23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 29 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK 14 1935’ten beri müze Ayasofya, Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından, MS 532 537 yılları arasında İstanbul’un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirildi. 1453 yılında İstanbul’un Osmanlı tarafından fethedilmesinde sonra camiye dönüştürüldü. Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve Ba kanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilerek 1 Şubat 1935’te müze olarak açıldı. 1936 tarihli tapu senedine göre Ayasofya “57 pafta, 57 ada, 7. parselde Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofyai Kebir Camii Şerifi” adına tapu verildi. KONUK YAZAR NEDİM GÜRSEL Siyaset ve fetih ideolojisi KP’nin iktidara gelmesinden bu yana, hatta Recep Bey’in İstanbul büyükşehir belediye başkanlığından bu yana, diyeceğim epey bir zamandır, İstanbul’un fethini coşkuyla kutluyor, beş yüz yılı aşkın süredir bizim olan bu kenti her yıl 29 Mayıs’ta yeniden fethediyoruz. Gemileri karadan yürütüyoruz reis. Mehter takımı, davul zurnası ve bitmez tükenmez ecdad aşkıyla, “ceddin deden neslin baban / pek kahraman Türk milleti ” nidalarıyla yedi tepeyi zangır zangır titretiyor. Ulubatlı Hasan bir kez daha burçlara dikiyor bayrağı. Kent üç gün boyunca yağmalanmamış, hiç kan dökülmemiş gibi, Bizanslı genç kızlar ellerinde çiçek demetleriyle Fatih’i karşılıyorlar. O da, süt beyaz atına binmiş, başında kavuk, sırtında kaftan, mutlu Bizans halkını selamlıyor, Bellini nam nakkaşın çıraklarından birinin minyatüründeki gülü koklamadan önce. A Ayasofya’da namaz için kampanya başladı Erdoğan’ın AKP’deki oy erimesinin önüne geçmek için Ayasofya’yı ibadete açacağı iddiasına Cumhurbaşkanlığı’ndan yalanlama geldi. Gözler ‘Fetih Şöleni’nde Haziran’da yapılacak milletvekilliği seçimlerinde oyları hızla eriyen AKP’ye destek için “Açılış” adı altında mitingler düzenleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yarın Yenikapı’da düzenlenecek “Fetih Şöleni”nde vereceği müjdenin Ayasofya’yı ibadete açmak olduğu iddiası son anda yalanlandı. Anadolu Gençlik Derneği söylentiler üzerine “Seccadeni Al da Gel” sloganıyla çağrı yaptı. Erdoğan’ın seçimlere kısa bir süre kala MHP ve Milli İttifak oylarını almak için Ayasofya kozunu kullanacağı belirtilirken iktidara yakın gazeteciler de köşelerinde ve sosyal medya hesapları üzerinden Erdoğan’ın Ayasofya konusunda açıklama yapacağı iddialarına benzer açıklama yaptı. Ancak Erdoğan’ın Fetih Şöleni’nde Ayasofya’nın ibadete açılacağını açıklayacağı iddiasına yalanlama geldi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanımızın gündeminde ve programında Ayasofya ile alakalı bir konu bulunmamaktadır. Ayasofya çerçevesince Cumhurbaşkanımızla ilgili ortaya atılan iddiaların tamamı gerçek dışıdır”denildi. Şiddet ve katliam 7 Yandaş yazarların gündeminde de var osyal medyada yayılan iddia üzerine Fehmi Koru, İbrahim Karagül ve Nevzat Çiçek gibi iktidara yakın gazeteciler de köşelerinde ve sosyal medya hesapları üzerinden benzer açıklamalar yaptı. Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru büyük müjdenin AKP’deki emanet oyları kaçırabileceğini belirterek, “Kantarın topu halkın elinde” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ayasofya konusunu isim vermeden değerlendiren Koru, “Her partide olduğu gibi AK Parti’de de, her seçimde biraz daha artan ödünç oylar var. Partinin siyasi çizgisine bakılmaksızın, icraatı ve temsil ettiği istikrar sebebiyle verilen oylar... 2015 genel seçimlerine sayılı günler kala Erdoğan’ın tüm dünyada ses getirecek bir sürprize imza atabileceği belirtiliyordu. Sosyal medyada yayılan ve Fehmi Koru, İbrahim Karagül ve Nevzat Çiçek gibi iktidara yakın gazetecilerin de dile getirdiği iddiaya göre Ayasofya’nın camiye çevrileceği haberi yarın Yenikapı Meydanı’nda yapı S rı doldurmada sorun yaşamayan Fazilet Partisi 1999’da 6 puan birden gerileyivermişti” dedi. Koru Karagül Çiçek AK Parti saflarında dalgalanmalara yol açar hiç kuşkusuz; ancak nasıl bir dalgalanmaya? Çekirdek taban kadroyu mutlu edecek bir ‘müjde’ ödünç oy sahiplerini kaçırabilir, mütereddit olanları da olumsuza sürükleyebilir... Kantarın topu 1989’da bu yüzden kaçmıştı; meydanla O tür oyların en fazla aktığı partidir AK Parti... O oyları verenler 7 Haziran’da da AK Parti’yi tercih edecekler mi? Soruyu sormamın sebebi, 30 Mayıs günü için planlanmış ‘Fetih Mitingi’ sırasında duyurulacağı yolunda duyumlar alınan bir ‘büyük müjde’ beklentisi... ‘Büyük müjde’ lacak “Fetih Şöleni”nde açıklanacaktı. İstanbul’un fethiyle kiliseden camiye çevrilen ve Cumhuriyet sonrası müzeye dönüştürülen Ayasofya’ya yönelik namaz hamlesiyle Erdoğan’ın, özellikle MHP ve Milli İttifak seçmeninden oy almak istediği belirtiliyordu. Erdoğan ve beraberindeki heyetin, Ayasofya’yla ilgili açıklamayı yaptıktan sonra da he Yeni Şafak ve TVNET Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül ise Twitter hesabı üzerinden “Ve Ayasofya...” diye tweet atarak iddiaları doğrular yönde açıklama yaptı. Time Turk internet sitesinde yazan Nevzat Çiçek de geçtiğimiz pazar günü yapılan “Büyük Ayasofya Yürüyüşü”nün ardından halkın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ayasofya’nın açılacağı yönünde müjde beklediğini söyledi. lu Gençlik Derneği de (AGD) “Seccadeni Al da Gel” sloganıyla çağrı yaptı. AGD’den yapılan çağrıda “Bizler dün olduğu gibi bugün de bütün gücümüzle Ayasofya için mücadelemize devam ediyoruz. 31 Mayıs Pazar günü saat 04.00’ta Ayasofya Camii’nde gerçekleştirilecek olan Fetih Namazı’na bekliyoruz” denildi. Ve Ayasofya tweeti AB’ye aday bir ülkede bu kutlamanın yeri olmadığını, fetih ideolojilerinin içinde yaşadığımız coğrafyada her zaman felakete yol açtığını bir kez daha anımsatmamın bilmem yararı ve gereği var mı? Hiçbir Avrupa ülkesinde bu tür fetih kutlamalarına tanık olmadım. Fransızlar Napolyon’un Mısır seferini, İngilizler Trafalgar zaferini, Norveç ya da İsveçliler ataları Vikinglerin yağmalarını kutlamıyorlar. Hem barış amacıyla kurulmuş bir topluluğa üye olmak isteyecek, hatta bunu “stratejik öncelik” gibi terimler kullanarak önemseyip abartacak, hem de o topluluğa üye ülkelerin halklarını bir zamanlar nasıl kılıçtan geçirdiğinizi cümle âleme ilan edeceksiniz. Her halkın ortak belleğinde “kurucu mitos” vardır. İstanbul’un fethi de bizim için öyledir ama bu tarihsel olay günümüzde coşkuyla kutlanan bir gösteriye dönüştürülmemeli. Fetih bir kurtuluş savaşı değildir çünkü, şiddet ve katliamın öteki yüzüdür. 1989 güzünde, Kosova savaşının 600’üncü yıldönümü vesilesiyle Belgrad’a davetliydim. Sırbistan Yazarlar Birliği’nin düzenlediği toplantıda beni kürsüye çağıran Akademi üyesi yazar “Şimdi kazanan tarafın görüşünü dinleyeceğiz” dedi. Ben de onlara altı yüz yıl önce kazanılmış bir zaferle övünmek için Belgrad’a gelmediğimi belirtmek gereğini duydum. Ve yenen tarafın görüşüne örnek olarak Şükrüllah bin Şehabeddin’in şu satırlarını okudum: “İki ordu birbirine erişti. Bir savaş kıldılar ki dönen felek dönmeye başlayalı böylesini görmemiştir. İki ordudan çok kişiler öldü. Gövdeler üst üste yığıldı. Başlar ayak altında parçalandı. Sonunda Tanrı yardımı erişti. Kâfirlerin bayrakları baş aşağı olup orduları yüz çevirdi. Bozuldular.” Bozuldular! Başkaca bir gözlem yok. Zafer naraları hiç yok. Bugün yaptığımızın tam karşıtı bir alçakgönüllülük. Atalarımızın zaferiyle Osmanlı vakanüvisleri övünmemiş, biz davul çalıp kükrüyoruz. Alçakgönüllülük men ardından özel bir programla önümüzdeki cuma namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’le birlikte Ayasofya’da kılacağı öne sürülmüştü. Seccadeli çağrı Erdoğan’ın Ayasofya’nın ibadete açılacağını ilan edeceği yönündeki beklenti oluşması ardından Anado Sıkıysa fethe gönderme Liselere Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürü Harun Tüysüz tarafından gönderilen yazıda, Erdoğan’ın da katılacağı İstanbul’un fethi programına katılım istendi ürkiye’nin çeşitli illerinde, öğrenci ve öğretmenler, AKP’nin ve Cum FİGEN hurbaşkanı Tay ATALAY yip Erdoğan’ın mitinglerine resmi yazılarla gitmeye zorlanıyor, gelmeyenlere yönelik tehdit dolu ifadeler kullanılıyor. Son olarak Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürü Harun Tüysüz imzasıyla resmi liselere yollanan yazıda, “İstanbul’un Fethi’nin 562. kutlama programı kapsamında 30 Mayıs 2015 tarihinde Yenikapı Miting Alanı’nda saat 17.30’da, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı Demokratik değerler T İstanbul’un Fethi’nin 562. yılı Fetih Şöleni programına öğrenci gruplarının katılımı” istendi. 30 Mayıs, cumartesi gününe denk geliyor. Yazıda 30 Mayıs “Fetih Şöleni Kutlama Programı’na okul müdürlüklerimizin gerekli hassasiyeti göstermelerini, katılımı azami düzeyde sağlamalarını, öğrenci katılımı yapacak okulların ekli tabloyu doldurarak araç temini için fetih562@gmail. com adresine gönderilmesi gerekmektedir” deniliyor. ‘Kanunsuz emir’ Eğitimİş Sendikası’ndan yapılan açıklamada “Söz konusu mitinglerin siyasi mitingler olduğu, burada ikti dar partisinin icraatı ve vaatlerinin aktarıldığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıkça taraf olduğunu ifade ettiği beyanları etrafında, mevcut durumun kamuoyunda ciddi tartışma konusu olduğu bilinmektedir. Ayrıca bu mitinglerde siyasi parti alametlerinin de kullanıldığı kamuoyundan takip edilmektedir. 657 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yer alan “kamu görevlilerinin tarafsızlığı” ilkesi gereği bu mitinglere katılma zorunluluğu uygulaması hukuka aykırı niteliktedir. İşaret edilen algı ortadayken idare tarafından iletilen söz konusu bu emrin, ‘kanunsuz emir’ niteliğinde olduğu açıktır.” Katılıma zorlamak suç ğitim Sen’den yapılan açıklamada da “İl, ilçe milli eğitim müdürleri ve okul müdürlerinin, iktidar partisi için seferber oldukları” öne sürüldü. Açıklamada şöyle denildi: “Öğrenci ve öğretmenleri resmi yazılar ve sözlü emirler üzerinden zorla AKP’nin ve cumhurbaşkanının mitinglerine götürülmek istenmesi açıkça suçtur ve kabul edilemez.” E Kosova yenilgisinden bir ulusal mitos yaratan Sırp milliyetçiliği bunu Yugoslavya’nın parçalanma sürecinde kullanmanın peşindeydi. Tito’nun ülkesi altı cumhuriyeti ve iki özerk bölgesiyle ayaktaydı hâlâ, ama Miloşeviç Kosova’da yaptığı ünlü konuşmasında “Nerede bir Sırp mezarı varsa orası Sırbistandır” diyerek savaşı çoktan başlatmıştı. Sonrasını biliyoruz. O kanlı savaşın doğrudan tanığı olduğum için, Saraybosna’da bizzat bomba yağmuruna tutulduğum için, bu felaketi Balkanlar’a Dönüş’te anlatmaya kalkışıp kimseye duyuramadığım için yeniden söylüyorum: İktidarın dilinden düşürmediği “ecdad mezarları” söylemi yalnızca bir palavra değil, tehlikeli bir yayılma siyasetidir. İstanbul’u her 29 Mayıs’ta yeniden fethedeceğimize, Kosova’da Sırpları nasıl bozguna uğrattığımızı dünyaya haykıracağımıza, eğer AB’ye gireceksek, bu giriş hâlâ “stratejik öncelik” taşıyorsa, sürekli olarak geçmişe değil biraz da günümüzdeki demokratik değerlere sahip çıkmalıyız. Savaş ve fetih ideolojisini değil Misaki Milli sınırları içinde bir barış söylemini benimsemeliyiz. İstanbul 1453’te değil bugün düştü. Kazanç hırsıyla parsellenip satışa çıkarıldı. Siz hâlâ mehteran gibi dura kalka, böyle nereye gidiyorsunuz? C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle