27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Y ASAM 2 Diş sancısına havuçla çözüm Bebeklerde süt dişleri 6 aylıkken çıkmaya başlıyor. ‘Gazlı bez veya fırça kullanarak sadece su ile temizliği yapılmalı’ diyen uzmanlar, dişlerin sancısını dindirmek için bebeğe meyve filesi içinde havuç vererek kaşıntı hissinin geçmesinin sağlanabileceğini söyledi. Kadın para, erkek yüzük kaybediyor İzmir Büyükşehir Belediyesi ulaşım şirketi ESHOT’un açıkladığı bilgiye göre cep telefonu, gözlük, şemsiye gibi eşyaların sıkça unutulduğu belediye otobüslerinde kadınlar en çok para, cüzdan ve kıyafet, erkekler ise en çok yüzük kaybediyor. Kredi kartı ve evlilik cüzdanının yanı sıra ev tapusu da unutulan eşyaların arasında dikkat çekiyor. Pazar 22 Kasım 2015 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Vedat ARIK Şiddetli lodos Marmara’da hayatı felç etti. İDO tüm seferlerini, THY de 73 seferini iptal etti Lodos vurdu TÜBİTAK: Kurbağalıdere suyu içilebilir kalitede Pis kokusu yüzünden Kadıköylülerin kâbusu olan Kurbağalıdere için TÜBİTAK’tan tehlikeli atık olmadığı raporu verildi. Milliyet gazetesinin haberine göre analiz raporunda, atık çamur örneğinin; “Nötral, yüksek inorganik ve kısmi organik içeriğe sahip olduğu”, “örneğin sulu çözeltisinin çözünmüş oksijen miktarının 9,17 mg/lt olduğu ve bu değerin sucul ortama karışması halinde risk teşkil etmediği” sonucuna varıldığı belirtildi. l İstanbul/Cumhuriyet 4 Deniz ulaşımı felç: Marmara’da lodos vatandaşa zor anlar yaşattı. İstanbul Deniz Otobüsleri ve Bursa Deniz Otobüsleri seferleri iptal etti. 4 Uçaklar yaprak gibi sallandı: Atatürk Havalimanı’na iniş yapan uçaklar, adeta yaprak gibi sallandı. THY lodos sebebiyle 73 seferini iptal etti. 4 İskele araçlara düştü: Üsküdar’da bir otel inşaatının 15’inci katındaki tahta iskele, yoldan geçen 3 aracın üzerine düştü. Sürücülerden biri yaralandı. 4 Erdoğan’ın konvoyu yavaşladı: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Üsküdar Kısıklı’daki konutundan Beşiktaş’taki Mabeyn Köşkü’ne geçerken rüzgâr konvoyunu yavaşlattı. 4 10 liralık balık 20 lira olacak: Tekirdağlı balıkçılar denize açılamadı. Balıkçı İdris Şeremet, “10 liralık balık, 20 lira olacak” dedi 4 Tabelalar, ağaçlar devrildi: Bursa savaş alanına döndü. Elektrik telleri koptu, çöp bidonları, tabelalar, ağaçlar devrildi. l DHA/CİHAN/AA Başka Müslümanlar da var slam dini ile terör ilişkisinin tartışıldığı şu günlerde, radikal, köktendinci terörist Müslümanlardan farklı düşünenlerin görüşlerine de bakmakta yarar var. Dünkü yazımda, bu işin “İslam bu değil” gibi artık anlamını yitirmiş bir klişe ile geçiştirilemeyeceğine işaret etmiş ve IŞİD bildirisinden yaptığım alıntılarla konuya açıklık getirmeye çalışmıştım. Bugün Filistin kökenli bir Fransızın bu konudaki görüşlerine yer vermek istiyorum. HHH Alıntı yapacağım yazı, aslında bu sütunu izleyen sevgili okurlarımın bildiği bir kitaptan: Zeyno Baran’ın derlediği “Diğer Müslümanlar” adlı kitabın 5383’üncü sayfalarında yer alan 30 sayfalık bir makaleden söz etmek istiyorum. Makalenin yazarı Yunis Qandil. Makalenin adı “Avroİslamcılar ve İslam’ın İçindeki Egemenlik Mücadelesi”. Bu makalede Qandil, benim de “ABD’nin Siyasal İslam’la Dansı” kitabımda uzun uzun anlatmaya çalıştığım, “Ilımlı İslam” temsilcisi olarak görülen Müslüman Kardeşler’in Avrupa toplumundaki stratejilerini anlatıyor. Qandil de bir zamanlar Müslüman Kardeşler mensubu olduğu için onları iyi tanıyor, stratejilerini iyi biliyor. Esas stratejilerinin, Avrupa’daki Müslü İ manlar arasında yayılırken onların Avrupa’ya entegrasyonunu sağlamak istiyormuş gibi görünüp, aslında İslamı nasıl yaşayacakları konusunda tek otorite olmaya çalıştıklarına işaret ediyor. Böylece ılımlı gibi davranıp, demokrasiyle, laiklikle uzlaşır gibi görünüp, aslında İslam çizgisinde bir ayrıştırma yaptıklarına dikkat çekiyor. Ve Batılı liderleri, “Ilımlı İslam” zannettikleri Müslüman Kardeşler’e ve o tür örgütlenmelere destek verdikleri için eleştiriyor. Bakın, pek çok Avrupalı tarafından “Ilımlı İslam” temsilcisi sayılan Müslüman Kardeşler için Qandil ne diyor: “11 Eylül’den sonra, Müslüman Kardeşler kendilerini gitgide daha büyük ölçekte, Batı’da yaşayan tüm (sic) Müslümanların çıkarlarını açık seçik dile getirmeye ve savunmaya adamışlardır. Kendilerini Batılı ev sahibi uluslara İslam ve yorumlarıyla ilgili meselelerin çözümüne yardımcı olabilecek bir örgüt olarak tanıtmakla birlikte, çabalarının temelinde köktendinci ideoloji yer alıyordu. (Siyahlar benim)” HHH Sonuç olarak İslama dışarıdan bakmak ile içeriden bakmak arasında çok fark var: Dışarıdan bakan, onu farklı ve saygı duyulan, birlikte yaşanabilecek bir kültür olarak algılayabilir; her kuralına müsamaha ile bakabilir; kendi açısından haklıdır da. Ama içerideki için, yani Müslümanlar için, (eğer demokrasi ve laiklik yoksa) o kurallar, doğrudan doğruya onların nasıl giyineceğine, nasıl davranacağına, nasıl yaşayacağına ilişkindir ve o kurallara uygun yaşamak istemeyenler için bir karabasandır! Sanıyorum, Batı’nın, 2000’li yılların başında Türkiye’deki laiklik ve demokrasi mücadelesine pek de ilgi göstermemesinin nedeni, sadece “Ilımlı İslam” projesine bel bağlaması değil, aynı zamanda bu içeriden ve dışarıdan bakışlar arasındaki farktır! C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle