19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 18 Mart 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 4 Cumhuriyet 7 Haziran seçiminin vekil aday adaylarını tanıtıyor HDP Batıdan da yoğun ilgi Parti olarak seçimlere girerek yüzde 10 barajını aşmayı hedefleyen HDP’de aday başvurularında kadın ve gençler ağırlıkta. enel seçimlere parti olarak girecek olması nedeniyle 7 Haziran sonrasındaki siyasi tabloda MAHMUT kilit bir öneme saLICALI hip olan HDP’de aday adayı başvurularında kadın ve gençler ağırlıklı oldu. Güneydoğu ve Doğu’nun yanı sıra HDP’ye aday adaylığı başvurularında Batı’dan da yoğun talep geldi. Toplumun pek çok farklı kesiminden aday adaylığı başvurusu alan HDP’ye yaklaşık 1500 aday adayı başvuru yaptı. HDP bileşenlerine ayrılan kontenjan ve partiye davet edilen kişilerlerle birlikte yaklaşık 2 bin kişiden oluşan havuzdan 550 aday belirlenecek. HDP TOPLUMUN HER KESİMİNDEN ADAY GÖSTERECEK G ğı 550 adayın yaklaşık 2 bin kişilik havuzdan belirleneceği ifade ediliyor. Başvurularda en yoğun ilgi İstanbul’dan geldi. HDP’ye İstanbul’dan 177 başvuru yapılırken, Diyarbakır’dan da 122 aday adayı başvurusu yapıldı. Roboski’den Gezi’ye adaylar... Hoyrat Düzenin Kurbanları... ünün ilk ışıkları sulara vururken bir kent uyanıyor kendi yalnızlığına “merhaba” diyerek... Sessizlik ezgilerde boğuluyor bir süre sonra. Mavi ve kırmızı bir bulut el ele verip yürüyor gökyüzünde. Bir kıyı kasabası kendi sessizliği içinde, eski zaman masalları anlatıyor çocuklara... O koskoca kent kendi telaşıyla birlikte şafağın çığlığını atıyor; metro, metrobüs, vapurlar, otobüsler çalışmaya başlıyor. Garip bir zamanın içindeyim sanki, yaşamak acıma duygusu veriyor bana. Fosforlu bir ışık iklimleri karıştırıyor, ölümlerin ardından yakılan ağıtlar unutuluyor. Esenyurt AVM katliamında 11 işçi yanarak can vermişlerdi uykuda... Naylon çadırlara kurulan sobalar, ölüm ve yaşam! Geride kalan babaları, anaları, eşleri, çocukları gecenin karasında, uykularında yanarak ölen o işçilerin anısına fidan diktiler... Gözlerinde birkaç damla yaş... Asıl yürekleri ağlıyordu hıçkıra hıçkıra! 11 hayatın kapkara kömür olduğu, ölümle yaşamın iç içe girdiği alaca bir şafakta aileler, alevlerin kapladığı alana park yapılmasını istemişlerdi çocuklar için... Oyun bahçeleri... Ne denli acımasızdık, unutkandık, katliamlara alışmış bir toplumduk! HHH Yoksa fazla karamsar mıydım ben! Hep ama hep umutlarımı çoğaltmayı sever, hayatı bir ucundan yakalamaya çalışırdım. Sabah güneşli, öğleye doğru bulutlu bir günün içinde, kimin çocukları çok değerli de kimlerin çocukları değersiz... 15 yaş üstü işsiz sayısı, dört yılın doruğuna oturmuş; işsiz sayısı 3 milyon 145 bine ulaşmış. Erdoğan, çözüm sürecini, yapılan görüşmeleri, İmralı’ya gidiş gelişleri unutup her zaman olduğu gibi kükremiş: “Ne Kürt sorunu ya!” Vallahi iyilik sağlık! Kimisinin çocukları ölmüş, kimilerinin kardeşleri... Sen her karşına çıkan Kürt yurttaşı potansiyel terörist sanırsan, oralara devletin elini uzatmazsan... Öldürdüklerini asit kuyularına atarsan, devletin polis HDP’nin aday adaylığı başvuru tarihi, yoğun ilgi üzerine 5 Mart’a kadar uzatılmıştı. HDP’de aday adaylığı başvurusunda yoğun ilgi gösterildiği belirtilirken, Güneydoğu ve Doğu illerinin yanı sıra Batı’dan da yoğun başvuru alındı. Aday adayı başvurularında kadınlar ve gençlerin ağırlıklı olduğu öğrenilirken, pek çok farklı toplumsal kesimden aday adaylığı başvurusu yapıldığı ifade edildi. HDP’ye milletvekilliği için yaklaşık 1500 aday adayı başvurusu yapıldığı belirtilirken, HDP bünyesinde yer alan bileşenlere verilen 300 kişilik kontenjan ve parti yöneticilerinin yaptığı davetlerle birlikte partinin 7 Haziran seçimlerinde yarışaca 1500 aday adayı Parti yönetiminde seçim çalışmaları kapsamında aday adaylığı başvurularına yönelik bir profil çalışması yapılırken, aday adaylarının meslekleri, cinsiyeti, yaş aralığı gibi konularda incelemeler yapılıyor. Roboskili aileler, Gezi aileleri ve yakınları, İslami kimliğiyle öne çıkan isimler, Alevi kimliğiyle tanınan kişilere kadar aday listesinde pek çok toplumsal kesimin yer alması hedefleniyor. Yaklaşık 600 kadar kadın aday adayı arasından 275 kadın adayı belirleneceği ifade ediliyor. Çözüm sürecinde HDP İmralı heyetinde görev yapan isimlerin milletvekilliği adayı gösterilmesi beklenirken, DTK EşBaşkanı Hatip Dicle’nin aday olmak istemediğini belirtmesine karşın Dicle’nin aday gösterilebileceği belirtiliyor. Heyette yer almayan ancak İmralı’yı ziyaret eden Leyla Zana’nın da gelecek dönem tekrar aday olacağı ifade ediliyor. HDP İmralı heyetinde yer alan Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de aday olacağı ifade ediliyor. lANKARA Aday listesinde 275 kadın aday Leyla Zana Celalettin Can Ferhat Encü Hüda Kaya Dengir Fırat Garo Paylan E. Yağmurdereli Mithat Sancar obaskili Encü ailesinden Halide Encü ile Ferhat Encü aday adaylığı başvurusu yaparken, Gezi Direnişi’nde hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün ailesinden de aday gösterilebileceği belirtiliyor. İslami kimliğiyle öne çıkan HDP MYK üyesi Hüda Kaya’nın da aday olması beklenirken akil insanlar heyetinde görev yapan bazı isimlerin de 550 aday arasında yer alacağı ifade ediliyor. Akil insanlar heyetinde yer alan ve 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın aday gösterilmesi bekleniyor. Eski AKP kurucusu ve bir dönem AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Dengir Mehmet Fırat gibi bazı siyasetçilerin de HDP’den adaylığı tartışılıyor. Muhafazakâr ve milliyetçi bir yapıya sahip Trabzon’da HDP’nin adayının sanatçı Hasan Sağlam olması bekleniyor. HDP MYK üyesi Ermeni kökenli Garo Paylan’ın 7 Haziran seçimleri için aday olacağı belirtiliyor. Sosyalist kimliğiyle tanınan Eşber Yağmurdereli’nin de adaylık için ismi geçiyor. Akademisyen kökenli Mithat Sancar, Fatma Gök, Beyza Üstün, Kadri Yıldırım’ın da adaylığı konuşuluyor. R G Vicdani Retçiler Meclis’i Zorluyor illetvekili Seçimi M Kanunu’nda milletvekili seçilemeyeceklenasıl karşılayacağı meçhul. 2005’te vidani reddini açıklayan barış aktivisrin nitelikleri arasında “yüti Ercan Aktaş, kimi açıkkümlü olduğu askerlik hizça ret beyanında bulunametini yapmamış olanlar” rak zorunlu askerliğe tavda var. Adaylık başvurularını koymuş, kimi bu açıkPINAR ÖĞÜNÇ rını inceleyecek olan Yüklama olmaksızın zorunyazdı sek Seçim Kurulu, bu selu askerlik hizmetini yeriçim öncesinde daha evvel ne getirmemiş yüz binlerbenzerini hiç görmediği bir belgeyce insanın temsilcisi olarak, siyasi le karşılaşacak. Vicdani Ret Dernetemsil haklarının gasp edilişini teşği antetli, başkan Merve Arkun im hir etmek için HDP’den milletvekizalı “Askerlik Durumu Belgesi”, önli aday adayı. YSK’nin başvurusuce anayasanın ilgili maddelerini ve nu reddetme ihtimalinin yükseklimevzuyla ilgili AİHM kararlarını ekğine karşı bunu zorlamak istediğileyerek vicdani ret hakkının meşruni söylüyor. Bu “protesto” nedeniyiyetini temellendiriyor. Bu nedenle le onun aday adaylığı diğerlerinden farklı geçiyor; çünkü Türkiye’den ve de Sivas doğumlu Ercan Aktaş’ın “askerlik durum belgesi” sunma zo Avrupa’dan hem bireyler, hem kurumlar nezdinde destek için ararunluluğundan muaf tutulması geyanlar çok. Kendisini anarşist olarektiğini belirtiyor. YSK’nin bunu ırlarınız var mı? Benim var. Kimselerle, kimilerini en yakınlarımla bile paylaşmayacağım sırlarım var. Peki, sizin? Sakın “Benim yok” deyip bize, en azından kendinize yalan söylemeyin. Unutmayın, Alman satir yazarı Kurt Tucholsky “Sırrım yok diyen saman gibi yaşadığını itiraf etmiş olur” der. Peki, devletin sırrı olur mu? Sakın acele edip “Elbette olur. Devlet bu” filan demeyin. En azından bir kere daha düşünüp öyle cevaplayın… Bir devletin neden sırları olur ve devletin yapıp ettiklerinden hangileri “devlet sırrı” sayılır? Soru başka türlü de sorulabilir: Devlet yapıp ettiklerinin hangilerini yurttaşlarından saklar? Bir devlet kendi anayasasına, yasalarına, evrensel hukuk ilkelerine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne, altına imza koyduğumuz Avrupa Şartı’na aykırı bir halt yememişse, o yasa, sözleşme ve ilkeleri çiğnememişse niye yapıp ettiklerini sır ilan eder ve saklar? Siyasal bilinci devlet tapıncı ile sakatlanmışlar için bu sorular anlamsız, en azından naif, çocuksu sayılabilir. Umurumda değil. Kişinin övüneceği, saygı kazarak tarif eden birinin Meclis’e girmeye yeltenmesi bazı fikri tartışmalara yol açmamış da değil. Ama genelde meramının anlaşıldığını söylüyor. Peki, olur da YSK kabul ederse? Bu eylemi için zafer demek ama aynı zamanda birden kendini seçim maratonunda da bulabilir. “O kısmına bakacağız” diyor. Hem retçi, hem asker hakları HDP’den ikinci vicdani retçi aday adayı da Halil Savda. Onun farkı, defalarca yargılanma ve uzun cezaevi süreçlerinin ardından 2008’de “antisosyal kişilik bozukluğu” teşhisiyle askerlikten muaf tutulmuş olması. Halk arasında bilinen haliyle “çürük raporu” bu. Yani vicdani reddi adaylığına engel teşkil etmiyor. Savda, bir vicdani retçinin Meclis’te bulunmasının Türkiye’deki yerleşik militarist sisteme dair söylenecek önemli bir söz olduğunu düşünüyor. Antimilitarizm, sivil itaatsizlik, savaş karşıtlığı, vicdani ret hakkı dışında, Meclis’i zorlamasının bir sebebi daha var: Asker haklarını konuşabilmek. Kışlalarda yaşanan hak ihlalleri, şaibeli asker ölümleri, işkence ve angarya meseleleri de aday olarak temel meselelerinden. Çocukluğu Cizre’de bir jandarma karakolunun dibinde bir evde geçmiş Savda’nın. Çocukken oradan gelen sesleri duyduktan sonra annesine gidip “Ben neden asker doğmadım? Neden asker kıyafetlerim yok” diye sorması bu yüzden. Bugün Meclis’i vicdani retçi olarak zorlamasının kökeninde belki yıllar önce annesinin verdiği cevap var: “Sen çıplak doğdun oğlum.” yalım: “…Hükümetin, gizlilik gerekçesiyle nereye gittiği açıklanmayan örtülü ödenek harcamaları patladı… Örtülü ödenek harcamaları şubat ayında 214 milyon liraya ulaştı. Geçen yıl şubat ayında örtülü ödenekten 28.9 milyon lira harcanmıştı….. Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olarak görev yaptığı 6 ayda ise örtülü ödenekten yapılan harcamanın miktarı 661.7 milyon liraya ulaştı….” Haberin tamamı ve ilginç ayrıntılar için, dünkü Cumhuriyet’e bakmalısınız. Ben haberin bazı cümlelerini seçip aktardım. Derdim Davutoğlu ya da Erdoğan ya da AKP iktidarı değil. Gelmiş geçmiş hükümetler de değil. Ancak örtülü ödenek zırhının ardına saklanarak ne gibi haltlar yendiğini, birer yurttaş olarak özellikle örtülü ödenek denen zırhın neleri örttüğünü bilme hakkımız derdim, hatta takıntım… Çünkü devletin sırrı varsa orada yurttaşa bazen de insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu düşünüyorum. Daha da kestirme söyleyeyim: Yurttaşların, bireylerin sırrı olabilir ve o sırları saklamak onların hakkıdır. Ama devletlerin sırları varsa eğer orada bir pis koku vardır. Sırsız yani saydam bir devlet bence daha iyidir… müdürü Gaffar Okkan’ı bile koruyamazsan... Bu ülkede milyonlarca insanın güvenliği, güvencesi yok! Türkiye’de bunları düşünmekten yorulduk... Herkes izlendi, herkes dinlendi; çocuklarımız tarikat şeyhlerine teslim edildi... Oysa bu coğrafyada milyonlarca dürüst insan yaşıyordu... İstedikleri demokrasi, özgürlük, barış ve dayanışmaydı... O masum, ekmek peşinde olan bu toprakların insanına yapılan zulüm, işkence, ayrımcılık... Neden yapılıyordu neden? HHH Fosforlu bir ışık iklimleri karıştırırken, düşünceler ormanında dolaşıyorum... Günün aydınlığını selamlayan milyonlarca insan umut arıyor. Garip bir zamanda yaşamamak ve sevgi ırmağını seyretmek uzaklardan... Eğer bir terazi burcu çıkarsa, bir gemi geçerse suyun üzerinden... Sağ gözün öğle vaktidir gökyüzünün; en yüksek noktasındaki güneşi andıran gözbebeğiyle. Oysa hayat ve ölüm güneşi andıran aşk yorgunluğunda gider gelir siz hiç farkına varmadan. Kimi kıyımlar, kırımlar, cinayetler... Toplu mezarlar, asit kuyuları... Ali Tatar adlı bir yarbay, bir tabanca ve intihar! Poyrozköy gözaltılarını unuttunuz demek! Bir televizyon kanalında neredeyse ağıt yakacak, “aktrol” bir tartışma sırasında. Kendisine, arkadaşlarına leke sürülmesini içine sindiremediği için intihar eden yarbay Ali Tatar için neler söylemişti üç yıl önce falan neler! Vay sözde muhafazakâr demokrat zibidi vay! Kimse senin eline su dökemez gerçekten! HHH Hoyrat bir düzenden söz ediyorum... O düzen ki, hiç beklemediğin an seni yok eder... Halkın güvenliğinin olmadığı bir ülkede kendi güvenliklerini sağlamak için “milli güvenlik” diye çırpınırken gencecik Mehmetleri yok ediyor. Bu sırada herkesin keyfi yerinde! Şu Kulp davası, gözaltında 11 köylünün öldürülüşü canım... Kaçıncı dava görülüyor? Vekillik için önerdiği iki isim kabul görmedi S Yavaş CHP’den istifa edecek HP’de 29 Mart’ta olan eski MHP’li Mantamamlanacak sur Yavaş ise partiden önseçimler öncesinde istifa etmeye hazırlakontenjan adaylarıynıyor. Yavaş’ın kendila ilgili kulisler netlesiyle birlikte iki ismi şiyor. Antalya Ticaret daha Kılıçdaroğlu’na ve Sanayi Odası’nın önerdiği, ancak bu eski başkanı Osman isimlerin kabul görÇetin Budak’ın Antal Mansur Yavaş mediği kulislerde koya, eski TEDAŞ Genel nuşulanlar arasınMüdürü Kenan Köktürk’ün da. Yavaş, bir gazeteye verdiZonguldak, eski Adana Emniği demeçte, Kılıçdaroğlu’nun yet Müdürü Arif Akkale’nin kendisine kontenjan adaylığı de Adana’da kontenjan adaönerdiğini, kendisinin ise bu yı olmasına kesin gözüyle ba öneriyi kabul etmediğini söykılıyor. 30 Mart yerel seçimledi. l FIRAT KOZOK ANlerinde CHP’nin Ankara adayı KARA nacağı, suç ya da ayıp sayılmayacak edimleri herhalde sır olmaz. Sır başkalarının bilmesinde sakınca olan marifetlerdir. Peki, devletin sırları için ne diyeceğiz? Devlet benim için bir aygıttır. Nasıl bir aygıt olduğunun ve neden böyle bir aygıt oluşturulduğunun sebebine, ayrıntısına bir gazete yazısının sınırları içinde girilemez. Ama bu onun, o egemenlik alanındaki ülkede uyulması zorunlu yasa ve kuralları koyan ve onlara uyulmasını gereğinde zor kullanarak sağlayan bir aygıt olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bilmeyen sanırım kalmadı; çağdaş devlet yasama, yürütme ve yargı erklerinden oluşuyor. Kimi devletlerde bunların üçü tek elde toplanıyor, kimilerinde aralarına duvarlar örülmecesine bir “kuvvetler ayrılığı” ilkesi üstüne oturuyor. Devletin dizginleri bu üç erkin elinde bulunuyor. Bu hesapça öfkesini denetleyemeyen bir başkandan, sinirli bir Bizim Sırlarımız Devletin Sırları bakandan, beceriksiz bir milletvekilinden, yeteneksiz bir komutandan, hukuk kültüründen nasipsiz, hukuku siyasetin emrine vermiş bir yargıçtan söz edilebilir. Ama “sinirli, öfkeli, beceriksiz, kültürden nasipsiz bir devlet”ten söz edilemez. Edilirse sadece gülünç olunur. Tıpkı “sinirli, öfkeli, beceriksiz, kültürden nasipsiz” bir buzdolabı ya da dikiş makinesi demek kadar gülünç olunur. HHH Hatırlayın, başbakanlığı döneminde Yunanistan topraklarında orman yangınları çıkarttırmak ya da bir başka egemen ülkede, Suriye’de Öcalan’a bombalı suikast düzenletmek gibi marifetleriyle ünlenen Tansu Çiller de “devlet sırrı” kalkanının ardına sığınmış ve aşırı yüksek örtülü ödenek harcamalarıyla ilgili eleştirileri “Bunları açıklarsak savaş çıkar. Hepsi devlet sırrıdır” mazeretiyle karşılamıştı… Şimdi gelin Cumhuriyet’in dünkü sayısındaki şu haberi sorgula C Kılıçdaroğlu Elazığ’dan başlayacak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sürecinde aday tanıtımına ilişkin ilk toplantısını Elazığ’da yapacak. 19 Mart günü gerçekleşecek toplantıda, Elazığ milletvekili adaylarının da tanıtılması bekleniyor. Elazığ’da listenin ilk sırasına eski TBMM Başkanvekili Ali Rıza Septioğlu’nun oğlu Feyzi Septioğlu’nun yerleşmesi bekleniyor. Ancak, örgütte bu isme yönelik tepkiler olduğu belirtiliyor. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle