18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI 8 Ocakta binde 7, şubatta yüzde 6.2, martta yüzde 14.4 düşen ihracat nisanda yüzde 9.8 geriledi. 4 aylık dışsatım 48.9 milyar dolar. hracat Nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.8 gerileyerek, 11 milyar 823 milyon dolar oldu. Yılın ilk 4 ayında toplam ihracat yüzde 8.1 gerilemey Büyükekşi, paritenin le 48 milyar 951 milyon do ihracatçıyı zorladığını vurguladı. lar olarak gerçekleşti. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) nisan ayı ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamaHerkesi hesabını iyi yapması gerektiya göre, son 12 aylık ihracat ise geçen yığini ile getiren Büyükekşi, doların değer lın aynı dönemine göre yüzde 1.6 azalakazanmasının dolarla borçlanan tüm kürak 153 milyar 66 milyon dolar oldu. resel firmalar için büyük risk haline geldiğine dikkat çekti. Piyasadaki güvende Kur etkisi 1.5 milyar dolar ciddi azalmalar ve dalgalanmalar yaşaVerileri Bayburt’ta açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatta bu yı nabileceğini söyleyen Büyükekşi’ye göre la da arzu ettikleri şekilde başlayamadık herkes hesabını buna göre yapmalı. larını belirterek, “Tüm dünyada doların Düşüş sürecek değer kazanması ve paritedeki düşüş, ihracatımıza baskı yapıyor. Geçen yılın niTİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, yüksan ayına göre yüzde 22 gerileyerek 1.08 sek kuru hiçbir zaman talep etmedikleseviyelerine inen paritenin negatif etkisi rini vurgulayarak, “Önümüzdeki birkaç ay daha ihracatta düşüş açıklayacağımızı aylık 1.5 milyar doları buldu” dedi. İstanbul’da fiyatlar arttı İstanbul’da nisanda perakende fiyatlar yüzde 1.90, toptan fiyatlar yüzde 0.83 arttı. İTO’nun hazırladığı endekse göre Toptan Eşya Fiyatları Endeksi de yıllık ortalama yüzde 11.68 artış gösterdi. Turizmin geleceği tartışıldı World Tourism Forum’da Avrupa, Amerika, Rusya, Körfez Ülkeleri ve Azerbaycan’dan katılımcılar, turizm sektörünün geleceğini masaya yatırdı. Forumda, sağlık turizmi, reklam çözümleri, online turizm gibi konular ele alındı. Cumartesi 2 Mayıs 2015 EDİTÖR: PINAR YILDIZ TASARIM: SERPİL ÜNAY Ihracat 4 aydır düşüyor Otomotiv ilk sırada Nisanda en fazla ihracatı, 1 milyar 843 milyon 349 bin dolarla otomotiv endüstrisi gerçekleştirdi. Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü 1 milyar 437 milyon 212 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alırken, bunu 1 milyar 391 milyon 142 bin dolarlık ihracatla hazır giyim ve konfeksiyon sektörü takip etti. Söz konusu dönemde, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 82.5’ini gerçekleştiren sanayi grubunda yıllık yüzde 10 düşüşle 9 milyar 756 milyon 423 bin dolarlık ihracat yapıldı. Bu dönemde, Türkiye’nin ihracatının yüzde 14.5’ini oluşturan tarım grubunda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.2’lik azalışla 1 milyar 716 milyon 230 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Toplam ihracattan yüzde 3 pay alan madencilik grubu ihracatında ise yüzde 14.9 düşüş yaşandı ve ihracat 350 milyon 928 bin dolar oldu. Türkiye’de yaklaşık 750 bin emekli 65 yaş üstünde ve çalışmak zorunda... 1 Mayıs pankartı Ahmet Hakan köşesinde hatırlattı; iyi yaptı. Beş yıl sonra tarihi bir belgeye dönüşmekle kalmayıp AKP iktidarının geçirdiği evrimi de muazzam keskinlikte özetliyor: Altında ampul logosu ve “AK Parti İl Başkanlığı” imzası bulunan pankartın üzerinde şöyle yazıyor: “Artık 1 Mayıs Hem Bayram Hem Taksim’de.” İcraatına gururla imza atan partinin yönettiği devletin polisleri; beş yıl sonra dün, bir köpeğin merhametinden korkacak durumdaydı... Resmi Gazete’nin dahi bayram yapıp “çıkmadığı” 1 Mayıs’ta, kiralık uçaklarla Taksim alanına yığılan binlerce polis, bayramı zehir etti. Aslında, polis gözaltıları sürer, insanların canı yanarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lüks Saray’ında “seçilmiş işçiler”i karşısına alıp “1 Mayıs’ta ısrar yanlış ve art niyetli” demesi ve bu sözün taşıma işçilerce alkışlanması; gelinen noktayı başka söze gerek bırakmayacak kadar berrak anlatıyordu. Yine de “Beş yıl öncesinin yüksek özgüvenine ne oldu” sorularını hâlâ samimiyetle soranlar için bir siyasi arka plan hatırlatmasında yarar olabilir. HHH Taksim’in 1 Mayıs’a açıldığı dönemi anlamak için zamanlamasına bakmak gerekiyor: 12 Eylül referandumundan birkaç ay öncesi. Beş yıl önce, iktidarın yüksek özgüveni gibi algılanan durum, gerçekte, “nihai hedef” için demokrat görünme ihtiyacının sürüyor olmasıydı. 12 Eylül generallerinin yargılanacağı “şeker”iyle tatlandırılan referandum paketi için rıza üretmek gerekiyordu. (Üretilecek bu rızanın ikna kadroları açısından da en ufak bir sıkıntı yaşandığı da söylenemez.) HHH 1 Mayıs’ın Taksim’e açıldığını müjdeleyen o pankartın hazırlandığı 2010 baharında: Henüz taşeronlaşma bu boyutlara ulaşmamıştı. Henüz “kentsel dönüşüm” zorbalığı altında insanlar yerlerinden bu kadar sürülmemiş, toprağı, ağacı, suyu böylesine katledilmemişti. İktidarın gerçek niyetleriyle, sokak arasındaki çelişki henüz bu kadar keskinleşmemişti. Henüz Gezi, iktidarın korkulu rüyasına dönüşmemiş, Taksim’de yüz binlerin dayanışma içinde toplandığı o fotoğraf daha ortaya çıkmamıştı. Henüz, 1.3 milyar TL olarak açıklanmasına karşın, bütçeye maliyeti bu rakamın birkaç kat üzerine çıkacak Saray, bırakın fiziki olarak tamamlanıp otoriter rejimin sembolüne dönüşmesini, bir fikir olarak bile gündemde değildi. Bugün 2015 baharında: Taşeronlaştırma süreci Soma katliamı ile en vahşi noktasına ulaştı. Saray inşaatı bitti. Anayasal hakları kriminalize eden, polise yargılama yetkisi veren İç Güvenlik Paketi çıktı. Demokrat görünme endişesi sona erdi. Rıza üretmek için yedek güçlere ihtiyaç kalmadı... Ne var ki, bütün bu otoriter baskıcı dönüşüm bile gerçeği değiştirmeye yetmiyor. Dün emniyet bütçesinden milyonlar harcanarak alınan bunca önlem, gaz bombası, gözaltı, dayak, baskı, merhametinden korkularak tekmelenen köpek, tek bir şeyi doğruluyor: Ne kadar muktedir olursanız olun, Taksim Meydanı’nın emekçiye ait olduğuna dair toplumsal hafızayı silemediniz. İ O düşünüyoruz. Ama eylülden itibaren bir denge bulacağız” dedi. Öte yandan, Avrupa Birliği’ndeki toparlanmaya dikkat çeken Büyükekşi, burada büyüme ile bölgede ithalat artış beklentileri arttığını kaydetti. Büyükekşi, “AB ithalatındaki artış Türkiye’nin ihracatına da olumlu katkı sağlayacak. Eurostat verilerine göre Türkiye’nin AB’ye Avro cinsi ihracatı iki ayda yüzde 12 arttı. Aynı dönemde AB’nin birlik dışı ithalatı Avro bazda yüzde 1 geriledi. Türkiye AB’ye ihracatını en fazla arttıran 4. ülke oldu” şeklinde konuştu. l Ekonomi Servisi Gümrükte para ticareti başlıyor Gümrükten serbest nakit para girişine zemin hazırlayan genelgenin kayıt dışılığı ve gizemli parayı artıracağı ve artık bavul yerine para ticaretinin başlayacağı belirtildi. PINAR YILDIZ ümrük Bakanlığı’nın Türkiye’ye gümrük giriş noktalarından hiçbir beyanda bulunmadan serbest biçimde nakit para getirilebilmesinin önünü açan yeni genelgesi “ekonomide kayıt dışılık artabilir” endişelerini beraberinde getirdi. Mal ve hizmet ihracat bedeli, transit ticarete ilişkin kazançlar, yabancı sermaye bedeli veya diğer kaynaklardan temin edilen nakdin gümrük giriş noktalarından yurda getirilmesinin serbest olduğu son genelgede yolcunun beyana zorlanamayacağı belirtildi. G tan Konukman, “Biz şu anda kamuoyunda gizemli para olarak adlandırılan bu kalemdeki rakamlarla cebelleşirken; bu değişiklikle rakamlar muazzam büyüyecektir” dedi. Konukman, mart ayında 4 milyar dolarlık bir giriş olduğunu ve onun kaynağını açıklamaları için Merkez Bankası’nı zorladıklarını söylerken; şimdi daha büyük boyutlarda para girme ihtimalinin bulunduğunun altını çizdi. 65 yaş üstü emekli bile çalışmak zorunda iyasilerin gündemine ancak seçim zamanlarında gelebilen emekliler, maaşlarıyla ay sonunu getiremiyor. Yıllarca çabalayıp emekli olan vatandaşların yaklaşık üçte biri çalışmaya devam ediyor. Çalışmak zorunda olan emeklilerin yüzde 30.4’ü 65 ve daha yukarı yaştaki emeklilerden oluşuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2013 sonuçlarına göre; Türkiye’de hanelerde ikamet eden yaklaşık 7 milyon fert emekli maaşı alıyor. Emekli olan fertlerin yüzde 82.5’ini erkekler, yüzde S 17.5’ini kadınlar oluşturdu. Emekli maaşı alanların yüzde 12.3’ünü bir okul bitirmeyenler, yüzde 61.1’ini ilkokul/ortaokul mezunları yüzde 13.9’unu lise mezunları, yüzde 12.7’sini yüksekokul ve daha üst eğitime sahip olanlar oluşturdu. Seçim öncesi manidar “Bu değişikliğin ardında doların ateşini söndürmek olabilir mi diye düşünüyorum. Dışardan nakit girişi olursa döviz fiyatları dengelenir. Ama bunun gerçekleşebilmesi için girecek paranın Merkez Bankası’nın döviz alım satım rakamlarının üzerinde olması gerekir” diyen Konukman, bunu da muhtemel görmediğini belirtti. Hayali ihracat olayları yaşandığı sırada Turgut Özal’ın “ihracat hayali ama dövizler gerçek” demecini hatırlatan Konukman, “Bu bizim siyasetçilerin çok hoşuna gider. ‘Üzümünü ye bağını sorma anlayışıdır’ aslında ve de çok sağlıklı değildir bana göre” diye konuştu. Tam da seçim öncesinde yangından mal kaçırırmış gibi böyle bir kararın alınmasını çok manidar bulduğunu ifade eden Konukman, bunun aslında kambiyo mevzuatında ciddi bir değişiklik olduğunu söyledi. Konukman son olarak genelgenin ihracatçılar, ithalatçılar, Meclis ve kamuoyu tarafından tartışılması gerektiğini savundu. Yüzde 26’sı ücretli “Terörün finansmanı”, “kara para aklama” ve “Türk parasını koruma” şüphesinde savcılığı devreden çıkaran genelgeye yönelik olarak uzmanlar endişelerini dile getirdi. Yasadaki söz konusu değişikliğin sıcak parayı artıracak olsa da kayıt dışı parayı da artıracağını düşünen ekonomist Prof. Dr. Mehmet Şişman, uygulamayı doğru bulmadığını söyledi. Ekonomide kayıt dışılığı besleyecek bir uygulama olarak gördüğü değişiklik için “devlet olarak böyle şeyler yapmamalıyız” dedi. Kayıt dışılığın artacağını savunan ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman da bundan böyle gümrüklerde bavul değil para ticaretinin yapılacağını aktardı. Ödemeler bilançosunda kayıtlarda görülmeyen giriş ve çıkışları gösteren net hata kalemini hatırla Gizemli para artacak Emekli olup çalışanların oranı yüzde 33 iken bunların yüzde 26.6’sının ücretli maaşlı, yüzde 7.6’sının yevmiyeli olarak bir işte çalıştığı, yüzde 11.5’inin işveren, yüzde 49.2’sinin kendi hesabına çalı şan ve yüzde 5.2’sinin ücretsiz aile işçisi olduğu görüldü. Bu fertlerin yüzde 39.1’i tarım, ormancılık ve balıkçılık, yüzde 15.1’i toptan ve perakende ticaret, yüzde 12’si imalat, yüzde 8.5’i ulaştırma ve depolama, yüzde 5.4’ü inşaat, yüzde 4.2’si ise konaklama ve yiyecek hizmeti sektöründe çalıştı. Diğer sektörlerde çalışan emeklilerin oranı yüzde 15.6 oldu. Emekli olan erkeklerin yüzde 40.7’sini, kadınların ise yüzde 41.5’ini 5564 yaş grubundaki fertler oluşturdu. l Ekonomi Servisi KKTC’ye 10 yılda 9 milyar ürkiye’nin 2006’dan bugüne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) güvenlik, yatırım, kredi ve teşvikleri kapsayan ödeneklerinin tutarı 9 milyar liraya yaklaştı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, KKTC’ye uygulanan ambargo ve kısıtlamalara karşın iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 20052014 arasında yüzde 60 artışla yaklaşık 1.3 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl KKTC’ye ihraç edilen ürünler arasında ilk sırayı 402 milyon dolarla mineral yakıtlar ve yağlar aldı. Bunu, 71 milyon dolarla kazan, makine ve mekanik cihazlar, 57.2 milyon dolarla plastik ve mamulleri izledi. KKTC’nin ise geçen yıl Türkiye’ye sattığı ürünlerin başında 27 milyon dolarla süt ürünleri, yumurta, bal, diğer T Yaş çay sezonu başlıyor Doğu Karadeniz’de yaş çay sezonunun açılmasıyla ÇAYKUR, özel sektördeki çay fabrikaları ve sektörle ilgili çeşitli iş kollarında yaklaşık 40 bin kişi işe başlayacak. Yaklaşık 204 bin üreticinin, araç gereçlerin temini için alışveriş yapması da esnafın yüzünü güldürüyor. Çay sezonunda yaklaşık 40 bin kişi, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’ne bağlı 47, özel firmalara ait 116 fabrika ile çay alım yerleri, nakliye işleri ve yevmiyeyle sektöre bağlı diğer iş kollarında çalışacak. ÇAYKUR’un, İŞKUR üzerinden çalışmalarını tamamlamasıyla gelecek ay kurayla belirlenecek 3 bin 500 yeni işçi göreve başlayacak. Doğu Karadeniz’de geçen yıl yaş çay alım sezonunda, 1 milyon 270 bin ton yaş çay üretimi gerçekleşmiş, 600 bin ton yaş çay ÇAYKUR, 670 bin ton özel sektör tarafından alınarak kuru çaya dönüştürülmüştü. l Ekonomi Servisi Türkiye, KKTC’de memur maaşlarının ödenmesi de dahil birçok merkezi hükümet giderinin karşılanmasında pay sahibi. yenilebilir hayvansal menşeli ürünler geldi. Bunu 15 milyon dolarla meyve, 8.8 milyon dolarla demirçelik takip etti. 20132014 akademik yılında KKTC’deki öğrenci sayısı bir önceki akademik yıla göre yüzde 13 artarak 62 bin 726’ya ulaştı, bunun 34 bin 858’ini Türkiye’den giden öğrenciler oluşturdu. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle