19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 EDİTÖR: ZEKİ TEZER DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 3.0100 5 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.3990 2.5 kuruş 11.46 Sabit 74.396 134 puan 737.41 14.54 lira 110.35 2.2 lira Cumartesi 3 Ekim 2015 Kendimize gol atıyoruz şimdi hamle yapma vakti ‘Hep aynı pencereden bakmaktan sıkıldık’ diyen sanayiciye göre, önemli olan sorunlar ortaya çıktıktan sonra değil önce çözüm bulmak stanbul Sanayi Odası (İSO) bu yıl 13.’sünü düzenleyeceği Sanayi Kongresi’nde baştan aşağıya değişikliğe gitti. Hiçbir bürokratın siyasetçinin çağrılmadığı kongrenin ana teması “VaŞEHRİBAN satlıktan Çıkış İçin: İnsan ve KülKIRAÇ tür” olarak belirledi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, bu kongreyi bütünsel kalkınma yönünde daha önce deneyimlenmemiş ve sonuç getirecek bir Seçimlik mahkeme hakkı (!) nce kendimden söz edeceğim için özür: AÜ Hukuk Fakültesi mezunuyum. 30 yıla yakın bir zamandır, gazetecilik dışında hiçbir işle uğraşmıyorum. “Cevap ve Düzeltme Hakkı”nın ne olduğunu biliyorum. Hakkınızda çıkan bir haber için yargıya yaptığınız tekzip başvurusu reddedilmişse, yedi gün içinde itiraz etmelisiniz. İtirazınız da reddedilirse, artık o karar kesindir. Ama siz, iki aşamada da reddedilip kesinleşen bir başvuruyu, reddedilmemiş gibi, başka bir şehirdeki başka bir mahkemeye yaparsanız, bunun hukuku hiçe saymaktan başka bir anlamı olmadığını söylemekle yükümlüyüm. Ve üzgünüm: Sadece hukuku hiçe saymak değil, hukuktan başka güvendiğiniz yerler olduğunu da. Ama burası Türkiye ve yaptığımız iş de gazetecilik... İnsanın şaşkınlığını kelimelere dökemediği anlar bitmiyor. Yukarıda aktardığım durum, ayniyle yaşandı. Bu satırları okuduğunuz sayfada yer alan tekzip kararının öyküsü, hukuk fakültelerinde ders diye okutulacak nitelikte... Ahmet Münir Gül, daha önce kurucusu olduğu Ventis şirketinin Suudi Acwa Power şirketine satışına yer verdiğim yazının hemen ertesinde yazılı açıklama yaptı. Hem bu açıklama metnine, hem de Ahmet Münir Gül’ün annesi, Sayın Hayrünnisa Gül’ün beni arayarak yönelttiği eleştirilere imzamla yer verdim. Ahmet Münir Gül, Basın Yasası’ndaki cevap hakkını kullanmasına karşın, “Düzeltme ve Cevap” talebiyle Beykoz Sulh Ceza Hâkimliği’ne (SCH) başvurdu. Beykoz SCH ne mi yaptı? Gül’ün talebini REDDETTİ... Buyrun gerekçesi: “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Ventis Enerji Şirketi ile Acwa Power şirketi arasında ortaklık ilişkisinin kurulduğu, bu ilişki sonucu şirketin hisse değerinde artışın doğal sonuç olduğu, güncel bir haberin, haber olarak verilmesinde ve veriliş şeklinde, kişilere yönelik doğrudan şeref ve haysiyeti ihlal edici nitelikte yayın yapılmadığı, bu itibarla da Basın Kanunu’nun 14. maddesindeki aranan şartların oluşmadığı anlaşılmakla Düzeltme ve Cevap talebinin REDDİNE karar verilmiştir.” Daha basit anlatımla Beykoz SCH, Gül’ü haklı bulmadı... Ahmet Münir Gül, yasal hakkını kullanarak ret kararına itiraz etti. Mahkeme de Beykoz’da başka SCH olmadığı için, Gül’ün itirazını Anadolu SCH’ne gönderdi. Anadolu SCH, Beykoz SCH’nin kararında isabetsizlik görmeyerek itirazı reddetti. Şimdi lütfen dikkat: Hukuk devleti standartlarının geçerli olduğu bir ülkede, Ahmet Münir Gül’ün, haberin basılıp yayımlandığı, kendisinin de yaşadığı şehir olan İstanbul’dan çıkan bu karara kesinleştiği için saygı duyması gerekiyordu. Peki, ne oldu? Ahmet Münir Gül, kesinleşmiş yargı kararına rağmen, bir de Ankara Nöbetçi SCH’ye başvurdu. İstanbul’da reddedilen tekzip istemi, Ankara’da kabul edildi. Ankara 3. SCH, “Elimizde Beykoz’dan ret yönünde karar var” diye itiraz etmemize karşın tekzibin yayımlanmasına karar verdi. 4. SCH de itirazımızı reddetti. Şimdi biz elimizde, Beykoz’dan ve Anadolu SCH’den kesinleşmiş ret kararlarına karşın, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararını yayımlamakla yükümlüyüz. Yayımlıyoruz da. Ama kesinleşmiş ret kararına karşın başka bir mahkemeye başvurarak, benzerine rastlanmamış bir “seçimlik mahkeme hakkı” yolunu açan Sayın Ahmet Münir Gül’e sadece şunu söylüyoruz: “Usul esasa mukaddemdir.” İ Ö çalışma olarak, “Geleceği Birlikte Kuralım” mottosuyla ve tüm paydaşlarla oluşturma niyetinde olduklarını söyledi. Bahçıvan, kongre ile tüm Türkiye toplumuna farklılaşma mesajı vermek istediklerini belirterek, “Eğer kamu da mesajımızı almak istiyorsa elbette alabilir” ifadesini kullandı. İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran da “Motomot her şeyi aynı kalıplar içinde yapılmaması gerektiğini göstermek istiyoruz. Hep aynı pencereden bakmaktan sıkıldık. Eğitim sistemimiz düzel medikçe, sorunlarımız çözülmeyecek” açıklamasını yaptı. Matematik önemli 8 Ekim’de Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Sanayi Kongresi ile ilgili Bahçıvan ve Dalgakıran basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda konuşan İSO Başkanı Bahçıvan, Türkiye’nin şu anda hep defansta kalıp kendine gol atan pozisyonda olduğuna işaret ederek, “Artık bir hamle yapmak gerekiyor. Toplum olarak artık kendi işimizin dışındaki sorunlara da odaklanmamız gerekiyor. Ül ke olarak hastalık ortaya çıktıktan sonra doktor bulmaya çalışıyoruz. Önemli olan bu sorunlar ortaya çıkmadan çözüm bulmaktır” dedi. Bahçıvan, kongre için özellikle eğitim noktasında ciddi bir hazırlık yaptıklarını anlatarak, “İSO olarak kongre için Anadolu’dan 30 ortaöğretim öğrencisinin iki gün Matematik Köyü’nde eğitim almalarını sağladık. Öğrencilerimize eğitim veren Ali Nesin, aynı zamanda yine aynı öğrencilerimizle kongrenin bir oturumuna konuk olacaklar. Matemati ğe duyarlılık yaratmayı amaçlıyoruz” dedi. Mizah katıldı Bahçıvan, mizahın olduğu toplumların birbirini anlayışla karşıladığına inandıklarını belirterek kongre ile ilgili şu bilgileri paylaştı: Kongreyi mizahsız yapmayalım ve Demet Akbağ ile Sermiyan Midyat doğaçlama skeç yapacak. Başarısızlık da hayatın bir parçasıdır diyerek bir oturum açtık. Ahmet Çalık, Ahmet Nazif Zorlu, Agah Uğur ve Mustafa Denizli samimi olarak iş yaşamındaki başarısızlıklarını anlatacak. En yoksul iller Erzurum, Erzincan ve Bayburt ürkiye’de geçen yıl itibarıyla en yüksek gelir “Ankara” bölgesinde görülürken, gelir eşitsizliğinin en düşük olduğu bölge “Zonguldak, Karabük, Bartın”, yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölge ise “Erzurum, Erzincan, Bayburt” oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırmasına göre, Ankara, 20 bin 446 lirayla ortalama yıllık eş değer hanehalkı kullanılabilir fert geliri en yüksek bölge oldu. Ankara’yı 19 bin 62 lirayla İstanbul ve 16 bin 935 lirayla İzmir izledi. Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, G20’nin iş dünyası ayağı B20 Zirvesi’nde yenilenebilir enerji üretiminde ilerleme için kamu ve özel sektör arasında işbirliğinin gerekliliğine vurgu yapıldı. T 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı Türkiye’de 2014 yılı itibarıyla 0.391 iken, bu değerin en düşük olduğu bölgeler 0.304 ile Zonguldak, Karabük, Bartın ve 0.308 ile Tekirdağ, Edirne, Kırklareli olarak gerçekleşti. Gini katsayısının en yüksek olduğu bölgeler ise 0.413 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt ve 0.412 ile Şanlıurfa ve Diyarbakır’da oldu. Her bölge için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler yüzde 15.3 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt ve yüzde 14.4 ile İzmir olarak gerçekleşti. Yeşil enerji için kamuözel işbirliği stanbul’da toplanan gelişmiş ve önde gelen gelişen ülkeleri kapsayan G20’nin iş dünyası ayağı B20 Zirvesi’nde yenilenebilir enerji üretiminde ilerleme sağlayabilmek için kamu ve özel sektör arasında işbirliğinin gerekliliğine vurgu yapıldı. Toplantının açılışını Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaparken, toplantıda söz alan BP Türkiye Başkan Yardımcısı Hakan Türker, enerji yatırımlarının uzun vadeli olduğuna, bu nedenle istikrar ve güven ortamı olmadan yatırımların mümkün olmayacağına İ Volkswagen İngiltere’de 4 bin aracı geri çekme kararı aldı. Paris Savcılığı da şirket hakkında ön soruşturma başlattı. dikkat çekti. Türker, “Geleceği görmek ve izleyeceğimiz politikaları düzenleyebilmek için kamu ve özel sektörde işbirliği şart. Yatırım kararları ancak böyle işbirliklerinde istikrar içerisinde verilebilir. Bu konuda Ortadoğu, Azerbaycan, Gürcistan ve Güneydoğu Avrupa gibi enerji potansiyeli olan bölgelerde yoğunlaşıyoruz. Buralarda yatırımı artırmayı planlıyoruz” dedi. BD’nin, Volkswagen’in emisyon oranlarını düşük gösteren yazılım kullandığını 7 yıl önce saptayabilecek bir cihaz geliştirdiği, ancak cihazın binek araçlarına yapılan testlerde kullanılmadığı ortaya çıktı. ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) 10 yıl önce bağımsız bir laboratuvar tarafından kullanılan cihazın geliştirilmesine destek oldu, ancak cihaz çevreyi daha çok kirlettiği ve daha çok sahteciliğe rastlandığı gerekçesiyle kamyonlara yapılan testlerde kullanıldı. Volkswagen skandalı 7 yıl rötarlı gelmiş A Ağırlık Doğu’da Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk ise enerji tüketiminde ağırlığın geçen 20 yıl içinde Batı’dan Doğu’ya kay dığını, deniz dibi yakıtları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının en büyük kısmını Çin’in başını çektiği ülkelerin tükettiğini vurguladı. Öztürk, bu durumun üretici konumundaki ABD ve Avrupa ülkelerini endişe sevk ettiğini, yatırım yetersizliği ve Doğu’da güvenlik endişeleri nedeniyle strateji değiştirmenin gündeme geldiğini belirtti. Uluslararası Enerji Ajansı Yenilenebilir Enerji Birimi Başkanı Paolo Frankl da “Yenilenebilir enerji kaynakları büyüyor ancak önünde politika ve belirsizlik bariyerleri var” diye konuştu. Hisseler yüzde 20 daha düşecek Volkswagen hisseleri emisyon skandalının ardından yüzde 35 değer kaybederken, İsviçre’nin önde gelen banka ve finans şirketi Credit Suisse’e göre, Volkswagen hisseleri yüzde 20 daha düşecek. Credit Suisse, skandalın Volkswagen’e maliyetinin 78 milyar Avro’yu bulacağını öngörüyor. EPA’nın Ulaşım ve Hava Kalitesi birimi müdürlüğünü 2012’ye kadar 18 yıl süreyle yapan Margo Oge, EPA’nın söz konusu cihazları dizel araçlar için kullanması halinde Volkswagen’in sahteciliğinin çok daha önce anlaşılabileceğini söyledi. ABD dünyada emisyon standartları konusunda en sıkı kurallara sahip ülke olmasına rağmen, federal ve eyalet yetkililerinin kapsamlı testleri yapabilecek kaynağa sahip olmadıklarına ve otomobil üreticilerine güvenmeyi tercih ettiklerine dikkat çekiliyor. Otomobil emisyonları konusunda mücadele yürüten Güvenli İklim Kampanyası yöneticisi Dan Becker da, yetkililerin otomobil şirketlerinin doğru beyanda bulunacaklarına güvendiklerini, ancak şirketlerin gerçeği söylemediklerini söyleyerek, “Öğrencilerin kendilerini sınava tabi tutup, kendilerine not vermesine izin veremeyiz” dedi. İsviçre, Hollanda ve Romanya Volkswagen satışlarını durdurmuştu. Dolar 3 TL’nin altına geriledi BD’de tarım dışı istihdam artışının beklentilerin altında kalmasının faiz artışını geciktireceği algısıyla dolar 3.0 liranın altına geriledi. Suriye’de Rusya’nın IŞİD ve diğer terörist grupları hedef A alan saldırılarının etkisiyle gün içinde 3.0385 liraya kadar yükselen dolar, ABD verisinin açıklanmasının ardından 2.9985 liraya kadar geriledi. Dolar ile birlikte yükselerek 3.43 liranın üzerine çıkan Avro da 3.38 liranın altı na çekildi. ABD’de tarım dışı istihdam eylül ayında 142 bin ile beklentilerin çok altında artması, ekonominin ABD Merkez Bankası’nın faiz artırmasının önünü açacak kadar güçlü olmadığına ilişkin kaygılara neden oldu. Cevap ve Düzeltme >> Baştarafı 1. Sayfada başlıklı haberlerin içeriğinde somut verilerden uzak ve mesnetsiz olarak, müvekkilimiz Sayın Ahmet Münir GÜL hakkında gerçek dışı bilgilere yer verilmiştir. Şöyle ki; 30 Nisan 2015’te gerçekleşen Rüzgar Lisans Başvuruları öncesinde sektörde birçok proje alım satımı gerçekleştirilmiştir. Geliştirilen projelere ve anılan şirkete, muhtelif yatırımcılardan teklifler gelmiş ve bunlardan biri olan Acwa Power ile yapılan müzakereler neticesinde TTK hükümleri uyarınca yapılan sermaye artırımı yolu ile Acwa Power, şirketin ortağı haline gelmiştir. Ayrıca, 21 Nisan 2015 tarihi itibarıyla müvekkilimiz Ventis Enerji Şirketi’nde ne hissedarlık, ne yönetim, ne de başka bir sebeple söz hakkına sahip değildir ve şirketle hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Kaldı ki haberde sanki şirketin satış bedeliymiş gibi yansıtılan 25.300.000,00 TL’nin satış bedeli olmadığını, bu bedelin yatırımcı tarafından şirkete taahhüt edilen sermaye taahhüdü artırım bedeli olduğunu ve tüm bu işlemlerin EPDK mevzuatı çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtmek isteriz. Hal böyle iken, sanki şirkete konulan sermayeyi müvekkilimiz alıyormuş ve haksız kazanç sağlıyormuş gibi yansıtılması, müvekkilimizle yakından uzaktan ilgisi dahi olmayan hususların çarpıtılarak, tamamen zarar verme kastı ile haber yapıldığını göstermektedir. Gerçekten de, sürmanşetten verilen haberde müvekkilimizin fotoğrafının hemen alt köşesine dikkat çekici bir şekilde konulan “500 KAT BÜYÜDÜ” ibaresi dahi, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi (TTSG) tetkik edildiğinde, gerçeklerle örtüşmemektedir. Bunun yanı sıra, somut olayla hiçbir ilgisi olmadığı halde müvekkilimizin TTSG’de belirtilen adresinin Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine yakın olduğunun ima edilmesi, müvekkilimizin babası olan Abdullah GÜL’ün 11. Cumhurbaşkanlığı görevini ifa etmesi sebebiyle 2007 senesinde Suudi Arabistan Kralı ile yap tığı bir görüşme fotoğraflarına haber içeriğinde yer verilmesi ve sanki sermaye artırımının bu görüşmeye istinaden gerçekleştirildiğinin yansıtılması açık bir çarpıtmadır. Hiçbir somut hükme dayanmaksızın yayınlanmış olan gerçek dışı, hukuka aykırı, mesnetsiz haber; her şeyden önce basın ahlakı ve çalışma ilkelerine aykırılık teşkil etmekte olup, anılan sözde haberi yayınlayan yayın organı ve yetkilileri hakkında, hukuki ve cezai her türlü yasal başvuru yolları kullanılacaktır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. Ahmet Münir GÜL Vekili Av. Begüm Yılmaz C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle