28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İlkleri seviyor 4 Avrupa kupalarında kulüp takımını yarı finale çıkaran ilk teknik direktör: (19881989 sezonunda o zamanki adıyla Galatasaray’ı Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynattı) 4 Fenerbahçe’yi şampiyon yapan ilk Türk teknik direktör (20002001 sezonu) 4 Beşiktaş’a Türkiye kupasını ve lig şampiyonluğunu kazandıran ilk Türk teknik direktör ( 20082009 sezonu) 4 Üç büyük takım olan; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ı şampiyon yapan tek teknik direktör. 4 Milli takımı ulusal bir turnuvada çeyrek finale çıkaran ilk teknik direktör (2000 Avrupa Futbol Şampiyonası) Pazar 29 Kasım 2015 24 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Maçı kafasında oynayan ‘sol’ak ‘Mustafa Denizli, şampiyon yap bizi’ sloganını, bu kez G.Saraylılar söylüyor ARİF KIZILYALIN lbette kimse tahmin edemezdi, Çeşmeli, çelimsiz, sarı kafa, biraz da huysuz bir erkek çocuğunun, topa ayağını değdirdiği günden itibaren, Türk futbolunun en önemli figürlerinden biri olup çıkacağını. Hatta, şu an esamisi bile okunmayan İzmir futbolundan yetişen bu ismin, birçok ilke imza atacağı da kestirilemezdi, hatta hatta, 66 yaşından sonra yeniden adrenalin yüklü sahalara dönüş yapacağı da öngörülemezdi bu meşin yuvarlak üstadının... Ama onun adı Mustafa Denizli ve o artık Galatasaray camiasının bel bağladığı teknik direktör. Peki, kim bu Mustafa Denizli? Kendisine sorduğumuzda, güler ama cevap vermez, soruya soruyla karşılık verir, “Sence kim?” Gerçekten farkı bir futbol karakteridir. Aslında, onu salt futbol bağlamında düşünmek de yanlış. Çünkü bir edebiyat tutkunu kadar kitap okur, Sabahattin Ali’nin, “İçimizdeki Şeytan”ı başucundadır, Spielberg’in yönetmenliğini yaptığı Casuslar Köprüsü’nü (Bridge of Spies) izlemek için fırsat kollar, Zorlu’daki Romeo&Julliette’i de bilmem kaçıncı kere çıplak gözle seyretmiştir. Keza, Piyanist filminin her karesi zihnindedir. Belki de futbola farklı gözle bakmasının nedeni, bu entelektüel kimliğidir Mustafa Hoca’nın. Onunla ilgi bu saptamaları yüzlerce kez okumuş ya E da TV’de izlemişsinizdir ama altını çizmekte yarar var ki Mustafa Denizli, futbolla tanıştığı 11 yaşından itibaren hep, “öteki” tarafta duran bir isimdir. Örneğin, anne ve babasının pek sıcak bakmamasına karşın kamyonet kasasındaki Çeşmeİzmir yolculuğuyla Altay seçmelerine katılma cesareti onun bu farklı yapısının belki de ilk adımı. Yine futbol oynarken saha içinde bir sonraki hareketi önceden düşünme yeteneği ya da kornerden gol atacağına inanma deliliği (ki 18 tane böyle golü var, biri de G.Saray’a), büyük paraların önerildiği günlerde, Sevinç pastanesindeki sevdalısı uğruna Altay’da kalışı, “Artık bittin be Mustafa” dendiği yıl, Galatasaray’a transfer oluşu, Almanca handikapına karşın Jupp Derwall’in yardımcılığını kabul edip, bir gün önce takım arkadaşı kimliğindeki futbolculara, ertesi sabah “hocalık” yapması da akıl kârı bir iş değil. Mustafa Hoca’nın en önemli özelliği, olayları önceden kestirmesi. Bunun ilk sinyalini de ülkece 1988 sonbaharında 30 kaybedilen NeuchatelGalatasaray maçı sonrası aldık. İsviçre’deki serin futbol akşamının sonrasında, üstelik hakem tarafından kulübeden tribüne yollanıp ceza almışken, “Bunlara İstanbul’da 5 atacağız” demek, boş bir vaadin dışında, öngörü içeren bir sözdü. Ve onun yönetimindeki Galatasaray, Neuchatel’e 15 gün sonra 5 attı. Yıllar sonra, o günkü özgüvenini şöyle özetliyordu Denizli: “Bir di zi hata ile 00 bitecek maç 30 bitti, onlar bu halleri ile bize 3 atıyorlarsa biz niye 5 atmayalım diye düşündüm, bunu da önce futbolcularıma kabul ettirdim.” Yüzde 51’inci Mustafa hocanın futbol terminolojimize kazandırdığı bir laf da ‘Yüzde 51’dir. Denizli, bu sözünü de yine yıllar sonra, “Yüzde 50 eşit şanstır, yüzde 51’in ise benim gözümde yüzde 90’dan farkı yoktur. Çünkü 1 birim de olsa rakibinizin önünüzdesiniz demektir” diye tercüme ediyordu bizlere. En büyük özelliği ise o günkü, ya da o haftaki rakibine karşı vereceği mücadeleyi, zihninde oynamasıdır Mustafa Denizli’nin. Rivayete göre de büyük maçlar genelde hocanın kafasında oynayıp noktalandığı şekilde tezahür etmiştir yıllar boyu. Keza 2008’de Beşiktaş’ın başına lig başladıktan sonra geçen ve puan kayıplarının yoğun yaşanıp, Başkan Yıldırım Demirören’in bile, “İlk 5’e girersek başarı” dediği günlerde, “27. haftayı bekleyin” iddiasını ortaya atan Denizli, bu kehanetini de tutturmuştur. yonersiz” gitmez. Çünkü futbolun, teknik, zekâ, taktik olduğunu bilir, soluk, nefes, güç işini uzmanlara bırakır. Hatta, 1999’da Bursa’da oynadığı Almanya maçı öncesi, “takımla ilgilenmiyor çimlerden papatya topluyor” eleştirilerine güler geçer. İnadına o gün idmanı iptal eder, takımı toplu olarak sinemaya götürüp, Mel Gibson’ın Playback filmini izlettirir. Futbolcu ALTAY (19671983): 386 maç 121 gol GALATASARAY (198384): 15 maç 3 gol MİLLİ TAKIM (197180): 10 maç 1 gol Gol krallığı: 12 gol (1980) Kornerden attığı gol: 18 Teknik direktör G.Saray (198789, 199092, 2015...): Şampiyon Alemannia Aachen (198990): Dereceye giremedi. Kocaelispor (199496) F.Bahçe (20002002): Şampiyon Beşiktaş (20082010): Şampiyon ‘Tembel’ mi? Bu yoğun eleştirilerin iki gün sonrasında yönetimindeki milli takım, inanılmaz derecede çok koşarak Almanya’yı devirir, tarih yazar. Yine sabahlara kadar rakiplerin maçlarını izlemek, futbolcuların bireysel istatistiklerini gözleri kan çanağı olana kadar okumak, “tembel” yapısının örnekleridir! Bir sohbetimizde, futbol anlayışını şöyle anlatmıştır Cumhuriyet’e: “Dengeli 11 ve takım olabilmek, oyuncuların birbirine yardım etmesi ve doğru yerlerde doğru hamleler...” İşin aslına bakarsak, hocanın özetlediği bu şablon Barcelona’nın tika taka taktiğinin, Mustafaca’sıdır. Evet, Mustafa Denizli başarılı olur mu, olmaz mı bilinmez ama bu sezon ligin çok ama çok heyecanlı geçeceği bir gerçek. Çünkü Denizli’nin karşısında en az kendisini kadar vizyonel bir Şenol Güneş ve Portekiz futbolunun bıçkın ismi Vitor Pereira var bu şampiyonluk kovalamacasında. (arifkizilyalin@cumhuriyet.com.tr) Manisaspor (200304) Çaykur Rize (2013): Şampiyon Pas (20042006) Persepolis (20062007, 201112) Hazar Lenkeran (20132014) Milli Takım (19962000) cu m u r o Y , Lig TV TRT İŞTE O SÖZLER 8 takım içinde yer alırız.” (2002 Dünya Kupası öncesi yorumu, takım 3. oldu.) 4 “İrlanda’yı eledik, ama önemli olan içimizdeki İrlandalılar’ı yenmek. (İrlanda milli maçı öncesi yapılan eleştirilere cevap.) 4 “Onların futbol bilgisi kadar benim unutmuşluğum vardır.” 4 “26. 27. haftada şampiyonluk yarışındaki takım sayısı azalır.” (200809 sezonunda ligin ik yarısını lider Sivas’ın 6, takipçileri F.Bahçe ve G.Saray’ın gerisinde kapayan Beşiktaş, 27. haftada ikinci, 34. haftada şampiyon oldu.) Çiçek toplar mı? Elbette Mustafa Denizli bu övgü dolu ifadelerin yanı sıra eleştirilerin de odağındaki bir isim. Örneğin onu sevmeyen grup, “çalışmayı sevmez, tembel, çalıştırdığı takımlar koşmaz” der. Oysa, Mustafa Hoca o denli bir profesyoneldir ki, anlaştığı takımlara, “kondis 4 “Hakemi de, Fenerbahçe’yi de, zemini de herkesi de yendik.” (G.SarayF.Bahçe derbisi sonrası.) 4 “Bu Neuchatel’e İstanbul’da 5 çekeriz.” (30 yenildikleri ilk maç sonrası, rövanş 50 bitti.) 4 “Rize’ye başarılı olmak için geldik. Çay içmeye gelmedik.” (Şampiyon oldu.) 4 “Benim hedeflerimde ikinci ve üçüncü olmak her zaman başarısızlıktır.” 4 “Dünya Kupası’nda ilk C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle