18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 4 Mayıs 2015 EDITÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: YALÇIN ERZAN haber 11 Aydın Doğan: Bana vergi haklıdır dedirtemezsiniz ağımsız Gazetecilik Platformu P24, işsiz bırakılan gazetecilerin ve medyaya yapılan baskıların anlatıldığı “Persona Non Grata” adlı bir belgesel hazırladı. Tuluhan Tekelioğlu’nun hazırladığı belgeselde görüşlerine yer verilen Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Gezi olayları sırasında CNN Türk’te “Penguen” belgeseli gösterilmesini “O tamamen bir şapşallık. Yani bir kasıt falan değil” sözleriyle değerlendirdi. Aydın Doğan, Doğan Holding’e kesilen vergi cezasıyla ilgili olarak da “Bana vergiyi hiçbir şart altında haklıdır dedirtemezsiniz” dedi. Belgeselin yönetmeni Tuluhan Tekelioğlu ise belgeselin gazetecilere bir çağrı olduğunu vurguladı. Tekelioğlu ““Benden olmayan bertaraf olsun” zihniyeti ile işsiz bırakılan gazetecilerin sayısı bine yaklaştı. Bu bir kıyımdır. Ancak bu kıyımda biz gazetecilerin de payı var. Dayanışma sağlayamadık aramızda. Bu daşanışmayı aramızda sağlamak için geç değil” diye konuştu. İlk gösterimi, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü etkinlikleri kapsamında dün İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleştirilen belgeselde görüşlerine yer verilen gazeteciler şöyle: Hürriyet’in patronu Aydın Doğan, işsiz bırakılan gazetecilerin belgeselinde CNN Türk’ün Gezi Direnişi sırasında penguen belgeseli yayınlamasını ve kesilen vergi cezasını değerlendirdi İflasın fotoğrafları ktidarın her alanda iflas ettiğini ortaya koyan bir haftayı geride bıraktık. Yargı deyince akla, mahkemeler arası düello geliyor... Ekonomide, nisanda alınan yeni bir kararla yurtdışından gelecek paraya hiçbir sorgu sualin olmayacağı ilan edildi. Her şey kayıt dışına emanet... Barış sürecinin tarafları birbirine girmiş durumda... Bugün ağırlığı dışa verelim... Dış politikanın en önemli konusu Suriye. 2010 yılında iç savaşın patlamasının ardından AKP, Ortadoğu’da aradığı düşmanı buldu. Esat mutlaka gitmeliydi. Dünyada da aynı koro vardı. En heveslisi bizimkilerdi. Sabah Hatay’dan girseler ikindi namazını Şam’da Emevi Camisi’nde kılarlardı. Davutoğlu,Temmuz 2012’de Dışişleri Bakanlığı günlerinde, Esad’ın haftaları kaldı demişti. Dünya baktı ki Esad gitmiyor, daha önemlisi yerine kimin geleceği belli değil. Hemen yeni duruma göre düzen aldı. Zaten dış politika ülkelerin kendi çıkarlarını her şeyin önünde tutma yöntemi değil mi? Sistemi rayına oturmuş ülkelerde evet. Bizde ise dış politika hükümet çıkarlarına göre biçimleniyor. Suriye’deki iç savaşın sonucu olarak Türkiye’ye sığınan 2 milyonu aşkın Suriyeli gündeme gelince insanlığı anımsayan iktidar, “Ne yani onca insanı zalimin insafına mı bırakacaktık” diyor. Suriye’den 45 gündür yeni bir kıyım dalgasına dair haberler geliyor. Yüzlerce Alevinin toplu halde öldürüldüğüne ilişkin görüntüler var. Kıyım Türkiye’de onlarca ilde protesto edildi. Bir beklentimiz yok ama hükümete sormak gerekmez mi; Suriye’deki Alevileri kimin insafına bırakmış oldunuz? Hatta şu soru da güncelliğini koruyor: Kıyımı yapanları kim silahlandırdı? HHH Bir başka iflas Mısır, Kıbrıs hattında… Geçen hafta Akdeniz’in doğu yakasındaki zenginliklerin yerüstüne nasıl çıkarılacağı sorusu etrafında bir araya gelen Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır ilke anlaşmasına vardı; birlikte hareket edecekler. Kıbrıs Türkiye’ye 75 mil, Yunanistan’a 900, Mısır’a 400. Onlar kendi aralarında anlaşıp yol alıyor; biz ne yapıyoruz? Biz de boş durmuyoruz canım... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilişkimizi düzeltmeye çalışıyoruz! Mısır’dan gelen haberler bununla sınırlı değil. Suriye ile tüm ilişkilerimizin sıfırlanmasının ardından Ortadoğu ile ticaretimizi İskenderiye Limanı üzerinden sürdürmeye çalışıyorduk. Mısır bu kapıyı da kapattı. HHH İç kargaşalar nedeniyle çok öne çıkmıyor ama, AKP’nin en başarısız olduğu alan dış politika. Çevremizdeki ülkelerle sorunlarımız bir yana, uluslararası kurumlarla ilişkilerimizde de geriliyoruz. Bir zamanlar AB vardı... Açılımı unutulmuş olabilir; Avrupa Birliği. Hükümet AB’den sorumlu bakanlığa özel bir önem veriyor. Daha önce Egemen Bağış’tı. AKP ona ne bağışladıysa yetmedi. Sonunda bağışlayıp kenara koydular. Muhtemelen AB, herhalde daha olumsuzu gelmez demişti. Ama sonraki AB bakanı sağ olsun adıyla da soyadıyla da her şeyi ifade ediyor. AB ile ilişkileri ‘boz’ ve ‘kır’ mantığıyla götüren hükümetin 13 yılda geldiği nokta şu: AB’ye girme hedefinden birbirimize girmeye... B Gazeteciler ‘Ömrümüzün yarısı mahkemelerde geçiyor’ baskıyı Can Dündar (Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni): Bugün 26 Şubat. Cumhurbaşkanımızın yaş günü. Kendine özgü bir yaş kutlaması yapıyor. Kendisine hakaret ettiğini iddia ettiği gazetecilerin yargılaması var bugün. İki dizi yaptım. Birisi 17 Aralık’ta ne yaşandığını anlatan bir diziydi. Onun savcısıyla konuştum. Onunla ilgili soruşturma başlattılar. Savcıyla konuştuğum için. Orada ifade vereceğim. Öbürü de 25 Aralık yolsuzluk operasyonuyla ilgili polis fezlekelerini yayımlamıştım. Orada da hakaret ve gizliliği ihlalden dolayı İ anlattı Ahmet Şık (375 gün tutuklu kaldı): Haberlerimizin giderek daha fazla sansürlenmesine itiraz ettiğim için, birebir sansürle boğuşmak zorunda kaldığım için ve bu sendikal faaliyetlerde bulunmak nedeniyle beni sadece işten değil, sektörden attılar. Mesele insanların kendi mesleğine, kendi özgürlüğüne ve meslek ahlakına sahip çıkmamasıyla ilgili bir sorun var. İşten değil sektörden attılar Aydın Doğan (Doğan Holding Onursal Başkanı): (Gezi olayları sırasında CNN Türk’te penguen belgeseli gösterilmesini değerlendiriyor) O tamamen bir şapşallık. Yani bir kasıt falan değil. Gece 12’den sonra yahut gece yarısından sonra tam saati bilmiyorum, otomatiğe bağlıyorlar. Geceye bir kişi kalıyor. Ötekiler programı otomatiğe bağlamış gitmişler. Sabahleyin benim en küçük kızım holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan da geldi “Ne yapıyorsunuz siz” dedi, “Ne yapıyoruz” dedim. “Belgesel yayınlıyorsunuz” dedi. Ondan sonra, erken saatte bunu söyledi. Biz oradan fark ettik. Meslek kazası olmuştur. Hiçbir kasıt yoktur. Hükümet bunu o dönemde kasten yaptılar dediler. Hayır biz öyle şeyde değil, tamamen mesleki bir hatadır... (Doğan Holding’e kesilen vergi cezasını değerlendirirken)Vergiyi hiçbir şart altında bana haklıdır dedirtemezsiniz ama vergiyi de daha fazla konuşmak istemiyorum.” Yayını otomatiğe bağlayıp gitmişler dava açıldı. 9 yıla kadar hapsim isteniyor. Aslında sadece benimle ilgili değil. Son üç ayda 80 kişi Erdoğan’ a hakaretten suçlanmış, davalar açılmış. Ciddi bir, her eleştiriyi hakaret sayan bir cumhurbaşkanımız var. Dolayısıyla bizim ömrümüzün yarısı mahkemelerde geçmeye başladı. Sibel Oral: ‘Akşam Gazetesi Yayın Koordinatörü yanıma geldi. Konuşalım dedi. Attığım tweetler nedeniyle yönetimin rahatsız olduğunu, işime son verdiklerini söyledi.’ Sevim Gözay: ‘Gezi patladı, ikinci ay işsiz kaldım’ Rıdvan Akar: ‘Bunları yaşıyorsak, biraz da müstahak olduğumuz içindir. Gezi’ye katılanları gazetede yöneticiler terörist diye niteledi. Yekta Kılıç: ‘Gazetecilik yapamaz oldum, Urfa’da çobanlık yapıyorum’ ‘Kimse birbirine sahip çıkamadı, yoksa kıyım büyümezdi.’ ‘Gazeteciler örgütsüzlükten kaybetti. Bir arada değiliz. Hasan Cemal: İşimi, Erdoğan’la gazetecilik anlayışımız uyuşmadığı için kaybettim. Bekir Coşkun: Her odada maliye müfettişi vardı. Aydın Doğan şununla burun buruna geldi: Ya biz seni hapse atacağız ve bütün mal varlığın elinden gidecek ya da şu iki tane zibidiyi at. Doğan Ertuğrul: Ayşenur Aslan (TV yapımcısı): Biri “O Uludere kullanılmayacak demedik mi biz sana” diye bağırıyor. CNN Türk’ün Genel Yayın Yönetmeni. Hiçbir patron bana bir gazeteciye şunu yap ya da bunu yapma diyemez. Fatih Altaylı (Köşe yazarı): “Gazetenin işte 27. sayfasının en dibinde yer alan bir haberle ilgili olarak ya da TV’deki altyazıyla ilgili olarak “Beyefendi bundan çok rahatsız oldu, beyefendi buna çok sinirlendi, beyefendi buna çok bozuldu, beyefendi bunu okudu çok bilmem ne oldu” diye söyleyince benim içimden şöyle geçti, bunu söyledim de: ‘Ya kardeşim Başbakan bununla mı uğraşıyor? Herhalde sen dedim kraldan önce kralcılık yaparak onlar adına konuşuyorsun.” Uludere yok demedik mi Tuğçe Tatari: Mustafa Kuleli: Uluç Özcü / Foto muhabiri: “Balmumcu’da Sabah gazetesi önüne 1617 kişilik bir kadın grubu geldi. Ellerinde dövizler vardı. Ben de o sırada binanın önünde sigara içiyordum arkadaşlarla. Makara kukara yapıyorduk. O 16 kadın içerisinden bir tanesi benim arkadaşım çıktı. Öpüştük. Bu konuşmadan birkaç saat sonra insan kaynaklarından çağırdılar ve iş akdime son verdiler.” Gösterici tanıdık çıktı, attılar Özgürlük yürüyüşü Fotoğraf: CAN EROK Yalçın Akdoğan komiserlerin başı Derya Sazak / Eski MilliyetYurt gazeteleri genel yayın yönetmeni: Gazeteleri hükümet komiserleri yönetiyor. Ve bu komiserlik sisteminin başındaki kişi de Yalçın Akdoğan’dır. İkinci isim; sonradan görevden aldılar; Hüseyin Çelik’tir. Piramitin üzerinde de Recep Tayyip Erdoğan vardır. Fatih Yağmur (Gazeteci): 14 Ağustos günü gazeteye işten atılmam için uyarı geldiğini öğrendim. MİT Müsteşarı Hakan Fidan Erdoğan’a, başbakanlığı döneminde şahsımla ilgili brifing verdiği, polislere hizmet ettiğimi söylemiş. Radikal’de yayımlanan haberlerim yine mahkeme kararıyla geçmişe dönük siteden sildirildi. Açtığımız site kapatıldı.” İşten atıldım sitemiz kapatıldı ALİ AÇAR Kızımla sarılıp ağladık Murat Aksoy (Köşe yazarı): Kızım o zaman 7 yaşındaydı. ‘Baba seni işten mi attılar’ dedi. Ben de ‘Nereden biliyorsun?’ dedim, ‘Annemle biraz konuştuk’ dedi. ‘Doğruları yazdıysan sorun yok’ dedi. Ve birbirimize sarılıp ağladık.” azetecilere Özgürlük Platformu, G9 Gazetecilik Platformu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Basınİş Sendikası’nın da aralarında olduğu çok sayıda meslek örgütü 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü kapsamında Tünel’den Galatasaray Meydanı’na yürüyerek “Tutuklu Gazete”nin 4. sayısını dağıttı. Gazetecilik mesleğinin demokrasinin garantisi olduğuna G dikkat çekilen yürüyüşte, başta gazeteciler olmak üzere toplumun tüm kesimlerine ‘gazeteciliğe sahip çıkılması’ çağrısı yapıldı. Galatasaray Meydanı’nda basın açıklamasını okuyan Doğan Tılıç, tutuklu gazeteciler nedeniyle yıllardır Türkiyeli gazetecilerin Dünya Basın Özgürlüğü’nü kutlayamadığını söyledi. Özgürlüğün gazetecinin oksijeni, gazeteciliğinde demokrasinin garantisi olduğunu belirten Tılıç, “Karikatür çizip cumhurbaşkanına hakaretten, haber yazanın hal kı kışkırtmaktan, belgesel çekenin terör propagandası yapmaktan suçlandığı bir ülke olarak basın özgürlüğü sıralamasında 154. sıradayız. Halen içeride 21 tutuklu gazeteci arkadaşımız bulunurken yüzlerce gazeteci aleyhine açılmış binlerce dava varken dünyanın en özgür basını olduğumuzu söyleyeyerek adeta dalga geçen bir iktidara sahibiz” dedi. Soru sorma mesleği olan gazeteciliğin iktidarın hoşuna gitmeyen soruları sormayan bir hale getirilmek istendiğini ve buna karşı da akreditasyon uygulamasının yapıldığını söyleyen Doğan Tılıç, “Akreditasyon uygulamasıyla muhalif gazetecilerin halka haber ulaştırma hakkı engelleniyor” dedi. l İSTANBUL Özgür basın yoksa nefes alınmaz asın Konseyi, 3 Mayıs Basın ÖzgürlüB ğü nedeniyle bir açıklama yaptı ve “Bu anlamlı günü Türkiye’nin ifade özgürlüğü ile halkın haber alma hakkının tam olmadığı bir iklimde yaşıyoruz. Türk medyası, dünya raporlarının da saptadığı gibi, özgür değil” dedi. Açıklamada şöyle denildi: “Kartopu oynadığı için öldürülen gazetecinin, işsiz kalan yüzlerce basın emekçisinin, açılan davaların, yüklü para cezalarının, yasakların, 1 Mayıs’ta hedef alınan gazetecilerin, sansür ve otosansürün gölgesindeki bir ülkede, özgür basından söz edilemeyeceğini artık anlamak zorundayız. Muhabirlerin görev kartlarının iptal edilmesini, gazeteci ayrımcılığını, MİT’e sınırsız yetkiler verilmesini, RTÜK’ün kanallara ceza yağdırmasını, Twitter’ın kapatılmasını olağanmış gibi algılamıyoruz. Özetle, kapkara bir yılın başlarındayız. Basında özgürlüğün,yaşam hakkının, emeğe saygının olmadığı iklimlerde nefes almak zordur!” Basın Konseyi: C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle