28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 1 Kasım 2015 Bülent Ersoy vardı Arınç, Babacan yoktu zlemelerine izin verilen medya tarafından “gelmiş geçmiş en büyük katılım” diye sunulan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki 29 Ekim Resepsiyonu’na, 13 yıldır AKP’nin en kritik noktalarında bulunmuş, önde gelen çok sayıda ismin davet edilmediği ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın farklı bayram kutlaması yaklaşımı çerçevesinde gerçekleştirdiği Saray’daki resepsiyonun yansımaları sürüyor. Davet edilip katılan sanatçılar arasında, farklı elbisesiyle Bülent Ersoy da resepsiyonun öne çıkan ismi oldu. Resepsiyonun üzerinden geçen 3 günün sonunda, AKP’nin önde gelen çok sayıda isminin resepsiyona davet edilmedikleri için o gece Saray’da bulunmadıkları ortaya çıktı. Davet edilmeyen isimlerin başında partinin kuruluş aşa Kİ Y’DA SARA SİYONA P RESE İN ÖNDE i N ’ P AK N İSİMLER E L GE AVET D EMİŞ EDİLM EDİTÖR: CAN DOKER haber 5 İ AOÇ’ye borç takmış ayıştay’ın Atatürk Orman Çiftliği’ne ilişkin raporunda Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin AOÇ’ye olan 23.6 milyon TL borcunu ödemediği vurgulandı. Gökçek’in çiftlikteki tarihi hayvanat bahçesini kaldırarak uygulamaya koyduğu ALİCAN Ankapark projesiULUDAĞ nin eleştirildiği raporda, “hayvanat bahçesi genişleme alanı adı altında, üzerinde ticari işletme kurulması kanunun özüne uygun düşmemektedir” denildi. Raporda, Gökçek’in araziye tekrar hayvanat bahçesi yapacağı gerekçesiyle aldığı, ancak halen ortada hayvanat bahçesi olmadığını kaydetti. Sayıştay’ın 2014 denetim raporunda AOÇ’ın belediye tarafından sömürüldüğünü ortaya koydu. Raporda, öne çıkan bölümler şöyle: masındaki lider kadrodan Bülent Arınç geliyor. 1 Kasım öncesi tüzük değişikleriyle, yeniden aday olma hakkı verilmesine karşın aday olErdem mayan Arınç’ın daGül vet edilmemesi, resepsiyonun en önemli sürprizi oldu. Arınç geçtiğimiz hafta eleştirel açıklamalarda bulunmuş, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile kendisinin sınanmaya kalkışılmamasını istemiş ve “Birilerine sevgimi kaybettim” açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Resepsiyona davet edilmeyen bir başka önemli isim ise Ali Babacan oldu. Babacan, 7 Haziran’da, tüzük gereği milletvekili seçilememiş ancak tüzük değişikliği sonrası 1 Kasım’da yeniden milletvekili adayı olmuştu. Babacan’ın, Gül ile yakınlığından hareketle, uzun süre aday olmayacağı konuşulmuş ancak son anda Davutoğlu tarafından ısrarlı davetlerle adaylığı kabul ettiği belirtilmişti. Babacan da önceki gün yaptığı açıklamada, 1 Kasım seçimleri için “Tablo bizim açımızdan çok rahat görünmüyor” sözleriyle dikkat çekmişti. Faşizme geçit yok!... adece barış istiyoruz, kardeşlik... Barışı ve kardeşliği hayatımıza sokacak olan salt bunlarla sınırlı olabilir mi? Temel hak ve özgürlükler olmadan, ne barış ne de kardeşlik gerçekleşir... Eşitlik ve özgürlük kavramları hayata geçmezse, barış ve kardeşlik düşten öteye geçemez. İnsan hakları, demokrasi, eşitlik hayatın bir parçası, vazgeçilmezidir. Çocuklar ölüyor, gençler... Yüreğimiz kavruluyor, yanıp tutuşuyor bu ölümler karşısında. Susmayacağız, haykıracağız hep birlikte: “Faşizme geçit yok, ne pahasına olursa olsun!” Salt Suriye’de 30 bin çocuk ölürken dünya bu cinayetleri, katliamları seyrediyor. Yaşananlar sıradan bir yılgınlık falan değil. Ölümlere alışmış bir toplum yaratıldı. Ortadoğu halkları birbirini kırmaya başladı. Türkiye’deki çocuk ölümlerine karşı vurdumduymazlığımız cinayetlere, katliamlara alıştığımız için. Direncimizi kıran, yaşama sevincimizi elimizden alan zebanilere inat, umuda doğru yürüyerek hayata sımsıkı sarılmak; baskıya, zulme karşı birlikte olmak; yaşama hakkını, demokrasiyi savunmak birincil görevimiz olmalı. Özgür basın bu nedenle çok önemlidir... Halkın haber alma hakkı elinden alınırsa o toplum karanlığın içine gömülür. Yok olur! Ben gülen çocuk gözlerini arıyorum parklarda, bahçelerde, kıyılarda... Buzul maviliklerde özgürlüğün resmini çizen gençleri... HHH İnsanın içini acıtan üzücü, bir o kadar düşündürücü olaylar yaşanıyor... Hayatımız “mutlak itaat”le geçti, siyasetçilerin dayatmasıyla, darbe yasalarıyla. İşkenceler, zindanlar, faili meçhuller! Darbe karşıtı görünen, içinde “darbecilik ruhu”, askerisivil “derin milliyetçilik” özlemi olan nice insan tanıdık. Faşistler gördük, asmayalım da besleyelim mi, diyenleri... Kılcal damarlarına dek gir S Bülent Arınç Saray’daki resepsiyona bir süredir parti politikalarına eleştirel yaklaşan, AKP’nin eski bakan ve parti yöneticisi bazı isimlerin de davet edilmemesi dikkat çekti. Sadullah Ergin, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu, Nihat Ergün bu isimler arasında yer aldı. Erdoğan ve parti yönetimiyle de mesafeli olan bu isimler için, 1 Kasım sonrası Gül’ün aktif siyasete yönelik adımlar atmasını bekledikleri ifade ediliyor. l ANKARA İtaatsizler de yok Ali Babacan Bülent Ersoy’un resepsiyonda giydiği elbisesi sosyal medyada çok konuşuldu. Sayıştay raporuna göre AOÇ’nin Gökçek’ten 23.6 milyon TL alacağı var S ‘AOÇ Genel Müdürü yargılanmalı’ Saray’ın inşaatına mı harcanMimarlar Odası Ankara Şumıştır?” diye konuştu. Beledibe Başkanı Tezcan Karakuş yeye ait Belko’ya Behiçbey’de Candan, “Görevini yapmakiraya verilen 70 bin metrekayan AOÇ Genel Müdürü ve relik alanda yıllık kira bedeli bürokratları istifa etmeli ve 2014’te 1.224,56 TL olduğuna yargılanmalı” dedi. Candan, Candan dikkati çeken Candan, “AOÇ “1.Derece sit alanında Kaçak Saray’a usulsüz ve kelepir kira arazileri kelepir midir? Rayiçin allamalar yapılmıştır. Süt ürünlerinde tında kiralarla AOÇ arazileri peşkeş hesabı verilemeyen 8 trilyon Kaçak çekilmektedir” dedi. Saray kısmı ayıklanacak mı? Sayıştay Başkanlığı, ‘Hileli Saray’ haberimiz üzerine yazılı açıklama yaparak, söz konusu rapora nihai şeklinin verilmediğini, düzenlenen rapora Değerlendirme Kurulu’nun son şeklini vereceğini ve TBMM’ye göndereceğini bildirdi. Bu açıklama da denetçilerin hazırladığı rapordaki “hileli saray” bölümünün çıkarılacağı şeklinde yorumlandı. Davaya dair bilgi yok n AOÇ’ye söz hakkı tanınmadı: AOÇ arazilerine ilişkin Nazım İmar Planı ve Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı hazırlanması ve onaylanmasında ve arazilerin sit statülerinin belirlenmesinde ilgili bakanlıkların uygun görüşü aranırken AOÇ Müdürlüğü’ne herhangi bir yetki ve söz hakkı tanınmamıştır. Bu konularda açılmış davaların hiçbirisinde de AOÇ Müdürlüğü taraf veya müdahil değildir. Bu nedenle davaların seyri ve sonucu hakkında yeterli bilgi ye sahip olunamamaktadır. n Planlar vasiyete uygun olmalı: Yapılan imar planlarının, alt ölçekli planların veya mahkeme kararına göre hazırlanabilecek alternatif imar planlarının AOÇ Kuruluş Kanunu’na, içerdiği tarihi, kültürel ve doğal özelliklerine ayrıca bağış mektubu esaslarına uygun olmasının sağlanmalı. n Gökçek ödemedi: AOÇ Müdürlüğü’nün bir kısım taşın mazları kiralama işlemlerinden geçmiş yıllardan devrolan 5.1 milyon TL alacak ile birlikte 2014’te 48 milyon TL tahsil edilmesi gerekirken bunun 24,3 milyon TL’si tahsil edilebilmiştir. Tahsil edilemeyen 23.7 milyon TL’nin 23.6 milyon TL’si Ankara Belediyesine ait alacaklardır. Bunun 20.5 milyon TL’si ise ABBAŞTİ’den kaynaklanan kira alacağıdır. n Ortada hayvanat bahçe si yok: Mevcut hayvanat bahçesi alanı 350 bin m2 iken AOÇ’ye ait alanlardan ilave edilmek suretiyle 217,5 hektar büyüklüğünde alana genişletilen ve “Ankapark” adı ile anılan tema park ve hayvanat bahçesi yapılması amaçlanan alanda raporun yazıldığı tarih itibarıyla (Temmuz 2015) hayvanat bahçesi yapımı ile ilgili herhangi bir gelişmenin olmadığı gözlenmiştir. lANKARA miş militerdayatmacı kültürünü topluma zorla kabul ettirmek isteyenleri, baskıyı, zulmü! Kimi hayatta onların, çoğu öldü... Yalanla, dolanla, dalavereyle ülkeyi yönetenler, hayatımızı yaşanmaz hale getirmek için bedenlerimizi doğradılar... Bir çürümüşlüğün içinde yaşıyoruz eğer bu yaşamaksa! Birbirine tutkalla yapışmış, yalan üretenler... İşlenen cinayetler, katliamlar, iddialar, haberler... Yalan ve dolanların bu ülkeye getireceği ne olabilir ki! Temel hak ve özgürlükler mi, kardeşlik mi, barış mı? Hukuk, adalet, vicdan! Neyi nereye koyacaksın? Umut ve güven! Artık tüm değerler ortadan kalkıyor; yalan, iftira, hakaret sarmalında bir hayat vicdansızların eline geçiyor... Bunun için bu çığlıklar! Kirli düzene karşı insanca bir yaşam için... İnsanlar yürüyor işte, başı dik, içi ezik! Metreler boyu uzun kuyruklar, sessizlik... Sonsuzluğun içinde çocuklar ölüyor bilmem siz de görüyor musunuz? HHH Alacakaranlığın ortasında, kalabalıklar görüyoruz... Yılgın, bitkin! İktidarlar gelir, gider; savaşlar başlar, biter... Her şey kendi çıkarları içindir iktidarların, ülkelerin. Biz zifiri karanlığın içinde yürürken yıldızları ararız gökyüzünde. Yaşamı kucaklayıp sımsıkı sarılmak. Yarınlara, aydınlık sabahlara ulaşmak isteriz. Kirli düzen dediğim bu sistem ezilenin değil ezenin yanında olmuştur bildim bileli. Bildim bileli o kör karanlığın içine atmak istemiştir insanoğlunu... Benim adıma, senin adına, toplumun adına pazarlık yapanlar kendi kurulu düzenlerinin, iktidarlarının ayakta kalması için her türlü tezgâhı kurdu 3040 yıldır. Bir sessizlik, suskunluk sarmalında geçen yıllar, akan kan, gözyaşı, acı, hüzün... Bir hançer saplanmış gibi bedenime! Zifiri bir karanlık, yıldızsız bir gece... Yüreğimde derin bir sızı... Çocuklar ölüyor, çocuklar! Twitter’daki anket Gökçek’i üzdü! elih Gökçek, Twitter’ın başlattığı anket uygulamasını kullanmaya başladı. Ancak çıkan sonuçlar Gökçek için büyük düş kırıklığı yaşattı. Gökçek takipçilerine, “Twit Alemi ilk anketim... M Bu akşam beni Beyaz TV’de izlediniz mi?” sorusunu yöneltti. Gökçek’e sosyal medya kullanıcılarının yüzde 92’si hayır yanıtını verirken ankete katılanların sadece yüzde 8’i evet yanıtını verdi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle