27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
‘Gerçekleri hapsedebileceğini sanan bu dikta ölümlüdür’ Ertem, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara temsilcimiz Erdem Gül’ün, MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanmasını şöyle değerlendirdi: Utanıyorum. Utanmaktan yoruldum. Pazar 29 Kasım 2015 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Güzel insanları tarihimiz boyu duvarlar içine koyan, düşünceyi ve gerçekleri hapsedebileceğini sanan bu dikta ölümlüdür. Hatta bizler için ölü! O cesur kalemler ise ölümsüz, değerli ve biricik. Politikacı eşlerini ‘Şalvar Davası’ eylemine davet ediyorum yeni Ceylan Ertem ü cover albüm ın an “YUH!”ta düny iyor haline dertlen 4 Siyasi liderlerin eşlerine, kadın cinayetleri ve diğer meseleler için “Ses verin” çağrısında bulunan Ceylan Ertem, Müjde Ar ile Şener Şen’in rol aldığı “Şalvar Davası” filmindeki gibi onları greve davet ediyor. CEREN ÇIPLAK 25 , Ceylan Ertem hükümetin kullandığı sert dile ‘YUH!’ diyor. 4 Filmde kocasının ölümünün ardından köyüne dönen bir kadının, ağa ve koca baskısı altında ezilen köylü kadınları örgütlemesi ardından kocalarına yatak vetosu uygulayan köylü kadınların toplu direnişi anlatılıyordu. hmet Kaya, Tülay German, Âşık Mahsuni, Bulutsuzluk Özlemi, Yavuz Çetin, Bergen... Bu isimlerde ve parçalarında isyan, kırgınlık, tutku ve başkaldırı var. Umut var, umutsuzluk var. Ceylan Ertem, Sony Müzik’ten çıkan yeni cover albümü “Yuh!”ta onlardan seçtiği parçalara biraz daha isyan, biraz daha tutku katarak yorumluyor. Bu şarkıları söylerken ağladığını, duygusal olarak çok zorlandığını ama parçaların kendisine şifa olduğunu belirtiyor laf arasında... Bulutsuzluk Özlemi şarkısı gibi, “Beynim zonkluyor, olayların akışı beni takmıyor, beynim zonkluyor, bir şeyler yapmalı, yalnız olmuyor, beynim zonkluyor” diyenlerden Ceylan Ertem... Ülkede olan bitenler adına kalbi kırık, üzgün ama “Gideceğim buralardan” moduna girmiyor, “Gittiğimizde burayı duymayacak mıyız” diyor. Dinleyicileri onu Frida Kahlo’ya benzetiyor. “Acıların ressamı” Frida Kahlo’ya... Ceylan Ertem’le söyleşi için Moda’da buluştuğumuzda saçlarındaki aksesuarlarla, yüzüyle, endamıyla sanki karşımda “müzisyen Frida Kahlo” vardı... Albümdeki parçalar için dünyanın haline dertlenen bir repertuvar diyen Ceylan Ertem’le dünyadan daha çok Türkiye’nin haline de dertlenen bir söyleşi yaptık. n Albümün tanıtım bülteninde “Alternatif müziğin önde gelen ismi” olarak tanımlanıyorsunuz. Öyleyse Ceylan Ertem neyin alternatifi? Sadece ben değil, ben ve benim dönemimdeki birçok müzisyen arkadaşım, bir şeye alternatifsek Ferhan Şensoy’un deyimiyle “Cuk oturdum helal olsun” tarzı, kötü ve suya sabuna dokunmayan şarkı sözlerine, dinlemeye tahammül edemediğimiz kötü rock, pop, rap şarkılarına alternatifizdir. Yaşadığım, gördüğüm mevzuları müziğe dökmeye çalışıyorum. Tepki gösteren müzisyenlerdenim. A n Albüm kapağında tehditkâr bir bakışla elinizde silah var ama silahın ucunda da çiçek... Bu n Cover liste n recek miyiz? izde Zeki Müren’i de göZeki Müren’i ço ğini açıklasayd k severim ama eşcinsellieşcinsellerin arı, “Ben eşcinselim, bütün larından utanm kasındayım. Aileler çocukZeki Müren’in asın” demesini isterdim. bu albümde ol böyle protest m bir hareket ya ası için pması gerekirdi. Bergen ne benim yüzüme den bu albümde var, “Sen yim” dedi, diye asit atsan da ben sahnedetavır... O yüzd bildi. Güç, vazgeçmeyiş ve en n Peki Bergen Zeki Müren şarkısı yok. şarkısındaki gibi “Bir ErErdoğan Bey acaba kadın cinayetleriyle ilgili bir şey mi yapsak” diye sorarım. Biz neden AKM’yi hâlâ açamıyoruz. Annesi de bir ozan olan Yavuz Bingöl neden bu mevzuyu Erdoğan’a açmıyor? Hükümetin kullandığı sert dile de yuh diyorum. Lütfen artık barış dili kullansınlar. n Politikacılar eşleriyle, sevgilileriyle, bir aşkla karşımıza çıksalar barış dili daha mı kolay kurulur? Bence de azıcık öpüşsünler diyeceğim ama böyle başlık atma diye söylemiyorum... Şu sıralar konserlerde Neşet Ertaş’ın “Gel Sevelim Sevileni Seveni” diye bir türküsünü çalıyoruz. Türküde “Sevgisiz suratlar gülmüyor canım, sevgi haktır, seven alır bu hakkı” deniliyor. Din o kadar çok alet ediliyor ya, bu kadar sevgisiz kalpleriyle nasıl yapıyorlar o ibadetleri anlamıyorum. “Zeki Müren ‘Eşc inselim’ demeliy di” kek Yüzünden den perişan o ” ya da bir kadın yüzünld Kadınlarla henü unuz mu? dım, ama olsu z bir aşk ilişkisi yaşaman Erkeklerle aşk isterim, neden olmasın? cool değilimdi yaşadım. İlişkilerimde hiç r, maz bende. “G kapıyı çekip gitmeler oler rum” derim. B i dön”, “şu anda ölüyoütün perişanlığ olduğum kişini ımı perişan n yorsam, seviyo karşısında yaşarım. Kızıkarşı tarafın ha rsam, acı çekiyorsam hep Bu arada o şa beri olur. rk Bergen’in haya ıyı yazan da erkek ama tından ilham al arak yazmış. naif bir isyan mı? Evet. Fiziksel bir tepki verecek olsam silaha karşı olduğum için çiçek fırlatırım çünkü daha fazlasını yapamam. Silahın ucuna çiçek koymak da bir eylem. Robin Ceylan Ertem Hood’vari, ‘yeter artık’ hissi var. n Biraz ‘Gezi’ dili mi? Aynen. Gezi’de pek çok hayalimiz vardı. Mesela polislerin de bizim tarafa geçmesini hayal ediyordum. Uzun uzun nöbet tutan polislere yağmurda şemsiye tutanlar, börek çörek ikram edenler, kitap okuyan gençler vardı. Şiddet gösteren polislerin “Ben halkın yanındayım ve buradaki annelere, çocuklara, kardeşlerime el kaldıramam” diyerek yanımıza gelmelerini çok isterdim, hâlâ bunu istiyorum. Bombalar atılıyor, katliamlar gerçekleştiriliyor ve hâlâ canını kurtarmaya ve can kurtarmaya çalışanlara gaz atılıyor! Bu artık bir işkence yöntemi. 70’lerde işkence karakolların içinde oluyordu şimdi ise herkesin önünde polis işkencesine maruz kalan bir halk var, YUH! diyorum. n Başka nelere YUH! diyorsunuz? Özgecan yasasının çıkmamasına yuh diyorum. Müzisyen arkadaşımız Değer Deniz de bir vahşete kurban gitti. 25 Aralık’ta Çağlayan Adliyesi’nde duruşması var, herkesi bekliyoruz. Onu, “Yalnız yaşayan kadın müzisyen evinde ölü bulundu” başlığıyla veren medyaya da yuh diyorum. Şemsiyesiyle hayvan dürten bir Cumhurbaşkanımız var. Hayvan hakları ile ilgili de yuh diyorum. Saraya gidip altın varaklı masalarda oturan sanatçılara da yuh diyorum. Mesela ben Zerrin Özer’in yerinde olsam, “Ya ‘Sen balık değilsin, unutma!’ n Albümde “Son Bakış” parçasında “Özgecan’ı, Uğur’u, Sivas’ı, Silvan’ı, Suruç’u unutma” diye bir ek yapmışsınız... Sezen Aksu’nun ‘Beni Unutma’da de diği gibi, “Unutulmak dokunur ya her insana...” Unutmamak ve unutturmamak zorundasınız. Deniz Gezmiş’i Hrant’ı unutamayız. Unutmadığımız sürece, yenilerin eklenmemesi için çimdikleyeceğiz, rahatsız edeceğiz çünkü balık hafızalı bir toplumuz. Gevende’nin albüm isminde belirttikleri gibi; Sen balık değilsin ki! n Siyasi liderlerin eşlerine gerek kadın cinayetleri için gerek diğer meseleler için “Ses verin” diyebilir misiniz? YouTube’da videolarda bazen görüyorum. Balkon konuşmasında kadıncağız tam bir şey diyecek azarlanıyor ve oturuyor yerine. Sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan değil, Meclis’teki tüm politikacıların eşlerine sanırım söz hakkı tanınmıyor. Ya ben olsam elime oklavayı alıp evde eylem, yaparım! Grev yaparım. Kocalarına karşı tehditleri ne ise kendilerini susturmamaları için bir hamle yapmalılar. Şalvar Davası’ndaki gibi olabilir. Müjde Ar’ın Şener Şen’e yaptığı gibi, artık ne ise onların yöntemleri... Lider eşlerini, Meclis’teki milletvekillerinin eşlerini “Şalvar Davası eylemi”ne davet ediyorum ya da başka bir tür eyleme... (cerenciplak@gmail.com) C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle