Katalog

Pazartesi 5 Ekim 2015 KULTUR Adalet bu yıl da festivalini buldu desek, yeridir! Adalet, suç ve ceza ile ilgili sorunları gündeme getirmek ve bunların toplumsal ve akademik boyutunu tartışmak amacıyla düzenlenen Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, bu yıl beşinci kez sinameseverlerle buluşacak. Festivalin bu yılki teması ise “Ayrımcılık” olarak tayin edildi. Festival kapsamında adalet ve ayrımcılık temalı filmler izleyiciyle buluşacak. Belgesel, kısa ve uzun metrajlı filmlerin yer alacağı festival, 1622 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek. EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 17 Royal Albert Hall’un kilidini zorlayan gece David Gilmour’ın yeni albümü ‘Rattle That Lock’ (Kilidi Zorla) için çıktığı dünya turnesinde verdiği Royal Albert Hall konserini yerinde izledik. 21 parçanın ‘birer yıldız gibi kaydığı’ gece öncesi, sanatçı ‘Denizdeki Göçmenlere Yardım İstasyonu’na EVRİM da yardım topladı. ALTUĞ eçen günlerde, başımıza oldukça nadir, bu yüzden de herkesle paylaşılması elzem bir şey geldi. Tıpkı akustik yıldız yağmuru gibi bir şey: İngiliz psikedelik rock topluluğu Pink Floyd’un efsanevi üyesi, Kraliyet’in CBE nişanı sahibi David Jon Gilmour’ı (1946), dördüncü solo albümü ‘Rattle That Lock’ın 201516 Dünya Turnesi vesilesiyle ‘kendi sahasında’, üstelik 1871’de Londra’da kurulmuş, vaktiyle içinde tenis maçı bile yapılmış tarihi Royal Albert Hall’da (RAH) 2 Ekim akşamı alkışlama imkânını bulduk. Başkentin gri caddelerinde, metro istasyonlarında adım başı tanıtımı yapılan ve albümde etiketi olan Sony Music’in davetiyle, RAH’ın 11’inci kapısından geçip; Gilmour’ın siyah beyaz gençliğiyle gülümsediği, Queen’den Led Zeppelin’e, Allen Ginsberg, Adele ve Jimi Hendrix’ten Rolling Stones’a pek çok hatıranın fotoğraf kareleriyle bezeli koridorlarda gezindikten sonra, bize ayrılan, bir anahtarla açılan 33’üncü locaFotoğraflar: nın dördüncü koltuğundaki (meraklıEvrim Altuğ sına 110 pound, yani yaklaşık 500 lira değerindeki) yerimizi aldık. Ama bundan önce, Gilmour’ın o en Gilmour, dünya turnesi kapsamında Latin Amerika ile birlikte Los Angeles, Toronto, Chicago ve New York’ta çalacak. ‘hit’ şarkılarından da evvel, bir ufak hareketiyle gönlümüzü çalmayı yine başardığını fark ettik. Çünkü sanatSalonda sanatçının çı, Avrupa Birliği (AB) çıgençlik portresi de asılı. Today (ara) 5 A.M. kışlı ‘Migrant Offshore Rattle That Lock Sorrow Aid Station’ (MOAS DeAstronomy Domine Faces of Stone Run Like Hell nizdeki Göçmenlere YarShine On You Crazy DiaWish You Were Here dım İstasyonu) isimli simond (Parts IV) A Boat Lies Waiting (bis) vil toplum kuruluşuna Fat Old Sun The Blue gidecek biçimde, asgaComing Back to Life Money Time ri 10 poundluk (yaklaşık On an Island Us and Them 50 TL’lik) özel bir yarBreathe The Girl in the Yellow In Any Tongue dım kampanyası da düComfortably Numb Dress High Hopes zenlemişti. Bütün müzikleri kenlı bir kalabalığın sabrıyla başladı. Kapıkadaşça, hemen tüm şarkılara eşlik etbir ısıtmayı başardı. disine ait albümdeki 10 parçadan 5’inda ‘son dakika biletleri’nin yaklaşık 400 tiği gecede, usta da en azından bizi şade, yazar eşi Polly Samson ile çalışan Öndekiler mi, bizler mi? pound’a edinilebildiği konsere gelen şırtan biçimde kendisine seslenen heDavid Gilmour’ın konseri, yaklaşık 15 müzikseverlerin, sanki her akşam bura men her hayranına ayrım gözetmeksi Galiba bundan en büyük payı da, bilet dakika gecikmeyle, ama müthiş ‘biz bida Gilmour ile buluşuyormuşçasına ar zin yanıt vererek, akustik arenayı daha kategorisini göz önüne alırsak, sıradan ze’, içkili sigaralı, yüzde 60’ı orta yaş G Gilmour’ın yeni albümü ‘Rattle That Lock’, kentin sokaklarında tanıtılıyor. izleyicilerle ‘araya kaynayan’, bir anlığına da olsa sırça saraylarından çıkıp kafa sallayan, çığlık çığlığa haller sergileyen ve en önde, sahne önünde oturan her yaş ve cinsiyetteki ‘business class’ dinleyiciler aldı. Öyle ki, hani bu halleri de en çok, ‘Us and Them’ (Biz ve Onlar) parçasında salonun bütününe kıyasla, sanki daha bir garipleşmiş gibiydi. İlk gitarını henüz 13’ünde, komşu hediyesi olarak alan Cambridge doğumlu usta, konserine yeni albümünden ‘5 A.M.’ ve eşi Polly’nin John Milton’ın ünlü ‘Paradise Lost’ ( Kayıp Cennet) kitabından esinlenerek sözlerini yazdığı ‘Rattle That Lock’la başladı. Adeta artık sanatçıya özgü denebilecek o malum ışık ve video çemberinden, türlü eski ve yeni videolarını da konsere dahil eden Gilmour’a sahnede eşlik edenler ise, Phil Manzanera (gitar, vokal), Jon Carin (klavye, gitar), Guy Pratt (bas, vokal), Kevin McAlea (klavye), Steve Distanislao (davul, vokal), Joao De Maceoda Mello (saksofon), Theo Travis (saksofon) ve geri vokallerde Bryan Chambers ile Louise Clare Marshall gibi isimlerden oluştu. Aynı, İstanbul’a 2006 ve 2013’te gelen Roger Waters gibi “Keşke İstanbul’da da alkışlansa” dediğimiz Gilmour’in Londra konseri akşamında, özellikle Jon Carin ile saksofondaki Mello büyük alkış alırken, üstadın en çok beğenilen performansları ise elbette Pink Floyd ‘mirası’nın şarabi zenginliğini yansıttığı ‘Run Like Hell’, ‘Comfortably Numb’, ‘Breathe’ ve ‘Money’ ile ‘Shine On You Crazy Diamond (Parts IV)’ gibi klasikler oldu. Öyle ki, Gilmour da adeta bu inandırıcı ve tatminkâr atmosferden keyif almışçasına, ertesi günkü son Londra konserine, Royal Albert Hall’u inleten kısık sesli mevcut hayranlarını tekrar çağırmayı ihmal etmedi: “Çok teşekkür ederiz, yarın yine görüşmek üzere!” Dünü ve bugünü buluşturan ‘konser mönüsü’ Aylan’ın ardından kampanya başlattı üzisyen David Gilmour, Londra konserinde de dikkatimizi çeken kampanyasını aslen 17 Eylül’den bu yana sürdürüyor. Aktörler Colin Firth ve Michael Fassbender’in de destekledikleri kampanya ekseninde, günde 30 mülteciyi kurtaran MOAS için bir mektup da yazan Gilmour, yakın geçmişe damga vuran küçük Suriyeli mülteci Aylan Kurdi’ye atıfla, şu çağrıyı yapıyor: “Bugünlerde, son derece nazik ve dost canlısı insanların bulunduğu bir kıta olan Avrupa turnesindeyim. Benim için, muhtemelen sizin için de, dünyanın bu kısmına yolculuk etmek, bir uçak veya otobüs rezervasyonu yapmak oldukça kolay. Fakat, haberlerde de okuduğumuz gibi, herkes için böyle bir yol geçerli değil. Bu yıl 2 bin 300’den fazla mülteci, daha iyi bir yaşama kavuşmak için Avrupa’ya geçmeyi denerken M Akdeniz’in sularında boğuldu. Bütün bu korkunç görüntüler, tıpkı Suriyeli bir çocuk olan Aylan Kurdi’nin Türkiye sahiline vurmuş bulunan cansız bedeni gibi, güçsüz ve karamsar hissettiriyor. Fakat yardım edebileceğimiz bir şeyler var. MOAS sadece geçen yıl Akdeniz’deki 11 binden fazla mültecinin imdadına yetişti. Ayrıca bunun için Malta’dan yürüttükleri operasyon ile, gelişmiş insansız hava aracı (İHA/Drone) teknolojisi kullanıyor ve saptadıkları tehlike altındaki botlara Phoenix (Simurg) adlı tekneleriyle yardım götürüyor. Bugün ben size bir şans vermek istiyorum. MOAS’ın masrafı günlük 5 bin 300 pound (yaklaşık 25 bin lira). Eğer bir günlük masrafını sizler sağlarsanız, başka bir gün daha çalışabilmesi için, ben de sizin bağışınız kadar destekte bulunacağım. Eğer hedefimizi aşabilirsek, bu çok daha iyi olacak. Lütfen elinizden geleni yapın. Birlikte hayatları kurtarabiliriz. DG” David Gilmour’un bağış kampanyası için: https://www.givengain.com/activist/145510/ Bilgi için: www.moas.eu C M Y B