17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2015 ÇARŞAMBA 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL İSTANBUL’DA KADINA ŞİDDETİ KONUŞACAKLAR n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ... sırıtmaya başladı. Kaçak ve Yasak Saray’ın hükümete ve parlamentoya buyurmalarını şimdilik bir yana bırakalım. Örneğin İç Güvenlik Yasası şöyle de olsa böyle de olsa mutlaka Meclis’ten geçecek diye emir buyuran bir Cumhurun Başkanı’nın anayasaya aykırı bu son davranışından Başbakan AD hiç söz edemiyor. Ağabeyinin ikinci kez Bakanlar Kurulu’nu Kaçak Saray’da toplayıp başkanlık etmesinin anayasadan kaynaklanan hak olduğunu ve bu nedenle hükümeti Saray’da toplayıp başkanlık etmesinin, talimatlar vermesinin olumsuz yorumlara, eleştirilere yol açmasını hayretle karşılıyor. Üstelik bir tehdit: Böyle düşünen ve yorumlayanlar hüsrana uğrar ha! HHH Hiçbir hukuk devletinde, demokrasinin gerçekten işlediği herhangi bir ülkede bir başbakanın, anayasaya aykırı olup bitenler ortadayken anayasaya bu denli ters düştüğüne rastlanmadı bugüne dek. Başbakan AD; Kaçak Saray’ın anayasaya aykırı davranışını sineye çekiyor. Bu davranışları anayasa aykırı bulmuyor. İkinci plana itildiğinin somut örneği olan, Saray’dakinin zırt pırt hükümeti toplayıp başkanlık etmesini anayasal bir hak diye yorumlayabiliyor. HHH Meclis’te çoğunlukta olan parti grubunun anayasayı çiğneyerek kendine özgü davranışlarını, adeta diktatörlüğünü onaylaması ve tepeden gelen emirle siyaset yapmasının acaba sözde demokrasimizle bile ne kadar örtüşebildiğinin üzerinde ne medyamız ne de aydınlar çevresi duruyor... Parlamentodaki kargaşa sırasında; AKP grup başkanlarından biri kürsüye çıkıyor ve örneğin İç Güvenlik Yasası’na direnen muhelefet partilerini ihanetle, hainlikle suçluyor. Bir başkası AKP’ye muhalefet edenleri hain diye tanımlıyor. Nazi Almanyası benzeri bir örnek vererek toplumun genlerini saptamayı önermeleri de cabası. AKP’li başkanvekilleri de tüzük kurallarını har güre getirerek İç Güvenlik Yasası’nın maddelerini AKP’ye oylatıyorlar. Meclis’i yöneten AKP’li başkanlardan yasa öyle de olsa böyle de olsa çıkacak emrine uygun bir davranış ve sonuç! HHH Oysa Kaçak Saray bu gelişmeleri yukarıdan mutlulukla izliyor. Parlamentoda yine dilediği ölçüde çoğunluğu sağlarsa seçimde; Türk tipi başkanlık sistemini rahatça kabul ettireceğinden kuşkusu yok! Hâlâ tartışılan Türk tipi dediği başkanlık nedir? Türk tipi başkanlık demek; RTE’nin Meclis’e, hükümete, yargıya, orduya, medyaya, insanlara tepeden emretmesi demek! HHH Kaçak Saray; Şah türbesinin apar topar Suriye’deki Türk topraklarından alınarak sınıra yakın bir köye getirilmesini geri çekilme değil diye, Başbakanı da bu harekâtın kimseden yardım istenilmeden hatta haberi verilmeden gerçekleştiğini savunuyor. Fakat yalancıların mumunu yalaka ve yandaşlar dışında kalan üç beş gazete dünkü haberleriyle püf diye söndürüverdi. PKK’nin Suriye kolu PYD’den yardım istedikleri artık yadsınamaz bir gerçek. Tabii bu hükümette yalan içeren palavra bol. PYD lideri Salih Müslim’in harekâttan birkaç gün önce gelmesinin nedenini kıvıran bir açıklama elbette bulur ama... ...bu hükümet; birliklerimizin IŞİD’den kurtarılan ve PYD kontrolünde olan Kobani kentinin ortasından sessiz sedasız acaba nasıl geçebildiği sorusunu yanıtlayamıyor ve son haberler, kimseden yardım istemediklerini övünerek açıklayan hükümeti yalanlıyor. Bu gerçeği tamamlayan bir diğeri ise; türbeyi ve emanetleri, yine Suriye tarafında ve de yine PYD’nin kontrolü altındaki Eşme köyü yakınlarına etrafını dikenli tellerle çevirdikleri dar bir alana nakletmeleri... Türbe bu kez de terörist dedikleri PYD’ye emanet! HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan; 30 yıldır çatışan bir sürecin ardından TSK ve YPG’nin birlikte bir operasyon içinde yer almasına “bu bir milattır” derken ne kadar haklı. Bay RTE ile Başbakanı oy toplama çabalarına, kızımıza suikast gibi palavralara Şah türbesini de eklediler. Erkekliğin beş kuralı varsa dördünün kaçmak olduğunu türbe edebiyatıyla kanıtladılar. Bravo! Yemenli Tawakkol Karman İranlı Şirin Ebadi Nobelli 3 kadın konuk Haber Merkezi İstanbul Aydın Üniversitesi Tawakkol Karman Global Barış ve Demokrasi Merkezi tarafından ”Savaşın Kadın ve Çocuklardaki Etkisi” konulu “Ortadoğu’da Barış Konferansı” düzenleniyor. Intercontinental Istanbul Hotel’de, bugün yapılacak Konferans’ta, Nobel Barış Ödülü sahibi Yemenli Tawakkol Karman, İranlı Şirin Ebadi ve ABD’li Jody Williams konuşacak. Toplantının öğleden sonraki bölümünde, “Savaşın Kadın ve Çocuklar Üzerine Etkisi’’ başlıklı oturumda, Mısır, Yemen, Irak ve Filistin’deki çatışmalar ele alınacak. Konferansta yarın “Kadın ve Çocuklara Karşı Şiddetin Durdurulması Deklarasyonu“ imzalanacak. ABD’li Jody Williams AKP HÜKÜMETİ’NİN GREV ERTELEME SAVUNMASI ‘TOMA üretemeyiz’ SİNAN TARTANOĞLU ANKARA AKP hükümeti, Birleşik Metal İş Sendikasının grevini neden “milli güvenliği bozucu” nitelikte bularak ertelediğini “Tank, TOMA, Kirpi, gözaltı araçları yapılamaz” gerekçesiyle reddetti. Hükümet, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün TOMA aldığı AKP İzmir Milletvekili İsmail Katmerci’nin sahibi olduğu Katmerciler Araç Üstü Ekipman AŞ’yi de grevden dolaylı olarak etkilenecek kurumlar arasında saydı. DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası’nın 10 ilde 22 fabrikada aldıkları grev kararı aldı. Grevin “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğunu” değerlendiren Bakanlar Kurulu grevi 60 gün süreyle erteledi. Sendika, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, Başbakanlık’tan, “Milli güvenliği bozucu hususlar nelerdir?” sorusuyla savunma istedi. Başbakanlık, mahkemeye gönderdiği savunma yazısında Milli Güvenlik Kurulu’nun, Milli Savunma Bakanlığının, İçişleri Bakanlığı’nın ve Ekonomi Bakanlığı’nın verdiği bilgileri derledi. Metal işçilerinin grevlerinin “neden milli güvenliği bozduğu” sorusuna Başbakanlık’ın verdiği yanıtlar şöyle: “Bu grevin, milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu açıkça ortadadır. Çelik ve metal ürünler tedariğinde yaşanacak bir aksama savunma sanayi ürünlerinin üretiminde problemlere neden olabilecek, bu da milli güvenliğimiz açısından zafiyete yol açabilecektir. Grev uygulama kararı alınan işyerlerinin ana ve yan sanayi olarak verdikleri katkılarla üretilen zırhlı, paletli zırhlı, taktik tekerlekli, kirpi gibi araçlarla Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet teşkilatının ihtiyaçları karşılanırken; aynı zamanda ülkemiz savunma sanayiindeki dışa bağımlılığın azaltılmasına katkı sağlaması yönüyle milli güvenlik açısından önem arz etmektedir. Cobra, Kale, Kaya, Ural” gibi tekerlekli zırhlı araçların yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kullandı ğı TOMA olarak bilinen ISV aracını da ürettiği belirtildi. Yine firmaların ürün listesinde, Tulpar ve Altay tanklarının olduğu belirtildi. Yine listede, “Çok Amaçlı Zırhlı Araç, Silah Taşıyıcı Araç, BMC Toplumsal Olaylarla Müdahale Aracı, Mercedes Benz Atego TOMA” gibi araçlar da yer aldı. ank, TOMA, Kirpi, gözaltı aracı Ekonomi Bakanlığı yazısında, grev dolayısıyla milli güvenliği etkileyecek firmalar ve savunma sanayiisine ilişkin üretimlerinin listesini de verdi. Listede, grevden doğrudan etkilenecek firmalar arasında Otokar, Mercedes Benz, BMC yer aldı. Bakanlık bu firmaların “Ultra Gizli Zırhlı Personel Taşıma Aracı, Gözaltı Aracı, Kriminal Araç” ürettiğini bildirdi. Listede yer alan Anadolu ISUZU tarafından üretilen “Novociti Gözaltı Aracı”, Emniyet’in toplumsal olaylarda sık sık kullandığı, sivil beyaz gözaltı aracı olarak biliniyor. Firmaların “Arma, ZPT, T ... hareketli ama bereketsiz bir çalışma temposu içindeydi. Genel Kurul beni hiç de yabancısı olmadığım, artık hiç kimsenin yaşamamasını istediğim anılarla da yeniden yüz yüze getirdi. İç güvenliği imha paketi, Meclis’i yönetme sırası AKP’li başkanvekillerine gelince Genel Kurul gündemine konmuştu. Geçen salıdan beri Ayşenur Bahçekapılı ve Sadık Yakut, AKP adına Meclis’i yönettiklerini bağıra bağıra gösterdiler. Pazartesi günü de açılış Yakut’la, kapanış Bahçekapılı ile oldu. Her ikisi de hukuka sonuna kadar saygılıymış, hukuk dışında hiçbir şey yapmıyormuş gibi görünmek istiyordu ama, hukuku katlediyordu. Her ikisi de Meclis’te hakkını kullanmak isteyen muhalefet partilerine çok önem veriyormuş gibi görünüyordu ama, onları eşya yerine koyuyordu. Her ikisi de yeri geldikçe dinleniyordu, ama Genel Kurul’daki milletvekillerini yordukça yoruyordu. Her ikisi de nezaket maskesi takmıştı, ama sık sık düşüyordu. Her ikisi de Meclis İçtüzüğü’ne sadıkmış gibi görünüyordu, ama tüzüğü uygulamamak için her şeyi yapıyordu. HHH Bu tabloyu izlerken bir an kendi kendime sordum; arkadaş hiç de yabancısı olmadığın bir ortamda gibisin, ne iş? O an Silivri duruşmalarını anımsadım... Sabahın köründe mahkemeye getiriliyorduk. Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu’nun başkanlık nöbetinde olduğu maraton başlıyordu. Her şey hukuka uygunmuş gibi özenli görünüyorlardı, ama hukuk bir yana, kanun maddelerine bile uymuyorlardı. Sanıkların haklarını korumak için her şeyi yapıyormuş gibi görünüyorlardı, ama her türlü adi suça bulaşmış kimliği belirsiz bir gizli tanığa saatlerce değer verip, sanıklar aleyhine cımbızla cümleler koparmaya çalışıyorlardı. Bazı günler duruşmaları gece yarılarına kadar sürdürüyorlardı, sanıklar yorgunmuş, hastaymış dinlemiyorlardı. Yargılama aşamalarında fiziki işkence yoktu, ama heyet herkesi baştan suçlu ilan ettiğinden, sanıklar suçsuz olduklarını kanıtlamak için çırpınırken manevi olarak işkence altına girmiş oluyorlardı. Heyet için sanıkların değeri mahkeme salonundaki eşyalar kadar bile yoktu. HHH Özel yetkili mahkemelerdeki yargılamanın mantığı şuydu; önce kararı ver, sonra davayı aç ve mahkeme yap! TBMM’nin görünümünü de bu bağlamda özetlemek gerekirse şu söylenebilir: Özel yetkili Meclis! Talimatı almış, öyle ya da böyle iç güvenliği imha paketi geçecek. Kim söylüyor? Bu paket yasalaşırsa hukuka uygun mu değil mi diye denetlemesi gereken makam! Meclis Genel Kurulu işte bu iklimle paketi görüşüyor. Muhalefet de bütün gücünü kullanarak bu hukuksuzluğu önlemeye çalışıyor. AKP’li vekiller aldıkları talimatın hakkını vermek için akla gelen gelmeyen her şeyi yapıyor. 18.5 saat boyunca yaşananlardan sadece bir kesit vermekle yetinelim... Muhalefetin haklarından biri yoklama istemek. Toplantı yeter sayısının olup olmadığını zapta geçirtmek. Sabaha karşı istenen yoklamalardan biri tam da sabah ezanı sonrasına denk geldi. AKP’li milletvekillerinin bir dilimi mescite gitmişti. AKP grubunu yönetenler baktılar ki yoklama zora girecek, hemen ulakla haber saldılar... AKP’li vekiller art arda namazı bıkarıp yoklamaya koştular. Mescit muhalefet tarafında olduğu için yolu uzatmadan muhalefetin arasından geçmek durumunda kalanlar da oldu. Kaçak Saray korkusu her şeyin üstündeydi! Erdoğanlar’ın TÜRGEV şovu l Ankara binasını Baba Erdoğan İstanbul’u oğul Erdoğan açacak MAHKEMENİN GEREKÇELİ KARARI: Doğalgazlı odada soba can aldı İki askerin zehirlendiği ve birinin can verdiği odada doğalgaz tesisatı ve petek var, ancak yüksek fatura nedeniyle kullanılamadığı belirtildi. ‘Devlet toplantı ve gösteri hakkı için önlem almalıdır’ CANAN COŞKUN Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin 2013’te Sancaktepe’deki anmaya katıldıkları gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanarak beraat eden 18 kişi hakHrant Dink kında mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme kararında toplantı ve gösteri hakkının devletin müdahale etmemesi gereken bir özgürlük olduğuna vurgu yapılarak “Devlet bir yandan geçerli bir neden olmaksızın toplanma özgürlüğünü ihlal etmekten kaçınırken, diğer yandan da bu hakkın kullanılmasını sağlamak için gereken önlemleri de almak zorundadır” denildi. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi, 2 yıllık yargılamanın ardından Hrant Dink anmasına katılarak izinsiz gösteri yaptıkları iddiasıyla 3 yıla kadar hapsi istenen 18 kişi hakkında geçen günlerde suçun yasada tanımlanmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermişti. Davaya ilişkin iddianamede, grubun Dink’in ölümünün 6. yıldönümünde 20 Ocak 2013’te anma amacıyla saat 17.50 sıralarında Sancaktepe Demokrasi Caddesi üzerinde toplandığı belirtildi. Saat 18.25 sıralarında Demokrasi Caddesi Meydanı’na geldiği kaydedilen grubun, basın açıklamasının ardından saat 18.45’te dağıldıkları anlatıldı. 55 dakika süren eylemin yargılaması ise 2 yıl sürdü. Mahkeme geçen günlerde 18 kişi hakkında verdiği beraat kararının gerekçesini tamamladı. Mahkeme kararında İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne göre herkesin barışçıl toplanma hakkına sahip olduğunu belirtti. Mahkeme hem Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler hem de iç yasalara göre, herkesin, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğu belirtildi. n ZONGULDAK (AA) Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden ocakları ile yerüstündeki işyerlerinde bu yılın ocak ayında meydana gelen iş kazalarında 175 işçi yaralandı. Kuruma bağlı müessese müdürlüklerinden Kozlu, Karadon, Üzülmez, Amasra ve Armutçuk’taki maden ocakları ile yer üstündeki işyerlerinde çeşitli iş kazaları meydana geldi. Yerüstünde 1789, yeraltında 7 bin 324 olmak üzere 9 bin 113 işçi ile kadrolu ve sözleşmeli olmak üzere 1755 memurun çalıştığı kurumda, ocak ayında Kozlu’da 29, Karadon’da 72, Üzülmez’de 40, Amasra’da 10, Armutçuk’ta 22 ve genel müdürlükte 2 olmak üzere 175 işçi yaralandı. 1 ayda 175 madenci yaralandı Haber Merkezi 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından adı kamuoyunun gündeminden düşmeyen TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı) bugün Türkiye genelinde 6 kız öğrenci Bilal Erdoğan yurt binası açılışını aynı anda eşzamanlı yapacak. Ankara’daki yurt açılışını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki açılışı ise Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan yapacak. Aynı zamanda TÜRGEV’in Yönetim Kurulu Üyesi olan Bilal Erdoğan üstü örtülen yolsuzluk dosyasının şüpheli isimlerinden birisiydi. Yolsuzluk soruşturmasının en önemli ayaklarından biri olarak gösterilen TÜRGEV dosyasında yer alan fezlekede işadamlarının derneğe bağış yapmak üzere yönlendirildikleri, arsa ve maddi yardım yapıldığı iddia ediliyordu. TÜRGEV’in AA’ya yaptığı açıklamada “kız öğrencilerin eğitimlerine katkıda bulunmak amacıyla verilen yurt hizmetinin yeni illere taşınarak, yurtiçindeki hizmet alanının genişletildiğini” duyurdu. Yazar Ali Emre Özsoy hakkında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla hapis istemiyle dava açıldı. Özsoy hakkında 4 aydan 2 yıl 8 aya kadar hapis cezası istendi. Bilal Erdoğan’ın şikâyeti üzerine “Hırsız Vaaar” adlı kitabın yazarı Ali Emre Özsoy hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu savcılarından Umut Tepe tarafından hazırlanan iddianamede, kitapta Bilal Erdoğan’a karşı hakaret suçunun işlendiği belirtildi. İddianamede, kitapta müşteki Erdoğan’ın babasının talimatlarıyla yasadışı işlere aracılık eden çete üyesi olarak tanımlandığı, fotoğrafta gözlerine siyah maske giydirildiği belirtildi. Asker ‘yüksek fatura’ kurbanı İstanbul Haber Servisi Bağcılar İnönü Mahallesi’nde, izne gelen iki asker dün beraber vakit geçirmek için kaldıkları akrabalarının evinde sobadan sızan gazdan zehirlendi. İki amca çocuğu askerlerden Orhan Özçelik (21), olay yerinde hayatını kaybetti. Yılmaz Özçelik ise hastaneye kaldırıldı. Orhan Özçelik’in cenazesi Sultangazi Fevzi Çakmak Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından, Yayla Mezarlığı’nda toprağa verildi. Anne Hülya Özçelik bu sırada ayakta durmakta güçlük çekti. Olayın yaşandığı odada gazetecilere açıklamalarda bulunan Yılmaz Özçelik’in halasının oğlu Fuat Bozkurt, “Bu aslında bizim değil, devletin ayıbı çünkü bu ev aynı zamanda doğalgazlı; ancak faturanın yüksek gelmesi nedeniyle doğalgaz yerine kömür sobası ile ısınıyorlardı” dedi. 55 dakikalık eylem Felçli hastalar hünerlerini sergiledi Yaşar Özsoy’a hapis istemi n Yurt Haberler Servisi Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İzmit Rehabilitasyon Merkezi’ndeki 25 hasta, ‘Müzikoterapi’ kapsamında bir etkinlik gerçekleştirdi. Süleyman Demirel Kültür Merkezi’ndeki etkinliğe Fizik Tedavi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nigar Dursun ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü ev sahipliği yaptı. Etkinliğe Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan da katıldı. Selebral palsili hastası çocuklar, yarım vücutlu felçli yetişkin hastalar, inme, omurilik felci geçirmiş 100 hasta üzerinde 1 yıldır uygulanan müzikoterapinin verdiği meyvelerin sergilenmesine sahne oldu. Hem coşku hem de gözyaşı hâkimdi. Korumaları değişti Haber Merkezi AKP hüküyazarı Emre Uslu olduğunu idmetine yakın üç gazetenin Güdia ettikleri Twitter fenomeni @ len cemaatinin Cumhurbaşkafuatavni’yle CHP’li Umut Oran’ın nı Recep Tayyip Erdoğan’ın arasında geçtiği öne sürülen kızı Sümeyye Erdoğan’a su“suikast” yazışmalarının ardınikast hazırlığında olduğunu dan Erdoğan’ın çevresinde bir öne sürmesinin ardından Südizi güvenlik önlemi alındı. Açıkmeyye Erdoğan’ın korumalalamada, “Suikast için görevlenrının tamamen değiştiği, ekibe dirilen kişinin tespiti ve anında özel harekâtçı polisler eklendiği önlem alınması için bu alanda Sümeyye açıklandı. Erdoğan’a yakın işadam Erdoğan tecrübe sahibi özel harekâtçı polarından Ethem Sancak’a ait Aklisler Erdoğan’ın korumasında göşam, Star ve Güneş gazetesinin Taraf rev aldı” ifadeleri yer aldı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle