23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 31 Aralık 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 7 ki toplum ne zaman birlikte yaşama iradesini yitirir? Türkler ve Kürtler arasında bir ayrılık iradesi oluşmuş mudur? HHH Bir ülkede, iki toplum arasında aşağıdaki koşulların hepsi veya önemli bir kısmı oluşmuşsa o iki toplumun birlikte yaşama iradesi zayıflar ve zaman içinde yok olur: 1) Dil, dinmezhep, ırkmilliyet gibi kimlikler üzerinden farklılık varsa... 2) Kimlik farklılıkları, dinci/mezhepçi veya ırkçı/milliyetçi çizgide, tutarlı ideolojiler olarak siyaset sahnesine taşınmışsa... 3) Farklı kimlikler üzerinden yabancılaşma/yabancılaştırma ve düşmanlaşma/düşmanlaştırma stratejisi uygulanıyorsa... 4) Devletin resmi eğitim dili toplumlara göre farklılık gösteriyorsa... 5) Devletin hukuk düzeni, toplumlara göre farklılık gösteriyorsa (Lübnan örneği)... 6) Toplumlardan biri, devlet nezdinde eziliyor, horlanıyor ve eşit hak ve İ Ayrılık iradesi var mı? özgürlüklerden yeterince yararlanamıyorsa... 7) Toplumların aralarında ciddi ekonomik kaynak, üretim, tüketim ve refah düzeyi farkı varsa... 8) Toplumların aralarında kültürel olarak ciddi, eğitim, gelişmişlik, yaşam biçimi farkları varsa... 9) Toplumlar, coğrafi olarak, birbirlerinden farklı ve hatta izole alanlarda yaşıyorlarsa... 10) İki toplumun üyeleri, birbirlerinden izole edilmiş olarak yaşıyor, birbirlerinden nefret ediyorlarsa, toplumlararası evlenmeler, birlikte yaşamalar yoksa... 11) Birlikte yaşamanın sinerjisi yoksa, her toplum, ayrı siyasal birimler olarak daha müreffeh, daha zengin ve daha mutlu olacağına inanıyorsa... 12) İki toplumun farklılıkları, komşu devletler, yabancı devletler, büyük devletler tarafından kabul ediliyor, kışkırtılıyor ve farklı siyasal birimlerin kaynağı olarak kabul ediliyorsa... 13) Farklılıklar silahlı örgütlerin kurulmasına yol açmış ve bu bir iç savaşa dönüşmüşse... 14) Bu farklılıklar ve sorunlar o toplumların politikacıları tarafından kendi iktidarlarını güçlendirmek ve sürdürmek için kullanılıyorsa... HHH Aslında kaba bir sınıflama yaptım; bu koşullar birleştirilip daha aza indirgenebilir veya daha ayrıntılı olarak daha çok maddeye ayrılabilir... Ama işin esası, kaba hatlarıyla böyledir! HHH Şimdi düşünmek için iki soru var önümüzde: 1) Bu koşulların tümü veya çoğunluğu oluşmuş mudur? Ben bu soruya çok kesin bir yanıt veremiyorum, çok gri alan var. 2) Her iki toplumun liderleri, bu sorunu, halkın çıkarlarını korumak adına mı, kendi iktidarlarını sürdürmek ve güçlendirmek için mi ele almaktadırlar? Ben bu soruya, ne yazık ki, her iki toplumun liderleri açısından da olumlu yanıt veremiyorum. HHH Her şeye karşın, 2015’in bu son yazısını yeni yılınızı kutlayarak bitirmek istiyorum: Yaşasın barış, insan hakları ve demokrasi! Manevi iadei itibar Kumpas davalarında yargılanan askerlerin maddi kayıpları karşılanacak, ölenler şehit sayılacak Ali Tatar Murat Özenalp Cem Çakmak illi Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Balyoz ve Ergenekon benzeri kumpas davalarında mağdur olan muvazzaf ve emekli Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için yasal düzenleme planladıklarını söyledi. Kendisi de kumpas mağduru olan CHP’li Dursun Çiçek’in konuyla ilgili önceki gün TBMM’de yaptığı konuşmaya yanıt veren Yılmaz, kumpas davalarına muhatap olan 366 personelin emekliye ayrıldığını, 205 kişinin ise görevini sürdürdüğünü söyledi. Yılmaz, Genelkurmay’ın davalar nedeniyle hak kaybına uğrayan personelin kayıplarının giderilmesine yönelik bir taslak çalışmasının kendilerine geldiğini belirterek, “Bugün itiSERTAÇ barıyla diğer bakanlıklara EŞ bu görüşleri sunuyoruz. O bakanlıklardan alacağımız görüşlerle birlikte bir mutabakata varıldığında Meclis Genel Kurulu’nda bu davalardan dolayı mağdur olanların mağduriyeti giderilecek” dedi. CHP’li Çiçek ise Kumpasder’le birlikte hazırladıkları çalışmayı iki hafta önce elden Yılmaz’a verdiğini belirterek, “MSB’nin Genelkurmay’la bir çalışma yaptığını da biliyorduk. İkisini karşılaştırarak birleştirecekler. Yeni yılda tek bir hükümet tasarısı olarak Meclis’e gelecek” diye konuştu. Tasarı ile emekli edilenlerin emsallerinin aldığı rütbelere göre maddi kayıplarının karşılanacağını, yaşamını yitirenlerin şehit statüsüne alınacağını kaydeden Çiçek, “Manevi olarak da itibarları iade edilmiş olacak. Yasa maddi ve manevi kayıpların karşılanması için çıkartılacak” dedi. Kumpasder Başkanı Ahmet Zeki Üçok da Yılmaz ile konuyu görüşmek için randevu talep ettiklerini belirterek yargılamalar sırasında yaşamını yitiren Murat Özenalp, Cem Aziz Çakmak ve Ali Tatar’ın şehit sayılmasının zor olmadığını dile getirdi. Üçok, “Bu olaylar olmasaydı bu arkadaşlarımız ölmeyecekti. Zaten istisnai bir durum. Emsal oluşturabileceği bir durum yok” dedi. Üçok, yasal düzenlemenin açılan tazminat davalarıyla bir ilgisi olmadığını belirtti. l ANKARA M AYM’den MİT’in yetkisine tırpan nayasa Mahkemesi, MİT’in yetkilerinin genişletilmesini öngören MİT Kanunu’nun, Türk vatandaşı olmayan yabancı hükümlü ve tutukluların iade ve takası ile MİT mensuplarının tanıklıklarıyla ilgili düzenlemeleri iptal etti. CHP, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Davayı esastan inceleyen Anayasa Mahkemesi, Kanun’un 6. maddesindeki, “Türk vatandaşları hariç olmak üzere, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanı’nın talebi üzerine, Adalet Bakanının teklifi ve Başbakanın onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede tutuklu ve hükümlü bulunanlar ile takas edilebilir” şeklindeki düzenlemeyi iptal etti. Kanun’un 9. maddesindeki, “MİT mensupları ile MİT’te görev yapmış olanlar, MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin hususlarda tanıklık yapamaz” ibaresi de Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildi. İptal hükümleri, kararın gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandıktan 6 ay sonra yürürlüğe girecek. A Emeklilere rütbe Ankara’da yılbaşını kana bulayacaklardı IŞİD üyesi iki canlı bomba eylem hazırlığındayken yakalandı ALİCAN ULUDAĞ eylemde kullanılan patlayıcılardan daha geniş bir alana etki edebilecek bir düzenek hazırladıkları ve amaçlarının çok daha fazla kişiye zarar vermek olduğu tespit edildi. İki zanlının kaldığı evde yapılan aramada ele geçirilen bombalarda 20 kilo TNT kullanıldığı belirtildi. 10 Ekim’de 20 KİLO TNT Şüphelilerin, Ankara Gar’ı önündeki Yasa başka dava başka aşkent Ankara’da yılbaşı gecesi saldırı hazırlığında olan iki IŞİD üyesi canlı bomba, düzenlenen operasyonda yakalandı. İki zanlının kaldığı evde, canlı bomba yelekleri ve bu yeleklerin içerisinde patlamaya hazır, çelik bilye ve çubuklarla güçlendirilmiş bomba düzenekleri ele geçirildi. IŞİD’in Ankara hücresine bağlı çalışan iki bombacının, başkentin merkezi olan Kızılay AVM ile Sakarya Caddesi’nde bulunan iki barda keşif yaptığı tespit edildi. 10 Ekim’de Gar Meydanı’ndaki barış mitingini kana bulayarak 102 kişinin ölümüne neden olan IŞİD’in yeni bir eylemi son anda önlendi. Ankara Emniyeti’ne bağlı terör ve istihbarat birimleri, Suriye’den iki canlı bombanın eylem için Ankara’ya geldiği ihbarı aldı. Musa Canöz ve Adnan Yıldırım olduğu öğrenilen zanlıların, bir ay önce Rakka’dan yola çıkarak Türkiye’ye giriş yaptığı belirlendi. Teknik takibe alınan zanlıların her adımı izlendi. Zanlılar, başkentin en doğu mahallelerinde olan Yakup Abdal’da bir ev kiralayarak, burada saldırıya hazırlandı. Polis, iki IŞİD üyesinin, Kızılay AVM ve Sakarya Caddesi’nde biri türkü B AMAÇ: İNTİKAM A nkara Emniyeti’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “İlimizden ayrılıp DEAŞ terör örgütü saflarına katılan, kardeşi A.C. ve amcası K.C’nin hayatını kaybetmesinden ülkemizi sorumlu tutarak intikam almak amaçlı eylem arayışı içerisinde olanz M.C. ve aynı evde kalan A.Y. isimli şahıslar yakalanmıştır. Şahısların ikametlerinde yapılan aramalarda ilk etapta 1 adet kullanıma hazır bomba yeleği, 1 adet kullanıma hazır bomba düzenekli demir bilye ve çubuklarla desteklenmiş sırt çantası, bomba yapımında kullanılan malzemeler ele geçirilmiş olup arama devam etmektedir.” onunda “siyaset yapma” kavramını da “münazara yapma” kavramına dönüştürmeyi başardık. Yapanlara helal olsun! Bilirsiniz bugünlerde neredeyse hiç anılmayan münazara, bizim gençlik yıllarımızda öğretmenlerin gözdesi gibiydi. Okullararası yarışmalar bile düzenlenirdi. Münazarada önemli olan, en yanlış sayılan görüşü bile savunma becerisini göstermekti. Genelde yarışmayı da onlar kazanırdı. Öğrenciler bıraktı ama Tanrı eksikliklerini göstermesin başta AKP’liler olmak üzere kimi liderler sahipleniverdiler. HHH Türkiye’nin talihsizliği, şiddet ve gerginlikten oy devşirdiğini varsayan AKP ve HDP’nin izledikleri yöntemden kaynaklanmaktadır. MHP’nin de zaman zaman AKP’nin yamacında yer aldığını unutmamak gerekir. Türkiye’yi 7 Haziran seçimlerinden 1 Kasım’a taşıyan ortam da sanırım beni doğrulamaktadır. İktidar partisinin 2013 yılında HDP temsilcileri ile başlattığı İmralı görüşmeleri sürecine çeşitli adlar verildi. Kullanılan söylem de “Analar ağlamasın”dı. Ancak görüldü ki iktidarın da olağan dışı hoşgörüsüyle anaları daha çok ağlatacak, çocukların daha çok sayıda ölmesine yol açacak bir süreç yaşanmış... HHH Görüş açıklama ile silaha sarılma arasındaki geliş gidişler, Güneydoğu’yu yaşanılması her gün biraz daha olanaksızlaşan bir ortama soktu. Türkiye partisi olma iddiasından, olasıdır ki silah zoruyla vazgeçen HDP liderleri, hendek kazıp, önüne kadın ve çocukları, arkasına da uzun namlulu silahlarla donatılmış teröristleri koyarak oluşturulan düzeneği “biz halkımızla birlikte bir direniş, mücadele sürdürüyoruz” diye nitelendiriyorlar. Silahlı teröristlerin dağdan kentlere inmesini, yığınaklar ve bombalı tuzaklar oluşturulmasını bir an için yok sayıp direnişe geçelim. Önce insan haklarına aykırı ve bir tür işkence olduğunu vurgulayıp sokağa çıkma yasaklarını ölçüt alalım. Diyarbakır (11 ilçe), Mardin (3 ilçe), Şırnak (2 ilçe), Hakkâri (1 ilçe), Muş (1 ilçe), Batman (2 ilçe) ve AKP’nin tulum çıkardığı Elazığ’da (1 ilçe) olmak üzere 7 ilin 17 ilçesinde uygulanmış. Oysa Elazığ’ı saymazsak 6 ilin toplam ilçe sayısı 50. HDP’nin birinci parti çıktığı 6 il daha var. Tunceli (54.9), Bitlis (48.6), Siirt (57.2), Iğdır (51.7), Ağrı (66.8) ve Van (64.3). Bu illerde kimi gösteriler dışında hendekli direniş niye yok? Kevgire dönen Suriye sınırına uzaklıkları nedeniyle yığınakları sürdürme olanaklarından yoksun oluşlarından mı? Yoksa başka nedenlerden mi? Öteki illerde HDP’ye oy verenler geriye gidişi nasıl yorumluyor? Yanıtlarını uzmanlarına bırakıp yineleyelim. Münazara yaklaşımı 2016’da da süreceğe benziyor. HHH 2016’nın gönlünüzce geçmesini diliyorum. Türkiye’nin Talihsizliği S Subaylara emeklilik teşviki geliyor EMİNE KAPLAN bar olmak üzere iki barda keşif yaptığını belirledi. 2 IŞİD’li canlı bombanın yılbaşı gecesi Kızılay’da eylem hazırlığı içerisinde olduğunu değerlendiren polis ekipleri, savcılık talimatıyla dün Yakup Abdal’daki eve operasyon yaptı. Operasyon sonucunda Musa Canöz ve Adnan Yıldırım gözaltına alınarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Canöz ve Yıldırım’ın ailelerinin de başkentte yaşadığı bildirildi. l ANKARA CHP’de asıl yarış parti meclisinde Umut Oran vazgeçti, Muharrem İnce’nin umudu kalmadı. Kılıçdaroğlu genel başkanlık yarışında rahatladı ama PM listesine almak istediği birçok isim delegeden veto yiyebilir FIRAT KOZOK İnce’den Elçi’ye ziyaret CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, 28 Kasım’da öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi’yi evinde ziyaret etti. Taziye dileklerini ileten İnce, daha sonra Diyarbakır Barosu’na geçti. Burada Baro Başkanvekili Ahmet Özmen ve yöneticiler tarafından karşılanan İnce, toplantı odasında basına kapalı görüşme gerçekleştirdi. DHA l kongrelerinin tamamlanmasının ardından gözlerin 1617 Ocak’ta yapılacak olağan kurultaya çevrildiği CHP’de genel başkanlık yarışı yerini Parti Meclisi (PM) yarışına bıraktı. Kongre süreci öncesinde eski milletvekili Umut Oran, Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, genel başkanlık yarışı için bir adım öne çıkmışlardı. Olağanüstü kurultay çabaları karşılıksız kalan Oran ve İnce için son umut kongrelerde oluşacak havaydı. Ancak kongrelerden sonra Oran’ın aday İ lık fikrinden net olarak vazgeçtiği konuşuluyor. İnce cephesinde “tablo bizim için ne çok kötü, ne de çok iyi” sesleri yükselse de İnce’nin de adaylığa uzaklaştığı yorumları yapılıyor. İnce’nin net kararını son istişareleri yaptıktan sonra vereceği belirtiliyor. Tek rakip Balbay Bu durumda, yalnızca Mustafa Balbay’ın aday olarak çıkabileceği kaydediliyor. Kurultayda aday olabilmek için yaklaşık 126 delegenin imzasının toplanması gerekiyor. Genel Merkez, kurultayda en fazla 250 firenin verileceği görüşünde. Adaylık için verilen imzaların, sonrasında yapılacak oylamada aynen korunamayacağı da dile getirilen diğer nokta. Buna karşın, seçilmek için yeterli olmayan bu sayının ancak PM listesini delmek için etkili olabileceği konuşuluyor. PM listesi çarşaf liste ile sunulmak zorunda ancak yapılacak oylama ile blok listeye geçilebilir. Kılıçdaroğlu’nun PM listesini önceki kurultayda dört isim delmişti. Bu kez sayının daha fazla olabileceği, yönetimdeki pek çok ismin delege desteğini alamayacağı belirtiliyor. Delegenin Kılıçdaroğlu’nun liderliğini benimsediği ancak yönetim kademesini eleştirdiği biliniyor. l ANKARA AKP, TBMM Başkanlığı’na sunduğu yasa önerisiyle, TSK’de albay kadrosundaki yığılmayı eritmek için ‘emeklilik teşviki’ getiriyor. Emekli olacaklara 20 bin ile 50 bin lira arasında değişen miktarlarda fazladan ikramiye ödenecek. AKP’nin yasa önerisi şu düzenlemeyi öngörüyor: Kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi olmak kaydıyla 29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıkta 30 yılını tamamlayacak olanlara emekliliğe esas aylık tutarının 5.5 katı, 29 yılı tamamlayacak olanlara 11 katı, 28 yılını tamamlayacak olanlara 16 katı, herhangi bir vergiye tabi olmaksızın SGK tarafından emekli ikramiyesi olarak ayrıca ödenerek 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla kadrosuzluktan emekliye sevk edilebilecek. Bunlardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilenler hakkında talepleri halinde emeklilik işlemi uygulanmayacak. Gazetemizin dünkü 12’nci sayfasında yer alan “General tahliye oldu” başlıklı haberde MİT TIR’ları soruşturması kapsamında tutuklanan ve önceki gün serbest bırakılan Tümgeİbrahim Aydın neral İbrahim Aydın’ın yerine yanlışlıkla aynı soruşturma kapsamında tutuklanan Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’nun fotoğrafı kullanılmıştır. Aydın, Celepoğlu ve okurlarımızdan düzeltir, özür dileriz. Düzeltme C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle