27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 19 Nisan 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Yaşam 3 İstanbul Ankara İzmir Bursa Antalya Adana Trabzon Artvin Çanakkale 110 /1 7 0 90 /2 2 0 130 /2 3 0 120 /2 1 0 140 /2 1 0 120 /2 1 0 120 /2 2 0 100 /1 9 0 120 /1 7 0 Yağmurlu UÇUŞ GÜVENLİĞİ! Meteorolojik olaylara karşı daha güvenli uçuşların yapılabilmesi için Türkiye genelinde 66 Havaalanı Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu kuruldu. Balıkesir Sivas Diyarbakır Mersin Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 60 /2 1 0 60 /2 0 0 60 /2 2 0 160 /2 2 0 30 /1 5 0 90 /2 2 0 120 /2 6 0 90 /2 2 0 80 /2 1 0 Atina 150 /2 4 0 Berlin 30 /1 7 0 Girne 140 /2 5 0 Londra 50 /1 7 0 Moskova 10 /6 0 0 Paris 7 /2 0 0 Madrid 70 /2 0 0 Amsterdam 80 /1 4 0 Roma 80 /1 9 0 Karla karışık yağmur Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1946: Gazeteci ve feminist yazar Duygu Asena doğdu. 1980: Ajda Pekkan, Eurovision Şarkı Yarışması’nda ‘Petrol’ adlı şarkıyla 19 yarışmacı arasında 15’inci oldu. 26 24 18 14 10 7 6 2 0 1 Güneşli Parçalı bulutlu Gök gürültülü yağmur Prof. Şen: İki derecelik sıcaklık artışını 2050’de bekliyorduk ancak bugün yaşıyoruz Orhan Şen stanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, hızla artan nüfus ve sanayileşmenin iklimsel değişikliklere yol açtığına dikkat çekti. Bu yüzden asrın sonunda bekledikleri iklimsel risklerin, birer birer öne çık ‘Artık iki mevsim var’ İ maya başladığını aktaran Prof. Şen, “Şu an küresel ısınmaya bağlı 2 derecelik bir sıcaklık artışı var, yani dünyanın sıcaklık ortalaması 15 derece iken 17 derece oldu. Bu artışı 20402050’de bekliyorduk ancak günümüzde yaşadık. Türkiye’de mevsimler yarı kurak ve tropik iklim özel Erdoğan ‘Doğurun’ Dedi, Doğum Oranları Patladı liklerine doğru gidiyor. Son yıllarda sonbahar ve ilkbaharın yarısı kışa, yarısı da yaza döndü” dedi. Mevsimlerin iki mevsime doğru gittiğini vurgulayan Şen, “Biri sıcak yaz mevsimi, diğeri daha soğuk veya ılık kış mevsimi” diye konuştu. l KASTAMONU/AA ünkü Cumhuriyet’in 1. sayfasındaki grafiği iyi inceleyin: Türkiye’de doğurganlık hızında ciddi bir artış var. “Doğurganlık hızı”, doğurma çağındaki her bin kadın başına düşen canlı doğum sayısını ifade ediyor. Bu rakam, 1970’lerin sonunda yüzde 4.3’tü. 1980’lerin sonunda 3’e düştü. 1990’ların sonunda 2.6’ya geriledi. 2000’lerin sonunda 2.1’e kadar indi. Yani bin yılın başında doğum, ciddi şekilde hız kesmişti. Türkiye, yüksek doğurganlık ve ölümlülük hızına sahip genç nüfus yapısından, düşük doğurganlık ve ölümlülük hızına sahip, giderek yaşlanan bir nüfus yapısına geçiyordu. HHH Dünkü grafikte, on yıllardır düşüşte olan doğurganlık hızı eğrisinin, 2011’den itibaren, aniden yükselişe geçtiği görülüyor. 2011’de 2.02 iken, 2012’de 2.08’e, 2013’te 2.10’a, 2014’te 2.17’ye yükseliyor. Merak edip Erdoğan’ın “3 çocuk kampanyası”nın ne zaman başladığına baktım. Bingo! 2008’de başlamış. Yani Erdoğan “Üreyin” demiş, vatandaş üretime geçmiş. Ve o yıl rahme düşen yeni nesil, 2011’den itibaren doğum eğrisini çakıldığı yerden alıp yükseltmiş. HHH Bunu, Erdoğan’ın yatak odalarımıza kadar sirayet eden ikna gücüne bağlamak mümkün tabii… Ama iş o kadar basit değil. Erdoğan, “Her aileye 3 çocuk kampanyası”nı açtıktan hemen sonra stratejik hamlelerini peşpeşe devreye soktu: 2012’de “Kürtaj cinayettir” dedi. “Her kürtaj bir Uludere’dir” diyerek çıtayı yükseltti. Bu açıklamanın ardından devlet hastanelerinde hukuki değil fiili bir kürtaj yasağı devreye girdi. Ardından teşvik yağmuru başladı: Çocuk başına prim, doğum yardımı, 16 hafta doğum izni, analık izni ve diğerleri... Yani, Erdoğan’ın kampanyasına, vatandaş biraz da geçim ümidiyle omuz verdi. Bebekler öyle geldi. HHH Hoş geldiler de Erdoğan’ın tahmin ettiği gibi “bereketiyle gelmediler.” Dünkü tabloda göreceğiniz ikinci eğri de harekete geçti; “muhtaç çocuk sayısı” aynı dönemde 35 binden 80 bine fırladı. 2007’de binde 16 iken, 2010’da binde 10.1’e düşürülen bebek ölüm hızı da 2013’te yeniden yükselişe geçti. Geçen yıl, toplamda son 4 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Anne ölüm hızı da arttı. 2006’da yüz binde 28.5 olan oran, 2012’de 15.4’e kadar geriletilmişti. Bu eğilim de 2013’te ilk kez terse döndü. Kadın doğumcuların baskı altına alınıp kürtajın fiilen yasaklanmasının ardından anne ölümleri yeniden yükseliş eğilimine girip yüz binde 16’ya dayandı. Bu tablonun özeti şu: Ulusal çapta bir aile planlaması yapmadan, anaçocuk sağlığı önlemlerini almadan “Hadi doğurun” demek, anne ve çocuklar için cinayet anlamı taşıyor. Asıl Uludere bu işte… D Simi Adası sanmışlar atça Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, devriye görevi sırasında Domuz Çukuru mevkisi Parmak Burnu sahilinde şüpheli bir tekne gördü. Teknedeki kontrolde 10’u kadın, 11’i çocuk Suriye uyruklu 49 kaçak yakalandı. Kaçakların, Bodrum’dan 13 metre uzunluğundaki bir tekneyle yasadışı yollardan Yunanistan’ın Simi Adası’na gitmek üzere yola çıktıkları, adaya geldikleri söylenerek tekne içinde Datça’ya bırakıldıkları öğrenildi. l MUĞLA/AA D C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle