28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 22 Kasım 2015 EKONOMI EDİTÖR: ZEKİ TEZER Haşere, meyvede 230 milyon dolarlık zarar verdi Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, ihraç edilen sebze ve meyvelerin tehlikeli haşere bulunması nedeniyle peş peşe geri göndeilmesinin ne yazık ki süreceğini ve zararın büyüdüğünü açıkladı. Yetkin, “Geçen yıl OcakEylül ayları arasında 1 milyar 504 milyon dolar olan ihracat tutarı bu yıl aynı dönemde 1 milyar 270 milyon dolara düşmüştür” dedi. İbrahim Yetkin TASARIM: SERPİL ÜNAY Suriyeliye sağlık hizmeti yeni rant kapısı oldu Belirsizlik Dayıbaşı doğuruyor 9 Türkiye’de yaşayan 2.2 milyonu aşkın Suriyeliye verilen sağlık hizmetindeki belirsizlik ve boşluklar bazı ecza deposu ve eczane sahibine yeni bir kazanç kapısı oluşturdu cuz iş kapısı olarak görülen milyonlarca Suriyeli mülteci üzerinden şimdi de sağlık hizmeti alanında rant oluştu. Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sayısı da 3 milyona dayandı. Geçici koruma altına alınan ‘yabancılara’ sağlık hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin yayımlanan geŞEHRİBAN nelge (2015/8) ve göKIRAÇ türü bedel üzerinden sağlık hizmeti alım protokolünün maddeleri çok fazla suiistimale açık. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç’a göre protokolde ilaç fatura bedellerinin valiliklere ödenek gönderilmesinden sonra ödeneceği belirtiliyor. Ancak ödenek gelmesinin gecikmesi veya gelmemesi durumunda ne olacağı belli değil. Reçetede ortaya çıkan ilaç fark ücretinin kim tarafından ve nasıl ödeneceği bilinmiyor. SGK sadece reçetelerin Sağlık Uygulama Tebliği’ne (SUT) uygunluğunu denetleyebilecek. Usulsüzlükleri, cezai işlem gerektirecek konuları, kamu zararı tespiti ve denetimi yapacak bir kurum da bulunmuyor. Demir ve Kılıç’a göre durum devam ederse götürü bedel uygulaması ile aracı ‘dayıbaşlarına’, bazı ecza deposu ve eczane sahiplerine rant aktarılması gündeme gelecek. Bazı sağlık işletmeleri Suriyeli hastaları performans puanı ve ciro olarak görüyor. Gelirlerini ve performans puanlarını artırmak için daha çok hasta muayene girişi, daha fazla ameliyat ve girişimsel işlem yapılıyor. Tüketici kredilerinde 14 günde gerekçe göstermeden vazgeçme olanağı hayata geçti. U Asgari şartlar sağlanmalı Kılıç ve Güray sorunun çözümü için ise şunları öneriyor: 4 Göçmen sağlığı birimlerinin (Suriyeli polikliniği) fiziki ve teknik donanımları ile tıbbi demirbaş yetersizlikleri giderilerek asgari standartlar sağlanmalı. 4 Hastanelerin hizmet bedeli alacak tutarları AFAD tarafından zamanında ve aylık olarak ödenmeli. 4 İlaca ulaşımda yaşanan sorunların çözülebilmesi için İçişleri Bakanlığı ile Türk Eczacılar Birliği arasında hizmet alım protokolü yapılmalı. 4 İlaç fatura bedellerinin ödenmesi “ödenek gelmesine” bağlanmamalı. Ödenek gelmediğinde faturanın nasıl ödeneceği açıkça belirtilmeli. 4 Türkiye’deki Suriyeli sayısı: 2.2 milyon civarında 4 Biyometrik kimlik verilen Suriyeli sayısı: 2 milyon 49 bin 204 4 Suriyelilerin kaldığı barınma merkezi sayısı: 25 4 Kamplardaki Suriyeli sayısı: 259 bin kişi 4 Suriyeliler için harcanan para: 8 milyar dolar Kredide yeni dönem başlıyor üketicilerin, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden vazgeçebilmesine imkân veren “Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği” bugün yürürlüğe giriyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca Resmi Gazete’de 22 Mayıs’ta yayımlanan yönetmelik, faiz ya da benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin 3 aydan daha uzun süre ertelenmesini veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânını sağlayan kredi kartı sözleşmeleri de dahil her türlü tüketici kredisi sözleşmesini kapsıyor. Yönetmeliğe göre, sözleşme öncesi bilgi formları en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir şekilde düzenlenecek ve bir örneği kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilecek. Kredi veren ve varsa kredi aracısı, belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesinin kurulmasından makul bir süre önce, sözleşme hakkında tüketiciyi bilgilendirecek. Tüketicinin kredi talebinin reddedildiği durumlarda, kredi veren, yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye derhal ve ücretsiz bilgi verecek. l Ekonomi Servisi T 4.5 yılda Türkiye’nin Suriyeli mültecilere harcadığı para 8 milyar dolar yani 23 milyar lirayı aştı. Göçmenlere sağlık hizmeti SUT ve protokol hükümleri kapsamında veriliyor. Dayıbaşı aracılar 200 bini aşkın ameliyat rtadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın ocakta yayımladığı “Suriyeli Sığınmacıların Türkiye’ye Etkileri” başlıklı raporda mültecilere verilen sağlık hizmetleriyle ilgili şu tespitlerde bulunuluyor: O Kimlikleri de var Suriyeli mültecilerin yaşadığı kamplardan hastanelere 500 binin üzerinde hasta sevk edilmiştir. Türkiye’de ameliyat edilen hasta sayısı 200 bini aştı. Türkiye’de 60 binin üzerinde Suriyeli doğdu. Sınır illerindeki devlet hastaneleri toplam hizmetin yüzde 30 ile yüzde 40’ı arasında bir oranda Suriyelilere hizmet veriyor. Bu nedenle sınır illerindeki devlet hastanelerinde kapasite sorunu yaşanıyor. Suriyeli doktorların çalışmasının önü açılması, bu doktorların Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı semtlerde çalıştırılması gerekiyor. Boğaz köprüleri özelleştiriliyor zelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından 2016 yılında özelleştirilecek kurumlar belirlendi. Özelleştirme kapsamında 22 kuruluş bulunurken, 623 taşınmaz, 49 tesis, 2 liman, 10 otoyol, 2 boğaz köprüsü ile şans oyunları lisans hakkı da özelleştirilecek. Özelleştirilecek 22 kuruluşun 12’sinde yüzde 50’nin üzerinde kamu payı bulunuyor. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün de içinde olduğu “köprü ve otoyollar” ihalesi yapılmış, ihale daha sonra 2013’ün şubat ayında iptal edilmişti. Derince Limanı, Kalamış Yat Limanı ve Milli Piyango’nun özelleştirme süreci de dikkat çekiyor. Gelecek yılın ikinci çeyreğinde İzmir Yük ve İzmir Kruvaziyer Limanlarının ihaleye çıkarılması planlanıyor. Gelecek dönemin özelleştirme programında, elektrik üretim tesisleri de önemli yer tutacak. Bu tesislerin özelleştirilmesine kurulu gücü küçük olan akarsu santralleriyle başlanılmış, 2013’te toplam 64 megavat kurulu gücündeki 17 santralın, 2014’te de toplam 5.5 megavat kurulu gücündeki 5 santralın özelleştirme işlemleri tamamlanmıştı. Toplam kurulu gücü 2.9 megavat olan 5 santralın ise devir çalışmaları sürüyor. ÖİB verilerine göre, 19862015 yıllarında 66 milyar 813 milyon dolarlık özelleştirme gerçekleştirildi. Gelecek yılın bütçesinde 10.8 milyar lira özelleştirme geliri hedefleniyor. l Ekonomi Servisi Ö Adada şimdi de hellim kavgası var Kıbrıs’ın hellimini tescil etmek isteyen Rumlara, AB henüz onay vermedi. İngiltere’den de itiraz var MİNE ESEN rıs ‘hellim mücadelesine’ sahne oluyor. Ada ile özdeşleşen dünyaca ünlü peynire yönelik Güney Kıbrıs’ın AB nezdinde yaptığı “Coğrafi Tescil” başvuru girişimi sadece KKTC’de değil, hellim üretimine ilişkin ekonomik pastada payı bulunan İngiltere’de de yakından takip ediliyor. Hellim mücadelesi önceleri görüşme masasında tartışma konusu haline gelmiş, daha sonra her iki toplumun da bundan faydalanabilmesi için son söz AB’ye bırakılmıştı. Güney Kıbrıs’ın hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak üyesi olduğu AB nezdinde patentinin alınması için yaptığı başvuruya geçen ay sonu itibarıyla İngiltere, Finlandiya’nın da aralarında olduğu kimi ülkelerden itirazlar yönelik görüşme maÇözüme ratonunun sürdüğü Kıb resmi olarak birliğe iletildi. KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak, hellim üretiminin tescil ve denetim konusunun her iki tarafın ekonomik menfaatine olacak şekilde sonuçlanmasının, müzakere sürecine olumlu yansıyacağı görüşünde. Hellim üretiminde önde gelen ülkelerden İngiltere de konuyu yakından takip ediyor. Londra’da itirazını AB’ye taşımış durumda. Rum tarafı, 2013’te 56 milyon Avro civarındaki hellim ihracatını geçen yıl 90 milyon Avro’ya çıkardı. Bu yılın ilk 5 ayında da 48.3 milyon Avroluk ihracatı yaptı. İngiltere’de bazı firmalar ihracata yönelik olarak hellim ürettikleri halde, Rum kesimi en fazla ihracatı 7 milyon Avro karşılığında İngiltere’ye yaptı. İhracatta İngiltere’yi İsveç, Almanya, Avusturya, Danimarka, S. Arabistan, ABD, Finlandiya ve BAE izliyor. KKTC’nin 2014 ihracatının yüzde 25’lik oranını hellim oluşturuyor. Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, Cumhuriyet’e verdiği demeçte, geçen yılki hellim ihracaatının yaklaşık 40 milyon dolar olduğuna dikkat çekiyor. Bingöl Defterdarlığı, NASA’nın da ilgisini çeken göktaşlarının satışından elde edilen gelirin tıpki Osmanlı dönemideki gibi vergiye tabi tutulacağını duyurmuştu. Büyük ihraç kalemi Göktaşına vergi Osmanlı’da varmış Taşlara vergi istenmesi ortalığı karıştırırken, bu tip vergi Cumhuriyet döneminde değil ama Osmanlı’nın vergi düzeninde var. PELİN ÜNKER hâlâ sürüyor. Bu olay, son zamanlarda “ecdad”ın her yaptığına duyulan hayranlığın nerelere varabildiğini de gösteriyor. Osmanlı vergi düzeninde “bâdı hevâ” denen bu tip “havadan gelen” gelirlerden vergi alabilmek için “tayyarat” diye bir fasıl vardı. Eski dildi tayyar, “uçan, uçarak gelen” anlamı taşırdı. Önceden tahmini yapılamayan, öngörülemeyen, ama belli olayların gerçekleşmesi halinde geçerlilik kazanan olaylar bu “tayyarat” kalemine dayanarak vergilendirilirdi. Örneğin komşunun öküzü çitinizi aşıp eki Türk Telekom 5G liginde ürk Telekom Grup şirketi Argela, Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi’ne 5G konusunda 10 başvuru yaptı. Argela, ProgRAN çözümü ile ayrıca LTE ve 5G teknolojileri alanında dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen 2015 LTE Kuzey Amerika Ödül organizasyonunda, “Yı T lın İnovasyonu” dalında finale kalan iki projeden biri oldu. Türk Telekom Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Rami Aslan, 5G’deki patent başvurularıyla dünya teknoloji devlerinin ilgi odağı olduklarını söyleyerek, “Yaptığımız somut çalışmalarla bu alanda pek çok dünya şirketini geçerek örnek olmaktan dolayı gururluyuz” dedi. ingöl Derterdarı’nın, “Havadan gelen taşlardan vergi istemek caizdir” diye Sarıçiçek köyüne düşen göktaşı parçalarından vergi istemesi ortalığı karıştırdı. Bingöl Defterdarlığı, NASA’nın da ilgisini çektiği göktaşlarının düştüğü merkez Sarıçiçek Köyü’nde yaptığı incelemeden sonra, göktaşları satışının vergiye tabi tutulacağını duyururken, Mehmet Şimşek, vergi alınmayacağını açıkladı. Ancak elde edilen kazancın gelir vergisine tabi olması gerektiğiyle ilgili tartışmalar B Ecdad hayranlığı ni bozarsa bir tazminat hakkı doğar ama devlet de bundan payını alırdı. Koca bir yıl yurt genelinde öküzlerin kaç kere haddini aşacağı bilinmediğinden bütçede sadece tahmini miktarlara yer verilirdi. Özetle, yedi kat yukarıdaki göklerden yağan taşlardan vergi istemek, Cumhuriyet döneminin vergilendirme mantığına pek uygun değil ama Osmanlı sisteminde bir yere oturtulup vergi konusu sayılabilirdi. Olayın Türk Vergi Sisteminde yeri var mı, tartışılır. Ama her geçen gün örneği biraz daha artan ecdada öykünmenin yeni bir örneği olduğu kesin. TSKB’den maaş açıklaması ürkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. tarafından yayımlanan “Asgari Ücret Artışı ve Araştırma Kapsamımızdaki Şirketlere Olası Etkisi” konulu çalışmaya dayanılarak yapılan haberlerde, “En Yüksek Maaş Veren Kurum” olarak nitelendirilmelerinin yanlış algıya yol açabileceğini duyurdu. Açıklamada, “TSKB Tahmini Ortalama Aylık Maaş” tutarına, çalışanlara ödenen brüt maaşın yanı sıra emeklilik primleri, kıdem tazminatı, fazla mesai, ulaşım, yemek giderleri, eğitim, kurs ve seminer bedelleri, iş amaçlı yapılan tüm seyahat ve konaklama giderleri ile Banka yönetim kurulu üyelerine ödenen giderlerin de dahil olduğu gider toplamının çalışan sayısına bölünerek ulaşıldığı anlaşılmıştır. Bu hesaplama metodolojik yanlış içermekte ve hatalı bir sonuç vermektedir” denildi. l Ekonomi Servisi T C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle