23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Y ASAM 2 KONUK YAZAR BEREN SAAT EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN Dünyanın ilk sıcakkanlı balığıyla tanışın: Opah Biyoloji literatürünü tepetaklak edecek keşif Kaliforniya sularında gerçekleşti. Uluslararası Okyanus ve Atmosfer Araştırmaları (NOAA) için çalışan bilim insanları ilk sıcakkanlı balığı buldu. Opah isimli balık, dolaşım sistemindeki sıcak kan yardımıyla vücut TASARIM: ZARİFE SELÇUK sıcaklığını koruyabiliyor. Opah’ın keşfine kadar vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına göre değişmeyen yani sıcakkanlı olan canlılar memeliler ve kuşlardan, vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına göre değişen canlılar da balık ve sürüngünlerden ibaret biliniyordu. Cumartesi 16 Mayıs 2015 Zengin çocukları arabasız kaldı ran’ın başkenti Tahran’da trafik ihlalleri nedeniyle geçen hafta 850 lüks araca polis el koydu. Gerekçe, tehlikeli ve aşırı hızlı şekilde araç kullanarak diğer sürücü ve yayalar için sorun oluşturmaları. Öte yandan lüks araçlarla çekilen fotoğrafların yüklendiği “Tahran’ın Zengin Çocukları” adındaki sosyal medya hesabı da bu gösterişli ve hızlı yaşam tarzlarını teşhir ediyor. İ Fotoğraf: CAn EROk hmedinejad’ın “İran’da gay yoktur” açıklamasının üzerinden fazla bir zaman geçmemişken “Fatmagül’ün Suçu Ne” dizisinin İran’da uyarlanması fikrine karşı çıkılmış çünkü devlet görüşüne göre İran’da tecavüz de yok! İran’da yaşayan eşcinsellerin, idam ya da cinsiyet değiştirme seçenekleri arasında tercih yapmaya zorlanmasının sonucu olarak göç ettikleri ya da saklanarak yaşadıkları gerçeğini düşününce Ahmedinejad’ın zorlama bir tümevarımla haklı olduğu söylenebilir belki de. İran’da gözün görebildiği yerlerde eşcinsel yok. Benzer bir tümevarımı tecavüz konusunda da yapabiliriz o halde: Eğitim hakkından yararlanma zorunluluğu olmayan; sokağa çıkarken ne giyeceğini seçemeyen; evlilik kararında rızası veya yaşı hiç de mühim olmayan; çokeşliliğe razı olmak zorunda olan; velayet, miras gibi evliliğin getirdiği haklara erkek kadar sahip olamayan; kendi isteyerek bitiremediği evliliğine karşı bir kelimeyle boşanılabilinen kadın, resmi kayıt altında olduğu için istemediği bir erkekle girdiği cinsel ilişki sebebiyle tecavüze uğramış sayılmıyor teknik olarak. Tecavüz sebebiyle bekâretini kaybettiği veya hamile kaldığı anlaşıldığı anda recm ya da idam edilenlerin de artık hayatta olmadığını düşününce formül çalışıyor; İran’da ne eşcinsel var, ne tecavüz. Bravo! Pek çok yetenekli yönetmenine ülkede yaşama ve çalışma izni vermeyen İran yönetimi, şimdi bir diziyi engelliyor çünkü bir dizi karakterinin mağduriyetine ve rehabilitasyon sürecine şahit olan izleyiciler üzülüp empati kurarsa birkaç kadının hayatı kurtulabilir! İçinde nükleer kelimesi geçen cümlelerle tüm dünyaya kafa tut, sonra bir kitaptan, gazeteden, filmden, diziden, karikatürden, eşcinsellikten, kadından bu denli kork! Ne kadar tanıdık... İran’da tecavüz Utandıran yokmuş! Fatmagül’ün Suçu Ne dizisinin İslami versiyonu bir manşet Zeynep, İranlılarca ‘aile yapısına zararlı’ bulundu A C eynep’in suçu ne’ İran’da tartışma yarattı. Yönetmen Ziyaettin Dorri, Türk yapımı “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinden esinlenerek devlet televizyonu için bir dizi yapmayı planladığını açıkladı. Televizyondan bütçe isteyen ve onay bekleyen İranlı yönetmen, “Zeynep” adıyla çekeceği dizinin İran versiyonunda “İslami özelliklerin” ön planda tutulacağını ve “ahlaki değerlere” önem verileceğini söyledi. Dorri, diziyi İran kültürüne uygun bir şekilde yapacağını ifade etti. Fatmagül’e İran’dan ‘aileyi bozar’ vetosu ‘Z Vedat Türkali’nin yazdığı “Fatmagül’ün Suçu Ne” sinema filminden uyarlanan aynı adlı dizi, dört erkeğin toplu tecavüzüne uğrayan ve aralarından biriyle evlenmek zorunda bırakılan Fatmagül’ün hikâyesini anlatıyor. Fatmagül karakterini Beren Saat’in canlandırdığı dizi ekranlara geldiği 2010 yılında da tecavüz sahnesi Türkiye’de de çok tartışılmıştı. ‘Yüzeysel’ tepkisi Ancak İranlı yönetmenin teşebbüsü başta muhafazakâr kesim olmak üzere ülkede tepkiyle karşılandı. Cevan gazetesi, Türk dizilerin yüzeysel olduğunu ve aile yapısına zarar verdiğini öne sürerek Türk dizisinden esinlenerek İran versiyonunu yapmanın hata olduğunu savundu. Türk dizileri son yıllarda İran halkı tarafından büyük ilgiyle takip ediyor. Özel televizyon kanallarının yasak olduğu İran’da, yurtdışından yayın yapan kanalllar “Fatmagül’ün Suçu Ne” başta olmak üzere Farsça dublajlı Türk dizilerini yayınlıyor. l TAHRAN Cumhuriyet İranlılar kandilde Van’a akın etti Miraç Kandili nedeniyle 4 günlük resmi tatili fırsat bilen İranlılar Van’a akın etti. İranlılar, beraberinde DJ’lerini de getirerek Türkçe, Kürtçe ve Farsça müzik eşliğinde disko ve barlarda sabaha dek eğleniyor. Turistlerin Van’a gelme ye başlaması otelcilerin ve esnafın yüzünü güldürdü. Van İl Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ ise Van’a gelen turist sayısının yüzde 90’ını İranlıların oluşturduğuna dikkat çekti. l YUSUF ZİYA CANSEVER umhuriyet’in dünkü manşetini görmüşsünüzdür: “YSK’DE İKİ CESUR YÜREK Muhalefetin tüm başvuruları reddedildi ama YSK’nin 2 üyesi, hukuk dersi verdi: Erdoğan seçimi etkileyecek propaganda yapıyor.” HHH Elbette insanı utandıran husus manşette yer alan haberin niteliği: Koskoca YSK, Anayasa’nın, herkesin gözü önünde ayaklar altına alınmasına ses çıkarmıyor... Tarafsızlık yemini etmiş olan Erdoğan’ın, AKP lehine seçim propagandası yapmasını engellemiyor... Karara muhalefet şerhi veren iki üye ise “Cesur Yürek” diye nitelendiriliyor... Çünkü dünkü yazımda da belirttiğim gibi, yargısı AKP tarafından esir alınmış olan Türkiye’nin artık bir “Muz Cumhuriyeti” mi, bir “Aşiret Devleti” mi, yoksa bir “Üçüncü Dünya Ülkesi” mi olduğu tartışılıyor... Erdoğan’ı eleştirecek kararın altına imza atmak yüksek yargıçlar için bile “Cesur Yüreklik” olarak görülüyor. HHH Habere göre, YSK üyeleri Ünal Demirci ve Ahmet Tuncay, karşı oy gerekçelerini şöyle açıklamışlar: “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre istisnasız herkesin kurallara uyma mecburiyeti vardır. Hiçbir kimseye kurallara uymama konusunda ayrıcalık tanınmamıştır. Cumhurbaşkanı’nın açık ve kapalı yer toplantıları ile toplu açılış törenlerinde, mitinglerde milletvekili genel seçimine yönelik olarak bazı siyasi parti ve kişileri doğrudan hedef alan söylem ve eleştirilerde bulunduğu ve bu suretle seçim sonuçlarını etkileyecek mahiyette propaganda konuşmaları yaptığı görülmektedir.” Cumhuriyet’in haberi Erdoğan’ın 11, Davutoğlu’nun 34 miting yaptığına ve bundan sonra Erdoğan’ın beş yerde daha miting yapacağına işaret ederek bitiyor. HHH Erdoğan demokratik rejimi tanımıyor... Zaten kendisi de “Parlamenter rejim bekleme odasında” diyerek bunu açıkça ifade etti! Kudrete doymayan politikacıların ezeli ve ebedi hatasıdır bu: Sonrasını hiç düşünmeden, kendilerini iktidara taşıyan sistemi çökertirler! C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle