18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Çarşamba 27 Mayıs 2015 ABD Husilerle görüşüyor ‘Yemen görüşmeleri’ düzenleyen ve dün İran heyetini ağırlayan Umman’da geçen hafta Amerikalıların Şii Husilerle görüştüğü belirtildi. Suudileri kızdıran görüşme “ABDİran pazarlığının sonucuna” yoruldu. EDİTÖR: CEYDA KARAN TASARIM: BETÜL BERİŞE ‘İran IŞİD’den bin kat tehlikeli’ İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu İran’la olası nükleer anlaşmaya yeni salvo attı. Bibi “IŞİD ne kadar korkunç olursa olsun, çağımızın baş terörist devleti İran, nükleer silah temin ederse, IŞİD’den bin kez daha tehlikeli ve yıkıcı olacaktır” dedi. 17 İRAN WPost muhabirine casusluk davası Suriye ile Irak IŞİD karşıtı atağa kalktı ŞİD’e karşı hem Irak’ın en büyük eyaleti Anbar’da hem de Suriye’nin antik kenti Palmira’da operasyon başlatıldı. Suriye askerleri yoğun hava bombardımanı eşliğinde Palmira’nın 1 km batısına konuşlanırken, Irak güçleri de Ramadi’nin düşmesi sonrası Anbar’da “Lebbeyk ya Hüseyin” (Hüseyin’in emrinde) operasyonuna soyundu. Irak ordusu, polisi, Gönüllü Halk Güçleri adı altındaki Şii milisler ve Sünni aşiret milislerinin katıldığı operasyonla ilgili Şii milislerden “komuta bizde” açıklaması geldi. DIA belgeleri eye niyet neye kısmet.. Amerika’da 2016 başkanlık seçiminin Demokrat adayı Hillary Clinton’ı “vurmak” girişimi nelere kadir oldu. Muhafazakâr sivil toplum kuruluşu Judicial Watch’un Bilgilenme Yasası çerçevesinde açtığı dava sayesinde yayımlanan Pentagon belgesinden söz ediyoruz... Belge, Suriye’de başından beri rejim değişikliği için radikal İslamcılara yatırım yapan ve burnumuzun dibinde IŞİD ucubesi “hilafet” devleti yaratan Batılı güçler ile Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın stratejisini ortaya seriyor. ABD yönetimi olacakları isabetle öngörmüş, kendince faydalanmaya çalışmış. Hiç şaşırtıcı değil elbette. Yine de ABD hükümet belgesi olarak kayıtlara geçmiş oldu. Kuvvetle muhtemel ki 21. yüzyılda bölgeye radikal İslamcı tohumların kimler tarafından nasıl ekilip büyütüldüğüne dair başka belgeler göreceğiz… HHH Türkiye’de sağ olsun Hürriyet’in Washington temsilcisi arkadaşımız Tolga Tanış “TürkiyeABD ilişkilerinin seyri” vurgusuyla aktardı. (Belgenin aslı http:// www.judicialwatch.org/documentarchive/pgs287293291jwvdodandstate148122/) İki ülkede de ana akım medyada pek az ilgi gören 7 sayfalık belgeden öğrendiklerimiz şunlar: l ABD’nin Libya Büyükelçisi Chris Stevens ve üç elçilik çalışanı, 11 Eylül 2012’de Clinton’ın iddia ettiği gibi öylesine gelişen bir baskında öldürülmedi. Bu, NATO Kaddafi’yi devirdiğinde Trablus’a konan İhvancılar sayesinde rahatça faaliyet gösteren radikallerin işiydi. l ABD istihbaratı, Libya’da gasp edilen silahların Suriye’deki İslamcılara “çimento yüklü gemi” yalanıyla taşındığını tespit etti. ABD istihbaratı şunları öngördü: l Suriye’de rejim devrilmeyecek, Rusya, Çin ve İran’ın yardımıyla kıyıyı tutacak; isyanın itici güçleri cihatçı Selefiler, İhvan ve Irak’taki El Kaide’den oluşan muhalifler Batılı ülkeler, Türkiye ve Körfez’in desteğiyle Musul ve el Anbar’a komşu Haseke ve Deyr el Zor’u. l Suriye’nin doğusunda bir Selefi yönetim ortaya çıkacak. “Şii yayılmacılığı” ve Suriye rejimini tecrit gerekçesiyle bölge güçleri bunu destekleyecek. l Irak El Kaidesi, Musul ve Anbar’a geri dönecek, Irak istikrarsızlaşacak, Irak ve Suriye Sünnileri ile Körfez Arapları arasında cihat momentumu oluşacak. HHH Yani bugün ne olduysa o… “Ilımlı İslam”a yatırım yapmış Obama yönetimi, bir ucu Türkiye, bir ucu Katar’a uzanan İhvan’la ekilen tohumların farkındaydı. Dünyaya “liberal, seküler, demokratik ve Batı desteğini hak eden ılımlı” safsatasıyla sunulanlar “rejim değişikliğinin stratejik aygıtları” görülen radikallerdi. Bugün aynı şey El Kaide uzantısı El Nusra ile Ahrar el Şam’dan oluşan Fetih Ordusu’yla sürüyor. HHH Bu belgeyle birlikte hafızayı zorlarsak bölgede ılımlı seküler Türkiye’nin “değersiz leşmesini” içeren şu manzara çıkıyor: l ABD’nin Libya elçisi öldürülmeden önce Ağustos 2012’de Türkiye’yi ziyaret eden Clinton, “ne hikmetse” İhvancılar yerine “Suriye’den gelen genç aktivistlerle” görüşerek Ankara’yı gücendirmişti. l Elçilik baskını Obama’nın “ılımlı İslam” dizaynını iyice sarstı, Türkiye’de cihatçılarla pozlar veren neocon John McCain gibi isimler ve Körfez baskısına rağmen mevzuyu salt idare etmeye yöneldi. l Obama, bir yüzünü hep Suudi istihbarat şefi Prens Bender’in “radikallerle rejimi devirelim sonra diğerlerini hallederiz, Kafkasya’dakileri de dizginleriz” önerisini reddetmiş Rusya lideri Putin’e dönük tuttu. Rusya’nın bölgedeki ağırlığını gözetti. Putin hiç geri adım atmadı. l Kimyasal silah yalanıyla ABD Suriye’ye saldırtılmak istendiğinde Obama topu Kongre’ye atıp bu işten sıyrıldı. HHH Ama “deniz bitti”. Obama’nın 2 yıla yakın vakti var. Radikaller bölgeye yerleşti. Obama’nın “İhvan’ın şimdilik köşeye çekildiği sekülerlerin liderliğindeki Tunus’a en son NATO üyesi olmayan ana müttefik” statüsü vermesi, başkanlık mirası gördüğü İran’la nükleer anlaşma sonrası yeni yöneliminin işareti midir, bilmek zor. Bildiğimiz ABD’ye 9/11 olarak dönen 1980’lerdeki “haltın yenildiği”. Bir de bu işlerde bizim siyasal İslamcı heyetimizin dahlinin derinliği… IŞİD’den geri almak için Suriye ordusu Palmira’da, Irak güçleri ise Anbar’da operasyon başlattı. Iraklı Şii milisler ‘Komuta bizde’ dedi İran, ABD ile nükleer anlaşma ihtimaline karşın, Washington Post muhabiri Jason Rezaian’ı casusluktan kapalı kapılar ardında yargılamaya başladı. Devrim mahkemesinde görülen duruşmaya, 39 yaşındaki İran asıllı ABD’li Rezaian’ın gazeteci eşi Yeganeh Salihi de katıldı. 3 saatlik duruşmada casusluk, gizli bilgi toplamak, düşman hükümetle işbirliği, İran karşıtı propaganda, ABD Başkanı Barack Obama’ya mektup yazmak gibi suçlamalar okundu. 10 aydır hapisteki Rezaian hakkındaki suçlamaları “absürt” diye niteleyen Beyaz Saray, davanın açık görülmesi gerektiğini belirtip “asla yargılanmaması gereken” Rezaian’ın “derhal serbest bırakılmasını” talep etti. N I Nusra militanları Halep’te motosikletlerle gövde gösterisi yaptı. liderliğinde ve silahlı kuvvetlerle koordinasyon içinde yürütülüyor. Amaç, Selahaddin ile Anbar eyaletleri arasındaki bölgeyi kurtarıp Anbar’ı tecrit etmek” dedi. Ramadi’yi üç koldan kuşattıklarını ve operasyonun kısa zamanda biteceğini söyleyen Esadi, düşmanı şaşırtacak yeni silahlar kullandıklarını ekledi. Ardından Anbar’da kum fırtınası patlak verirken, ABD, Sünni nüfuslu eyalete yönelik operasyona Şiilere hitap eden isim verilmesini eleştirdi. Pentagon “Zaferin ancak mezhep bölünmelerinden azade birleşik Irak’la kazanılabileceği” vurgusu eşliğinde bu ismin “yardımcı olmadığını” dile getirdi. ABD Savunma Bakanı Ash Carter’ın Ramadi’nin düşmesiyle ilgili “Irak ordusunun savaşma iradesi olmadığı” açıklamasına Irak Başbakanı Haydar İbadi ve Şii milisleri yöneten İranlı komutan Kasım Süleymani’nin tepkisi üzerineyse ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden devreye girdi. Hasar telafisi için İbadi’ye telefon açan Biden, IŞİD’le savaşta Irak ordusunun muazzam fedekarlık ve cesaret gösterdiğini, ABD’nin bunun farkında olduğunu dile getirdi. IŞİD’e karşı tam destek vaat etti. İran İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmanifazli, IŞİD’in İran’ın Irak sınırına 50 km yaklaştığını, daha ilerlerse müdahale edeceklerini belirtti. İranlı bakan, komşu Pakistan ve Afganistan’da da IŞİD’in güçlendiğine dikkat çekti. RUSYA İran’a S300 teslimi bilmeceye döndü Moskova’nın Tahran’a S300 teslimatı bilmeceye döndü. Önceki gün Moskova’da Rus mevkidaşı Mikhail Bogdanov ile görüşen İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, S300 füzelerinin teslimatının yakında yapılacağını açıkladı. Dün Rus Dışişleri’nden Sergey Ryabkov, İran’a teslimat kararı aldıklarını doğrulasa da tarih belirlemediklerini söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran’ın nükleer programıyla ilgili 30 Haziran’da imzalanması planlanan anlaşmayı beklemeden, yaptırımlar nedeniyle S300 sistemlerinin teslimatını askıya alan kararı 13 Nisan’da iptal etmişti. Buna ABD’den “zamanlama uygun değil” tepkisi gelmişti. İran’ın eğitip donatıp komuta ettiği Iraklı Şii milisler, IŞİD’e karşı alınan bir dizi zaferde başrolü oynamalarına rağmen, Sünni aşiretlerle ülkelerin endişeleri doğrultusunda ABD tarafından kızağa çekilince, Ramadi düşmüştü. Bunun üzerine ABD’nin onayıyla Bağdat’ın cepheye geri çağırdığı Şii milislerin sözcülerinden, milletvekili Ahmed Esadi, TV’de “Lebbeyk ya Hüseyin operasyonu Şii milisler ‘Hüseyin’in emri’ ABD’yi gerdi Biden’dan telafi ÇİN Asya’da adacık gerilimi artıyor Çin’in Güney Çin Denizi’nde yapay adacık inşası Asya’yı ısıtıyor. ABD’nin Avustralya ile bölgede düzenlediği tatbikata Japonya da katılacağını duyurdu. Çin ada inşasını ülkenin herhangi bir yerindeki yol yapımına benzetip, kıyılarında askeri kapasitesini artıracağını duyurdu. Pekin yönetimi yeni strateji belgesinde de önceliğini “açık denizler” olarak koydu. Belgede, donanmanın önceliğinin karasularından çok açık denizlerde güvenliğin sağlanması olduğu yer aldı. Çin’in kendisine saldırılmadığı sürece saldırı düzenlemeyeceği de belirtildi. Komünist Parti gazetesi Global Times’ta “Washington’ın Pekin’in sabrını sınamaması gerektiği” yolunda haberler de dikkat çekti. Şii Suudilerden dev cenaze Suudi Arabistan’ın doğusunda, Şiilerin yaşadığı Katif bölgesinde IŞİD’in üstlendiği cami saldırısında ölenlerin cenazelerini mahşeri kalabalık kaldırdı. Geçen hafta El Kadih kasabasındaki İmam Ali Camii’ne yönelik intihar saldırısında ölen 21 Şii’nin cenaze sine yaklaşık 500 bin kişi katılırken güvenlik güçleri varlıklarını belli etmeyecek şekilde geride durdu. Ülkenin her yerinden Şiiler Katif’e aktı. Omuzlarda taşınan çiçeklerle kaplı tabutların arkasından mezar lığa yürüyen kitle “İşte buradayım ey Hüseyin” diye bağırdı. “Hükümetin mezhep ayrımcılığını bırakmasını istiyoruz, eşitlik talep ediyoruz”, “Mezhepçi kışkırtma, zaman ayarlı bombadır” yazılı pankartlar açıldı. JAPONYA Milli marş karşıtı hocalara tazminat Japonya’da eğitimde milliyetçiliğe karşı çıktıklarından milli marşı söylemeyi reddden ve bu yüzden ceza alan bir grup öğretmen için yargıdan milyonlarca dolarlık tazminat kararı çıktı. Tokyo Bölge Mahkemesi, Tokyo yerel yönetiminin 22 eski lise öğretmenine 4.5 milyo dolar tazminat ödemesine hükmetti. Öğretmenler mezuniyet törenlerinde ayağa kalkıp milli marşı okumayı reddettikleri için emeklilik yaşını geçtikten sonra da çalışmaya izin veren program uyarınca yeniden istihdam edilmediklerini belirterek mahkemeye gitmişti. Milliyetçilik karşıtı öğretmenlerle eğitim sistemi arasındaki mücadelede militarizmi öven milli marş önemli bir yer tutuyor. Obama kılığındaki Kübalı sanatçı Havana’da heyecan yarattı. Havana’dan Obama geçti! übaABD arasında yarım yüzyıl sonra ilişkileri normalleştirme adımlarının ardından ABD Başkanı Barack Obama’nın adayı ziyareti gündeme gelirken, Küba başkentindeki bir barda olayın adeta “provası” yapıldı. ABD Başkanı’na benzeyen takım elbiseli bir kişi bir bara girip Mohito siparişi verince hakiki Obama zannedildi, içeride bü K yük heyecan yaşandı. Herkes bir anda cep telefonlarıyla bu kişiyi görüntülemeye girişti. Daily Telegraph’a göre, Obama kılığına giren Kübalı sanatçı René Francisco Rodríguez’di. Haftasonunda 40 ülkeden sanatçının katılacağı bienal için Obama kılığına girmişken, deneme yapmak istemiş. Ve sadece barda değil gittiği her yerde aynı heyecanı yaratmış. ran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İranlıların ezici çoğunluğunun dünyayla barıştan yana olduğunu söyledi. Ruhani, Şehriyar kentinde yaptığı ve televizyondan yayımlanan konuşmasında, “Yüksek sesle konuşan bir azınlığa karşın büyük çoğunluk dünya ile barıştan, uzlaşıdan, yapıcı anlaşmadan yana... Dünya ile sorunlarımızı mantıkla, akılcı ve uzlaşı üzerinden çözmekte kararlıyız. Güçlü nükleer görüşme ekibimiz ülkemizin haklarını koruyarak her gün ciddi adımlar atıyor” dedi. 5+1 grubu ile İran’ın nükleer anlaşma için koyduğu son tarih 30 Haziran. Ruhani yönetiminin 2 yıldır yürüttü ‘Mantık, akıl ve uzlaşı ile sorunlarımızı çözeceğiz’ İ ğü uzlaşı süreci ruhani lider Ayetullah Ali Hamaney tarafından da onaylanırken kimi aşırı muhafazakar çevreler Batı’ya ödünler verildiği iddiasıyla tepki gösteriyor. Geçen pazar meclisin kapanış oturumunda aşırı muhafazakar vekiller, Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile yardımcısı Abbas Arakcı’yı hedef almış, yabancı uzmanların ülkedeki askeri tesisleri denetlemesine yeşil ışık yakmakla suçlamıştı. Ancak bu yönde uluslararası toplumla anlaşıldığı iddiası Hamaney tarafından reddedilmişti. Suud, idam rekorunu kırdı Suudi Arabistan, bu yılki 88. idamı infaz edip, 2014’te ulaşılan 87 idam sayısını 5 ayda geçti. Dün idam edilen 3 Suudi’den ikisinin suçu amfetamin kaçakçılığı, üçücüsünün cinayetti. İnsan hakları örgütleri idamlara isyan ederken, yargılamaların adil yapılmadığına dikkat çekti. Yeni Kral Salman’la tavan yapan idam furyasında akli dengesi bozuk bir Endonezyalı hizmetçi dahil pek çok yabancının da kafası kesildi. Ruhani. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle