23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 22 Kasım 2015 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ IŞİD’den kurtarılan an Ceyda KarŞengal’de 6 hayalet kent Şengal Gelinen aşama: En güvenilir insan damat! RTE kendini Obama ile başkanlık düzeyine yükseltti. Davul hükümette, tokmak RTE’de. 20 zirvesinin “TürkHükümet” vitrinini Cumhurbaşkanı düzdü. “Cumhurbaşkanı ve adamları” ön cephedeydi. Başbakan ve Parti Başkanı’na resepsiyonu düzenleme görevi düşmüştü. Damat, Obama ile görüşmeye alındı. Binali Bey flaş isimlerdendi. Başka birisini anımsamıyorum. G20 zirvesi, Bakanlar Kurulu’nun nasıl oluşacağı konusunda da kesin bilgi veriyordu. Berat Albayrak ve Binali Yıldırım kesindi ve kabinenin en ağırlıklı bakanları olacaklardı. Herkesin bildiğini yazalım yine de, önceki G20’de Başbakan RTE vardı, Cumhurbaşkanı Gül yoktu. Burada Başbakan yok, Cumhurbaşkanı var. Çok net: RTE, ne ve nerede olursa olsun her şeyin tepesinde, belirleyici olacak. RTE, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın tam bir uyum içinde çalışması gerektiğini söyledi. Bu alenen hükümetin oluşmasındaki tarafların zorluklarının dışavurumuydu. Neden bunu Davutoğlu ile konuşmuyor da açıkça söylüyor sorusuna verilecek yanıtlar vardır: Patronluk açıklaması, hükümet oluşumundaki tartışmaya son noktayı koyması, Davutoğlu’na başka türlü bir hükümetin kurulamayacağını bildirmesi... Veya RTE’nin dobra dobra konuşması. Burada altının çizilmesi gereken nokta şudur: Davutoğlu’na diyor ki haddini bil, seni oraya oturtan benim, o halde benim politikalarım ve talimatlarım çerçevesinde hareket etmek zorundasın. Ne desem ki, doğru bir anımsatma. G Ama tokmak ise Cumhurbaşkanı’nın elindedir. Sorumsuz bir Cumhurbaşkanı, ama her şeyden sorumlu, yasalar karşısında hesap verecek olan bir kabine... Durum budur. İktidarda RTE hanedanlığı Şengal veya Arapça ismiyle Sincar’da devasa bir yıkım var. İnsansız şehir, KDP ve YNK güçleriyle birlikte HPG kontrolünde... ayalet şehir”.. Irak’ın batısında Ezidi’lerin kutsal Şengal Dağı’nın eteklerindeki Şengal kenti için ancak bu ifade kullanılabilir. Gecenin zifir karanlığında hemen kuzeyinde yükselen Şengal Dağı’nın tepesinden baktığınızda, şehrin güneyinden 35 km. ötede IŞİD’in kontrolündeki köyleri görüyorsunuz. Lakin bir yıl öncesine kadar 300 bin nüfusu olan şehir parlak yıldızların altında koyu bir karanlığa bürünmüş. Toplasanız 3040 noktadaki jeneratörlerden yansıyan sönük ışıkların dışında derin bir karanlık... Gün aydınlandığında hakikat ortaya seriliyor. “İnsanlığın ölüp gömüldüğü yer” desek yeridir... Geçen yıl tüm dünyaya mal oldu lakin bu enkaz kente ulaşmak bile bir dert. Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY), Erbil/Hewler tarafından Şengal’e erişilmesine müsaade etmiyor. KYB’nin gazetecilere yılda bir kereliğine mahsus verdiği izinle önce Irak’taki Fişhabur’dan Suriye’deki Semalka’ya geçmek gerekiyor. Sonra yeniden Suriye’den Irak’a... Til KoçerRabia kapısının 510 km aşağısında Rojava savunma güçleri YPG/YPJ’nin geçen sene Ezidi sivilleri çıkartmak için açtığı koridoru kullandık biz de. Üstüne bir de şoförümüz yolu kaybedince IŞİD’in kontrolündeki Tel Afer’e 3040 km yaklaşıp şu meşhur 47. Otoyol’a çıkarak doğubatı doğrultusunda Şengal’e KDP kontrol noktalarından geçerek girmek durumunda kaldık. ABD hava saldırıları ve çatışmanın şiddetinden yerle yeksan olmuş insansız bir şehir karşımıza çıktı... Geçen sene IŞİD zulmünden kaçan Ezidilerin hikâyelerini bölgeyi dolaştığımda dinlemiştim. Kalabilen siviller tırmandığımız Şengal Dağı’nın yamaçlarında “Serdeşt” diye anılan alandaki kamplarda kalmaya devam ediyorlar. Şu aşamada geri dönmeleri mümkün de değil. Hıristiyanı, Türkmeni, Arabı çoktan çekip gitti. Kampların sakinlerinin çoğu Ezidiler. Bu insansız şehirde onlar için elektrik yok, su yok, hayat yok. Evler yerle yeksan yahut kullanılamaz halde. Duvarlar kurşun delikleriyle kevgire dönmüş, yere yapışmış elektrik direkleri... KYB Başkanı Mesut Barzani 13 Kasım’da Şengal şehri IŞİD’den kurtarıldığından neyi niye dedi, doğrusu bilmek mümkün değil. Şengal denilen ve insanlık düşmanı bir güruhun 15 ay boyunca ahalisinden arındırarak gasp ettiği bu şehirde KDP ve YNK (KYB) peşmergeleri ile PKK’nin askeri gücü HPG (Halk Savunma Birlikleri), YJASTAR (Özgür Kadın Birlikleri), Ezidi örgütlenmesi olan YBŞ “H ‘Hedef Ezidi coğrafyasını kurtarmak’ önemli rol oynayan HPG’nin başını çektiği Kürt ve Ezidi güçlerine liderlik eden HPGŞengal Saha komutanı Agit Civyan, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin tutumunu eleştiriyor. IŞİD katliamlarından kaçan Ezileri de örgütleyerek oluşturdukları YBŞ ve YPJŞengal güçleriyle birlikte 2500 civarında bir güçle Şengal’e girdiklerini anlatırken, peşmerge ile ortak komutanlık kurulması için girişimlerin sonuçsuz kaldığını söylüyor. kurtarılmasında peşŞengal’in merge güçleri ile birlikte 2500 gerilladan 400 yük köy ve onlarca civarını kadın birlikleküçük köy var” yanıri oluşturuyor. Civyan, tını verip ekliyor: “KaABD ile doğrudan bağlıp kalmama gibi bir lantıları olmadığını, orderdimiz yok. Askeri tak komuta olmasa güçlerimizi şehir merda koordinasyon içinkezinde tutma gibi bir de peşmerge üzerinderdimiz yok. Bizim den çetelere dair bilgi asıl üzerinde durduverdiklerini söylüyor. ğumuz Ezidi coğrafyaPeki HPG burada kasını bir an önce çeteAgit Civyan lıcı bir varlık düşünülerden kurtarmak ve yor mu? Civyan “Şehir geri dönüş bekleyenmerkezi kurtarıldı ama bütün köylere bir an önce güvenli bir ortam ler değil. 10’ar bin nüfuslu altı büyaratmak.” Cumhurbaşkanı ile, Davutoğlu’nun kabinede ekonominin sorumluluğunu vermek istediği Babacan’ın ekonomi politikaları arasında ne fark vardır? Bunu bilen kimse yoktur. Ortalıkta dolaşan salt bir Merkez Bankası’nın faiz politikasıdır. İnsin mi çıksın mı? Bir de “Babacan, yurtdışına, mali piyasalara, IMF’ye, Dünya Bankası’na vs. güven veren bir insandır” tekerlemesi. Ekonominin geleceği yurtdışından gelecek sermaye akışına ve ekonominin canlılığı da buna bağlı olduğu için, bizim ekonomi çevreleri Babacan’cıdır. RTE ve Berat Bey’in ekonomi politikasını bunlardan ayıracak olan nedir bilinmez. Mesele faizse, çek kuyruğunu gitsin. Düşürürler, olmazsa yükseltirler vb.. Ama Damat Berat Bey’in kabinede ve Obama toplantısında olmasının, bir RTE hanedanlığına, bir güvenilir adamlığına işaret ettiğini de vurgulayalım. ‘Beden dilimden anlayanlar işbaşına’ RTE, Obama ile aynı başkanlık düzeyinde Sınırlar ötesi yolculuk Savaşın izleri her yerde. Taş üstünde taş kalmayan kentin yıkıntıları hâlâ patlamamış mühimmat dolu. lükle yürünüyor. Evlerin bazı yerlerinde karşınıza hava saldırılarından korunmak için IŞİD militanlarının yaptığı tüneller çıkıyor. Havasızlık ve zifiri karanlıktan ötürü fazla yürüyemedim, lakin gerillaların anlattıklarına bakılırsa bir tanesi evlerin altından 120 metre kadar uzanıyor. Mahallede en başından bu yana savaşan 30 yaşındaki HPG’li Cudi Serhat “Bekledik, direndik, zaferi kazandık” diye anlatıyor. Ezidilerin bir evini temizlemiş ve oturulur hale getirmişler. Cudi, “İnsanları tahliye ettikten sonra 19 Kasım 2014’te kuzeyden kente girdik. 21’inde burada mevzi tuttuk. 13 Kasım’a kadar bu mevziyi bırakmadık. Saldırıları püskürttük” diyor. IŞİD’cilerin Katyuşa, 220’lik havanlar, el yapımı bombalar kullandıklarını, alttan sızmalara giriştiklerini söylüyor. ‘Bekledik, direndik’ Bir nokta daha: RTE’nin G20 zirvesindeki bu politikası, kendini Obama ile Başkanlık düzeyinde eşitlemesi anlamına geliyordu. Türkiye’de her türlü icraatın ana belirleyici, hem Başbakanlığın hem Cumhurbaşkanlığı’nın ana yetkilerinin kullanıcısı... Davutoğlu ufak tefek itirazlarda bulunsa da eninde sonunda RTE’nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi kabul etmiştir. RTE’nin “uyum”dan kastı, Başbakan ve hükümetin kendisiyle uyum sağlamasıdır. Senkronize bir eylem, dil ve düşünce birliği! Fakat bu durum yasalanayasal duruma, hukuka uygun değildir. Türkçedeki ifadesiyle, davul Davutoğlu ve bakanların boynunda asılıdır. Cumhurbaşkanı “kendi vücut dilinden” anlayan insanlarla çalışır. Bunu daha iktidarının ilk yıllarında devlette bürokratları için söylemişti: Vücut dilimden anlayacaklar! Yoksa güle güle. Fakat bu tutum zaman içinde tüm müttefikleri ve yol arkadaşları için de geçerli olmaya başladı. Babacan ve diğerleri için de bu geçerli oldu. Bugün hükümet içinde olmalarına ses çıkarmayacak, ama belirleyici politikalar üstlenemezler! Davutoğlu ile bu temelde bir “uzlaşı” olacak. RTE, Davutoğlu’nu da hizada tutuyor. Yoksa yerine, zamanı gelince Binali Bey’i oturtmaktan çekinmez. RTE gibi otokrat liderler için geçerli olan, kendisine tabi olunmasıdır. Her aşamada ve her kademede. Bir bakın çevresine, evetçilerinden başka kimse var mı, kaldı mı? Tabii en güvenilir insan, aile içinden olandır. Gelinen aşama budur, altını çizelim. Dönüş mümkün değil (Şengal Direniş Birlikleri) ve YPJŞengal (Şengal Kadın Savunma Güçleri) her yerdeler. Merkezde Asayiş’in bulunduğu yerde üç bay rak dalganıyor. Sokaklarda, boş konutlara yahut kimi zaman yan yana kurulmuş karargâhlarda da öyle. İki taraf da birbirine dokunmuyor. Abdullah Öcalan bayrakları eksik değil. HPG’nin başını çektiği Kürt ve Ezidi grupları Şengal’in merkezinde, cephesindeki renklerinden ötürü “Kırmızı Okul” denilen yerde üslenmiş. Cephe hattındakiler hariç kadınlı erkekli Kürt ve Ezidi gerillalar bir haftadır temizlik, koordinasyon, lojistikle uğraşıyorlar, mayın temizliyorlar. Kentin içinde pek çok yerde de karargâhları var. KDP de mahallelerde karargâhlar oluşturuyor, etrafı KBY bayraklarıyla donatıyor. HPG’nin başını çektiği gruplar Barzani’nin sözlerinin aksine “Şengal’e ilk kim girdi” tartışmasına pek girmiyorlar. Geçen seneki savaşta öyküsü bolca yapılan buğ day silosunun üzerinde her tarafın bayrakları var. Hatta MLKP’nin de.. Devasa bir KBY bayrağı ise yerlerde sürünüyor. 13 Kasım’da asılan bayrak ağır geldiğinden ipleri kopmuş. Yerde öylece duruyor. HPG’ninki ayrıca Şengal Dağı’nın tepesinde. Burada jeneratörleri ve hatta sıkıntılı olsa da internetleri de var. Enkaza dönmüş kentin 2. Dünya Savaşı manzaralarını aratmayan semti ise “Mahelle Beroj” dedikleri yer... Yani “Güneşe Bakan Mahalle”... Burası “Siti Zeynep” semti. HPG öncülüğündeki Ezidi güçlerin girdiği 11 ay önceden başlayan müthiş bir savaşın izleri her yerde. Burada bulunan pazar yerinde iki ay kadar önceki bombalı araç yüklü intihar saldırısının açtığı devasa krater yerli yerinde... Binalarda taş üstünde taş kalmamış... Yine 13 Kasım’daki kurtuluştan iki gün önce düzenlenen bir başka intihar saldırısından kalan yarısı yanmış IŞİD’li militan cesetleri orta yerde duruyor. Mahalledeki cami ve kilisede taş üstünde taş kalmamış. Koca koca kaya ve taş parçaları arasından güç ‘Kırmızı Okul’ Güneşe bakan mahalle! HPG burada… KBY bayrağı yerde 11 ay boyunca aralarındaki mesafenin 20 metreye indiği olmuş. Kum torbalarıyla yapılmış mevzileri gösteriyorlar. Bu mahallede Kürt koalisyonu kurulmuş. Daha ziyade YNK’den peşmergeler eşliğinde her mevzide 810 kişi olmak üzere 50’ye yakın mevzi oluşturmuşlar. Gerillaların yarıya yakını da kadınlardan oluşuyor. Cuzi ele geçirmeden önce ne yapıyordi, “Kadın arkadaşlar mevzilerde dun? Okula mı gidiyordun? Hiç okula gitmedim. Bir şey yapbüyük mücadele verdiler. Onların mıyordum. Evdeydim. Kızkardeşim korkulu rüyaları oldular. Bu makuaför dükkânı açmak istiyordu hallede 3 kadın arkadaş şehit düşben de ona yardım ediyordum. tü. Zilan, Berivan, Edesan” diye Katliam başladığında ne yaptıanlatıyor. IŞİD’e ise 1000’den faznız? la kayıp verdirdiklerini, kimi zaEvdeydik. Babam çaman cenazeleri topladıklarını, her tışmaların başladığı seferinde takviye güçlerle uğraşbir bölgeye doğru gittıklarını belirtiyor. mek istedi. Oradan katHâlâ enkaz altında pek çok celiam haberleri ve sinazenin bulunduğunu da ekliyor. villerin kaçtığı haSon sözü “Böylesine bir vahşiberleri gelince lik görmedim. Bu çetelerin yapbiz de önce dayıtığı hiçbir vicdana sığmaz. Katmın evine gittik. lediyor, kesiyor biçiyor, zevk Şengal’in dağ çıolarak yapıyorlar. Cihat dedilekan yamacındari şey buysa bunun bizim bildiki Kandil bölgesinğimiz Müslümanlıkla alakası de.. Baktık ki DAİŞ yok. Kendilerine göre bir din yaklaşıyor, yürüyerek dağa doğru kaçtık. yaratıp kendilerini kandırıDersim Şengal yorlar” oluyor. l ŞENGAL Kadınlar mevzilerde arışçı ve savaşı reddeden karakterleriyle bilinen Ezidiler de katliamlar yüzünden savaşçılara dönüşmüşler. 1300 gerillalık bir kuvvet oluşturulmuş. Aralarında genç kızlar var. Hem de komutan düzeyinde! 20 yaşındaki Dersim Şengal onlardan birisi. Dersim, YPJŞengal’in komuta üyesi.. Annesi ve babası Şengal Dağı eteklerindeki Serdeşt kampında kalıyorlar. Bir kızkardeşi Ezidilerin Çıra televizyonunda çalışıyor. Dördü de kendisi gibi gerilla olmuş. İki erkek kardeşi de YBŞ’de... 3 Ağustos 2014’te IŞİD kentini Ezidi gerilla kızı B Dağda ne kadar kaldınız? 2 gece 2 gün. Sabahın 7’sinde terliklerimizle kaçmak durumunda kaldık. Yolda kopup gittiler. Yaz aylarıydı, elbiselerimiz perişan oldu. Aç ve susuz kaldık. Saklandık. Bebekler annelerinin kucaklarında öldü, kızlar kendilerini uçurumlardan atarak intihar etti. Siz nasıl kurtuldunuz? Gerillaya rastladık. Onlardan yardım istedik. Sayıları azdı. Sonra bir kadın arkadaşı, ismi Netevi bir doçka aracının üzerinde gördük. O an kurtulma duygusu yaşadık. Ben bundan çok etkilendim. Halkım için savaşmaya karar verdim. Yaşın genç, nasıl komutan oldun? YBŞ’yi biz oluşturduk, ilk katılanlardanız. Kadınların ayrı yönetimler kurmaları gerektiğine karar verdik. Arkadaşlar komuta kademesi oluşturdu, beni de uygun gördüler. Kaç kadın var? 200’e yakın Ezidi kadın var. Kimseyi vurdun mu? Biz omuz omuza savaştık, silah sıktık. Ön cephedeydik, kim kimi vurdu bilmiyorum. Ezidi olarak silah tutmak inançlarına ters gelmiyor mu? Dünyada en çok barışı isteyen Ezidilerdir. Hep savunmasız olduğumuz için katliamlar yaşadık halk olarak. Bizim de savunmamızın olması gerekiyor. O yüzden netim bu noktada, silaha da karşı değilim. l ŞENGAL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle