28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 18 Mart 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: EBRU ADALI 7 bin işçi cinayet kurbanı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in görevde olduğu son 8 yılda 6 bin 732 işçi iş cinayetine kurban gitti. lümlü iş kazalarında Avrupa’da ilk sırada yer alan ve dünyada da ikincilikle üçüncülük arasında gidip gelen Türkiye’de Çalışma Bakanı da bir rekora imza attı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nden (İSİG) yapılan açıklamada Bakan Faruk Çelik’in görevde olduğu süre boyunca binlerce iş cinayeti gerçekleştiğine dikkat çekilerek “Bu sürede işçi haklarına karşı birçok saldırı yapılırken iş cinayetleri toplu katliam boyutlarında da yaşandı. Soma, Ermenek, Torunlar ve daha niceleri... Yalnız Çalışma Bakanı Faruk Çelik iş cinayetlerinde sorumluluğu hep işçilere atmaya çalıştı; patronların önünü açan politikalar hayata geçirilirken söylemlerinde de patronların yanlarında oldu” denildi. İstatistiksel verilerin de paylaşıldığı açıklamada 2007 yılının son dört ayında 348, 2008 yılında 866, 2009’da ilk dört ayında 390, 2011’in son altı ayında 855, 2012’de 878, 2013’te bin 235, 2014’te bin 886, 2015’in ilk iki buçuk ayın ekonomi 9 Çalışma Bakanı Faruk Çelik iş kazaları konusunda bir rekora imza attı Eyleme katılan maden işçilerinden Okan Gökdemir, “Hepimiz mağduruz. Aldığımız para yetmiyor. Maaşımız “İki bin lira’ deniliyor ama o parayı almıyoruz. Herkes mağdur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızdan mağduriyetimizin çözülmesini istiyoruz” dedi. 130 Sayfada İktisada Giriş erkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın Cumhurbaşkanlığı’na 11 Mart tarihinde verdiği sunumun ardından Merkez Bankası ile “makro ekonomi yönetimi” arasındaki “faiz tartışması” gerginliği şimdilik yatışmış gözüküyor. Medyada “130 sayfalık iktisada giriş dersi niteliğinde sunum” olarak nitelenen belge TCMB’nin internet sayfasında güncelliğini koruyor. “130” sayfada “iktisada giriş dersi” nitelemesi okuyucularımızı ürkütmesin; aslında konu başlıkları ve ara özetler çıkarılırsa akıcı, “çabuk” okunabilecek ve “kolay anlaşılabilecek” bir metin. Sunum metninde kanımızca “faiz tartışması” konusunu özetleyecek iki ana vurgu var: Birincisi, Kamuoyunda ekonomideki faizlerin Merkez Bankası tarafından belirlenerek tüm piyasalara, bankalara, şirketlere, yerli yabancı “yatırımcılara” duyurulduğu gibi yanlış bir algılanma söz konusu. Oysa TCMB, bütün merkez bankaları gibi, kısa vadeli politika faizlerini belirlemektedir. Ulusal ekonominin yatırımlar, istihdam, teknoloji seçiminde ve “piyasa oyuncularının” da finansal işlemlerinde göz önüne aldıkları faizler ise ilgili piyasalarda ekonominin genel dengesi içerisinde ve uzun dönemde belirlenen piyasa faizleridir. Merkez bankaları ilgili faizleri ancak dolaylı yoldan ve kısmen etkileyebilirler; doğrudan belirlemeleri ise söz konusu olamaz. TCMB 11 Mart sunumunun 24. sayfasında “piyasa faizlerinin” hangi kanallardan etkilenmekte olduğunu şöylece özetlemiş: İstikrar ve güven artırıcı adımlar, Kamu borç yükünün hafifletilmesi, Fiyat istikrarına odaklı bir para politikası duruşu, Ve eklemiş: Bu yolla enflasyon beklentileri ve enflasyon risk primi düşeceğinden piyasa faizleri kademeli olarak düşebilir. Bu saptamalardan hareketle aşağıdaki grafikte Merkez Bankası’nın “politika faizi” ve “Devlet 10 yıllık uzun dönem faizleri” ile “bankaların ticari kredi faizlerinin” aylık ortalama düzeylerini sergilemekteyiz. TCMB faizleri ile, bankacılık kredi faizleri arasındaki fark son derece belirgin. Devlet 10 yıllık borçlanma faizleri ise TCMB faizleri etrafında dalgalanmasını sürdürüyor. Piyasa faizlerini belirleyen yukarıda özetlenen unsurların çoğu ise Merkez Bankası’nın değil, doğrudan makro ekonomi yönetiminin (hükümetin) sorumluluğu altında. Ö da da 274 işçinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. “Yani Faruk Çelik’in Çalışma Bakanlığı yaptığı dönemlerde en az 6732 işçi yaşamını yitirdi ve işçiler her gün çalışırken ölüyorlar” denilen açıklamada şu sözlere yer verildi: “Kanun’a göre Bakanlık ve alt birimleri işçi sağlığı ve iş güvenliği politikası oluşturmaktan gerekli tedbirlerin alınmasına, bunların uygulanmasından takip edilmesine kadar emekçilerin sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının yaşama geçirilmesi ile görevlidir. Faruk Çelik’in işçi hakları ve özgürlükleri konusunda sicili çok kötü. Taşeron çalışmadan düşük ücret politikalarına 1 Mayıs Taksim Meydanı yasağından grev ertelemeye kadar birçok eylemini sayabiliriz. İşçiler her gün çalışırken ölüyor ya da hastalanıyor. Ancak bu durum gizleniyor ve sorumluluk yine ölen işçilere kesiliyor. Oysa gerçekler ortada. İş cinayetlerinin sorumlusu devlet ve sermayedir.” l İSTANBUL Cumhuriyet M Zafer bu kez madencinin Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesinde özel bir maden ocağında 3 aydır maaşlarını alamayan maden işçilerinin ocaktan çıkmama eylemi, ücretlerinin ödenmesinin ardından 26 saat sonra erdi. Zonguldak’ın Kilimli ilçesi Gelik beldesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan (TTK) kiraladığı sahada üretim yapan özel maden ocağı işletmesinin ihale süresinin bitmesi üzerine kömür ocağının içerisindeki bazı malzemelerin söküm işinde çalışan 13 işçi, 3 aydır maaşlarını alamadı. İşletme yetkilileriyle görüşmelerine rağmen bir sonuç alamayan işçilerden ocak içinde çalışan 8 madenci, önceki gün saat 08.30 16.30 vardiyasında çalışmalarının ardından mesailerinin bitmesine rağmen maaşlarını alamadıkları iddiasıyla ocaktan çıkmama eylemi başlattı. Yerin 400 metre altında eylem yapan maden işçilerine dışarıda çalışan 5 madenci de destek verdi. Madencilerin aileleri de ocak önüne gelerek işçileri destekledi. l Yurt haberler S&P’den kritik konut yorumu luslararası kredi derecelendirme şirketi Standard and Poors (S&P) Türkiye konut piyasasının iç ve dış taleple desteklendiğini vurguladı, ancak, ABD’de olası faiz artırımının piyasanın önündeki en önemli risk olduğu uyarısında bulundu. S&’s Gelişmekte Olan Ülkeler Konut Piyasaları Araştırması’nda yer alan değerlendirmede, “Kısa vadede Türkiye konut piyasalarının fonlama koşullarının destekleyici olarak kalması bekleniyor” denildi. Raporda, Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme programı ve ABD’de FED’in olası faiz artırımı Türkiye’ye doğru sermaye akışlarının belirsizliği artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin dış sermaye akışına bağımlılığı göz önüne alındığında bu durumun Türkiye konut piyasasında riskleri içerebileceğinin görüldüğü belirtildi. l Ekonomi Servisi 9.5 milyar dolarlık temel Toplam 15 bini aşkın kişiye istihdam yaratacağı belirtilen projenin temeli Kars’ta atıldı. ev projede ilk kazma vuruldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katılımı ile Kars’ta yapılan, 9.5 milyar dolarlık Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın temel atıldı. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) temeli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Devlet Başkanı Giorgi Margvelaşvili’nin katıldığı törende atıldı. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, “Bugün tarihi bir gündür. Bugün bu proje bölgenin enerjide güvenliğini tesis edecek. Bugün Şahdeniz dünyadaki en büyük doğalgaz yatağıdır” diye konuştu. Azerbaycan’ın doğalgaz potansiyeli hakkında bilgi veren Aliyev, Azerbaycan gazının büyük ölçüde komşu ülkelere ve Avrupa’ya gideceğini söyledi. TANAP ile Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki Şahdeniz 2 Gaz Sahası ve Hazar Denizi’nin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğalgazın Türkiye’ye, ardından Avrupa’ya taşınması amaçlanıyor. TANAP, Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ve TransAdriyatik Boru Hattı (TAP) ile birleşerek Güney Doğal Gaz Koridoru’nu oluşturacak. 1850 kilometre uzunluğa sahip hat, 20 ilden geçecek. 1.3 milyon ton çelik boru kullanılacak proje 15 bini aşkın kişiye istihdam sağlayacak. TANAP’ta ilk gaz akışı 2018’de olacak. U D Devlet geçen yıl yurttaştan 15 milyon lira har(a)ç aldı Vatandaşın cebinden geçen yıl pasaporttan tapuya, trafikten notere kadar tüm harçlar için yaklaşık 14 milyar 778 milyon 209 bin lira çıktı. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) verilerinden derlenen bilgilere göre vatandaş harç kalemleri içerisinde en yüklü ödemeyi tapu harçları için yaptı. Konut alımsatımı yapacakları yakından ilgilendiren konular arasında gelen, tapu masrafı olarak da adlandırılan bu ücret için geçen yıl 8 milyar 94 milyon 595 bin lira ödendi. Tapu harçlarını 2 milyar 478 milyon 871 bin lira ile yargı harçları takip etti. l Ekonomi Servisi Kaynak: TC Merkez Bankası, veri dağıtım sistemi. İkinci husus ise çok daha açık ve net: Türkiye ekonomisinde güncel verili enflasyon oranları ve enflasyon beklentileri altında TCMB’nin uygulamakta olduğu faiz oranları aslında son derece düşük ve hatta negatif. Aşağıdaki 2 No’lu grafik de bu gerçeği sergiliyor. Son dört yıldır TCMB’nin ulusal ekonomiye sunduğu reel faiz sinyali sadece OcakMart 2011 ve OcakNisan 2014 aralığında yüzde 2’lik mütevazı boyutta pozitif olmuş; dönemin gerisinde reel faizler zaman zaman yüzde eksi 5’lere ulaşan boyutta. Güncel olarak da negatif özelliğini koruyor. Komisyonda Bank Asya tartışması BMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, torba yasa teklifinin Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) “piyasa dolandırıcılığı” başlıklı 107. maddesini yeniden düzenleyen 18. maddenin görüşmelerinde “Bank Asya” tartışması yaşandı. Komisyonda, teklifin “Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle kendisine veya bir başkasına doğrudan yahut dolaylı bir menfaat sağlayanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmesini” öngören maddesi uzun süre tartışıldı. Muhalefet, bu maddenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bank Asya’ya yönelik sözlerinin “üzerini örtmek için getirildiğini” belirtti. CHP’li Vahap Seçer, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş’a Erdoğan’ın Bank Asya ilgili sözleri üzerine işlem yapılıp yapılmadığını sordu. MHP’li Mehmet Günal da maddenin Bank Asya ilişkisine dikkat çekti. T Ali Ülker’in Da Vinci’leri.... ekçi’nin bile fikir üretebildiği bir eko sistem yaratabilmek... Bütün çalışanları inovasyonun bir parçası haline getirebilmek... Yıldız Holding’de inovasyon çalışmaları meyvelerini vermeye başladı. Geçen yıl 1 milyar liralık ciro yeni ürünlerden geldi...” Bu sözlerin sahibi Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Global İnovasyon ve ArGe Grubu Başkanı Ali Ülker. 4 yıldan beri yurtiçinden ve yurtdışından 600 çalışanının katılımı ile inovasyon günü düzenleyen Ülker’in çatı şirketi Yıldız Holding’in geleneksel hale gelen toplantısı öncesinde İstanbul Modern’de bu yılın konuşmacıları pazarlama gurusu Peter Fisk ve oyun uzmanı, fütürist Yeşim “B Kunter’in de katıldığı küçük bir sohbet toplantısındayız. Bu yıl ana tema “Play together, innovate better.” “Birlikte oyna, daha iyi yarat.” Peter Fisk farklı fikirlerin bir araya gelmesinin önemine dikkat çekerek Leonardo da Vinci’nin hem hekim, hem sanatçı kimliği ile yarattıklarını anlatıyor ve “Tüm çalışanları bir Da Vinci olarak neden görmeyelim” diyor. Ali Ülker kurumsallaşmanın yaratıcılığı giderek zayıflattığını ve bunun önüne geçmek için yılda bir kez inovasyon günleri düzenleyerek özgün çalışma ve fikirleri birbirleri ile paylaştıklarını belirtiyor. Tabii bu arada holding bünyesinde oluşturulan İlham Yıldızı adı verilen bir platform yıl boyu yeni yaratıcı fikirleri topluyor, analiz ediyor... Fikir sahiplerini mutfağa sokuyor... Ali Ülker inovasyonu bir yaşam biçimi olarak benimsedikleri ve zaten küresel bir oyuncu olabilmek için bunun olmazsa olmaz olduğunu vurguluyor, “İnovasyon oyunu; kökten değişiyor. Sadece en zeki mühendisleri ve bilim insanlarını işe alarak oyunu kazanamayabiliriz, ancak en akıllı müşterileri ve paydaşları mızı işin içine katarak kazanabiliriz.Yıldız Holding’in inovasyon anlayışı ve felsefesi bu süreci bir yaşam biçimi olarak kabul etmek” diyerek. Geçen yılki inovasyon günlerinde 45 ürün adayından 15’i finale kalmış ve ürüne dönüşmüş. Küresel oyuncu derken biraz açalım isterseniz. Türkiye dahil 15 ülkedeki 77 fabrika, 48 bin çalışan ve 300’ün üzerinde marka... İçlerinde 1 milyar doların üzerinde 3 büyük marka var: Ülker, McVities ve Godiva. İngiliz United Biscuits’i satın alarak dünyanın üçüncü büyük bisküvi ve 10. büyük çikolata üreticisi haline gelmiş. Şimdi hedef 2’nciliğe yükselmek. Tabii ev dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteren G2M’in de Yıldız Holding’e katıldığını unutmayalım. Şöyle bir baktım Holding, 2010 yılından bu yana 19 şirkete ortak olmuş ya da bünyesine katmış... Ali Ülker 2015 yılı ciro hedeflerinin 30 milyar TL’yi tutturmak olduğunu söylüyor ve yeni satın almaların her zaman gündemde olduğunu vurguluyor. Ancak söz dönüp dolaşıp yine inovasyona geliyor. Ülker, “Dünya genelinde 24 ArGe merkezimiz ve her kategori için özel ürün geliştiren ArGe gruplarımız var. 300 kişilik ArGe ekibimizle yüzlerce ürün gelişti Kaynak: TC Merkez Bankası, veri dağıtım sistemi. Dolayısıyla, TCMB’den, şu anda gelişmiş ekonomilerin merkez bankalarının uygulamakta olduğu (uygulayabildiği) “sıfır” faiz oranları ancak ve ancak çok düşük enflasyon ile birlikte değerlendirildiğinde anlam taşıyor. Enflasyon düzeyi göz önüne alındığında Türkiye’de de Merkez Bankası faizlerinin reel olarak zaten negatif düzeyde olduğu biliniyor. Peki, o zaman neyi tartışıyoruz? Bu kavram karmaşasının kökeni nerede? Bu soruların yanıtını daha önceki köşe yazılarımızda ve çeşitli söyleşilerimizde dile getirmiştik; tekrarlamakta sakınca görmüyorum: “Kavram karmaşasının bir öğesi ‘faiz lobisi’ sözcüğü. ‘Faiz lobisi’ kuşkusuz “iktisadi’ bir kavram değil; AKP ekonomi idaresi tarafından Türkiye’nin kaynaklarını sömüren ve Türkiye’nin refahını engelleyen ‘kötü niyetli’ bir ‘çıkar şebekesi’ anlamında kullanılıyor. Bu tavır yeni değil, tüm ülkelerde ekonomik göstergeler kötüleştikçe hükümetler çoğunlukla ‘kökleri dışarıda’ olan bir düşman arayışı içine girmişlerdir.” Ali Ülker inovasyon oyununda... riyor, 100’ü aşkın ülkede 4 milyar tüketicinin olduğu bir pazara ürün veriyoruz.UB’nin Londra’daki ArGe merkezi önemli çalışmalar yapıyor. Türkiye’de kuluçka merkezi olarak konumladığımız Northstar ve Avrupa’nın en gelişmiş laboratuvarı olan Duyusal Analiz Laboratuvarımız en önemli üç noktamız. Eskiden daha çok ürün piyasaya veriyordum ama sonuç o kadar tatmin edici olmuyordu. Tüketiciye sorarak geliştirdiğimiz ürün daha çok tutuluyor” diyor ve Duyusal Analiz Laboratuvarı’nda 2012’den bu yana 468 ürün için 73 bini aşkın tüketiciyi dinlediklerini ve onlardan aldıkları geri bildirimlerle ürünleri nihayetlendirdiklerini anlatıyor. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle