19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 18 Mart 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: YALÇIN ERZAN haber 11 Eski Genelkurmay Başkanları aynı safta l l İlker Başbuğ l l l Necdet Üruğ Çanakkale Ruhu ir insan, yaşamının özellikle gençlik yıllarındaki başarısını ömür boyu duyumsar. Örneğin üniversiteyi birinci bitirmişse yaşamının her diliminde, karşılaştığı her zorlu dönemeçte o başarısını bir kez daha yaşar; kendisine, “Geçmişte başarmıştın şimdi de yapabilirsin!” der. Ulusların tarihi de tıpkı insanlarınki gibidir. Geçmişin önemli bir kilometre taşı ulusun belleğinde hep tazeliğini korur. Zaten tarihteki en yeni olay insanların belleğinde en taze olandır. Bu anlamda yeniliğe zaman işlemez. Birkaç yıl önce yaşanmış bir olay ülkenin gündeminden kayıp gitmiştir. Asırlar öncesi kadar eskimiştir. 100 yıl önce yaşanmış bir olay insanların yüreğinde, beyninde tazeliğini korumaktadır ve adeta dün olmuş gibidir. HHH 100. yılını kutladığımız Çanakkale Deniz Zaferi de yukarıda anlatmaya çalıştığımız gerçeğe tipik bir örnektir. Turgut Özakman, Çanakkale Zaferi için “Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözüdür” derdi. Gerçekten de Çanakkale Zaferi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1699’da imzalanan Karlofça Antlaşması’yla yaşanan yenilgiden sonraki en büyük başarısıdır. O dönem İstanbul’daki okulların neredeyse tümü cepheye katılmış ve Çanakkale Savaşları tarihe dünyanın en eğitimli insan kaybı olarak geçmiştir. Bunun yanında şu anlatım da Çanakkale’yi iyi özetler: Çanakkale’de yüz binlerce gencimizi yitirdik ama vatan duygumuz kazandı. Çanakkale Zaferi aynı zamanda başarıya inanmanın yeryüzünün en büyük enerjisi olduğunu da göstermiştir. Asker sayısından silah gücüne kadar her alanda emperyalist güçlerden daha geride olmamıza karşın vatan duygusuna inancın üstünlüğü bu eksikliklerin tümünü alt etmeye yetmiştir. Çanakkale Savaşları sadece yaşadığımız toprakların kaderini değiştirmemiş, Birinci Dünya Savaşı’nın bütün taraflarını etkilemiştir. 18 Mart Deniz Zaferi’nin ardından devam eden kara savaşları bir bakıma Mustafa Kemal’i doğurmuştur. Mustafa Kemal, Atatürk olmaya Çanakkale’de başlamıştır. Çanakkale ruhu 21. yüzyılda da sadece geçmişimiz değil aynı zamanda geleceğimizdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin birincilik diplomasıdır. HHH Geçen pazar, günün erkence bir saatinde Avustralya’nın Sydney kentinden dostum, kardeşim Fevzi Özdemir aradı. Aradaki saat farkı nedeniyle böyle bir zaman diliminde ulaşabildiğini söyleyip şöyle devam etti, “Sydney’e 3 saat mesafede çamlar içinde güzel bir kasabada Atatürk ve Gelibolu Müzesi açıldı. Avustralyalılar için Çanakkale Savaşı’nı anma günü 25 Nisan, o gün Avustralya Atatürk Kültür Merkezi üyeleri olarak bizi de çağırıyorlar...” Türkiye’de iktidar, Çanakkale Zaferi’nde Atatürk’ü gölgede bırakmaya yeltense de gerçek binlerce kilometre öteden, karşı cepheden bile yükseliyor. Yaşar Büyükanıt Hüseyin Kıvrıkoğlu İsmail Hakkı Karadayı B Paşaları buluşturan cenaze Tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren 19982002 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanlığı yapan Emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun eşi Olcay Kıvrıkoğlu (79) için Üsküdar’daki Büyük Selimiye Camisi’nde, cenaze töreni düzenlendi. Kıvrıkoğlu’nu acılı gününde silah arkadaşları yalnız bırakmadı. Törende, eski Genelkurmay başkan ları İlker Başbuğ (20082010), Yaşar Büyükanıt (20042008), İsmail Hakkı Karadayı (19941998)ve Necdet Üruğ (19831987), emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli orgeneraller Ergin Saygun, Edip Başer ve Tuncer Kılınç da yer aldı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel cenaze ye çelenk gönderirken Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ve İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, Kıvrıkoğlu’na taziyelerini ilettiler. Büyükanıt ve Başbuğ en önde saf tutarken tokalaştılar. l İSTANBUL/Cumhuriyet Başbuğ’dan Çanakkale çıkışı Atatürk’süz kutlamaya tepki Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı anmalarında Atatürk adının geçmemesini eleştirdi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Çanakkale Savaşı’nın 100. yıldönümü anmaları öncesinde Twitter’dan yayınladığı mesajlarda, Gazi Mustafa Kemal’in Çanakkale Zaferi’ndeki rolünün altı çizdi. “Çanakkale destanının 100. yıldönümünü yürekten kutlarım. Bu destanın her karesinde Gazi Mustafa Kemal vardır” diyen İlker Başbuğ, “Bu hamleyi önceden tahmin eden ve ona göre hazırlık yapan Yarbay Mustafa Kemal düşmana emrindeki 26. Alay ile müdahale etti. 19 Şubat 1915’te İngiliz ve Fransız donanması boğazın dış tabyalarına saldırdı. Daha sonra da Seddülbahir’e asker çıkardılar” ifadelerini kullandı. Başbuğ, mesajlarını “Bunları bilmemek bilgisizliktir. Peki, bilerek görmezlikten gelmeye ne denir? Çanakkale şehitleri ve gazileri; mekânınız cennet olsun” şeklinde bitirdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Milletvekiliyken 3.5 yıl yasadışı dinleme mağduru olan eski CHP Milletvekili Çetin Soysal dava açmaya hazırlanıyor. AYŞE SAYIN ‘Yatak odama kadar girmişler’ 011 yılında parlamentodayken, “Dinleme listesini gördüm” diyerek, aralarında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile AKP ve MHP yöneticilerinin de bulunduğu 3 bin 500 kişilik liste açıklayan, kendisi de “yasadışı dinleme” mağduru olan eski CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, “tüm mağdurlar” adına dava açmaya hazırlanıyor. Hükümetcemaat kavgası sonrasında başlatılan “yasadışı dinleme” Çetin davalaSoysal 2 Rahşan Ecevit ‘Davutoğlu prim yapma peşinde’ Eski Başbakan Bülent Ecevit’i 2 Mayıs 1999’da TBMM Genel Kurulu’na türbanla girdiği gerekçesiyle Merve Kavakçı’ya “Bu kadına haddini bildirin” sözleri nedeniyle eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit tepki gösterdi. Rahşan Ecevit, Davutoğlu’nun Ecevit adına “tüm kadınlardan özür dilediğini” açıklamasına “Davutoğlu’nun bugün hayatta olmayan eşim Bülent Ecevit adına özür dileme hakkı yoktur” dedi. Rahşan Ecevit, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta sonu AKP İstanbul Kadın Kolları Kongresi’nde Merve Kavakçı olayı nedeniyle eşi Ecevit adına tüm kadınlardan özür dilediğini anımsattı. Davutoğlu’nun böyle bir hakkının olmadığına işaret eden Ecevit, eşinin kadınları örseleme, incitme kastının bulunmadığını ve kadınların taktığı “geleneksel” başörtüsüne de karşı olmadığına dikkat çekti. Davutoğlu’nun “kadınlar üzerinden siyasi pirim peşinde olduğu”söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet rında yaklaşık iki hafta önce “müşteki” sıfatıyla ifadeye çağırılan Soysal, “Sadece açılmış davalarda müşteki olmak istemiyorum. İlhan Selçuk’u 8 saat ayakta bekleten, ileri hastalığına rağmen Türkan Saylan’ın evini basan anlayışla sonuna kadar mücadele edeceğim” dedi. İstanbul 2. bölgeden milletvekili aday adayı olarak önseçime girecek olan Soysal, önümüzdeki günlerde “mağduru” olduğu yasadışı dinlemelere karşı yeni bir mücadele başlatacağını söyledi. Kendisinin milletvekiliyken 20082011 arasında yaklaşık 3.5 yıl dinlendiği ve dinleme tapelerinin kendisine gösterildiğine işaret eden Soysal, hükümetin Gülen Cemaati ile “bozuşması”ndan sonra bu kez geçtiğimiz günlerde “mağdurmüşteki” sıfatıyla hem Ankara, hem de İstanbul’daki “yasadışı dinleme” soruşturmaları kapsamında ifadeye çağrıl dığını anlattı. Birinde “Hizbullah”çı gösterilerek “Zülfü Doğan” adıyla, diğerinde ise tamamen özel yaşamına dönük ortam ve telefon dinlemesi yapıldığına dikkat çeken Soysal, “Yatak odamıza kadar girmişler, oraya kadar dinlemişler” dedi. O dönem, kendilerini yasadışı dinleyenlerle, hükümetin ortak hareket ettiğini belirten Soysal, 16 Şubat 2011’de Meclis’te yaptığı basın toplantısında, 17 mobil dinleme aracıyla insanların izlendiğini, dinlendiğini ve bunu arkasında büyük bir “organizasyon” olduğunu açıkladığını anımsattı. Soysal, “Ben organizasyon dedim, sonra Erdoğan çıktı ‘bunlar Haşhaşi’, dedi. Uyarılarım doğru çıktı” dedi. Soysal, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ü kastederek, “O gün bütün hukuksuzlukları yapan anlı şanlı savcıya da bugün hukuk lazım oldu” dedi. Soysal, “tüm mağdurlar adına” dava açacağını söyledi. l ANKARA BTK: Türkiye AB’den uzaklaşıyor Bağımsız Türkiye Komisyonu (BTK), Türkiye’nin, en çok ihtiyaç duyduğu zamanda giderek Avrupa Birliği’nden uzaklaştığı ve otoriterleştiği uyarısında bulundu. Komisyon’un yayımladığı mektupta, “AB ve Türkiye birbirine hiçbir zaman bu kadar muhtaç ve bu kadar uzak olmamıştı” denildi. Başkanlığını 2008 Nobel Barış Ödülü’nü alan Finlandiya’nın eski cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin yaptığı BTK’nin ABTürkiye ilişkilerini değerlendirdiği “Açık Mektup” en önemli dijital paylaşım platformlardan Project Syndicate’da yayımlandı.Mektubun girişinde, “Türkiye artık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 12 yıllık iktidarının ilk yarısında olduğu gibi bölgenin yükselen yıldızı değil. Ülkenin ekonomik olarak büyüdüğü, gerçek bir demokrasiye doğru ilerlediği ve böylece bölgedeki birçok ülkeye esin kaynağı olduğu günler çok geride kaldı” denildi. Türkiye’nin içerde ve çevresindeki zorlukları tek başına aşamayacağı vurgulanan mektupta, Avrupa’nın da istikrarlı, demokratik ve yüzünü Batı’ya dönmüş bir Türkiye’ye hiç bu kadar ihtiyacı olmadığının altı çizildi. “Ne var ki, bu koşullarda AB ve Türkiye birbirlerine yaklaşacaklarına, uzaklaşmaya devam ediyor” diye devam eden mektupta, “İfade özgürlüğü, güçler ayrılığı ve hukukun egemenliği Erdoğan’ın yönetimi altında adım adım erozyona uğramakta. Ülke, bölgenin mezhep çatışmalarının içine çekilme riski altında ve Vladimir Putin Rusyası’nın otoriterlik sirenlerinin etkisi altına girmekte” denildi. l Haber Merkezi Kaplan’ın Twitter hesabından paylaştığı çizim büyük ilgi gördü Martti Ahtisaari Yönetimler toplu istifa etti CHP’de Trabzon ve Rize’de kriz CHP Genel Merkezi’nin Trabzon’da kontenjanlı eğilim yoklaması kararına tepki gösteren İl Gençlik Kolları üyeleri, parti binasını işgal etti. CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun da kontenjan uygulamasına karşı il ve ilçe yöneticileriyle birlikte istifa ettiklerini, Volkan Canalioğlu’nun dışında bütün adayların adaylıktan çekildiğini açıkladı. CHP Rize İl Başkanı Mehmet Aslankaya, milletvekili adayı olarak belirlediği bir ismi genel merkeze bildirince, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu bu isme karşı çıktı ve başka bir isim önerisinde bulundu. Bunun üzerine Aslankaya ile Bekaroğlu arasında tartışma başladı. Sosyla medya üzerinden Bekaroğlu için ‘tetikçi’ ifadesi kullandığı belirtilen İl Başkanı Mehmet Aslankaya CHP Genel Merkezi tarafından görevden alındı. Bu gelişme üzerine CHP Rize İl yönetim kurulu üyeleri Aslankaya’nın görevden alınmasına tepki amacıyla topluca görevlerinden istifa etti. l AHMET ŞEFİK/ ÖMER ŞANTRABZON RİZE Bir genç can çekişiyordu mniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevliyken, usulsüz dinleme yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açılan 17’si polis 18 kişinin yargılanmasına dün başlandı. Halen MİT’te görevli olan dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Hüseyin Özbilgin, Musa Anter öldürüldüğünde, o bölgede terörden sorumlu ekip amiri olduğunu belirterek, “Olay yerine ilk gittiğimde, karanlık içinde bir şahsın yattığını, yakında genç birinin can çekiştiğini gördüm” dedi. Bazı arkadaşlarının bu sırada “Bırak, ölürse ölsün, en iyi Kürt ölü Kürt’tür” dediğini iddia eden Özbilgin, “Üzüldüğüm şudur, bu sözü kullananların bir kısmı bugün çok etkili yerlerde, biz ise sizin karşınızdayız” dedi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak’ın da arasında bulunduğu davanın duruşmasına 14 sanık ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. İstihbari dinleme kapsamın Musa Anter cinayetiyle ilgili dikkat çeken sözler söyleyen Hüseyin Özbilgin: E da telefonları usulsüz dinlendiği için davada müşteki konumunda olan ve o dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığını yapan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ile Hanefi Avcı’nın avukatı Refik Ali Uçarcı da duruşmada yer aldı. Sanıklardan eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak’ın da arasında bulunduğu bazı sanıklar, avukatları hazır bulunmadığı için sonraki duruşmada savunma yapacaklarını bildirdi. Özbilgin, dönemin İçişleri Bakanı’nın isteğiyle Şubat 2012’de MİT Müsteşarlığı’nda göreve başladığını anlattı. Buraya atanmadan önce 4 ay süreyle kendisinin ve ailesinin araştırıldığını, ancak olumsuzluk bulunmadığını kaydeden Özbilgin, “Her insanın haysiyeti, şerefi, onuru namusu vardır. Bir gün önce baştacıyken, bir gün sonra casus olunmaz. Terörle mücadelede defalarca ölümle burun buruna gelmiş bir insanın hiçbir somut belge olmadan, mahkeme karar ‘Ölmeyi tercih ederim’ ları dikkate alınmadan müfettiş raporuyla suçlanması haksızlıktır. Ben casusluk suçu işlemektense ölmeyi tercih ederim” diye konuştu. Masumluğuna ilişkin “en küçük tereddüt olmadığını” söyleyen Özbilgin, Anter cinayetiyle ilgili, yaşadığı tanıklığı şöyle anlattı: “Musa Anter öldürüldüğünde, o bölgede terörden sorumlu ekip amiriydim. Olay yerine ilk gittiğimde, karanlık içinde bir şahsın yattığını, yakında genç birinin can çekiştiğini gördüm. Ambulans çağırdık. Daha sonra ölenin Anter, yaralının Orhan Miroğlu olduğunu öğrendik. Bunu şunun için arz ediyorum: Miroğlu geçen yıl yazdığı kitapta bunu anlatıyor, ‘Ben hayatımı bir polis memurunun gayretlerine borçluyum’ diyor. Daha sonra köşesinde yazdı, televizyonda da ağlayarak anlattı. Ben bu gayret içindeyken bazı arkadaşlarımız maalesef, ‘Bırak, ölürse ölsün, en iyi Kürt ölü Kürt’tür’ demişlerdi. Üzüldüğüm şudur, bu sözü kullananların bir kısmı bugün çok etkili yerlerde, biz ise sizin karşınızdayız.” l ANKARA/Cumhuriyet Plakasız ilk yerli otomobil HDP milletvekili Hasip Kaplan, son dönemde gündeme gelen “Türkiye bir ‘anonim şirket’ gibi yönetilebilir mi? İlk yerli otomobil ne zaman üretilebilecek? Muhalefetin tümünün itiraz ettiği İç Güvenlik Paketi ne olacak? Ve hatta son dönemin sosyal medyadaki favori tartışması; Duşakabinoğulları” tartışmalarını çizdiği bir karikatür ile anlattı. TBMM’de İçişleri Komisyonu’ndaki İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde çizdiği “ilk yerli otomobil” karikatürünü “Plakasız, ilk yerli otomobil T.C. AŞ” adıyla Twitter hesabından paylaştı. Kaplan’ın prototipini, İç Güvenlik Yasa tasarısındaki hükümlerden ilham alarak çizdiği ilk yerli üretim otomobil, gizli dinleme de yapabiliyor, gaz fişeği de atabiliyor. Personelini ise “zırhlı duşakabinoğulları” oluşturuyor. Kaplan’ın Twitter hesabından paylaştığı çizim büyük ilgi gördü. l ANKARA/Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle