23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 31 Mart 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 İran’dan Türkiye’ye nota Erdoğan’ın çıkışının ardından İran Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’nin Tahran maslahatgüzarını çağırarak nota vermesi gerilimi yükseltti. Ancak, Türkiye gerilimi tırmandırmamayı benimsedi DUYGU GÜVENÇ Erdoğan ailesinin mutfak gideri dudak uçuklatıyor. ‘Sade mutfak’ 6.5 milyon lira Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin Ak Saray’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesi için “mütevazı bir hayat yaşanıyor” yönündeki haberine Mimarlar Odası’ndan yanıt geldi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş, “Haberin yansıdığı fotoğrafta Emine Erdoğan’ın oturduğu, altın varaklı oymalı koltuğun maliyetini açıklasınlar da, ne kadar sade hayatmış anlayalım. Erdoğan ailesinin yaşadığı evde 6.5 milyon liraya yapılan mutfağın gideri 136 bin 840 vatandaşın mutfak giderine denk” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Yine anayasal suç Cumhurbaşkanı Erdoğan, Slovenya ziyareti öncesi yaptığı açıklamalarda, AKP’nin başkanlık sistemine ilişkin görüşlerini okuduğunu söyledi, tepkiler üzerine Slovenya’da geri adım attı umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmaları ve hükümetin seçim bildirgesi konusunda “Başbakan da başkanlık sistemiyle ilgili olarak bizzat kaleme aldığı oradaki sisteme yönelik anlayışını bayağı detaylı ele almış. Ben de bizzat kendim okudum. Kendi kanaatlerimi de ifade ettim” dedi. Erdoğan, Slovenya ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, İran’ın Yemen’le ilgili açıklamalara yönelik tepkisinin olduğunu ve ziyaretin ertelenmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptığı yönündeki sorusuna Erdoğan, “Yemen’in toprak bütünlüğüne olan saygımız dolayısıyla bu müdahaleyi yapanların Yemen’den çekilmesi gerekliliğini ısrarla ifade ettim. Şimdi bu konuyla ilgili olarak İran’dan iki farklı ses çıktı. Birincisi parlamentoda bir komisyon başkan yardımcısı veya herhangi birisi, bilemiyorum. Kaldı ki bizim ziyaretlerimizi de o tür kişiler belirleyecek değil, gideriz veya gitmeyiz bunun kararını verecek olan biziz. Programda bir değişiklik yok” dedi. umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İran çıkışıyla Tahran Ankara arasındaki gerginlik dün İran Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’nin Tahran Maslahatgüzarını çağırarak nota vermesiyle daha da arttı. TahranAnkara arasında Suriye nedeniyle uzun süredir devam eden gerginlik, Yemen’deki yönetim değişikliğiyle su üstüne çıkarken, İran’dan peş peşe gelen uyarılara ve girişimlere karşın Erdoğan’ın, 7 Nisan’daki İran ziyaretini ertelemeyeceği öğrenildi. İran’ın, Erdoğan’ın sözlerini kınayarak, “teamüllere aykırı ve uygunsuz” diye tanımladığı girişime de Dışişleri’nin yanıt vermeyeceği C belirtildi. Erdoğan, başkentlerde tırmanan gerginliğe karşın programlarını koruduklarını belirterek “Gideriz veya gitmeyiz bunun kararını verecek olan biziz” derken, ziyaretin hazırlıklarını sürdüren resmi kaynaklar da ertelenmesinin ya da iptal edilmesinin gündemde olmadığını söyledi. Aynı kaynaklar önceki gün Türkiye’nin Tahran Maslahatgüzarı Barış Saygın’yı çağırarak girişimde bulunan İran’a da bir yanıt verilmeyeceğini belirtti ve “Şu an İran büyükelçisinin çağrılması gibi bir durum gündemde değil” dedi. Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi görev yerinde olmadığı için Maslahatgüzar Barış Saygın, pazar günü İran Dışişleri Bakanlığı’na çağırılmış ve Erdoğan’ın sözleriyle ilgili “izahat” istenmişti. Saygın’dan Erdoğan’ın, İran konusunda kullandığı ifadelere açıklık getirilmesi istendiğini İran Dışişleri Sözcüsü Merziye Afham açıklamıştı. Afham ayrıca, Erdoğan’ın İran konusunda sarf ettiği sözlerin “üzüntü verici, teamüllere aykırı ve uygunsuz” olduğunun bakanlığa çağrılan Türk temsilcisine iletildiğini belirtmiş ve Ankara’dan bu konuda “ikna edici ve açık” bir cevap istediklerini söyledi. Öte yandan İran Meclisi Araştırma Komisyonu Başkanı Muhammed Mehdi Zahidi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nisan ayında İran’a yapacağı ziyaretinin ertelenmesini istedi. l ANKARA ‘İran’la ilişkilerimizi korumamız lazım’ Tahran Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı görevlerinde de bulunan TÜSİAD Dışişleri ve AB Komisyonu Başkanı Volkan Vural “İran’la bizim diplomatik ilişkilerimizi ve diyoloğumuzu ısrarla korumamız lazım” diyerek, “Bu son Yemen’deki olaylarla ilgili olarak da İran’ı açıkça suçlamak biraz haksızlık oluyor. Şu açıdan, Yemen’deki halkın önemli bir kısmı, yüzde 40’ına yakını Şiilerden oluşuyor. Bu bakımdan meseleye daha bir mesafeli yaklaşmakta fayda var” dedi. “Türkiye’nin kullandığı üslup diplomatik teammüllere uygun mu?” sorusunu ise “Diplomaside alelacele ve ayak üstü cevaplardan kaçınmak lazım” şeklinde cevap verdi. İki ülkenin birbirinden çok uzaklaşamaycağını belirten Vural, “Ortak menfaatlarımız var. İran çok dikkatli olunması gereken bir ülke” dedi. Mahçupyan: Türkiye’de diktatörleşme olmaz. ‘Diktatörleşirse Müslümanları bile yönetemez’ Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’deki demokrasi ağır tehlike altında mı?” konulu televizyon münazarasında, Başbakan Başdanışmanı Etyen Mahçupyan ile CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak karşı karşıya geldi. Mahçupyan, ülkeyi anlamak için geçirilen değişime bakmanın doğru olacağını aktardı. Türkiye’de siyaseti sosyolojinin yönettiğini dile getiren Mahçupyan, “Tartışma için seçilen önerme aslında doğru ama tehlike geride, geçmişte kalacak. AK Parti Türkiye’de geleceği kuracak. İyi de olabilir, yanlış yöne de gidebilir. Bilmiyoruz. Bu, halka bağlı... Sekülerleşmeye, orta sınıfın güçlenmesine, şehirleşmeye ve ülkenin canlılığına bakınca, burada bir diktatörlüğün falan olmayacağı görülüyor. AK Parti diktatörleşirse, Müslümanları bile yönetemez” değerlendirmesinde bulundu. Toprak da Türkiye’de seçimlerin yapıldığını ancak kuvvetler ayrılığının sorunlu olduğunu savundu. l İSTANBUL / AA C le devam etti: “Türkiye, kendi sistemini kurma iradesine ve kabiliyetine sahip bir ülke. Türkiye “devletçik” veya bir “kabile devleti” değil. Biz geçen hafta Sayın Başbakan ile bunları konuştuk. Sayın Başbakan da başkanlık sistemiyle ilgili olarak bizzat kaleme aldığı oradaki sisteme yönelik anlayışını bayağı da detaylı ele almış, ben de bizzat orada kendim de okudum, kendi kanaatlerimi de ifade ettim ve öyle zannediyorum ki bu çerçevede kendileri seçim bildirgesinin içine başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini yansıtacaklar ve böylece hükümetimizin, iktidar partisinin başkanlık sistemine yönelik anlayışı nedir, bu orada yerini alacaktır. Bu tabii şahsen benim için çok çok olumlu bir gelişme” diye konuştu. (AA) ‘Paketleyip yollayalım mı’ Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı, Ankara’ya yollandı. Başka bir gazetecinin Arınç’ın başkanlık sistemine ilişkin “Alaturka mı olacak alafranga mı olacak, denge ve fren mekanizmaları nasıl hesaplanacak bunu da görmek lazım” yönündeki açıklamasını anımsatması üzerine “Açıklamayı kim yapmış bilmiyorum” dedi. Erdoğan şöy Açıklamayı yapanı bilmiyorum Slovenya’ya resmi ziyaretini gerçekleştiren Erdoğan, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor’la ortak bir basın toplantısı yaptı. IŞİD’le mücadeleyle ilgili görüşlerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şu anda bizim ülkemize giriş yasağı koyduğumuz yaklaşık 12 bin 500 kişilik bir liste söz konusu. Yakalayıp gönderdiğimiz sayı ise 1250 civarındadır. Tabii bunların isimleri gösterilmesi gerekir ki biz de bunlara müdahale etme şansını elde edelim. Aksi takdirde bizim gelen her turisti paketleyip göndermemiz lazım. Bu da insan hakları açısından yanlış bir şey” dedi. Erdoğan, Slovenya ziyareti öncesi bir gazetecinin Arınç’ın başkanlık sistemine ilişkin “Alaturka mı olacak alafranga mı olacak” yönündeki açıklamasını anımsatması üzerine, önce yanında oturan Nihat Zeybekci’ye eğilerek kimin söylediğini sordu ardından gazeteciye “Açıklamayı kim yapmış bilmiyorum” dedi. (Yanda) Erdoğan, havalimanındaki açıklamaların ardından Slovenya’ya uçarak Slovenya Cumhurbaşkanı ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi (Yukarıda). Tepki üzerine 5 saat sonra inkâr etti Erdoğan’ın AKP’nin seçim bildirgesini okuduğunu açıklamasına muhalefetten büyük tepki geldi. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, “Sayın Cumhurbaşkanı sağ olsun zaten meydanlarda CHP için sürekli 400 vekil istiyor. Bu durumda, elbette kendisine seçim bildirgemizi göndereceğiz. MHP ve HDP de göndersin” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Biz Cumhurbaşkanı’na seçim sonuçlarını göndereceğiz” derken HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Erdoğan’ın sözlerine “Cumhurbaşkanı değil, AKP’nin başkanı” diyerek tepki gösterdi. Erdoğan, Slovenya’da yaptığı açıklamasında havalimanında yaptığı açıklamalarını yalanlayarak, ‘’Seçim bildirgesini okudum’ diye bir beyanım olmadı” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Sadece Sayın Başbakan, başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini benimle paylaştığını ve bizzat başkanlık sistemiyle ilgili bölümü kendisinin yazdığını, yazacağını bana söyledi. Ben de düşüncelerimi kendisiyle paylaştım. Muhalefet eğer seçim beyannamelerini bana gönderirse, ben kendilerine memnuniyetle yardımcı olurum. Hele hele başkanlık sistemiyle ilgili gönderirse.’’ lErdoğan’ın konuşmalarının tamamını izlemek için: http://bit.ly/1xPQhR9 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofisine “böcek” olarak adlandırılan dinleme cihazı konulmasıyla bağlantılı soruşturma kapsamında Kocaeli’nin Gebze ilçesinde gözaltına alınan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ve 2 şüpheli, Ankara’ya sevk edildi. Palaz’ın da arasında bulunduğu 13 kişi hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Savcı Serdar Coşkun, böcek olayı ile ilgili bilirkişi raporunda sahtecilik yapıldığı iddiasıyla dün Palaz ve TÜBİTAK görevlileri Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan’ın gözaltına alınmasına karar verdi. l ANKARA / Cumhuriyet Hasan Palaz’a ikinci gözaltı AKP’nin para ile imtihanı AKP seçmeni artık aday adaylarına sorunlarını anlatmak yerine doğrudan para istiyor ERDEM GÜL illetvekili aday listelerinin partilerce YSK’ye teslim edileceği tarih olan 7 Nisan için geriye sayım başlarken AKP’de partililerin iktidar partisi ve aday adaylarına bakışını yansıtacak bir gelişme yaşandı. AKP yönetiminin aday adaylarını ilk kez partililerle bir araya getirdiği buluşmalarda doğrudan para gündeme geldi. Partililer, sorunlarını anlatmalarını isteyen aday adaylarından açıkça para istedi. AKP’ye 7 Haziran seçimleri için 6 binin üzerinde aday ada M yı başvuru yaptı. Parti yönetimi, bu aday adaylarından kendi belirlediği tarife uyarınca 5 ile 7 bin 500 lira arasında başvuru ücreti aldı. AKP yönetimi, bu adayları önseçim yerine kendi belirlediği yöntem olan ve bir tür anket niteliğindeki temayül (eğilim) yoklamasından geçirerek eledi. Ancak temayül yoklaması öncesinde AKP’nin aday adayları, tüm illerde aday adayları seçim bölgelerinde teşkilatlar aracılığıyla partililerle bir araya getirildi. Aday adayları da temayül yoklamasına girmeden önce gerçekleşen teşkilat buluş malarında partililerin öncelikli gördükleri sorunları öğrenmek istedi. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre başta Ankara olmak üzere bazı seçim bölgelerinde AKP’lilerle aday adayları arasında öncelikli sorunlar yerine para diyalogları yaşandı. Aday adayları, partililerin kendilerine iş, tayin, sağlıkla ilgili sorunlarını iletmelerini ya da çözüm süreci, başkanlık sistemi ve başka konularda görüşlerini dile getirmelerini bekledi ancak partililerin doğrudan para talepleriyle karşılaştı. Kendilerinden para istenmesi karşısında şaşıran aday adayları partililere, “Adaylık başvurusu yaparken partiye ücret ödediklerini, kampanya için de harcama yaptıklarını, seçmenlerin de sorunlarını milletvekili seçilerek çözmeye uğraşacaklarını” belirterek para talebini geri çevirdi. AKP’de para ile ilgili yaşanan bu gelişme, aday adayları ve AKP’lilerce partinin tabanda nasıl göründüğünün işareti olarak yorumlandı. AKP’de bu sahnelerin yaşanmasına ilişkin değerlendirmelerde, 1725 Aralık yolsuzluk operasyonları sürecindeki astronomik para görün Zengin parti tüleri, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığından bu yana gündemden düşmeyen “Ak Saray” olayı ve son olarak cumhurbaşkanına örtülü ödenek yetkisi verilmesi gibi nedenlerin altı çiziliyor. Son olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e yönelik Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın çıkışındaki cümleler de AKP’nin “zengin parti” algısına katkı yaparak seçmenparti ilişkilerini belirlediği ifade ediliyor. Arınç’ın, “Ben Ak Partiliyim ama dürüstüm... Hiçbir akçeli işte benim adım geçmez” sözlerine de dikkat çekiliyor. l ANKARA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle