Katalog

Salı 31 Mart 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: çağla sevindik ‘Barajları aşacağız’ HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, partisinin yurtdışındaki seçim kampanyasına Berlin’den başladı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim barajına ilişkin, “Eğer barajı yüzde 20 yapsalar biz yüzde 25 oy alırdık. İlla o baraj yıkılacak, illa o baraj aşılacak” dedi. Berlin’deki Estrel Otel’de partisinin yurtdışındaki seçim kampanyasını başlatan Demirtaş, oy kullanacakların 7 Haziran genel seçimlerinde HDP’ye destek vermelerini istedi. 12 Eylül darbesini yapanların, cunta anayasasını yazanların, kendilerinin parlamentoya girmemeleri için yüzde 10 barajı gibi dünyanın en büyük barajını Türk hukuk sistemine koyduklarını söyleyen Demirtaş, “Yani 1980’den sonra Türkiye demokratik siyasetin D’sini bile görmedi, yaşamadı. AK Parti barajı kaldırmamış olabilir ama ortaya çıkan araştırma sonuçlarını görünce hayıflanıyorlardır, ‘keşke biz barajı yüzde 20’ye çıkarsak’ diyorlardır. Biz şunu iddia ediyoruz: Eğer barajı yüzde 20 de yapsalar biz yüzde 25 oy alırdık. İlla o baraj yıkılacak. İlla o baraj aşılacak” dedi. Barajın kaldırılması için geçmişte defalarca önergeler verdiklerini hatırlatan Demirtaş, bunun dikkate alınmadığını sözlerine ekledi. Selahattin Demirtaş, HDP olarak barajı aşacaklarını belirterek şunları söyledi: “Barajı aşamayacaksak o zaman parlamento da Tayyip Erdoğan’ın olsun. Ne diyeyim. Eğer bunu başaramayacaksak o da onun olsun.” haber 5 Dikkate almadılar CHP’nin Adayları, HDP’nin Gücü! HP’de önseçimler yapıldı, kimi önemli adlar hayal kırıklığına uğradı... Peki, CHP’deki önseçimlerden milletvekili seçilecek sıraya ne kadar genç ya da kadın aday girebildi? Benim bildiğim Denizli’de iki kadın aday adayı birinci ve üçüncü sıraya yerleşti... Yazımı İzmir’den İstanbul’a dönüş yolunda, mola verdikten sonra yazıyorum. Sürpriz adlar, seçilenler, seçilmeyenler ve 7 Haziran’da Meclis’e girecek CHP’li milletvekilleri... CHP’nin örgüt yapısı, belediyeler ve üyeleri... En önemlisi kurultay delegeleri. Acı ama gerçek, CHP’de 30 yaşında politika yapan gençlere partili amcalar, “dedeler” şöyle diyor: “Sıra önce bize gelsin, daha siz particiliği öğrenemediniz, biraz daha koşturun!” Şaka gibi değil mi? İstanbul, Ankara, İzmir gibi üç büyük kent, CHP’nin konumu, partiden gençlerin uzaklaşması, uzaklaştırılması, etnikmezhepsel kimlik üzerinde siyaset anlayışı giderek artıyor. Kimi belediyelerin, AKP modeli “yandaş”lığı, Mustafa Kemal’in adını anarak salt kendi çıkarları için önseçimlerde kullanması etik değil. Bunlar özellikle İstanbul ve İzmir’de yaşandı... İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun tüm aday adaylarına eşit uzaklıkta durması çok önemliydi. Oysa İstanbul’da bunun tam tersi oldu, kimi belediye başkanları kendi yakınlarına üstelik en yakını destek vermek için elinden gelen her şeyi kullanıp amacına ulaştı... HHH İzmir’de listeler beklenildiği gibi gerçekleşti. İstanbul’da Ergenekon’dan yargılanan Emekli Albay Dursun Çiçek’in ikinci bölgeden ikinci sıraya, İlhan Cihaner’in üçüncü bölgeden birinci sıraya yerleşmesi rastlantı değil, önseçime katılan üyelerin bilinçli tercihleriydi. Emeği, dayanışmayı, kardeşliği, demokrasiyi, barışı savunan CHP’liler, hiçbir zaman Atatürk’ü kendi çıkarları için kullanmadılar benim bildiğim. Aydınlanma Devrimi’ne yürekten inanırlar, din üze C ‘HDP istikrara darbedir’ Gökçek, HDP’yi hedef aldı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la yaşadığı sert polemikle gündeme gelen Melih Gökçek, bu kez de HDP’yi hedef aldı ve HDP’nin barajı geçmesi için “bir üst akıl” tarafından ‘oyunlar oynandığını’ öne sürdü. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Twitter hesabı üzerinden şu tweet’leri attı: “Üst akıl gene dışarıdan verdiği talimatlarla bu solcu sanatkarları kullanıyor. Bakın toplantılar yapılıyor. Türkiye bilmeli ki HDP’nin barajı aşması Türkiye’nin istikrarına vurulan darbedir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm süreci ve ‘İzleme Heyeti’ne yönelik çıkışlarını eleştirmesi üzerine, hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın ‘paralel yapı ile bağlantılı’ olduğunu öne süren teewet’ler atan Melih Gökçek, Arınç’tan çok sert yanıt almış ve daha sonra yine Twitter hesabı üzerinden yayımladığı bir mektupla kendini savunmuştu. lHaber Merkezi arkis Seropyan’dan söz ediyorum. 28 Mart günü yitirdiğimiz koca Ermeniden... Başlığa bakıp, “baron” sözcüğünü görüp benim ihtiyarı aristokrat filan sanmayın. Baron Ermenice. Çevirisi yok desem yeridir. Yeri geldiğinde “efendi”dir. Hani bizim sevdiğimiz saydığımız öğretmenlerimize, büyüklerimize “efendim” dediğimiz gibi. Kestirmeden söylersek Baron, Ermenicede “hak edilmiş bir saygı”nın dile getirilmesidir. Sarkis Seropyan AGOS’un gencecik, hatta yaşlıca kadın ve erkeklerinin tümünün “baron”udur. Hrant’tan aktarayım: Bana da arada bir baron dedikleri oluyor ama bende eğreti duruyor. Ama bu kötü buzdolabı tamircisinin üstüne el dikimi ceket gibi oturuyor. Sinsi hastalık onu önce yatağa düşürdü, kısa zamanda da aramızdan çekip aldı. Hastanede son ziyaretimde “İhtiyar” dedi, “birlikte bir kere daha rakı şişesinin dibine vuramayacağız gibi geliyor bana...” Vuramadık. AGOS’ta çalışanlar, dahası AGOS’a ucundan kıyısından değmişler, hatta AGOS okurları ağlıyor şimdi. Bense şu yazıyı bitirmeye çabalarken sık sık gözlüğümü silmek zorunda kalıyorum. Nedense... HHH Benden altı yaş büyüktü. Sık sık da yüzüme vurdu. Hele rakı adabı söz konusu ise Neçirvan Barzani HDP milletvekilleri Leyla Zana ve Sırrı Süreyya Önder’i kabul etti. Fotoğraf: AA Öcalan’ın mesajı Barzani’ye Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve beraberindekileri kabul etti. IKBY hükümetinin resmi sitesinde yayımlanan açıklamaya göre Erbil’deki başbakanlık konutunda gerçekleşen görüşmede Leyla Zana, son İmralı ziyaretinde Abdullah Öcalan’dan aldığı mesajı, Neçirvan Barzani’ye iletti. Zana; “Öcalan, Neçirvan Barzani’nin çaba ve gayretlerini yakından takip ediyor. Barış ve çözüm sürecine yönelik desteklerinden dolayı Barzani’yi takdir ediyor. Öcalan, Barzani’nin bu girişimlerini saygı ve övgüyle karşılıyor” ifadelerini kullandı. Barzani de “Başından itibaren barış ve çözüm sürecini destekledik, yardımcı olmaya çabaladık. Aynı şekilde destek vermeye devam edeceğiz. Bu amaçla üzerimize düşen sorumluluk ne ise yerine getirmeye hazırız”görüşünü dile getirdi. HDP heyetinin, IKBY Başkanı Mesud Barzani, eski Irak Cumhurbaşkanı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Sekreteri Celal Talabani ile görüştükten sonra Öcalan’dan aldığı mektubu Kandil’deki KCK yöneticilerine ulaştırması bekleniyor. Önder ve Zana’nın temasları sürerken yaklaşık 3 gündür Irak’ta temaslarda bulunan HDP gitti DTK geldi DTK heyeti ise önceki akşam temaslarını bitirerek Türkiye’ye döndü. DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle ile yardımcısı Selma Irmak, başkanlığındaki heyetin kimler ve hangi siyasi partilerle görüştükleri konusunda bilgi verilmedi. Selma Irmak, gündem maddelerinin Kürt Ulusal Kongresi, Kürtler arasındaki ilişkiler ve yaşanan sıkıntılar olduğunu belirterek “Kürt Ulusal Kongresi’nin bir an önce yapılması için görüşmeleri sıklaştırmak istedik. Seçimden önce olması zor, ama seçimden hemen sonra olabilir mi zeminini aramak istedik. Ancak başta Şengal’in statüsü olmak üzeri ciddi sıkıntılar olduğunu gördük. Sıkıntıların aşılması için görüşmeler yaptık” dedi. lDİYARBAKIR/ Cumhuriyet S AGOS’un Baronu’nun Ardından... yüzüne pek yakışan en huysuz ifade ile “kıdem”ine sığınıp beni çok azarladı. (Gözlük silme molası veriyorum) “Ben genç yaşta iş hayatına atıldım” diye övünürdü. İş hayatı dediği de buzdolabı tamirciliği. Ben tanık olmadım ama iddiasına göre iyi ustaymış. Ben ve özellikle Hrant, ustalığıyla dalga geçtiğimizde tanık buldu. Kapalıçarşı’nın namlı kakmacı ustalarından Muşer, “Bu bir dolap tamir eder, sıfır buzdolabından daha uzun dayanır” dedi ve ekledi “İnanmazsanız benim buzdolabına bakın. Beş yıllıkken bozuldu. Bu tamir etti, 23 yıldır tıkır tıkır çalışıyor...” AGOS kurucularındandır. Hrant Dink, akıllı Harut, Sarkis Seropyan ve fırlama Harut kafa kafaya verip üç beş kuruşu bir araya getirip AGOS’u kurduklarında gazetenin temel direklerinden biri o oldu. Resmi görevi “Ermenice editörü” idi. Kulak asmayın. O AGOS’un baronu idi. Dediği dedikti; çünkü dediğini bilerek derdi. Adları Türkçeleştirilmiş (aslında Türkleştirilmiş) Ermeni köy ve kasabaları söz konusu olduğunda kocaman, kalın ve açıla kapana yaprakları iyiden iyiye aşınmış kitabının kapağını kaldırır ve cevaplardı: Yeşilbük? Pülk o Pülk... Çayırlı? Mans o Mans... Çataksu? Aravans o Aravans... Çadırkaya? Pekeriç o Pekeriç... Varto? Varto tabii. Bakma sen Kürtlerin Gımgım dediğine... Böyle uzar gider... Böyle uzar gider idi... (Yine bir gözlük silme molası...) HHH Hrant’ın o kalleş pusuda öldürüldüğü günün akşamında gözleri yaşlı, perişan, ürkmüş, öfkeye kesmiş AGOS çocuklarına dönüp “Haydi herkes işbaşına. Gazeteyi hazırlayacağız. AGOS susarsa Hrant işte o zaman ölmüş olur” diye gürledi. Hepimizi silkeleyen o sözler oldu. Gözyaşlarımızı ileriki günlere saklayıp AGOS’u hazırladık. AGOS’un en acılı ve en şanlı sayısı öyle hazırlandı... Haydi, henüz gözlük ıslak değilken bir Sarkis anısı daha. Bir yazı yazdım. Ermenilerin siyasal, kültürel, hatta ekonomik sorunlarının temsilcisinin, sözcüsünün Patrikhane olmasına itiraz eden; bu bağlamda bir örgütlenmenin yarar ve gerekliliğine değinen bir yazıydı. Hrant lafı geveleyerek ve kekeleyerek konuştu: Abi yazına karışmak olarak anlama, ama sen cemaat içi yazılar yazma. Kürt sorunu yaz, demokratikleşme yaz, Avrupa Birliği yaz, Kınalı Ada yaz ama cemaat içi... Iıh... Bitişikte Sarkis vardı. Hrant odasına geçince ceketimin eteğinden çekti, kıs kıs gülüldü: Yaz lan... Biz yazsak sorun olur. Sen yazsan kim ne diyebilir ki ? Onu dinlemedim. Hrant’ı dinledim. O da ha bire yüzüme vurdu, “Sen de ödlek çıktın be!” deyip durdu. Ta ki bir rakı masasında ben patlayıp “Yeter lan. Hesabı ben ödeyeceğim, sen de bir daha bana böyle sataşmayacaksın” diyene kadar. HHH Onu bugün Feriköy’deki kiliseden uğurlayacağız. Bundan böyle artık bizlerle değil Hrant’la sohbet edecek... Şey... Bu yazı burda bitsin e mi ? Şu benim gözlük rahat bırakmıyor da... rinden siyaset yapanlara, etnik kimliklerini kullanarak, CHP içinde çıkar amaçlı “takım” kuranlara karşı çıkarlardı. Ankara’da “Son İmparator” Önder Sav, hırsının tutsağı olmuştu. Sandı ki karşılarında kurultay delegeleri var, o çıkar çeteleri var!.. Bakın İzmir’de önseçimlere iki bölgeden sadece Musa Çam, Hülya Güven, Mustafa Moroğlu ve Mustafa Balbay girdi. Musa Çam birinci bölgeden ilk sıraya, Mustafa Balbay ikinci bölgeden Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra ikinci sıraya oturdu. Peki öteki milletvekilleri neredeydi? Alaattin Yüksel ve Oğuz Oyan aday adaylığı başvurusunda bulunmadı, diğerleri kontenjan mı bekliyor bilmiyorum… HHH İstanbul, Ankara, İzmir’de ve öteki kentlerde kontenjan adayların nitelikleri çok önemli... İzmir birinci ve ikinci bölgelerde Aleviler ve Kürtler, CHP siyasetinde üyeleri oluşturuyor. Musa Çam ve öteki dörtbeş aday, nasıl bir çıkış gösterir, beş aşağı beş yukarı tahmin ediyorum. Musa Çam, lokomotif olacak ama iki bölgede Alevi ve Kürt seçmen var. HDP yüzde 10 barajını aşarsa aşacak CHP iki bölgede birer milletvekili yitirir, iki milletvekili HDP’ye gider. O nedenle kontenjanlara dikkat etmeli CHP... CHP üyesi Kürtler ve Alevilerin bir bölümü HDP’ye kayar, “sağcı kontenjan adayları”yla. Böyle bir durum “Beyaz Türkleri” de etkiler... CHP oylarının bir bölümü MHP’ye kayar... AKP’den de oy koparır HDP, demedi demeyin... Salt İzmir için değil bu size aktardığım bilgiler. Adana, Mersin, Antalya, İstanbul gibi kentler için de geçerli... HHH Eh bu arada HDP, daha demokrat, özgürlükçü bir siyaset izlemeli, derin milliyetçiliğin bir başka türü olan ırkçılığı çağrıştıran söylemlerden kaçınmalı, emeksermaye çelişkisini unutmamalı! Daha yazılacak, değerlerdirecek pek çok ayrıntı var... Zamanı gelince yazarım!.. Aydar ve Kartal için güvence istiyorlar HDP, milletvekilliği adaylığı için ismi geçen Aydar ve Kartal’ın dönüşünde hukuki bir sıkıntı yaşanmaması için görüşmeler yapıyor. HDP’nin KCK Avrupa sorumzı isimler 2014 ve 2015 yıllarınluları Zübeyir Aydar ve da Ankara 8. Ağır Ceza Remzi Kartal’ın 7 HaMahkemesi’nin tutuklanziran seçimlerinde milmama güvencesi vermesi letvekili adayı olmalaüzerine Türkiye’ye dönerı durumunda Türkirek ifade verdikten sonra ye dönüşünde herhanserbest kalmıştı. gi bir hukuki sıkıntı İmralı heyetinde yer yaşanmaması için hüalan DTK Eşbaşkanı Hakümetle görüştüğü öğtip Dicle’nin milletvekili renildi. Ankara 8. Ağır Zübeyir Aydar olmak istemediğini söyleCeza Mahkemesi’nin mesine karşın Dicle için Aydar ve Kartal hakhenüz net bir karara vakında “tutuklanmama rılmadı. güvencesi” bulunurken Cumhuriyet’e HDP’nin hükümetten de güvenseçim çalışmalarıyla ilgice verilmesi durumunli değerlendirme yapan da Aydar ve Kartal’ın HDP Grup Başkanvekiadaylığının netleşeceği li Pervin Buldan, partinin ifade ediliyor. PKK’nin 7 Haziran için hazırladıRemzi Kartal ğı seçim beyannamesinkuruluşunda yer alan Kemal Pir’in yeğeni Ziya Pir’in de bütün kesimlerin haklarının Diyarbakır’dan adaylığı değersavunulacağını belirterek belendiriliyor. yannamede başkanlık sistemine Çözüm süreci kapsamında karşı olduğu vurgusunun yapıSürgündeki Kürt Parlamentosu lacağını kaydetti. sanıklarından bugüne kadar balMAHMUT LICALI/ANKARA C M Y B