Katalog

Salı 10 Kasım 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 6 Serra Yılmaz CNN’de ‘Türk olmak benim suçum değil’ deyince... sosyal medyada salyuncu Serra dırılar başladı. Yılmaz, CNN Serra Yılmaz da International’da kendini twitle savunünlü aşçı Antony du: “Bu, kimse doğBourdain’in programıduğu yeri seçmez, bu na konuk oldu. Bourdain, Türk yeyüzden de yerilemez Serra Yılmaz meklerini tadarken anlamında bir espSerra Yılmaz’a, “Türk ri bu. Sadece Türkler olmak nasıl bir duygu? Türk böyle çarpıtma yapıyor, başka olmayı tarif edebilir misin” dikimse böyle anlamıyor.” ye sordu. Serra Yılmaz da, Ancak yine de “Serra Yılmaz “Türk olmak benim suçum de keşke ‘suçum’ sözcüğü yerine ğil” dedi. başka bir ‘sözcük’ kullansaydı” Bunun üzerine Serra Yılmaz’a diyen çıkabilir. O Türkiye’ye çörekManken Tuğçe Kazaz lendiler. Amaç, bu malum gencecik hayatına sistemler ile insabirçok dönüş sığdırdı. nımızın duygularınBir zamanlar, podyumdan tutun da daların en aranılan mankemarlarındaki kanına niydi. kadar sömürmekSonra bir Yunan ile evTuğçe Kazaz ti. Nitekim bu kan lendi, din değiştirip Hırisemicilerin para akıtiyan oldu. Sonra boşanşına ve amaçlarına hizmet eden dı, Müslümanlığa geri döndü. eski Türkiye vardı. Bu tarz insanNeden din değiştirdiği soran Cüneyt Özdemir’e, CHP yüzün lar kimliksizdir, çünkü vatansızdırlar. İnandıkları tek şey para ve den bunu yaptığını söyledi. Bugünlerde, koyu bir AKP’li olduğu paranın gücüdür.” Bu sözler, Saray danışmanı için yandaş medyanın da gözdeYiğit Bulut’un ve Hürriyet’i basi. Dün Sabah gazetesinde uzun san Abdurrahim Boynukalın’ın bir söyleşisi vardı. sözlerini andırıyor. “Aydın Doğan’a tavsiyeler” diBu gidişle Tuğçe Hanım ya ye başlık atmışlar. Şunları söySaray’a danışman ya da AKP lemiş: milletvekili olur. “Bazıları hastalıklı olan eski Tuğçe Kazaz’dan inciler: Kan emiciler, vatansız ve kimliksizler Atatürk’e saldırılar, fiske etkisi bile yapmadı anakkale’de askerlerine “Size ölmeyi emrediyorum” diyebilen Ata, sonrası için de yapacaklarının işaretini çakmıştı. Bu önemli bir sözdür, Çanakkale’yi emperyalistlere geçilmez kılmanın sihriydi, kararlılığıydı. Bu söz büyük zaferi getirdi. Sonra da Anadolu’da bir kasırga gibi estirdi! Büyük Anadolu Zaferi, Türkiye’nin Kurtuluşu ve Kuruluşu’nun harcı, Çanakkale’de size ölmeyi emrediyorum’da yatar. Atatürk, ölümüne bir kararlılıkla Anadolu’yu seferber etti; Kurtuluş Savaşı’nı başlattı, zaferi kazandırdı. Yine büyük bir kararlılıkla bir devletin, bir ülkenin, bir milletin inşasını gerçekleştirdi. 1938’e kadar tüm yaptıkları, Çanakkale’de 57. Alay’ın subaylarına askerlerine “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum!” sözünün bu kez barış koşullarında gerçekleştirilmesidir. O büyük bir devrimcidir, hayatının sonuna kadar da devrimci kaldı. Ne bir lüksü oldu ne başarılarının üzerine yatışı. Milletin sunduğu Savanora yatı bile hastalığına denk geldi. Şu “büyük Türk devleti”ne, bu devleti sırayla yöneten “büyük Türk büyüklerine” bakın ki bu yata bile on yıllarca sahip çıkamamış; kumarbaz ve eğlence gemisi olarak kiralanmış, denizde sürünmüştür. Salt bu olay bile, Türkiye’yi on yıllarca yönetenlerin niteliğini ve ülkenin temel sorunlarından hiçbirini çözememişliğinin, demokratiksizliğinin, neredeyse Cumhuriyetsizliğinin, toplam halipürmelalinin baş kanıtlarından biridir. Ç Ronaldo fotoğrafına bakıp Urla’da 10 milyona villa almış Haber şöyle: Önce Oscar ödüllü Hollywood çifti Angelina Jolie ve Brad Pitt, 2.6 milyon dolara İzmir’in Urla ilçesi yakınlarından denize sıfır villa aldı. Şimdi de Real Madrid’in yıldız oyuncusu Cristiano Ronaldo 3.2 milyon Avro’ya villa satın aldı. Ronaldo’ya satışı Türk temsilci de doğruladı. İddiaya göre Ronaldo villanın fotoğraflarına bakarak satışı gerçekleştirdi. Daha önce de Ronaldo konser için geldiğinde Jennifer Lopez Anadolu yakasında 2 artı 1 daireyi almıştı. Evi gören var mı? Yok. Tapu var mı? Yok. Bu haberler size hiç inandırıcı geliyor mu? Merhamet: Silvan’ın bu sokağında TEOG’a girecek çocuklar var Gazetemizin birinci sayfasındaki Silvan fotoğrafına lütfen dönüp bir daha bakın. Bir sokak, hendeklerle kapatılmış. Arada zırhlı askeri araçlar. Ve çatışma izleri. Vatandaşın dükkânlarının tabelaları eğri büğrü sarkıyor. Suriye’den gelen fotoğraflardan pek bir farkı yok. Düşünün ki o sokakta aileler yaşıyor, babaların açılması gereken işyerleri, annelerin yapılması gereken ev işleri, çocukların gitmeleri gereken okulla Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Zaman süratle ilerliyor; milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar.” İlkeler, politikalar, akıl ve bilimin emrettiği yönde gelişir, değişir ve daha ileri bir karakter alır. Aydın kılığında soytarılar rı var. Orada yaşayan çocuklar içinde bu ay sonunda TEOG’a girecekler de var. Artık o sokakta yaşayanların psikolojisini düşünün. Cem Küçük’ün yazısındaki itiraf Saray gazetecisi Cem Küçük, dün de yine gazeteci attırma yazısı yazdı, bu kez Mustafa Karaalioğlu’nun NTV’den atılmasını istedi. Yazısında NTV’yi kastederek de şöyle dedi: “Erdoğan’ı savunsun diye orada olan adamlar sinsi sinsi Erdoğan karşıtlığı yapıyor.” Cem Küçük Bu cümlede gizli bir itiraf saklı değil mi? Bahçeli geri adım atmadı: Kurultay Mart 2018’de SELDA GÜNEYSU AKP’NİN I YENİ PlAN EMİNE KAPLAN Erdoğan hem başkan hem Cumhurbaşkanı kanlık sistemi, ikincisi yarı başkanlık, son seçenek de “partili Cumhurbaşkanı” modeli. Eğer ilk ikisi olmazsa partili Cumhurbaşkanı modeli de kabul edilebilir bir seçenecektir. Böyle bir modelde anlaşılırsa anayasanın diğer maddelerinde çok fazla bir pürüz kalmaz ve daha kolay bir uzlaşma olabilir. arti içi muhalefetin olağanüstü kurultay toplanması yönünde Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye yönelik eleştirileri sürerken, dünkü MHP Başkanlık Divanı toplantısında partinin kurultay tarihi belirlendi. Toplantıda, 11. Olağan Büyük Kurultayını 21 Mart 2015’te gerçekleştiren MHP’nin 12. kurultayını ise Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü olan 18 Mart 2018’de gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. Kurultay tarihinin 3 yıl önceden belirlenmesi ise parti içi muhalefete “gözdağı” olarak yorumlandı. Divanda, Bahçeli’nin koalisyon için şart koştuğu “anayasanın ilk 4 maddesinden taviz verilmemesi, çözüm sürecinin sonlandırılması, Erdoğan’ın Anayasal sınırlar içine çekilmesi ve başkanlık sisteminin tartışmaya açılmama P ‘AKP, Türkeş’i kullanıyor’ AKP Milletvekili Tuğrul Türkeş’in “MHP üyeliğinden kesin çıkarma cezası”na karşı açtığı dava MHP’de “AKP, 5. kol faaliyetlerine başladı. AKP, Erdoğan’ı itirazsız başkan yapmak ve anayasayı kolayca değiştirebilmek için Türkeş’i MHP’yi karıştırmak amacıyla kullanıyor” yorumlarına neden oldu. Türkeş, Ankara İl Seçim Kurulu’nda mazbatasını aldı. eni anayasa ile başkanlık sistemine geçmek isteyen AKP, muhalefetle uzlaşma sağlanamazsa “partili Cumhurbaşkanı” seçeneğini gündeme getirmeyi planlıyor. Partili Cumhurbaşkanı seçeneğinde, anayasanın 101. maddesindeki “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” hükmünün kaldırılması yeterli olacak. Böyle bir durumda Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanlığı’nı sürdürebilecek. Y Anayasa değişikliği sı” konularında MHP’nin haklı çıktığı vurgulandı. Seçimlerin ardından HDP ve AKP kanadından başkanlık sistemi ve anayasa değişikliğine ilişkin yapılan açıklamaların MHP tarafından önceden öngörüldüğü dile getirildi. Başkanlıkta son nokta Yeni anayasa ve başkanlık sistemine ilişkin tartışmalar sürerken AKP’de konuyla ilgili olarak süreç ve model konusunda şu görüş de dile getiriliyor: “Baştan beri başkanlıkla ilgili 3 modeli öneriyoruz. İlki tam baş Partili Cumhurbaşkanı modelinde, anayasanın Cumhurbaşkanı’nın nitelikleri ve bağımsızlığını düzenleyen 101. maddesindeki “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” hükmünün kaldırılması yeterli olur. Bu 1961 Anayasası’nda var olan bir hüküm ve Atatürk döneminde uygulanmıştı. Böyle bir değişikliğin gerçekleştirilmesi durumunda Erdoğan, hem AKP Genel Başkanı hem de Cumhurbaşkanı olabilir.” Atatürk, Kuruluş eserini tamamlayamadan aramızdan ayrıldı. Ama Kuruluş’un tamamlanması için bütün temelleri atmış, gerekli her şeyin örneklerini gerçekleştirmiş büyük Kahraman’a bugün yeniden veda günü! Bugün Atatürk ilkelerine geri dönelim diyenlere sözüm: Onun tek ilkesi vardı, ülkeni ekonomik, bilimsel, teknolojik olarak öyle inşa et ki, bağımsızlığını garanti altına al, bunun için kimseye muhtaç olma! Ve bize bıraktığı tek miras var: “Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Bize bıraktığı tek miras var Tarihçi, okumuş yazmış kılığında bazıları, geçen 13 yıl içinde Atatürk’ü kötülemek için her herzeyi yediler: Diktatör, faşist, Mussolini ve Hitler’in benzeri, belki de katil vb.. Kurtuluş Savaşı’nı büyütmeyin, kaç kişi öldü, İstanbul mu kurtarıldı gibi herzeler kusan tarihçi kılığında soytarılar gördük. 13 yılın ruhuna uygun davrandılar! Mustafa Kemal, başından beri halkla, Meclis’le hareket etti, devrimlerinin hepsini meşruiyet zeminine dayadı. Demokrasiyi hep istedi ve denedi. Fakat, Osmanlı’ya geri dönüşü gördükçe, bunu erteleyip durdu ve demokratik bir ülkenin ekonomik, eğitsel zeminini hazırlamaya öncelik verdi. Ülke asla bir sıradan İslam ülkesi olmayacak büyük güce sahiptir hâlâ! Kimse korkmasın! 1 Kasım 1937’de bakın neler diyor: “Bütün tayyarelerin ve motorların ülkemizde yapılması ve harp hava endüstrimizin de bu temele göre geliştirilmesi gerekir.” Bu amaçla rüzgâr test tünelinin temeli 1940’ta atıldı, 47’de açıldı, 1950 Marshall yardımı gelince “artık ihtiyaç yok nasılsa ABD her şeyi verecek” politikasıyla kapatıldı. Ankara Üniversitesi kullanılan bu tüneli yıkmak için kolları mı sıvadı? Doğan Kuban, “15 yıl içinde 100 yıla denk düşen devrimler yapmış bir büyük devrimci” diyor. Kendisine vurulmaya çalışılan fiskeler, sadece daha büyük bir sevgi ve sahiplenmeye yol açıyor. Saray ve boş Osmanlı meraklısı bu iktidar bile, yelkenleri indiriyor.. Kahramanın önünde sevgi ve saygıyla dimdik duralım bugün! Davutoğlu’ndan IŞİD’e kara operasyonu sinyali aşbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD’le mücadeleyle ilgili, “Hava ve kara operasyonu olmak üzere bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyacımız var. Ancak Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez” dedi. Davutoğlu, “CNN International” kanalında gazeteci Christiane Amanpour’un sorularını yanıtladı. Davutoğlu, “Türkiye’nin Suriye’de IŞİD’le mücadele için kara operasyonu düzenleyip düzenlemeyeceğine” ilişkin soru üzerine şunları kaydetti: “Kara gücü, hep birlikte konuşmamız, paylaşmamız gereken bir durum. Hava ve kara ope B rasyonu olmak üzere bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyacımız var. Ancak Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez. Eğer koalisyon ve çok iyi bütünleşmiş bir strateji varsa, Türkiye her anlamda rol almaya hazırdır”. “Kara operasyonu da dahil mi?” sorusu üzerine Davutoğlu, “Evet, elbette. Aksi takdirde, DAEŞ’e karşı karadan operasyon düzenlerken sahada güç boşluğunun devam etmesi, DAEŞ’in yerine başka bir terörist grubun ortaya çıkmasına sebep olur. Suriye krizini kapsamlı şekilde çözmeliyiz” yanıtını verdi. ‘Başkanlığı kabul etmek için aklımızı yitirmemiz gerekir’ DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “anayasal diktatörlük” yaratmaya çalışmakla ve seçim zaferi için “korku atmosferini” beslemekle suçladı. Reuters haber ajansına mülakat veren Demirtaş, hükümetin başkanlık sistemine geçişi öngören yeni bir anayasa hazırlayarak gelecek yıl bu zamanlarda referanduma sunacağı tahminini de dile getirdi. Demirtaş, “Bunu kabul etmek için aklımızı yi H tirmiş olmamız lazım. Erdoğan’ın başkanlık planı, tüm yetkiyi tek elde toplayan anayasal bir diktatörlük” dedi. HDP oylarındaki düşüşten Erdoğan’ı sorumlu tutan Demirtaş, “Saray, partimize yönelik saldırıları merkezine alan bir savaş başlattı. AKP ve Saray, insanları korkutarak desteklerini artırabileceklerini gördü. Şimdi işe yaradığını bildikleri için buna daha çok başvuracaklar” diye konuştu. C M Y B