Katalog

Salı 21 Nisan 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 6 AKP’nin seçim beyannamesinden sadece ‘çözüm süreci’ düşmedi, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Yalçın Akdoğan da ters düştü aşbakan Ahmet Davutoğlu, AKP’nin seçim beyannamesinde çözüm süreci ile ilgili bir bölüm bulunmayışına ilişkin, “Baskıya gönderilirken kayma olmuş, düşmüş” diye açıklayarak çözümden sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’la ters düştü. Akdoğan çözüme yer verilmemesini, “Beyanname yemek tarifi değil ki öyle her şey içine konsun. Beyannamede çözüm sürecinin ruhu, felsefesi var; özel olarak yazmanın anlamı yok” diye açıklamıştı. Akdoğan, geçen hafERDEM ta çözüm sürecinin GÜL AKP beyannamesinde neden yer almadığının gerekçesini şöyle ifade etmişti: “Yok, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı var, yok çözüm süreci ibaresi yok; yok, Türklük çıkarıldı; yok, şöyle oldu böyle oldu. Beyannamede yemek tarifi gibi bütün her şey olacak değil. Yürüyen her projeyi beyannameye koymanın anlamı yok. Çözüm sürecinde kararlılık belli. Göz ardı etme söz konusu değil. İşin felsefesi, ruhu var zaten beyannamenin içinde.” Bu iki açıklama gösteriyor ki Davutoğlu ile Akdoğan arasında beyannamede çözümün bu Akdoğan: Beyanname yemek tarifi mi ki B Listede kaç Alevi var AKP’ye 2007 seçimlerinde farklı görüşlere açılım kapsamında giren ve iki dönemdir milletvekili olan Alevi dedesi İbrahim Yiğit’in listeye konulmaması üzerine “AKP’de Alevilere kapılar kapandı mı” tartışması yaşanmıştı. Davutoğlu, “Listelerimizde çok sayıda Alevi de var ama ben şimdi onları Alevi diye size tanıtmayı ve isimlerinin o şekilde çıkmasını doğru görmüyorum; ama şunu söyleyebilirim, gelecek Meclis muhtemelen bugüne kadar Alevilerin toplam temsilde en fazla temsil edillunmaması konusunda görüş ayrılığı yaşanıyor. Davutoğlu, çözümün de beyannameye ekleneceğini söylüyor ama Akdoğan’ın çözümün bilinçli olarak yazılmadığına ilişkin açıklaması kulislerdeki “AKP çözümü beyannameye bir seçim stratejisi çerçevesinde koymadı. Seçime giderken daha milliyetçi oyları almak için çözüm sürecini gölgeleyip görünmez hale getirmek istiyor. Çözüme seçim karartması yapıldı” dediği Meclis olacak” açıklamasını yaptı. Ancak listeleri çok iyi bilen bir isimden aldığımız bilgiler Davutoğlu’nu doğrulamadı. AKP listelerinde bugüne kadar Alevi kimliklerini öne çıkarmayan 4 isim bulunuyor. Bu adaylar İzmir 2. bölge 5. sıradan, Ankara 1. bölge 12 ve 16. sıradan ve Sivas’ta 5. sıradan aday gösterildi. 4’ünün de seçilme şansı çok düşük. AKP’nin Tunceli’de de 2 adayı bulunuyor. Bu iki adayın seçilme şansının ise imkânsız olduğu biliniyor. l ANKARA / Cumhuriyet Kılıçdaroğlu ve Kürt Meselesi ılıçdaroğlu’nun Kürt meselesine yaklaşımı önemli. Önemli noktaya değindi Kılıçdaroğlu. CHP ki, AKPPKK arasındaki çözüm süreci dalaşmasının içine düşmeye ramak kaldı. Bazen sanki girdi, ama dışarıda tuttu kendini. Halbuki AKP’nin oyununu sergilemeye girişseydi belki de mesele bu raddeye gelmez ve kendi tutumu üzerinde büyük bir enerji toplayabilirdi. Bu fırsatı, bakalım görelim politikasından kaçırdı. Dün Kılıçdaroğlu dört noktanın altını çizdi, önemli buluyorum... “Bu sorunu ancak biz çözeriz, başka kimse çözemez, en yürekli parti biziz” biçiminde çok iddialı bir giriş yaptı konuya. Ve şunları dile getirdi: “Sorunu çözmek için 4 koşulu milletin önüne koyduk; 1) samimi ve dürüst olacaksın, 2) gizli kişisel bir ajandan olmayacak, 3) millete hesabını veremeyeceğin angajmanlara girmeyeceksin, 4) millete ve Meclis’e bilgi vereceksin.. dedim ama hiçbirine uymadılar.” Bu konuşma, RTE iktidarının Kürt meselesi çözüm sürecine esaslı bir eleştiridir. K ğerlendirmelerini artırıyor. AKP beyannamesi 2023 hedefiyle hazırlanmış, başkanlık sistemi başta olmak üzere AKP’nin vizyon projeleri tek tek sayılmıştı. Bu nedenle beyannamede çözüm sürecinin bulunmayışı tartışmalara neden olmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP sözcülerinin son dönemdeki HDP’yi suçlayan ve milliyetçi mesajlar taşıyan söylemleri gündeme getirilmişti. içinde birden “Kürt meselesi çözülmüştür” noktasına geldi. Ağrı olayı patladı, bir de HDP merkezinin tüfekle saçmalanması olayı. Başka neler beklenir bilemem, ama İmralı/Kandil’in PKK’lilere “seçimlere kadar görünmez olun” talimatını, arkadaşımız Mahmut Lıcalı’nın haberinde okuduk. Şüphesiz, bu olay PKK’nin siyaset üzerinde silahlı vesayetini net gösteren bir olgu olduğu kadar, her zaman bir çatışma ve tahrik olasılığının da varlığının kanıtı. Provokasyonu bugün bu taraf, yarın o taraf yapar, önemli mi? Kimin işine geliyorsa artık! 68 Ekim’deki (2014) kalkışma PKK’nin işine geliyordu, sadece burayı değil, tüm Türkiye’yi, ortalığı yakıp yıkarım mesajını verdi ve iktidar da yelkenleri suya indirdi. Sonuç, Dolmabahçe Deklarasyonu oldu. Bugün ise PKK görünmezliği tercih ediyor. Ama dikkat edin; seçime kadar! İktidar için ise seçime kadar horozlanma dönemi! Gizli kapaklı çözülemez Hep yazdım: Gizli kapaklı işlerle bu iş çözülmez, bu konu ne AKP’nin kişisel sorunudur ne de PKK elinde silah var diye istediği şekilde çözülebilir. Türkiye’yi çözüm sürecine katmak zorundasın, çünkü işin işinde özerklik isteği var, ayrı bayrak var, var oğlu var. En sonunda konuyu halka götüreceksin, gerekirse ayrı devlet istiyor musun istemiyor musun sorusunu sormak bile var. Buna kim yanıt verecek... İktidar samimi ve dürüst değil, gizli kapaklı işler çeviriyor. İmralı ile ne tür angajmanlara giriyor bilmiyoruz. Türkiye’nin üzerinden, ver başkanlığı al özerkliği gibi kişisel hesaplar var... İşte çözüldü derken yine silahlı külahlı işler içine girdiler. AKP için Kürt meselesi bir oy meselesidir. Bunları hep yazmadık mı?! Ama sorunu getirdiği nokta, PKK’nin bölge egemenliğidir. AKP iktidarı pek çok yerde şeklen var. HHH Kürt sorununu neredeyse “uluslararası destekli” ve PKK’nin artık Kürtlerin büyük çoğunlukla yaşadığı bölgeler üzerinde kontrolünü sağlamlaştırma noktasına getiren bir AKP ve lideri, iki hafta Oy devşirme mekanizması Okul duvarında makyaj ve tesettür uyarısı Dini Değerleri İhya Kulübü imzasıyla ‘Erkeklerin dikkatini çekecek makyajdan sakının’, ‘Yabancı erkeklerle keyfi konuşmayın’ gibi telkinler yer alıyor ahçelievler Kudret Saraçoğlu Ortaokulu 7. sınıf duvarına, Dini Değerleri İhya Kulübü imzasıyla “yabancı erkeklerin dikkatini çekecek makyaj, takı, koku ve topuklu ayakkabıdan sakınılmalıdır. Yabancı erkeklerle keyfi konuşulmamalıdır” ifadelerinin bulunduğu, tesettürün nasıl giyileceğine ilişkin uyarı ve görsellerin bulunduğu afiş asıldı. Sosyal medyaya da yansıyan afiş Okuldaki afiş tepki topladı. Kuran’dan ayetlerin örnek verildiği afişe tepki gösteren veliler, eğitimde gericiliğin giderek yaygınlaştığını ifade etti. Sosyal medyada paylaşılan afişte, “Dışarıda giyilecek giysi bol olmalı, içini göstermemeli, dikkat çekecek renkte olmamalı ve ayak bileklerine kadar uzun olmalıdır. Başörtüsü omuzların üzerinden göğüsleri kapatacak şekilde salınmalıdır. Başörtüsü ince ve renkli olmamalı, dikkat çekmemeli ve koyu renkler tercih edilmelidir” ifadeleri yer aldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet B Çocuklar yarışmanın ardından karakola gidip ifade verdi. Yani Kürt meselesi, her ikisinin elinde bir siyaset aracı. Tamam, PKK’yi anlarım. İşleri o. Ama iktidar için çözüm süreci, tam siyasi çıkarlar için araçsallaştırılmış bir olaydır, bir oy mekanizması aracıdır. Çözüm sürecinin gözü kapalı mutlak destekçileri, AKP’ye süreçte hiç eleştiri getirmeyen medya/ekran silahşörlerinin açık bir cabası daha vardı: CHP’yi bu gizli kapaklı çözüm sürecinin kuyruğuna takmak. Böyle bir sürece girseydi, sonunda olan bitenler CHP’nin omuzlarına yüklenecekti. Onlar çözüm sürecine girmezsen Kürt bölgesinden de oy alamazsın, gibi, siyaset cambazlığının bile şampiyonluğunu yaptılar. Kasıtları veya siyasi körlükleri tamamıyla sırıtarak. Burada yazdık, bu çözüm oyununa kimse girmesin, desteklemesin, yoksa okkanın altına gider, dedik. Bakıyorum Kılıçdaroğlu gelinen noktada rahat konuşuyor. Dünün yetmez ama evetçilerinin büyük çoğunluğu şimdi aynen PKK’nin safında. Ortak bir çözüm, birlikte yaşamanın koşullarını aramak falan yok, tamamen ayrılıkçılığın destekçileri. Türkiye seçim sonrası yeni bir Kürt meselesi virajına girecek. Bu açıdan konuya sonra bakacağız... Eğitmenden dayaklı motivasyon ürkiye Halkoyunları Federasyonu tarafından Kars’ta 1819 Nisan günleri arasında düzenlenen grup birinciliği yarışmasında bir eğitmenin, taktik verirken ekipte bulunan çocukların yüzlerine ve bacaklarına vurması kameralara yansıdı. Olayı görüntüleyen yerel Serhat TV kameramanı Adem Alp de eğitmenin saldırısına uğradı. İddiaya göre önce “Ne çekiyorsun?‘ diyerek eliyle kamerayı kapatan ve kameranın ışık sistemini kıran, LCD ekranına zarar veren Çağ T lar, bu yüzden çıkan tartışmada Adem Alp’ı yumrukladı. Alp’in şikâyeti üzerine spor salonuna gelen polis, eğitmen Çağlar ve kameremanı ifadelerinın alınması için Polis Merkezi’ne götürdü. Yarışmada ikinci olan çocuklar da yarışmanın ardından polis merkezine giderek ifade verdi. Dayak yediğini ve kamerasının kırıldığını belirten Adem Alp, eğitmenin karakolda da saldırdığını belirtti. Eğitmen Çağlar, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. l KARS/ DHA En büyük sorun ‘adil yargılanma’ nayasa Mahkemesi, 23 Eylül 2012’de başlayan bireysel başvurulara ilişkin karara bağladığı 19 bin 529 dosyada 559 ihlal kararına imza attı. En çok hak ihlali, 393 ile “adil yargılanma hakkı” konusunda verildi. Anayasa Mahkemesi, 23 Eylül 2012 tarihinde uygulanmaya başlanan “bireysel başvuru”lara ilişkin istatistiklerini açıkladı. İstatistiklere göre mahkemeye yapılan başvuru sayısı her geçen yıl katlanarak artıyor. 2012’de 1342, 2013’te 9 bin 897, 2014’te 20 bin 578 başvuru yapılırken 2015’te ise 10 Nisan’a kadar 6 bin 250 bireysel başvuru yapıldı. Toplamda bireysel başvuru sayısı ise 38 bin 67 oldu. Bu başvurulardan 19 bin 529’u karara bağlandı, 18 bin 538 bireysel başvuru dosyası ise karar verilmeyi bekliyor. Anayasa Mahkemesi’ne en çok şikâyet, ceza yargılamalarına ilişkin yapıldı. Bunu hukuk ve idari yargı alanı takip etti. Yurttaşlar, en çok “adil yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğinden şikâyet ederek A İç Güvenlik Yasası AYM gündeminde ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi, polise olağanüstü yetkiler tanıyan İç Güvenlik Yasası’yla, başka bir torba yasanın içinde kabul edilen ve cumhurbaşkanına örtülü ödenek yetkisi veren düzenlemenin iptali istemiyle açılan davaları jet hızıyla gündemine aldı. CHP, 4 Nisan’da yürürlüğe giren İç Güvenlik Yasası’nın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle geçen hafta pazartesi Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Ana muhalefet partisi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a örtülü ödenek kullanabilme yetkisi veren torba kanunu da yine geçen hafta AYM’ye taşımıştı. Anayasa Mahkemesi, sürpriz bir şekilde her iki düzenlemenin iptal istemini gündemine aldı. 22 Nisan Çarşamba tarihli gündemine söz konusu düzenlemeleri koyan yüksek mahkeme, yasanın iptal isteminin “ilk” incelemesini yapacak. Mahkeme, bu toplantıda iptal isteminin esasına geçilip geçilmemesine karar verecek. Davaya esastan geçilirse bu başka bir toplantıda görüşülecek. Pakette, tartışma yaratan düzenlemeler yer alıyor. Mahkemenin de görüşeceği düzenlemeler arasında polise hâkim kararı olmadan kişinin üzerinde veya aracında arama yapması, eylemin niteliğine göre kişiyi koruma altına alıp uzaklaştırması, toplumsal olaylarda 48 saate varan gözaltı yetkileri yer aldı. Ayrıca valilere verilen savcı yetkisinin de iptal istemi görüşülecek. bireysel başvuruda bulundu. Şu ana kadar bu konuda AYM’ye 34 bin 482 şikâyet geldi. Bunu mülkiyet hakkı, kanun önünde eşitlik, kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin şikâyetler izledi. Yüksek mahkeme, karara bağladığı 19 bin 529 başvuruda sadece 559 ihlal kararına imza attı. 10 bin 249 başvuru “kabul edilemez” bulunduğu için reddedildi. İhlal kararları içinde en çok adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmeden mahkeme, bu rakamı 393 olarak açıkladı. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına ilişkin 40 ihlal kararı verildi. Sendika hakkına ilişkin 23 ihlal, mülkiyet hakkında 10, ifade özgürlüğünde 8, yaşam hakkında 7, seçme ve seçilme hakkında 6, suç ve cezalara ilişkin esaslarda 4, işkence ve kötü muamele yasağında 3, maddi ve manevi varlığın bütünlüğünde 2, özel hayatın gizliliğinde 2, ayrımcılık yasağında 1, din ve vicdan özgürlüğünde 1 ihlal kararı verildi. lALİCAN ULUDAĞ / ANKARA C M Y B