlet güçlerle lehe çevirme tasarımı var. Bu açıdan mayıs ortasında Obama’nın Körfez’le düzenleyeceği Camp David zirvesi gidişatın tonlarını sergileyecek. para, Batılıların gönlünü hoş edecek bollukta petrol var. Soğukkanlı Nayef, Obama dönemini atlatmak için ara formül mü, göreceğiz. Önü açılırsa oğlu Salman’ın mirasını yiyeceği Suudi Arabistan’ın aynı kalıp kalmayacağını da öyle... Aramco’nun başı Obama sonrası... AVUSTURYA Paris’in göbeğinde çadır kent Rus motorcular Viyana’yı geçti Nazilere karşı zaferin 70. yıldönümünde Kızıl Ordu’nun rotasından Berlin’e giden Gece Kurtları, Rus lider Vladimir Putin tişörtleri giyen 500 kişinin alkışları eşliğinde Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Sovyet anıtına çelenk bıraktı. Törende Rus elçi Sergey Neçaev, Slovakya’dan gelen gruba eşlik eden polise teşekkür etti. Polonya’nın geçiş izni vermediği motorculardan birinin Auschwitz’i ziyaret ettiği söyleniyor. Dünya göçmen mezarlığı haline gelen Akdeniz’i konuşurken, Avrupa’ya yeni hayat için akın eden göçmenlerin hali vahim. Fransa’nın başkenti Paris’in göbeğinde yüzlerce Afrikalı çadırlarda kalıyor. Sen Nehri kıyısında ve Gare du Nord yakınındaki iki kampta, çoğu Sudan, Eritrea ve Etiyopyalı 500 göçmen yaşıyor. Bir yıl kadar önce beliren çadırların sayısı son dönemde hızla arttı. Ülkenin kuzeyindeki Calais kentinden Britanya’ya geçemeyen göçmenlerin bir kısmı, koşulların nispeten iyi olduğu Paris’e dönüyor. 36 yaşındaki Sudanlı Beşir Süleyman “Burası daha iyi, bize yiyecek veriyorlar, 2 günde bir doktor geliyor” diyor. Süleyman gibi Sudan’ın Nuba Dağları’nda çiftçilik yapan 45 yaşındaki Henry John ailesini Hartum’da bırakıp, Libya’ya gitmek için insan kaçakçılarına 5 bin TL ödemiş. Sahra çölünde13 saat yürüyerek kıyıya varmış ve 300 göçmenin bindirildiği, ayağa kalkanın dayak yediği tekneyle İtalya’ya ulaşmış. Oradan Fransa’ya geçmiş. Beşir de Henry de Britanya’ya gitmek istiyor, ne iş olsa yaparız diyor. Baharla birlikte Akdeniz’de göç trafiği artıyor. İtalyan sahil güvenliği, bu haftasonu 4 bin 800’den fazla insanı Libya kıyılarında teknelerden kurtardıklarını ve Lampedusa’ya götürdüklerini, 10 kişiyi suda ölü bulduklarını duyurdu. İtalyan İçişleri, bu yıl göçmenlerin sayısının geçen yıla göre 30 bin artarak 200 bine ulaşacağı öngörüsünde bulunuyor. Sen Nehri kıyısındaki göçmen kampı büyüyor. Kamptakilere her hafta gıda ve tıbbi yardım ulaştırılıyor. 4800 insan kurtarıldı Nusra’nın korkunç işkenceleri usra Cephesi’nin kaçırıp işkence ettiği Halepli aktivist Muhammed Oun, yaşadıklarını Independent gazetesine anlattı. Oun, Halep’i ele geçiren radikal İslamcılara karşı nisanın ilk haftası protesto düzenlediklerini ama gösterinin kılıçlar sallayıp bayrakları yırtan militanlarca dağıtıldığını söyledi. Demokrasi yanlısı grubu olayı şeriat mahkemesine şikâyet etmek için kendisini sözcü seçince başına gel KONGO N İslamcılara karşı peçe yasağı Orta Afrika ülkesi Kongo, aşırılıkçı İslamcı saldırılara karşı tedbir olarak yüzü tamamen örten peçeleri yasakladı. İslam Yüksek Konseyi başkanı Cibril Bopaka, ülkedeki yaklaşık 80 bin Müslümanın yasağı olumlu karşıladığını, göçmenlerin polise kaydolmasını teşvik için camilerde gecelemelerinin engelleneceğini açıkladı. 4.6 milyon nüfuslu ülkedeki Müslümanların çoğu göçmen işçi. medik kalmadı. Mahkeme çıkışında maskeli 3 adam tarafından kaçırılıp sorgulanan Oun’un “kâfir” olduğuna hükmedilince işkence başladı. Merdivenlerden yuvarlanan, elektrik kablosuyla kırbaçlanan, bayılana kadar dövülen Oun, Halep’te tekrar mahkemeye çıkarıldı. Militanlar iş kence hikayelerini uydurduğunu savununca gömleğini kaldırıp izlerini gösteren Oun, “İyi bir hâkimdi, derhal bırakılmamı emretti. Demek hâlâ aşırılıkçılara karşı koyan insanlar var” dedi. Oun, şimdi Türkiye’de ama Halep’e dönüp savaşmak istiyor. Independent’a göre hikayesi, “Suriye devriminin çocuklarını yediğinin korkunç bir örneği.” Camp David ral Salman 79 yaşında, Alzheimer dahil ciddi sağlık sorunları var. Batılı yorumculara bakılırsa zaten değişiklik bekleniyordu ama bu kadar çabuk değil. Kral Salman’ın tahttaki 4. ayında bu işe girişmesinin sebebi Ortadoğu’daki konjonktür ve ABD’de 2016 sonrasına K Öte yandan UNESCO, bu yıl basın özgürlüğü ödülünü 3 yıldır Suriye yönetimi hapishanelerinde tutulan gazeteci ve aktivist Mazen Derviş’e verdi. Derviş, “terör eylemlerini teşvik” ithamıyla Şubat 2012’de 2 meslektaşıyla gözaltına alınmıştı. Basın ödülü Derviş’e Tutkulu liderlik alman’ın selefi Abdullah temkinli, salt İran değil sandıkçı İhvan’a alerjikti. Tutkulu Salman ve oğlu içinse Sünni blokun liderlik hamlesi uğruna harcanacak çok S C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle