23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 29 Mayıs 2015 yorum TASARIM: TÜLES HASDEMİR 24 ar c A n e g z Ö Kavşak NYT Sultan Savaşı! ichard Nikson, görevinden istifa etmek zorunda kalan tek ABD “başkanı” olmuştu. Vaşington’da Demokrat Parti’nin Vatergate binasındaki genel merkezine gizlice aramaya gönderdiği 5 kişi yakalanmıştı. Vaşington Post gazetesinin dünyaya duyurduğu olaya Kongre el koydu. Nikson, önce inkâr ettiyse de teyp kayıtlarını Kongre’ye vermek zorunda kaldı. Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu, Temmuz 1974’te, Nikson’un yargılanmasına karar verdi. Kendi partisinin de yargılamaya katıldığını algılayınca 8 Ağustos’ta istifa etmek zorunda kaldı. Vaşington Post ile Nev York Times gazeteleri birbirleriyle yarışırcasına “başkan” aleyhindeki kanıtları okurlarına dürüstlük içinde duyurmuşlardı! Bu gazetelerden Nev York Times (NYT) ile Sultan arasında garip bir savaş gözleniyor! 15 Eylül 2014 NYT… An R 7 Şubat Cumhuriyet… Sultan’dan yanıt: “Ya sen hoca mısın yoksa banka patronu musun? Hale bak. Sırtını nereye dayıyor? İşte o malum Nev York Times gazetesine. Acaba bu gazetenin patronları kim? Acaba burada nasıl yazdırıyorlar? Hesap başka hesap.. Bilesiniz ki içeriden ve dışarıdan güçlü Türkiye istenmiyor ve bunun için her taraf ayağa kalkmış durumda!” 13 Mart NYT… “Türkiye, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nden (KAAÖ) uzaklaşıyor” başlıklı başyazısında, Sultan’ın IŞİD ile mücadele yerine Beşşar Esad’ı karşısına alışını irdeledi. 2 Nisan NYT… Ergenekon davasında 236 kişinin salıverilmesi ile ilgili başyazısında “Erdoğan ve kökleri İslamda olan AKP’nin yönetimini sağlamlaştırmada önemli rol oynayan uydurma davalara son veriliyor” denildi. 22 Mayıs NYT… Sultan’ın Hürriyet gazetesine tepkisine andık güvenliği, seçim hileleri bir kez daha gündemde. AKP iktidarıyla birlikte, seçimlerin güvenliğiyle ilgili yasa değişiklikleri, oy sayımı ve bilgisayar sonuçlarına ilişkin düzenlemeler, kuşku ve kaygı yarattı. Nasıl yaratmasın? AKP, 2003 ve 2008 yıllarındaki yasa değişikliğiyle seçimlerde yazılım altyapısı olarak SEÇSİS’i uygulamaya koydu. Seçmen kayıtlarının tutulmasında İçişleri Bakanlığı’nca yürütülen MERNİS, seçim sonuçlarının aktarılmasında ise Adalet Bakanlığı’nca yürütülen UYAP projesi kullanılmaya başlandı. Böylece anayasaya göre YSK tarafından yürütülmesi gereken seçim sistemi, iktidar unsurlarına devredildi. Peki, SEÇSİS ne? Türkiye Barolar Birliği Dergisi’nde seçim sistemleri ve hileleri irdeleyen Ömer Lütfi Taşcıoğlu sergiliyor. “The Network is The Computer” vizyonuyla “herkesin ve her cihazın ağa bağlandığı bir dünyayı”, yani “kontrol kulesindeki tek bir el tara S Oy vermek yeter mi?.. fından yönetilebilen dünyayı” öngören “Sun Microsystems”in projesi... Şirket finans, üretim, medya, savunma sanayii gibi birçok alanda çalışıyor. Dünyanın en büyük yatırım bankalarından JP Morgan, seçim sonuçlarının sanal ortamda aktarılmasını sağlayan bu şirkete kredi verdi. Bu arada şirketin Yunanistan seçimlerinde kazandığı ihalenin, “Bu şirketin Amerika’daki başkanlık seçimlerine hile karıştırdığı yolunda bilgiler var” gerekçesiyle iptal edildiğini anımsamakta yarar var. “Büyük Ağabey”in sistem kurduğu ülkeleri ve yurttaşlarını izlediği, gözetlediği, gerektiğinde yönlendirdiği bir gerçek. Gizli servislerin en gizli sistemlerine girebilen “gizli bir elin”, seçim sonuçlarını değiştirebileceği boş bir kuruntu olabilir mi? HHH Konu güvenlikse anımsayalım. ABD Dışişleri’ne ait 250 bin belgelik, bütün ülkeleri altüst eden, tarihin en büyük istihbarat sızıntısı WikiLeaks dokümanları, bilgisayar sistemine girilerek elde edildi. CIA ve eski Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) çalışanı Edward Joseph Snowden’in küresel izleme aletlerinin verilerini ele geçirdiğini ve sızdırdığını, ABD ve Avrupa telefon datalarına eriştiğini, iki yıl önce bu belgelerin yüzde birinin gazetelerde yayımlandığını da hesaba katmalı. Almanya’da Anayasa Mahkemesi’nin seçimlerde oy sa KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Nev York Times ve AkSaray kara Hacıbayram’dan,“Irak ve Şam İslam Devleti’ne (IŞİD)” 100’e yakın kişinin katıldığını yazdı. 16 Eylül Cumhuriyet… Erdoğan’dan Nev York Times’a “Edepsiz, alçak, adi…” 1 Kasım NYT… Sultan’ın AKSarayı’nın fotoğrafı gazetede olağanüstü boyutta kullanıldı. 19 Aralık NYT… Gazetenin “Türkiye’de paranoyaya iniş” başlıklı başyazısında 14 Aralık olayındaki tutuklamalarda Sultan eleştirildi. 3 Şubat 2015 NYT… Gazete, Fethullah Gülen’in “Türkiye’de demokrasi erozyonda” başlıklı makalesini yayımladı. Gülen “Ben dahil birçok hizmet üyesi, bir dönem iktidar partisinin politikalarını destekledi. O dönemdeki desteğimiz ilkelere dayanıyordu. Tıpkı bugünkü eleştirilerimiz gibi…” diye yazdı. ilişkin “Türkiye üzerinde karanlık bulutlar” başlıklı yazısında “Erdoğan’ın uzun süredir basını sindirmesine, bu hafta Hürriyet gazetesi yöneticilerine ceza davaları açtırması da eklendiği” bildirildi. 26 Mayıs Cumhuriyet… Sultan, “Sen bir gazetesin haddini bileceksin” sözleri ile Hürriyet yazısından dolayı NYT’ye çattı. 28 Mayıs Cumhuriyet… NYT’nin Pulitzer Ödüllü eski Türkiye Temsilcisi Stephen Kinzer, Zeugma mozaikleri bulunduğunda, bunların korunması için önemli bir kampanya başlatmış, bir Amerikan vakfının maddi katkısı ile uluslararası kurtarmayı sağlamıştı. Bu nedenle AKP’li Gaziantep Belediyesi kendisine “onursal hemşerilik beratı” verecekti. Gaziantep’e davet edildi. Tören düzenlendi. Sultan’ın talimatıyla berat son dakikada iptal edildi! ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] yımı ve hesaplarını bilgisayar değil de klasik yöntemlerle yapılması gerektiği kararını da bunların üstüne koymalı ve düşünmeli. HHH CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Elektrikler kesilirse sandıkların üstüne oturun” diyor! CHP’li Sezgin Tanrıkulu, 7 Haziran 2015 seçimlerinde, hilelerin bilgisayarlar ve ağ sistemlerine müdahale şeklinde olacağını söylüyor. Büyük hilelerin il ve ilçe seçim kurullarında sandıklardan gelecek sayım sonuçlarının YSK sistemine kaydı sırasında yaşanacağını, oyların AKP’ye yazılacağını iddia ediyor, bu konuda soru önergesi veriyor. CHP Bilgi ve İletişim Teknolojileri Merkezi’nin 20072015 Türkiye nüfus ve seçmen sayılarının analizi raporuna göre, 2007 yılından itibaren seçimler temiz, adil ve güven içinde yapılmıyor. Erdal Aksünger, yönettiği merkezin, kesinleşmiş 5 seçim hilesini saptadığını söylüyor. HHH Bu arada sandıkların açılmasından bir iki saat sonra “dünyada görülmeyen olağanüstü bir hızla” sonuçların açıklanmasına ne demeli? Hile yapıldığını ortaya koyan bazı yargı kararlarını, yurtdışı oylarının sayımı konusunda kaygı yaratan düzenlemeleri de anımsayalım. Sonuç olarak geçen seçimlerdeki elektrik kesintilerini bile trafoya giren kedilere bağlayan, geçen ay ülke çapındaki kesintiyi doğru dürüst açıklayamayan bir iktidar var toplumun karşısında. Son dönemde toplumu ayrıştıran, bölen, despotik anlayışı, seçim kurullarının oluşumunu, vali, hâkim ve bürokratların iktidar yanlısı tutumunu, oturduğu koltukta yanlı olmayı göze almış bir cumhurbaşkanının AKP lehine meydanlara çıkmasını da hesaba katarsanız kuşku duymak, gerçekçi bir yaklaşım. HHH Peki, ne yapmalı? Sorunun çözümüne yönelik tam bir güvence sağlanabilir mi? “Oylara sahip çıkmak” bu karmaşada yine de belli bir çözüm olabilir mi? Önemli girişimler var. Partiler bu kez biraz daha hassas. CHP, öncekilerden farklı olarak bu kez kendi bilgisayar altyapısını kurdu. Sivil bir girişim olarak “Oy ve Ötesi”, “Türkiye’nin Oyları” gibi örgütlenmelere gidildi. Oy ve Ötesi oluşumu, “Benim bir oyum var, ne yapabilirim ki?” sözlerinin, “Oyumu verdim, görevimi yaptım” yaklaşımının yetmediğini belirtiyor. Duyarlı yurttaşları http:// sandik.oyveotesi.org/users/sign up adresinde görev almaya çağırıyor. Bir şey yapmalı, seyirci kalmaktan iyidir... SÜPER LOTO Faşist dikta başkanlığı apılacak genel seçime bir hafta kala, anayasaya göre “tarafsız” olması gereken Cumhurbaşkanı, “Tarafsız olan bertaraf olur!” söylemine uygun bir tutumla (!), partisi “AKP” için yaptığı propaganda çalışmalarını sıklaştırdı; öteki partilere! “Savulun! Bu meydan benim, şu meydan benim, o da benim!” diyerek ülkede bir “meydan savaşı” başlattı. “AKP” dışındaki partilere “meydan” okuduğu bu alanlarda: “Ey halkım! Başınıza ‘Başkan’ olmak istiyorum!” diye haykırıyor, başkanlık sistemini uygun bulmayanlara dönüyor: “‘Türk Tipi’ başkanlık istiyorum ya!” diye bağırıyor... Kuşkusuz bu “bağırış çağırış”ın: “Benim isteğime uygun bir ‘başkanlık’, dolaysiyle isteğime uygun bir ‘rejim’ istiyorum!” demek olduğu açıkça sırıtıyorsa da, hakkını vermek gerekir (!); çünkü, bilindiği gibi, tarihteki bütün dikta rejimlerinin, bunları yaratanların kişiliğine özgü yanları ve özgün adları olduğu belirtilir. “20. yy”dakilerin adları “Faşizm” ve “Nazizm”di, başkanlarına da “Duce”, “Führer” denildiği henüz unutulmamıştır; bu durumda “Erdoğan”ın istediği rejime “Tayyibizm” denilebilir ki, zaten çoktandır yürürlükte; “başkan” adı olarak “Sultan” denmesi de pek uygun düşer ama bu da uzun süredir kullanımda, ara sıra “Padişah”la yer değiştirse de... Şimdi izninizle yine bir ayraç açıp, bu dikta rejimlerinin kimi özelliklerinden söz ederek, “Tayyibizm”deki karşılıklarını paylaşalım diyorum. “Faşizm”in önderi “Mussolini” sivil bir darbeyle “Duce” olmuştu; İtalya’nın “tek” egemeniydi. (1922) Oysa “Hitler” halkın seçtiği bir “Führer”di, dolaysiyle “Nazizm” demokratik bir yoldan iktidara gelmişti. (1993) Ama “Hit 11, 14, 19, 30, 32 ve 45 6 BİLEN: 1 milyon 73 bin 862 TL (Devretti) 5 BİLEN: 4 bin 229’ar TL 4 BİLEN: 92.30’ar TL 3 BİLEN: 7.70’şer TL Y Gerçek Gordion Neresi? alı günkü yazımda “Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı’ndan” söz ederken bir kazı alanı çalışmasının eleştirilmesine değinmiştim. Bilinçaltıma işlemiş bir olgudan dolayı höyüğün adını Hacımusalar yerine Hacıtuğrul yazmışım. Çünkü Hacıtuğrul Anadolu’nun bilinen tarihi S Hacıtuğrul Höyük ni değiştirecek nitelikte görkemli bir höyük… Külhöyük ya da Yenidoğan da denilen bu höyük Ankara’ya 60, Gordion’a 22 km uzaklıktadır. Ankara’dan sonra Polatlı’ya 25 km kala karayolundan sağınıza baktığınızda bu görkemli tarihsel mirası görebilirsiniz. 650 m boyunda, 600 m eninde 25 m yüksekliğindeki höyük Gordion’un iki katı büyüklüktedir. Müzeler Genel Müdür Yardımcısı, arkeolog, rahmetli Burhan Tezcan, Hacıtuğrul’u 197279 yılları arasında kazarken bir kaç kez beni gezdirdiğinde büyülenmiştim. Tezcan, “esas Gordion’un burası olduğunu” şöyle anlatmıştı: “İskender, kışı ‘Gordion denilen’ yerde değil, burada geçirmiştir. Sakarya Nehri sıkça taştığından ‘Gordion denilen’ yerin çevresi bataklıktır. İskender, büyük ordusuyla orada değil, burada kalmıştır. Kaldı ki doğu fethi için ikmalini ancak Hacıtuğrul çevresindeki tarım alanlarından yapabilirdi. Ünlü Kral Yolu da Hacıtuğrul’dan geçerdi…” Gordion kazılarına da katılmış olan Tezcan, Friglerin, Anadolu’da Perslerin, Lidlerin izlerini ortaya çıkarmış, aşağılara inildikçe Hititlerin de boy göstereceğine inanırdı. 198991 yılları arasında Anadolu Medeniyetleri Müzesi de burada çalışmış, sonra Japonlar başvurmuş, arkası gelmemişti. Burada “bilimsel” kazı yapacak arkeoloğun ünleneceğine inanıyorum! Kaldı ki az bir emekle yenilenecek bir kazıevi de hazır! Ama tabii definecilerden bir şeyler kalmışsa! ler” de Almanya’nın “tek” egemeni oldu. Bu “tek kişi egemenliği” dolaysiyle “erk tekelciliği” (totaliterlik) bütün faşist diktaların genel özelliği olduğuna göre, bu tutum “Tayyibizm”de de, “Ben her şeyim!” der gibi “Ben ‘Cumhur’un başkanıyım!” haykırmalarıyla, “Sultan” tarafından alanlarda ortaya konuyor. “Nazizm”de de öyle, “Führer her şey, birey hiçbir şeydi”. Almanya’da Führer’in istenci (iradesi) “yasa” niteliğindeydi ve Hitler “sorumsuzdu”... “Tayyibizm”in “Sultan”ı sorumlu mu? İtalya’da da “Faşizm” demek “Mussolini” demekti ki, bunu Duce, “Faşist hükümette bütün ‘bakanlar’ ve bütün ‘müsteşarlar’ birer ‘er’dir; şeflerinin (‘Mussolini’nin) gönderdiği yere giderler, dur dediği yerde dururlar! diye belirtir. (26.5.1927) “8090” yıl sonra, “Tayyibizm” diktasının “Sultan”ı: “Benim bakanlarım, benim müsteşarlarım, benim valilerim, benim belediye başkanlarım, benim genel müdürlerim ve benim halkım...” diye alanlarda bağırarak, bu görevlileri “mal”ı gibi, halkı da “kulları”ndan oluşmuş, “ümmet”i olarak görmüyor mu? Böylece kendisine üstüörtülü bir “Kutsallık” niteliği vererek, Mussolini’yi ve Hitler’i “yaya” bırakmış olmuyor mu? Çünkü, Führer’in yalnızca “Tanrı”ya karşı bir “sorumluluk” duyduğundan söz edilir böylece kendini “Tanrı” yerine koymadığına değinilir; işte tam bu bağlamda, Osmanlı’nın, “Padişah”ı ya da “Sultan”ının, yeryüzündeki “Tanrı’nın gölgesi” olduğu görüşünü anımsamalı... Peki, “Tayyibizm”in “Sultan”ı için de böyle bir “gölge” diyebilir miyiz? Yoksa... Bilmem ki ne dersiniz? Ayrıca Osmanlı’da, cuma hut belerinde cami hocası: “Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var!” diyerek devletin başındakine seslenip bir bakıma kendisini “uyaran” bir gelenek vardı. Madem ki, bugün de devletin başında birçok konuda “padişah”ça bir tutum içinde olan bir “sultan” var, o zaman bu geleneğin başlatılıp sürdürülmesi yerinde olmaz mı? Acaba Diyanet İşleri Başkanı’na başvursak mı? Bunu düşünmemeliyiz bile, “Diyanet”in “Başkanı M. Görmez” olduğu sürece.. Evet, “faşist dikta” rejimlerine değinmeyi sürdürürsek, Mussolini’nin İtalya’da bu rejimi kökleştirmek için “Katolik” inancına derinden bağlı İtalya halkının “din” duygularını da araç olarak kullandığı bilinir. Ne var ki, ne denli kullanırsa kullansın “Tayyibizm” diktası “Sultan”ın Müslümanlığı, “din”i kullanışının ustalığına ulaşamamıştır; dahası “Duce” bugün yaşasaydı da ulaşamazdı; ne dersiniz? Hele, “Hitler” in dolaysiyle “Nazizm”in “Evlilik Kurumu”nu “sağlam nesiller yetiştirme makinesi”, buna bağlı olarak da kadını bir “kuluçka makinesi” gibi görmesini; evrensel insan hak ve özgürlüklerini kabul etmiş bir ülkenin, bu “görüş”e kapı açması düşünülebilir mi? Ne yazık ki bu soruya biz olumlu bir yanıt veremeyiz; çünkü bu “kuluçka makinesi” anlayışının, “Tayyibizm” diktası “Sultan”ının, “Üç çocuk! Üç çocuk!” çağrısıyla sürdürüldüğü bilinir. “Faşist dikta”ların öteki ortak yönlerini anmayı başka bir yazıya bırakalım ve noktayı koyalım. Yarın da “Beşiktaş”ta olalım! İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ İcra Kurulu Başkanı AKIN ATALAY Genel Yayın Yönetmeni CAN DüNDAR Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Ayşe Yıldırım Başlangıç Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Ahmet Rasim Sok. No: 14 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İstanbul 03.33 05.29 13.08 Ankara 03.25 05.17 12.53 İzmir 03.39 05.42 13.19 İkindi 17.05 16.47 17.13 Akşam 20.36 20.17 20.38 Yatsı 22.21 21.59 22.24 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle