Katalog

Pazar 1 Kasım 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 3 Trabzon 14/10 Kars 7/2 Bursa Adana Artvin Çanakkale Balıkesir Sivas Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 15/12 Ankara 13/1 İzmir 20/12 Antalya 25/15 Mersin 26/16 Diyarbakır 17/9 160 /5 0 270 /1 5 0 100 /7 0 100 /7 0 160 /6 0 10 /10 0 00 /8 0 40 /1 4 0 11 0 /2 4 0 90 /1 7 0 40 /1 2 0 190 /1 2 0 Atina 150 /7 0 Berlin 250 /1 8 0 Girne 160 /8 0 Londra Moskova 120 /4 0 Paris 170 /7 0 Madrid 200 /1 2 0 Amsterdam 11 0 /8 0 Roma 200 /9 0 New York 150 /5 0 Tokyo 170 /1 0 0 TARİHTE BUGÜN 1927: Gazi Mustafa Kemal 2. kez cumhurbaşkanlığına seçildi. 1928: Arap harfleri kaldırıldı. Yerine Latin alfabesi esas alınarak Türkçeye uygun yeni Türk harfleri kabul edildi. Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk, Harf Devrimi’ni İstanbul Sarayburnu’nda halka duyurdu. Parası OLANA İLAÇ VAR. olmayan DA bedeli sağlığıyla, hatta yaşamıyla ödüyor ürkiye’de ciddi ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Tetanos ve sarılık aşılarında yaşanan sıkıntı şimdilik HAKAN DİRİK giderilse de zatürree aşısı ve hormon tedavilerinde kullanılan ilaçları bulmak zorlaştı. Listenin başında ise kanser hastaları var. Yeterince parası olanlar yurtdışına çıkarak ilacını alıyor, hatta tedavisini yurtdışında oluyor. Orta gelirliler, yurtdışındaki yakınları veya akrabaları aracılığıyla ilacı Türkiye’ye getirtmeye çalışıyor. Böyle bir olanağı olmayanınsa tedaviye ulaşması imkânsızlaşıyor. İlaç bulamayanlar, tatil amaçlı da olsa yurtdışına çıkacakların eline reçetelerini tutuşturuyor. Türkiye’den Balkanlara “ilaç turizmi” bile başladı. İzmir’de, Çamdibi’nden her hafta 2 otobüsün Bulgaristan’a ilaç seferine çıktığı belirtiliyor. İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan’a göre, sorun hükümetin sağlık sistemine yaklaşımından kaynaklanıyor. Hükümetin kuru sabitleyerek çözeceğini düşündüğü ilaç sorununu daha da Kanser ilaçlarına ulaşılamıyor EN TüRKİYE’D ‘İLaÇ TAN’A BULGARİS PILIYOR YA TURİZMİ’ T tırmandırdığına dikkat çeken Sayılkan şunları anlattı: “Siz ithalatçı olsanız, tanesinde 1.5 Avro zarar edeceğiniz ilaçtan yüz binlerce kutu ithal eder misiniz? Ancak yasa gereği ilaç getirmek durumundalar. Firmalar, yılda 300 bin kutu ihtiyaç olan bir ilaçtan iki kez biner defa getirip ruhsatlarının iptal edilmesinin önüne geçiyor. Bu kimsenin derdine derman olmuyor. SGK’nin istediği indirimle de şirketler Türkiye’den iyice kaçıyor.” Bu dayatmaların faturasını yurttaşların sağlığıyla, hatta hayatıyla ödendiğini belirten Sayılkan “Parası olan yine sistemi geçerek yurtdışında sorununu çözüyor. Hükümet hem ilaç ürettirmiyor, hem de dışarıdan getirilmesine izin vermiyor. Vatandaşa kısaca ‘Paran varsa yurtdışında tedavi olursun, yoksa burada sana ilaç yok’ diyorlar. İlaç yoksa, sonuç da bellidir. Bunun için de vatandaş kendi çözümünü yaratmaya çalışıyor” dedi. l İZMİR Olan yurttaşa oluyor elevizyoncular bilir; “siyaha düşmek”, bir yayıncılık tabiridir. Yayın sürerken en ufak kesintide ekran siyaha bürünür. Birkaç saniye de sürse bu karanlık, vahim bir hatanın göstergesidir. “Siyaha düştük” feryadı duyuldu mu, reji ayaklanır. Geçtiğimiz hafta, iki televizyon istasyonu, öyle birkaç saniye de değil temelli “siyaha düştü”. İnsani değil, siyasi bir hataydı. Bir kayyum, hukuk tanımadan kanalı basmış, demir makasıyla kapıyı kırıp rejiye dalmış, binayı boşalttırıp kanalın şalterini indirtmişti. Sonrası karanlıktı. Kapkaranlık. HHH Sevinenler olmuştur mutlaka: Çamur havuzunun karanlık düşkünleri mesela... Tetikçiler... “Aydınlık baskın çıkarsa, hırsızlık açığa çıkar” diye ürkenler mesela... Yiyiciler... Siyaha düşenlerin eskiden siyaha düşürdükleri mesela... Rövanşistler... Onlar “Ne iyi oldu; ettiklerini buldular, ebediyen sustular” diye sevinmişlerdir. Oysa karanlık, zorbanın pelerinidir. Hırsızlar, haydutlar, katiller, onun ışıksız kuytularında beslenir. Baş etmek için, bu zifir per T Siyaha düşmek desini yırtmak gerekir. HHH O perde, ebedi geceyle fecrin sarkacında salınıp duruyor bir süredir. Alacakaranlıktayız. Alacakaranlık ışığa son bakışta da, sabaha açılışta da aynı görünür. Oysa biri geceye çıkar; diğeri güne... Biz, güneşi bekliyoruz nicedir. Çünkü gün ışığını alnında ilk gören büyük dağlar, yani filozoflar, bilgeler, aydınlar, bize hiçbir karanlığın sonsuza dek sürmeyeceğini söylüyor, tarih kitaplarına bakarak... Bir de her gecenin, iki gündüz arasında olduğunu... Geceye son verip, bu toprakları uykusundan uyandırmak, karanlığın elinden almak, aydınlığa kanatlandırmak elimizde... O yüzden işte, bu ülkenin her daim aydınlanmanın yanında saf tutmuş, aydınlık insanları bugün sandık başına gidiyor. Koyu geceyi umutlu bir sehere taşımak için... Fiilen değiştirilen sistemi yerine oturtmak, buzdolabına kaldırılan barışı yeniden kurmak, her gün kulaklarımıza boca edilen nefret söyleminden kurtulmak için... Saltanatın kaldırılış yıldönümünde, yeni bir saltanat özentisine son vermek için... Bir daha asla siyaha düşmememiz için... 21 kişi geniş güvenlik önlemi altında Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilirken basının görüntü almasına sinirlenen bir şüpheli, kendisine soru soran gazetecilere, “Askeri, polisi şehit edenleri çekin!” diye tepki gösterdi. (DHA) SAVUNMASI: ETİL YERİNE METİL ALKol SATTıLAR İLAÇ KARGO ürk Eczacılar Birliği, ilaç sıkıntısına çözüm arayışındaki kuruluşlardan biri. Sağlık Bakanlığı’yla yaptığı protokol çerçevesinde yurtdışından ilaç getirilmesine aracılık ediyor. Reçete doğrultusunda yurt dışından getirtilen ilaçlar, kargoyla hastaya teslim ediliyor. Ancak buradaki yoğunluk üst ükümetin sistemde yarattığı karmadüzeyde olduğu için sistemdeşanın mağduru tedaviye ulaşmaya çalışan yurttaşlar. Lösemi tedavisinde kullanı ki açığı örtmeye yetmiyor. Üslan “Amsalyo”, “Atriance”, “Nipent”, “Oncas telik başvuru internet üzerinden yapılmasına karşın, istenen par”, mesane kanserinde kullanılan “BCG”, yine kanser tedavisinde kullanılan “Vesano belgeler, bir Avrupa Birliği ülkesine vize almak için gerekli evid” ve “Carmustine”, Türkiye’de ulaşılamayan ilaçlar listesinin başını çekiyor. raklarla yarışacak nitelikte. Yaptığı rakıyı içirdiği iki arkadaşı da ölmüş stanbul’da dün itibarıyla ölü sayısının 18’e çıktığı sahte içki soruşturmasında 14 kişi tutuklanırken verdikleri ifadeler kan dondurdu. Ölümlere neden olan sahte içkinin 3 ayrı depoda üretildiği belirlendi. Şüphelilerin Karaköy’de bir depodan aldıkları ve etil alkol sandıkları metil alkolü sahte içki yapımında kullanınca ölümlere sebep olduğunu söyledikleri öğrenildi. Gözaltına alınan depo sahibi ise şüphelilerin bilerek metil alkol aldığını ileri sürdü. T İ İŞTE O LİSTE H Olayın dosyasını örgütlü suçlar savcısının devraldığı belirtildi. Öte yandan alkol üreticilerinden Hikmet B’nin yaptığı sahte rakıyı içirdiği arkadaşlarından ikisinin öldüğü, birinin ise yoğun bakımda olduğu öğrenildi. Hikmet B.’nin grip olduğu için içkiyi içmeyince ölümden kurtulduğu ortaya çıktı. Ekim başında polisin yakaladığı ancak serbest bırakılan Hikmet B, sahte içki yapımını internetten öğrendiğini söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ivas’ta bir sürücünün kullandığı TIR’ın direksiyonunu hareket halindeyken ayaklarıyla kontrol etmesi görenleri hayrete düşürdü. Olay, dün sabah saatlerinde SivasErzincan karayolunda meydana geldi. Sürücü gazetecilerin görüntü çektiğini fark edince de gülümsedi. l SİVAS/DHA Ayaklarıyla TIR’ı sürdü S dana’da Gelişen Türkiye Partisi İl Başkanlığı’nı 17. kez basan polis kumar oynayan ve oynatan 87 kişiyi suçüstü yakaladı. Gözaltına alınan parti yöneticileri, “Seçim yasaklarından önce son toplantımızı yapıp, hangi partiyi destekleyeceğimize karar veriyorduk” dedi. Seyhan İlçesi’nde bulunan bir iş hanında bulunan GTP İl Başkanlığı’nda ku Yine kumarda yakalandılar A mar oynatıldığı bilgisini alan polis, sabaha karşı operasyon düzenledi. Polis, tombala kartları, pullar, projektör makinesi ve çekiliş topları ele geçirdi. Parti yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 2’si kadın 87 kişi gözaltına alındı. Bu binada daha önce Güven Parti Adana İl Başkanlığı adı altında kumar oynatıldığı için polis 104 kez baskın yapmıştı. C M Y B